Kışın Iber Yarımadası

  • Konuyu Başlatan: Konuyu başlatan oralakbas Tarih:
  • Başlangıç tarihi Yazılan Cevaplar:
  • Cevaplar 221
  • Okunma Sayısı: Görüntüleme 47,366
Sokaklar çok etkileyici. Hava güneşli olsa renkler çok çarpıcı olacak. Bizde eski moda sayılabilecek türden dükkânları -bir kumaşçı mesela- gayet merkezi yerlerde görmek ilginçti. Burası da eski bir kitapçısı ile ünlüymüş: Livraria Lelo & Irmao ya da Livraria Chardron diye geçiyor adı... İlk 1881'de açılmış. Ünü sadece eskiliğinden gelmiyor. Şimdi bulunduğu binası 1900'lerin başında yapılmış çok etkileyici, zarif bir bina. İç tasarım ve süslemeler de hayranlık verici imiş. Kapısının önünde bir kuyruk... giriş ücretliymiş; doğrusu bize pahalı geldi, girmedik. Biraz içerledik de... kitapçı da paralı mı olurmuş diye :smiley: Neyse...
Şehir ışıklar yanmaya başlayınca ayrıca güzelleşti. Biraz daha dolaştıktan sonra karavana döndük. Kısacası her durumda geldiğimize, gördüğümüze çok memnunuz.
Yarın Salamanca’ya doğru yola çıkmayı planlıyoruz.

IMG_8235.jpg IMG_8236.jpg IMG_8237.jpg IMG_8238.jpg IMG_8239.jpg IMG_8240.JPG
 

Etiketler
27/01/2017, Cuma, Porto ve Porto’dan Salamanca'ya
Yağmur sabaha kadar devam etti. Sabah halen çiseliyordu.
Akşam Porto hakkında son okuduklarımız nehir boyunu görmeden ayrılırsak çok üzüleceğimizi düşündürdü. Biz de sağlam bir şekilde giyinip çıkmaya ve yürümeye kara verdik.
Porto da Douro Nehri’nin Atlantiğe dökülen ağzında iki yaka boyunca kurulmuş çok güzel bir şehir. Yerleşim ağırlıklı olarak kuzey yakada. Nehir kıyısından gayet rahat bir yoldan güzel manzaraların içinden, mimarisi zevkli evlere ve çevreye baka baka yaklaşık 2,5 km yürüdük.

20170127_110841.jpg 20170127_111812.jpg 20170127_112028.jpg 20170127_112308.jpg 20170127_112424.jpg 20170127_112458.jpg
 

Şansımıza yağmur durduğu gibi güneş de açtı. Nihayet görmek istediğimiz manzaraya da ulaştık: Luiz I köprüsü (Ponte Luiz I). Üstü tren yolu altı araba yolu olarak yapılmış zarif demir köprü hayranlık verici görünüyor. Kıyı boyu çok neşeli, kalabalık… Köprüden yürüyerek karşıya geçtik. Etrafta dolaşıp fotoğraflarımızı çektik ve öğlene doğru karavana döndük. Yağmur da tekrar başladı ama ne gam. Artık ayrılabiliriz :smiley:

20170127_113305.jpg 20170127_113312.jpg 20170127_113615.jpg 20170127_114919.jpg 20170127_114920.jpg 20170127_115015.jpg
 


Portekiz saatiyle 16:30 civarında sınıra geldik. İspanya sınırını geçer geçmez oradaki bir istasyondan mazot aldık; 1,099€/l ve şu ana kadar aldığımız en ucuz mazot bu. Saatlerimizi yeniden ayarladık.
Sınırdan sonra genellikle yüksek bir platonun üzerinde gibi gidiyoruz. Bitki örtüsü değişti, arazi hafif engebeli ve kıraç görünümlü artık.
Salamanca’ya karanlıkta vardık; saat 19.30’da. Biraz zorlanarak da olsa park yerimizi bulduk; çünkü karanlıkta giriş yerini gözden kaçırmış önünden geçip gitmişiz. Tekrar geçerken dikkat ederek bulduk yolu. Burası da nehir kenarında bir park alanı; yerleştirdik karavanı (40.959249°, -5.674567°).
Etraf ıssız görünüyor. Başka araçlar var, ancak karavan yok. Zemin toprak, düzlük. Kısacası fena değil gibi yerimiz. En önemlisi şehir merkezine de çok yakınız. Katedralin ışıklandırılmış kuleleri çok yakın görünüyor.

20170127_134634.jpg 20170127_135215.jpg 20170127_163447.jpg 20170127_171102.jpg 20170127_172944.jpg 20170127_174230.jpg
 




Sabah olabildiğince erken Salamanca'yı gezmeye çıktık. Tarihi şehir hafif yüksekçe bir tepede konumlanmış. Oraya gitmeden önce nehrin üzerine Roma döneminde yapılmış kemerli köprüyü, başındaki meşhur domuz heykelini ve yine meşhur gözü görmeyen adam ile yardımcısı heykelini gördük, fotoğrafladık.

BIMG_8246.jpg BIMG_8247.jpg BIMG_8251.jpg BIMG_8252.jpg BIMG_8253.jpg BIMG_8254.jpg
 

Şehir çok etkileyici. Sokaklarında uzun uzun dolaştık. Katedrali (eskisi ve yenisi içe içe olan iki katedrali) ve Plaza Mayor’u gezdik. Katedralin 'eski' kısmı yeni kısmın içinden geçilerek (oradaki gişeden bilet alınarak) ulaşılan bir müze; biraz dönem bilgisi ile girmek iyi olur. Orta apsisin süslemeleri, tabloları ve mineli, altınlı Meryem heykeli gerçekten görmeye değer... Santa Barbara Şapeli öğrencilerin sınava alındıkları ve orada gördüğümüz sandalye de öğrencilerin sınavda oturtulduğu sandalye imiş :smiley:

C_IMG_8255.JPG C_IMG_8256.JPG C_IMG_8257.jpg C_IMG_8258.JPG C_IMG_8259.jpg C_IMG_8260.jpg
 

Salamanca en çok Avrupa’nın en eskilerinden biri olan (1218’de açılmış) üniversitesi ile ünlüymüş ve bununla haklı olarak gurur duyuyor. Eski üniversite binaları ziyarete açık, halen de kullanılıyor. Üniversitenin kapısına dönük heybetli heykelini gördüğümüz ilk dönemlerden bir teoloji hocasının, Fray Louis de Léon’un, hikâyesi ilginç: Léon burada ders verirken Katolik yasağına rağmen 'Kutsal Kitap’ı Kastilya diline çevirdiği için Engizisyon’un eline düşüp Valladolid’de işkence görmüş. Kürsüsünden atılmış ama 4 yıl süren davadan sonra işine iade edilmiş. Alkışlar arasında kente ve üniversiteye dönünce ilk dersine ‘deciamos ayer…’ sözüyle başlıyor: ‘dün dediğimiz gibi...’ (alıntı M. Belge, “Başka Kentler, Başka Denizler 2” İletişim Yay., 2007).

DIMG_8261.jpg DIMG_8262.jpg DIMG_8263.jpg DIMG_8264.jpg DIMG_8265.jpg DIMG_8274.JPG
 

Geçtiğimiz yüzyıl başlarında İspanya’nın yetiştirdiği büyük bir düşünür ve yazar olan Unamuno da Salamanca Üniversitesinde rektörmüş ve Franco’nun zulmüne uğramış; burada ev hapsindeyken ölmüş. Onun evini ve heykelini de ziyaret ettik.
Salamanca Franco birliklerinin ilk ele geçirdiği yerlerden biri olarak da önemli. Nitekim İspanya’nın yaşadığı İç Savaş’a dair bir müzeye ilk kez burada denk geldik. Salamanca Bellek ve Adalet Derneği'nin döneme ait belgeleri sergilediği küçük bir müzeydi. Yine de bir geçmişle yüzleşme çabası örneği olarak kayda değerdi.

E_IMG_8275.jpg E_IMG_8285.jpg E_IMG_8290.jpg E_IMG_8291.jpg E_IMG_8294.jpg E_IMG_8295.jpg
 



29/1/2017, Pazar, Avila ve El Escorial
Bugün planımız Madrit’e yakın bir konumdaki El Escorial’e gitmek. Yol üzerindeki Avila’ya da uğrayıp fotoğraf çekmek istiyoruz. Ayrıca bugün atıklarımızı boşaltmak ve su bulmak zorundayız.
Sabah 10.00 gibi Salamanca'dan ayrıldık. Rakımın giderek yükseldiğini hissettiğimiz bir rotada, 100 km kadar sonra Avila’ya vardık. Avila İspanya’nın deniz seviyesinden en yüksek rakımda, 1.151 m.de olan iliymiş. Turistleri buraya çeken özelliği ise Avrupa’nın en iyi korunmuş surlarıyla çevrili olması... Dünya kültür mirası listesine girmiş. Uzun heybetli surların üzerinde 88 burcu bulunuyormuş ve leyleklerin yuva yapmasıyla da ünlüymüş bu surlar.

IMG_8302.jpg IMG_8303.jpg IMG_8304.jpg IMG_8305.jpg IMG_8306.jpg IMG_8307.jpg
 

Bulunduğumuz seyir terasından çok etkileyici görünüyor gerçekten. Buradan fotoğraflarını çektik (40.660163°, -4.711359°). Ama vaktimiz olmadığı için bu güzel surları ve şehri gezemedik maalesef.
Yola çıkmadan oradaki bir benzin istasyonunda atık ve su işimizi de hallettik; WC kasedini istasyonun tuvaletine, gri atık tankını da oradaki bir zemin mazgalına boşaltarak... Özel bir karavan atık noktası bulamadığımız durumlarda atık sorunumuzu benzinliklerde birkaç kez bu şekilde çözdük. Suyu da izin isteyip benzinliğin hava-su pompası kısmındaki su hortumundan doldurabiliyorsunuz.

IMG_8308.jpg IMG_8309.jpg IMG_8310.jpg IMG_8313.jpg IMG_8314.jpg IMG_8317.jpg
 

Şimdi El Escorial’e yaklaşık 50 km yolumuz var. Her ne kadar yakın görünüyorsa da yolda 1500 m.lik bir dağ geçidini aşacağız. Nitekim geçide yaklaştıkça sis ve kar başladı. Çok güzel manzaraların, ormanlık alanların ve köylerin içinden ilerledik. Yavaş yol aldık ama gördüğümüze memnun olduk.
Saat 14.00 gibi El Escorial'e vardık. Rakım 900 m.lere indi, sis vardı ve yağmur devam ediyordu.

IMG_8320.jpg IMG_8321.jpg IMG_8324.jpg IMG_8326.jpg IMG_8327.jpg IMG_8330.jpg
 

El Escorial Madrit’e oldukça yakın bir konumda Madrit’i kuzeyden çevreleyen Sierra Guadarrama’nın alçak eteklerinde bir yer. Buraya gelmekten amacımız II. Felipe’nin yaptırdığı görkemli sarayı görmek. Karavanı yakın bir yere geçici park edip müzeyi ve sarayı gezdik. Kimilerinin tarihi 1800 yıl geçmişe kadar uzanan 40.000 kadar el yazmalarının olduğu muazzam bir kütüphanesi var. Goya, El Greco ve Titian gibi tanınmış ressamlar da dâhil çok sayıda eserin sergilendiği müze kısmı da çok etkileyici idi.
Müzeden çıktığımızda hava kararıyordu. Karavana geceyi geçirebileceğimiz bir yer bulduk; tren istasyonunun yanında rahat bir yer (40.586549°, -4.132223°).
Yarın artık Madrit’e gideceğiz.

IMG_8331.jpg IMG_8332.jpg IMG_8333.jpg IMG_8334.jpg IMG_8335.jpg IMG_8336.jpg
 

30/01/2017, Pazartesi, Madrid

El Escorial Madrid’e bir saatlik bir mesafede. Kahvaltıdan sonra yola koyulduk. Yağmur durmuş, güneş açmış. Manzaralar harika. Madrid’e yaklaştıkça trafik arttı. Peylediğimiz park yerine doğru giderken yol uzunca bir tünele girdi. Tünelde sinyal alamayan Tomtom yolu gösteremez hale geldiğinden tünel çıkışında hemen karşımıza çıkan yol ayrımında sapmamız gereken yolun hangisi olduğunu karıştırdık ve yine yolumuzu şaşırdık :smiley: Neyse… şehrin içinde biraz dolandıktan sonra park alanının yoluna girdik.
Park alanımız Madrid’in batısında, Manzanares’de küçük bir göl (Lago de la Casa de Campo) kıyısında gayet rahat bir yer. Sadece gecelemeye elverişli. Zemin toprak. Haritaya göre şehir merkezine hayli yakınız; 2,5 km. Biz yine de yakındaki metro istasyonundan (Lago) metroya binmeyi tercih ettik. 10’luk bilet 12€.

IMG_8345.jpg IMG_8348.jpg IMG_8349.jpg IMG_8351.jpg IMG_8352.jpg IMG_8353.JPG
 



Ünlü meydanları Puerta del Sol (Güneş Kapısı) ve Plaza Major’a gittik. Kraliyet Sarayına gittik ancak bugün ziyarete kapalıymış, gezemedik. Gezdiğimiz her yer çok kalabalık. Kış günü olmasına rağmen Madrid anlaşılan ciddi turist çekmeye devam ediyor. Kendi kalabalığı da vardır tabii. Mercado’yu ve son olarak da Park del Retiro’yu gezdik.

IMG_8354.jpg IMG_8355.JPG IMG_8357.jpg IMG_8358 (2).jpg IMG_8359.jpg IMG_8360.jpg
 

Gezenbilir bilgi kaynağını daha iyi bir dizin haline getirebilmek için birkaç rica;
- Arandığında bilgiye kolay ulaşabilmek için farklı bir çok konuyu tek bir başlık altında tartışmak yerine veya konu başlığıyla alakalı olmayan sorularınızla ilgili yeni konu başlıkları açınız.
- Yeni bir konu açarken başlığın konu içeriğiyle ilgili açık ve net bilgi vermesine dikkat ediniz. "Acil Yardım", "Lütfen Bakar mısınız" gibi konu içeriğiyle ilgili bilgi vermeyen başlıklar geç cevap almanıza neden olacağı gibi bilgiye ulaşmayı da zorlaştıracaktır.
- Sorularınızı ve cevaplarınızı, kısaca bildiklerinizi özel mesajla değil tüm forumla paylaşınız. Bildiklerinizi özel mesajla paylaşmak forum genelinde paylaşımda bulunan diğer üyelere haksızlık olduğu gibi forum kültürünün kolektif yapısına da aykırıdır.
- Sadece video veya blog bağlantısı verilerek açılan konuların can sıkıcı olduğunu ve üyeler tarafından hoş karşılanmadığını belirtelim. Lütfen paylaştığınız video veya blogun bağlantısının altına kısa da olsa konu başlığıyla alakalı bilgiler veriniz.

Hep birlikte keyifli forumlar dileriz.


GEZENBİLİR TV

GEZENBİLİR'İ TAKİP EDİN

Forum istatistikleri

Konular
103,662
Mesajlar
1,521,823
Kayıtlı Üye Sayımız
166,519
Kaydolan Son Üyemiz
cagatayuysal

Çevrimiçi üyeler

SON KONULAR



Geri
Üst