Bir Ayda Yunanistan, Adriyatik Ve Italya -temmuz 2015

  • Konuyu Başlatan: Konuyu başlatan karanfiller Tarih:
  • Başlangıç tarihi Yazılan Cevaplar:
  • Cevaplar 76
  • Okunma Sayısı: Görüntüleme 31,068
Gökçen bey,gezi yazınızı bir solukta okudum. Güzel bir rotada her gezgininhayal ettiği bir tatile çıkmışsınız. Sıcak aile görüntülerinin eşliğinde bize güzel manzaralar sunmuşsunuz. Size bu paylaşımınız için teşekkür ediyorum. Yazınızın devamını merakla bekliyor olacağım

Teşekkür ediyorum :smiley:
 




Gezi notlarına devam...

10 Temmuz

Bugün saat 15:00, 16:00ya kadar kamping’de kalıyoruz. Bizim karavanın buzdolabı 3-4 gündür tüple çalışmamaya başladı. 220 ile gayet iyi çalışıyor fakat tuple çalışmıyor. Oysa biz dolabı sürekli tuple çalıştırma eğilimindeyiz, zira ne güneş panelimiz var ne invertörümüz. Buradan bir buzdolabı tamircisi bulup bulamayacağımızı soruyoruz kampın işletmecisi Uroj’a. Yakınlarda birisinin olduğunu söylüyor ve çağırıyoruz. Genç bir delikanlı gelip bakıyor. Pislikten bu diyor, dolabın arkasındaki peteklere tazyikli hava ve su sıkıyor. Hiç ümitli değilim. Netekim, 5 Euro bahşiş veriyoruz, ama buzdolabı hala çalışmıyor :(

Olsun, denize giriyoruz, güneşleniyoruz, dinleniyoruz. Annemlerin buzdolabı ile idare etmeye çalışıyoruz.

Kamptan ayrılmadan once dört makina çamaşır yıkıyoruz (makina başına 2 Euro), su depolarını fullüyoruz, pis depoları boşaltıyoruz ve Dubrovnik’e doğru yola koyuluyoruz.

Bugünkü hedef Dubrovnik’e ulaşmak. Hatta Dubrovnik’i gezip bitirmek. Bulunduğumuz yerden Dubrovnik 60km.

Akşam üzeri saat 18:00 gibi Uroj’un kampından çıkıyoruz. Dubrovnik’e saat 19:30 gibi varıyoruz. Arada Karadağ’dan çıkıp Hırvatistana geçtik tabi. Türkiye’den Yunanistan’a çıkışımızı hatırlıyorum da, artık sınır geçişleri bizi pek heyecanlandırmıyor bile - kanıksadık :smiley:

Şansımıza Dubrovnik’de dev bir klasik müzik festivali varmış. Tüm yollar polis dolu ve bir sürü cadde sokak trafiğe kapalı. Şehrin içinde bir tur atıyoruz becerebildiğimiz kadar karavanlarla (kale içini vs. bile dolaşabiliyoruz hızlıca). Ortalıkta bizden başka karavan gözükmüyor :smiley: Bir ara polis bizim karavanı durduruyor, kale içine bazı bölgelerine almıyor. Babamlarla kopuyoruz bu noktada, sonra tekrar buluşuyoruz bir şekilde. Şehirde konaklayacak hiç yer bulamıyoruz. Dubrovnik çıkışında tepeden şehri gören bir meydanda park ediyoruz, viskilerimizi yudumlayarak Dubrovnik’I seyrediyoruz. Bu gece buradayız.


-----------------------

Tamirci buzdolabının peteklerini temizlemeye çalışırken
10 temmuz.jpg


Dün gece konakladığımız kamp alanı
10 temmuz1.jpg


Kamp alanından bir görüntü daha
10 temmuz2.jpg


Karadağ'dan çıkıyoruz
10 temmuz3.jpg


Karadağ tepeleri
10 temmuz4.jpg


Ver elini Hırvatistan
10 temmuz5.jpg


Hırvatistan, Adriyatik sahili
10 temmuz6.jpg


Bu gezinin başrol oyuncuları Adriyatiğe karşı :smiley:
10 temmuz7.jpg


Yol kenarında dinlenme molası
10 temmuz8.jpg


Büyükbaba ve torun
10 temmuz9.jpg
 



10 Temmuz'a devam ...

---------------------

Dubrovnik'e giriyoruz
10 temmuz10.jpg


Dubrovnik
10 temmuz11.jpg


Kaptanımız Dubrovnik sokaklarını gezdiriyor bize
10 temmuz12.jpg


Dubrovnik kale içi yolları. Babamlar önde.
10 temmuz13.jpg


Kale içinden devam
10 temmuz14.jpg



...
10 temmuz15.jpg


Dubrovnik'in meşhur köprüsü
10 temmuz16.jpg



Bu akşam burada konaklıyoruz
10 temmuz17.jpg
 

11 Temmuz

Sabah kahvaltımızı burada yapıyoruz. Üstelik babamların karavanında bu sefer. Bizim Hymer’dan sonra pek ufak kalan camper’leri beşimizi de sığdırınca içine, pek mutlu oluyor babam :smiley:

10:00 gibi şehre iniyoruz. Bir sokak arasına park etdiyoruz karavanları, fakat park bileti alacak Kuno’muz yok. Hırvatistan hala kendi para birimi olan Kuno’yu kullanıyor ağırlıkla. Manava, markete sorarken bozuk Kuno, ben bir seyahat acentesi buluyorum. Eurolarımızı bozduruyoruz burda. Acentede çalışan kadına şehri nasıl gezeriz diye soruyoruz, ben sizi aracımızla kale içine bırakırım, 100Kuno diyor (13.5 Euro). Eyvallah diyoruz. Kalabalığız, taksiye binemiyoruz, toplu taşıma kartımız vs. yok, sıkıntı oluyor, iyi bir çözüm diye düşünüyoruz.

Tam yola çıkıyoruz, kadın karavanları şehir içine park ederseniz sağlam ceza yersinz diyor. Ee ne yapıcaz? Atlıyoruz karavanlara gerisin geri, düşüyoruz kadının peşine. Dağın tepesinde bir hastanenin otoparkına park ettiriyor karavanları, sonra bizi kale içine bırakıyor. 2-3 saat dolaşıyoruz, sonra kadını tekrar arıyoruz, gelip alıyor bizi ve karavanlarımıza teslim ediyor – 100 Kuno daha gitti :smiley: Ama Dubrovnik işini tereyağından kıl çeker gibi halletmiş oluyoruz.

Dubrovnik çok güzel bir şehir. Özellikle old town dedikleri kale içi kısmı akıllara zarar. Tarihi harika korumuşlar. Her yerde devasa eski çağlardan kalma binalar, daracık dik merdivenler, kiliseler, müzeler vs. var. Adeta büyüleniyoruz. Özellikle ilgiyle izlediğimiz “Game of Thrones” adlı TV dizisinin çekimlerinin geçen sene bu kale içinde yapılmış olduğunu bilmek bizi kendimizden alıyor J Kısaca Dubrovnik, kibar, temiz, ve etkileyici bir şehir olarak zihnimizde yerini alıyor.

Öğleden sonra düşüyoruz yine yollara. Split’e kadar gidiyoruz. Hatta Split’i de geçiyoruz (Hırvatistan Arnavutluktan sonra cennet gibi gelse de Hırvat’lar pek içimiz açmıyor – pek somurtkanlar :smiley: ). Üç saate yakın yol alıyoruz, güneş iyice yatıyor. Biz alkoven yüzünden kurtarıyoruz vaziyeti ama babamın kokpit full güneş. Sahil şeridinde çok kot farkı var yine, yol denizin epey üzerinde seyrediyor, bu yüzden konaklayacak bir yer bulamıyoruz bir türlü. Bir kaç kasabaya girip çıkıyoruz, en sonunda ufak, nezih bir kasabada kör bir otoparkta duraklıyoruz. Gece vakti, sadece uyumak için karavan başı 20-30 Euro kampinge vermek ağırımıza gidiyor açıkçası, o yüzden kampingden full faydalanamayacaksak, “urban camping” veya “wild camping” formasyonuna geçiyoruz hemen :smiley:

Oldukça yorulmuşuz, akşam kasabayı hızlıca dolaşıyoruz, kampinge vermediğimiz Eurolarla bir restoranda çok lezztli pizzalar yiyiyoruz, biralarımızı içiyoruz :smiley:

Bu arada, Babamların buzdaolabı canavar gibi çalıştığından şimdilik idare edebiliyoruz bizim buzdolabının havlu atma durumunu. Kampa girdikçe elektrikle çaliştiririz diyoruz. Ben her konakladiğimizda arka havalandirmalari açip, borulari bacalari söküp, temizleyip tekrar takiyorum ama nafile. Buzdolabimizin sadece buzluk kismi, o da gayet verimsiz çalişiyor. Peynir zeytin oraya koyuyoruz, geri kalanlari da annemlerin buzdolabina.

Bugün Pazar, yarın sabah erken millet park alanina doluşur, bakarsın bekçisi falan vardır buranın düşüncesiyle sabah 7:00 de uyanmak üzere vurup kafaları uyuyoruz.


--------------------------

Bu kez kahvaltımız annemlerin karavnında
11 temmuz.jpg


Sabah uyandığımız manzara
11 temmuz1.jpg


Dubrovnik'e sıkça gelen giden gezi gemilerinden
11 temmuz3.jpg


...
11 temmuz4.jpg


...
11 temmuz5.jpg
 


Malesef 12 Temmuz'a dair hiç not almamışım ve şu an düşününce bir türlü hatırlayamıyoruz ayın 12sinde ne yaptığımızı. O gün bizde kayıp :smiley: O yüzden 13 Temmuz ile devam ediyorum gezi notlarımıza.

13 Temmuz


Rijeka yakınlarında bir kasabada konaklamıştık dün gece. Kasabanın içinde bir park alanı burası. Sabah erken bekçi gelir, tantanları kapar veya ceza falan keserler korkusuyla erkenden topukluyoruz (7.30). 15-20 dakika yol alıp, yol kenarında bir cafenin otoparkına girip kahvaltımızı burada yapıyoruz. Son Kunolarımızı da harcıyoruz burada kafeden bir kaç elma turtası alarak. Bugün Hırvatistan’dan çıkacağız. Çıkacağız ama ne tarafa gideceğimiz konusunda net bir kararımız yok henüz. Kısa bir Lubyana mı Venedik mi tartışması ardından Lubyana’da karar kılıyoruz.

Öğlene kalmadan Slovenya’ya geçiyoruz. Slovenya sınırında bizim gibi yaşlı bir Hymer çıkıyor karşımıza – pek hoşumuza gidiyor :smiley: Slovenya çılgın, yemyeşil. Otobandan Lubyana’yı geçip Bled Gölü’ne kadar gidiyoruz. Lubyana’yı İtalya’ya geçerken gezeceğiz. Bugün bir süreliğine annem bizim karavana misafir oluyor, ben de babamların karavana geçiyorum :smiley:

Saat 13:00 gibi Bled Gölünün yamacına kurulmuş Camping Bled’e girip yerleşiyoruz. Bled gölü super bir yer. Bled kamping inanılmaz. Tüm gezi boyunca bizi en çok etkileyen yer belki de.

Öğleden sonra sağlam bir yağmur bastırıyor. Ama yaz yağmuru, 1 saatte duruluyor. Yağmur sonrası arabayla gölü dolaşıyoruz. Benim belim arıza vermeye başladı yine. Aylin ve Ada arabadan inip gölün etrafını yürüyerek dolaşıyorlar. Akşam kampingde konaklıyoruz.

Kampingi ve gölü ne kadar anlatsam az. Gidip görmek gerek gerçekten. Hani derler ya kartpostal gibi diye, öyle işte. Yem yeşil, tertemiz, doğanın göbeğinde, göle bitişik, her şey düşünülmüş, super br yer.

Fotoğraflara bırakıyorum sözü…


--------------------------

Avrupa yollarında bir yaşlı kurt daha :smiley:
13 temmuz.jpg


Annem bizim karavanda misafir. Bu arada, bu açıdan bakınca karavanımız resmen salon salomanje bir görüntü sergiliyor :smiley:
13 temmuz1.jpg


Yeşil Slovenya yolları
13 temmuz2.jpg


Bled kasabasına girerken
13 temmuz3.jpg


Kamping Bled
13 temmuz4.jpg


Yine Kamping Bled
13 temmuz5.jpg


Tekrar Kamping Bled
13 temmuz6.jpg


Kamping Bled'de bir "Kuzu"
13 temmuz7.jpg


Kamping Bled ve biz
13 temmuz8.jpg
 




13 Temmuz'a devam

Bu fotolar da Bled Gölü çevresinden fakat bunlar eşimin özel çalışmaları (fotoğrafla çok yakından ilgileniyor Aylin). Bled Gölü'nün güzelliğini çok güzel yansıtıyor bu fotolar, o yüzden paylaşmak istedim.


-----------------------------

bledküçük.jpg



bled2 bitmemiş.jpg



bled4.jpg

 

14 Temmuz

İstemeye istemeye Bled’den ayrılıyoruz bugün. Yolumuz uzun. Babamlar’ın ayın 25inde Fransa Calais’de olmaları gerekiyor. Bizim se ayın 26sında Bari’den feribotumuz var.

Saat 13:00de Bled’den ayrılıp direkt Lubyana’ya yollanıyoruz. Lubyana’ya vardığımızda saat 14:00. Şehrin göbeğinde bir alışveriş merkezine park ediyoruz, erzak vs. alışverişi yapıyoruz. Ekip Lubyana’yı hızlıca dolaşmak için yürüye yürüye şehre iniyor. Benim belim kötülüyor iyice, sıcak havada şehir gezmek de hiç cazip gelmediğinden ben karavanda kalıyorum ve bu satırları yazıyorum :smiley: Annemin de dizi rahatsızlandı aslında ama o yine de Lubyana’yı görmek istiyor. Lubyana’yı herkes çok beğenmiş. Fotoğraflardan gördüğüm kadarıyla gerçekten güzel bir şehri kaçırmışım.

Saat 17:30 gibi Venediğe doğru yola çıkıyoruz. 280 km kadar yolumuz var. Bizim seyir hızımızla 4-5 saat. Hepimiz çok yorgun olduğumuz için akşam geç saatte Venediğe varmaktansa deniz kenarına yanaşıp gece uygun bir yerde konaklamaya karar veriyoruz. Bu kararla Trieste yakınlarında bir kasabada deniz kenarında park ediyoruz. Saat 20:00. Aslında burası ücretli bir otopark. Hem de çok pahalı. Karavanlar için saati 15 euro. Fakat İtalya’da pek çok park alanı akşam 20:00 ve sabah 8.00 arası ücretsiz gördüğümüz kadarıyla. Burada da aynı uygulama geçerli.

Burada hepimiz denize girip serinliyoruz. Duşlarımızı alıp yemek yiyiyoruz ve Ouzo’larımızı içiyoruz. Buzdolabımız hala çalişmiyor.

Yanımıza Avusturya’lı bir çift karavanları ile geliyor ve gece onlar da burada konaklıyor. Kısa bir sohbet sonrası Venedik’te konaklama konusunda bize ipucu veriyorlar. Venedik yakınlarında bir kasaba olan Mira’nın tren istasyonunuda karavanı park etmemizi ve trenle Venedik’e gitmemizi öneriyorlar. Geceyi de bu istasyonda geçirebileceğimizi söylüyorlar.

--------------------------

Fotoğrafların tümü Lubyana sokaklarından

14 temmuz.jpg



14 temmuz2.jpg



14 temmuz3.jpg



14 temmuz4.jpg



14 temmuz5.jpg



14 temmuz1.jpg
 

15 Temmuz

Sabah saat 7.00’de kalkıp hızlıca kahvaltı yapıyoruz. Hedef Venedik. Avusturya’lı amcanın tarifine uyarak Mira tren istasyonuna park ediyoruz. Dura kalaka gittiğimiz için park yerine varmamız 11:00’i buluyor. Biletlerimizi alıp treni bekliyoruz. Bu arada bilet almak da başlı başına bir operasyon olduğundan bizim gibi cahiller için, bir terni kaçırıyoruz :smiley: Bir sonraki trenin gelmesi 20 dakikayı buluyor. Venedik’e 25 dakikada varıyoruz. Bilet fiyatları uygun ve tren konforlu (yetişkin tek yön 2,30 euro).

Hava çok sıcak ama Venedik muhteşem. Sıcağa ramen sokaklar cıvıl cıvıl insan dolu. Malesef benim belim doya doya gezmeme yine müsade etmiyor. Bu sefer iyice oyundan düşüyorum. Ben sokak köşelerinde ve kafelerde dinlene dinlene gezebiliyorum. Başlarda bizimkiler de bana eşlik ediyorlar, ama olacak gibi değil. Bir sure sonra azad ediyorum onları. Onlar kendi tempolarında ben kendi tempomda bazen buluşarak bazen ayrılarak arşınlıyoruz Venedik sokaklarını.

--------- NOT
Yol boyunca iki araç arasında iletişimi korumak için telsiz kullanıyoruz. Birden fazla araçla yol yaparken bu telsizler çok faydalı. Böyle durumlarda da ayrıca işe yarıyor bu cihazlar, mutlaka tavsiye ederim birden fazla araçla yapılan seyahatler için.
--------------

Bir ara belim iyice kötülüyör, bir eczaneden kas gevşetici krem alıp bir sokak köşesine bir saat kadar uzanıyorm. Tam sefillik yani. Ne yapacağım bu fıtık işini bilmiyorum. Kaynımda bile olmasına rağmen bazen tam bir işkence oluyor ;) Açıkçası epey endişeleniyorum gezinin geri kalanını tamamlayamayacağım diye. Daha iki hafta yolumuz var.

Venedik çoook pahalı. Restoran kafe karışımı bir yerde üç tas makarna (1er avuç), 2 parça da tavuk yiyiyoruz ve 55 euroyu bırakıp çıkıyoruz. Bir bara girip birer bira alıyoruz. Üzerinde Venedik haritası olan çok güzel bardakları var. Aylin çok beğeniyor bardakları. Barın işletmecisine rica ediyoruz, bize bir bardak hediye ediyor. Gece 10:30 a kadar geziyoruz. 10:45 te (son trenle) karavanlarımıza dönüyoruz. Çok yorulmuşuz. Hızlıca duş alıp yatıyoruz. Herkes sabah yediye kadar deliksiz uyuyor.

-------------------------

Venedik yolları taşlı
15 temmuz.jpg


Venedikt tren istasyonundan inince karşılaştığımız ilk manzara
15 temmuz1.jpg


Venedik ve biz
15 temmuz2.jpg


Kanallar
15 temmuz3.jpg


Venedik Saint Marco meydanı
15 temmuz4.jpg


Saint Marco
15 temmuz6.jpg


Saint Marco
15 temmuz5.jpg
 

15 Temmuz'a devam ...


-------------------------

Venedik, bel korsem ve ben
15 temmuz8.jpg


Çok zor şartlar altındayım
15 temmuz9.jpg


Bizimkiler benim dinlenmemi beklerken
15 temmuz10.jpg


Herşeye rağmen ben de gezdim Venediği :cool:
15 temmuz7.jpg



-----------------

Bu fotoğraf da yine Aylin'in çalışmalarından bir seçme :smiley:




venedikdüdük.jpg
 

16 Temmuz

Sabah erken kalkıp dökülüyoruz yine yola. Hedef Garda Gölü, Sirmione ve Gardaland eğlence parkı. Yaklaşık 180km yolumuz var. Saat 12:30 gibi Garda’dayız. Göl ve çevresi güzel ama pek fazla etkilemiyor bizi. Araçla hızlıca bir Sirmione turu yapıyoruz. Zaten Ada Gardaland hayaliyle çıldırmış durumda. Onu fazla bekletmeyip Gardaland’e gidiyoruz ve karavanlarımızda sandviçlerimizi indiriyoruz midelere.

Yolculuğun en acıklı noktasına geldik. Burada annem ve babamdan ayrılıp yalnıza kalacağız :smiley: Onlar Fransa’nın Kuzey’ine Calais’ye gidecekler. Karavanı oraya bir yere park edip, Norveç’e 8 günlük gemi turu, ardından karavanı tekrar alıp Fransa, İspanya, Portekiz ve TR yapacaklar. Neredeyse 3 ay daha yollardalar. Emeklilik başka bir şey :smiley: Biz burdan Güneye doğru inmeye başlayacağız. 26sında Bari’den Igoumenitsa'ya feribotumuz var.

Fazla uzatmadan, öpüşüp sarmaşıyoruz, bayramlaşıyoruz ve ayrılıyoruz. Yolcu yolunda gerek :smiley: Ben bir süredir annemle babamın karavanını buzdolabı olarak görüyordum, bizimki çalışmadığına göre artık hiç buzdolabımız yok :smiley:

Vedalaştıktan sonra, saat 14:30 gibi Gardaland’e giriyoruz. Burası Avrupa’nın bu civarlardaki en büyük, donanımlı ve tanınmış eğlence parklarından birisi bildiğimiz kadarıyla. Giriş oldukça pahalı, ama Ada’ya sözümüz var. Onun için bu yaz tatilinin en büyük heyecanı bu park. İki yetişkin, bir Ada 96 Euro veriyoruz giriş için. 35 Euro kadar da fast food tarzi bir şeyler yemek için harcıyoruz ve 400TL yi bırakıveriyoruz elin İtalyan'ının Gardasına bir günde :smiley:

Gece saat 23:00’e kadar parkta eğleniyoruz. Girişte pek göz doldurmuyodu park aslında, hatta ben bir ara “bu kadar para vermem ben buraya, ben girmeyeyim” bile demiştim. Ama dıştan göründüğü gibi değil. İçerisi gerçekten muhteşem. Çok büyük, her türlü ihtiyaç ve eğlence türüne hitap eden oyuncaklar, etkinlikler atraksiyonlar var. 9 saat park’ta nasıl geçiyor anlamıyoruz.

Park girişinde araçları geceyarısına kadar 5 Euro karşılığı park etmiştik, Çıkınca duşumuzu alıyoruz hızlıca karavanda ve konaklayacak yer aramaya koyuluyoruz. Saat geceyarısını biraz geçiyor, kamp yerleri var yakınlarda ama artık kimseye para vermeye niyetim yok bugün :smiley: Bir süpermarketin otoparkına girip park ediyoruz. Bizden sonra gelen karavanlar da oluyor. Deliksiz bir uyku çekiyoruz, sabah saat 7:00 de uyandığımızda park alanında dört karavanız :smiley: (SÜPERMARKET PARK ALANININ KOORDİNATLARI: N45.43671 E10.71042).

Bu gezi bağlamında Garda benim için bir dönüm noktası oluyor. Bel fıtığına resti çekiyorum, fıtıksan fıtıklığını bil canımı sıkma. Gelmişiz şuralara kadar beni yarı yolda bırakmak yok diye de belime tembihliyorum. Şaka bir yana, Garda’dan itibaren belim nispeten de olsa rahatlıyor. Yoksa Roma, Floransa, Potofino vs. bu şekilde gezmem mümkün değil di zaten. Ya yalnıza kaldık, kızlardan ben sorumluyum artık diye psikolojik olarak düzeliyor belim ya da hava koşulları, nem, rutubet falan diye düşünüyorum :smiley: Ama sonuç olarak, Gardaland dahil, gezinin geri kalanında çok fazla üzmüyor beni belim.


-----------------------------

Fotoğrafların tümü Gardalan'den

16 temmuz.jpg



16 temmuz1.jpg



16 temmuz2.jpg



16 temmuz3.jpg



16 temmuz4.jpg



16 temmuz5.jpg



16 temmuz6.jpg
 




Gezenbilir bilgi kaynağını daha iyi bir dizin haline getirebilmek için birkaç rica;
- Arandığında bilgiye kolay ulaşabilmek için farklı bir çok konuyu tek bir başlık altında tartışmak yerine veya konu başlığıyla alakalı olmayan sorularınızla ilgili yeni konu başlıkları açınız.
- Yeni bir konu açarken başlığın konu içeriğiyle ilgili açık ve net bilgi vermesine dikkat ediniz. "Acil Yardım", "Lütfen Bakar mısınız" gibi konu içeriğiyle ilgili bilgi vermeyen başlıklar geç cevap almanıza neden olacağı gibi bilgiye ulaşmayı da zorlaştıracaktır.
- Sorularınızı ve cevaplarınızı, kısaca bildiklerinizi özel mesajla değil tüm forumla paylaşınız. Bildiklerinizi özel mesajla paylaşmak forum genelinde paylaşımda bulunan diğer üyelere haksızlık olduğu gibi forum kültürünün kolektif yapısına da aykırıdır.
- Sadece video veya blog bağlantısı verilerek açılan konuların can sıkıcı olduğunu ve üyeler tarafından hoş karşılanmadığını belirtelim. Lütfen paylaştığınız video veya blogun bağlantısının altına kısa da olsa konu başlığıyla alakalı bilgiler veriniz.

Hep birlikte keyifli forumlar dileriz.


GEZENBİLİR TV

GEZENBİLİR'İ TAKİP EDİN

Forum istatistikleri

Konular
103,662
Mesajlar
1,521,822
Kayıtlı Üye Sayımız
166,519
Kaydolan Son Üyemiz
cagatayuysal

Çevrimiçi üyeler

SON KONULAR



Geri
Üst