Kışın İtalya: Çizmenin Burnuna Yolculuk

  • Konuyu Başlatan: Konuyu başlatan oralakbas Tarih:
  • Başlangıç tarihi Yazılan Cevaplar:
  • Cevaplar 129
  • Okunma Sayısı: Görüntüleme 40,008
Sayın drares, ana rehber kitabımız; "Dost Görsel Gezi Rehberleri" dizisinin "İtalya 2016" adlı kitabı.
Diğerleri yardımcı...

Ekli dosyayı görüntüle 503452


Sayın ergunbike, ilginiz için teşekkür ederiz.
İtalya'nın görebildiğimiz yerlerinin tam bir bisiklet cenneti olduğuna şahit olduk. Bisiklet, aksesuar ve kıyafet konusunda çok iyiler gibi. Ancak görebildiğimiz yerlerde daha çok kentler arası yollarda geziyorlar. Kent içinde az kullanıyorlar gibi.
Yurtdışı gezilerinde benim gibi yetersiz bir yabancı diliniz varsa Türkçe kaynak bulmak özellikle sıkıntılı oluyor. Geçen Haziran ayında Oslo'ya gitmeden böyle bir kaynak arayışına girdim ve ne yazık ki bulamadım. Sizin bu kitap bilginiz de bizim için değerlidir. Teşekkürler :smiley:
 

Etiketler
Yine deniz boyunca gidiyoruz. Sağımızda denizle aramızda Maratea’dan beri bir tren yolu var. Bir an bütün buraları trenle gezmek de çok keyifli olabilir diye düşünüyoruz.
Derken bu sefer de yol -Messina iskelesine 12 km kalmışken- bir kasabaya getirip çıkardı bizi: Scilla. Haritaya bakarsan yol, SS18, kasabadan geçip gidiyor görünüyor. Ama biz her nasılsa kasabanın dar sokaklarından birine sapmış ve birden kendimizi sıkışmış bulduk. Yollar tek yönlü. Geldiğimiz yola dönemiyoruz… geri geri gitmek lazım ama gerimiz dolu, ilerledikçe de yol daralıyor. Bir noktada muhtemelen Tomtom'un komutunu kaçırmışız ya da yanlış anlamışız ama geçmiş olsun… şimdi bu sıkışık durumdan çıkmamız gerek. Bayağı sıkıntılı manevralarla o dar sokaklardan kurtulduk, tabelaları bulduk, SS18’e girmeyi becerdik, yolu takip ettik… hoop, yine ayni şey oldu! Akıl alır gibi değil ama SS18’in şehrin merkezine dalmadan nereden ayrılıp devam ettiğini bir türlü anlayamıyoruz. Biz de bu kez karayolunun ucunu bulamıyoruz madem, otoyolu buluruz dedik. Otoyol kasabanın tepesinden geçiyor, orada görünüyor ve yeşil tabela önümüzde… daldık. Altı üstü 10 km yolumuz kalmışken bir labirentin içine düşmüş halimiz moral bozucuydu. Ama hakkını yemeyelim, harika deniz manzarasıyla çok güzel bir yerdi, burayı da böyle gezmiş olduk :smiley:

20171201_113601.jpg

Başı dumanlı tepeler ve güzel bir kasaba

20171201_113858.jpg

Yol daha düzgün, deniz daha yakın...

20171201_114239.jpg

Yol boyunca tren yolu da bizimle...

20171201_114537.jpg

Uzakta silueti görünen yer: Scilla

20171201_114658.jpg

Az sonra bu yuvarlak viyadüğün üzerine çıkaracak yol (SS18) bizi.

20171201_114802.jpg

Scilla'ya yaklaşırken
 

Sonunda otoyoldan Villa San Giovanni'ye vardık, kolayca Messina'ya kalkan feribot iskelesine ulaştık. Hemen bilet alıp feribota bindik. Bilet gidiş-dönüş 98€. Dönüş üç ay geçerli. Yarım saat sonra Sicilya'daydık.
Messina ilk bakışta İzmir’e benzeyen koca bir şehir. İskeleden iner inmez müthiş kalabalık bir trafik aldı içine bizi. Trafiğin akışı içinde gidiyoruz, bir yandan da fark ediyoruz ki şimdi nereye gideceğimize dair hiç hazırlığımız yok! Yani bir yerden başlayıp adayı dolaşacağız da, bu gece nerede kalalım mesela? :(

20171201_114955.jpg

İşte içinde sıkıştığımız sokaklara, Scilla'ya girerken. Muhtemelen daha önce bir sapaktan buralara gelmeden ayrılmamız gerekiyordu :(

20171201_115007.jpg

Scilla'nın girişinde tünel ağzı... İki kere geçtik bu tünelden :(

20171201_122857.jpg

Sonunda Villa San Giovanni'ye vardık. Feribot iskelesine yaklaşırken.

20171201_123749.jpg

Feribota giriş...

20171201_124553.jpg

Feribotta kahve molası. Biraz gevşeyelim :smiley:

20171201_131051.jpg

Sarı feribottan çıktık. Artık Messina'dayız.
 

Sonunda otoyoldan Villa San Giovanni'ye vardık, kolayca Messina'ya kalkan feribot iskelesine ulaştık. Hemen bilet alıp feribota bindik. Bilet gidiş-dönüş 98€. Dönüş üç ay geçerli. Yarım saat sonra Sicilya'daydık.
Messina ilk bakışta İzmir’e benzeyen koca bir şehir. İskeleden iner inmez müthiş kalabalık bir trafik aldı içine bizi. Trafiğin akışı içinde gidiyoruz, bir yandan da fark ediyoruz ki şimdi nereye gideceğimize dair hiç hazırlığımız yok! Yani bir yerden başlayıp adayı dolaşacağız da, bu gece nerede kalalım mesela? :(

Bu arada kuzeye doğru Messina Boğazına paralel giden yoldan ilerlemiş Ganzirri diye bir yere gelmişiz :smiley: Ganzirri gölünün kıyısında sevimli bir yer... İdareten bir yerde durduk ve hızlı bir durum değerlendirmesi yaptık. Batıya doğru gitmeye, yolda bu gece dinleneceğimiz bir yer bulup sonra Palermo tarafına devam etmeye karar verdik. Rehber’den Tindari'yi seçtik. Yaklaşık 70 km mesafede imiş. Bu kez otoyoldan gidelim, dedik. Yola çıkmadan mazotu da doldurduk (1.391€/l).
Messina’ya dönüp içinden otoyola çıkmak bile hayli meşakkatli oldu. Bir yandan da yağmur yağıyor… Trafik, belki yağmurun da etkisiyle, gerçek bir keşmekeş :(

Sonunda Tindari için otoyolun Patti çıkışından ayrıldık, Patti’ye vardık; Tindari’ye yaklaşık 10 km mesafede… ama artık yorgunluktan devam etmeyi gözümüz yemedi. Yağmur halen devam ediyor. Tindari’ye o 10 km’yi geçmek bir şey değil belki ama kalacak yer konusu da şüpheli. Bugün bu kadar macera yeter dedik :smiley: Bulduğumuz rahat bir park yerinde kalmaya karar verdik (38.142071, 14.968461). Dönüp bakınca Tropea'dan Villa San Giovanni'ye 90 km yolu 4 saatte alabilmişiz. Üstüne de kalabalık, insanın başını döndüren bir otoyol trafiği… Tyndaris harabelerini görmekten üzülerek vazgeçtik. Oturup yarınki planımızı yaptık. Artık bundan sonra deniz kenarının kıvrımlı yollarında oyalanmayalım, otoyolu kullanalım dedik; sonunda doğru yolu bulduk… :smiley: Yollardan kalan günü bu durumda daha iyi kullanabiliriz belki.

20171201_131125.jpg

Messina'da trafiğin içinde

20171201_134256.jpg

Yol bizi buraya getirdi... Ganzirri gölü.

20171201_134303.jpg

Ganzirri gölü kıyısında durum değerlendirmesi yaparken :smiley:

20171201_134321.jpg

Ganzirri gölü kıyısından bir manzara

20171201_141800.jpg

Karar verildi...Tindari'ye doğru. Otoyola çıkmaya çalışırken.

20171201_151853.jpg

Messina'dan ayrıldık. Batıya doğru otoyolda...
 

2 Aralık 2017, Cumartesi; Patti'den Cefalù, Bagheria, Palermo
Dün bütün gün ve gece yağmur yağdı. Koyu kara bulutlar ve pus Messina'yı geçerken de sonrasında da manzarayı göstermiyordu. Sabah kalktığımızda o karanlık dağılmış, mavi gökyüzü ve mavi deniz, güneşin altında yeşil tepeler bütün canlılığıyla ortaya çıkmıştı. Sabah 08.45 gibi Patti'den ayrıldık. Burası da Ortaçağdan kalma bir eski yerleşimin etrafında gelişmiş engebeli bir kasaba. Kaldığımız yer belediyenin araçlarına ait bir otoparktı. Başka da bir yerde durulabilir gibi gözükmüyordu. Hep olduğu gibi acayip bir araç yoğunluğu var. Anlaşılan şehirlerde park edecek yer bulmak çok güç.

20171202_083932.jpg

Patti'de park yerimiz

20171202_084114.jpg

Patti'de park yerimizden bir görünüm. Uzakta Stromboli adasının/yanardağının silueti

20171202_101534.jpg

Kuzey Sicilya'nın yemyeşil coğrafyası

20171202_104107.jpg

İlk durak Cefalu'ya girerken

20171202_110548.jpg

Cefalu'da evler

20171202_110549.jpg

Duomo meydanında güzel bir bina
 



Bugün batıya doğru devam… Cefalù ve Bagheria'ya uğrayıp Palermo'ya geçmeyi düşünüyoruz.
Yaklaşık 100 km mesafeyi otoyoldan aşıp Cefalù'ya geldik. Yol denize paralel onlarca tünelden geçerek ilerliyor. Eski bir otoyol, bakımsız. Sık sık yol tadilatları nedeniyle tek şeride iniyor. Dün otoyolda Messina'dan Patti'ye kadar 3.9€ ödemiştik. Bugün Cefalù'ya kadar 6€ ödedik. Bagheria yolunda para ödemedik.
Cefalù'da denize ve eski şehrin merkezine çok yakın büyük bir park alanı bulduk (38.035308, 14.016960). Yine anormal bir trafik ve sıkışıklık var caddelerde. Bugün bir de buranın pazarıymış. Kalabalık ona da bağlı muhtemelen. Buralar şimdi böyleyse yaz aylarında girilmez olur herhalde, diye aklımızdan geçiriyoruz.

20171202_111332.jpg

Cefalu'nun güzel Norman katedrali. Arkada Cefalu'ya adını veren kayalık yükseliyor.

20171202_111333.jpg

Katedralin içinden bir görünüm. Apsiste “Kurtarıcı İsa”yı betimleyen göz alıcı güzellikte mozaikler 1148 tarihliymiş.

20171202_112948.jpg

Bir kapının önünde kediler :smiley:

20171202_113229.jpg

Cefalu fenerine doğru bir görünüm.

20171202_113655.jpg

Cefalu'nun güzel plajlarından biri.

20171202_113716.jpg

Küçük rıhtım, kayıklar, deniz.
 

Cefalù canlı, güzel bir yer. Adını denize kafa gibi uzanan yüksek bir kayadan (La Rocca) alıyor. Tarihi şehir kaya ile denizin arasındaki dar bir düzlükte kurulu. 12. yüzyıldan kalma Duomo'su ile ünlüymüş; rehber kitap Sicilya’daki en güzel Norman katedrallerinden biri, diyor. Duomo hakikaten hoş… gezdik, fotoğraflar çektik. Sonra Cefalù sokaklarını dolaştık. Öğlen güzel bir meydanda oturduk, güzel bir pizza yedik :smiley:
Saat 12.30 gibi Cefalù'dan ayrıldık. Bagheria’ya yolumuz 58 km. Varınca tren istasyonunun park yerine park ettik. Gayet rahat. Ancak etraf bakımsız görünüyor. Bagheria 17 ve 18. yüzyılda prenslerin yaptırdıkları evler ile ünlüymüş. Bunlardan biri, Villa Palagonia ziyarete açıkmış. Ancak biz vardığımızda kapalıydı. Biraz sokaklarında dolaşıp karavana döndük.

20171202_113717.jpg

Cefalu'da bir sokak arası.

20171202_113901.jpg

Eski bir sokak arasında bir dükkan.

20171202_114105.jpg

Bir hediyelik eşya dükkanı.

20171202_114240.jpg

Gezici manav :smiley:

20171202_135956.jpg

Bagheria'ya doğru yeniden yolda. Uzakta Palermo seçiliyor, üzerinde çift gökkuşağı :smiley:

20171202_140022.jpg

Yağmur doğayı güzel boyadı :smiley:
 

Saat 15.30 gibi Palermo'ya doğru yola çıktığımızda hava yine kapadı ve yağmur başladı. Bu kez çok kuvvetli yağıyor. İşaretlediğimiz park yeri şehrin öbür tarafında görünüyor. Neyse ki bölünmüş geniş bir yoldan gidiyoruz. 30 km yolumuz var. Yağmura rağmen etkileyici manzaralar…
Çok yoğun bir akşamüzeri trafiğinde orayı bulduk; apartmanların arasında bir alan çıktı karşımıza ve park edecek yer yok :( Artık daha fazla dolanmayalım dedik; park4night programından bulduğumuz paralı bir karavan kampinge yöneldik. Üstelik şehir merkezine daha yakın. Çok da rahat görünüyor. Kalmaya karar verdik. Geceliği 15€. Zemin asfalt. WC, su, duş ve atık yeri imkânları var (38.147859,13.352174). Elektrik ise 3€.
Bugün toplam 200 km yol yapmışız.

20171202_140023.jpg

Bagheria'ya doğru otoyolda. Karşıda heybetli Rocca Busambra'nın güzel silueti.

20171202_144649.jpg

Bagheria'da Villa Pallagonia'nın giriş kapısı. Goethe anılarında bu villada gördüklerini "Prens Pallagonia'nın saçmaları" diye betimlemiş :smiley:

20171202_145455.jpg

Bagheria'da bir caddenin üzerinde evler... Eski yüzyıllardan kalıntıları teras dekoru yapmışlar!

20171202_145510.jpg

Bagheria'da sakin bir cadde ...Corso Umberto I

20171202_145807.jpg

Çeşmeli meydan Piazza Vittorio Emanuele III ve kilise Parrocchia Madrice.

20171202_155023.jpg

Akşam çökerken Palermo'ya doğru.
 
Son düzenleme:

Saat 13.30 gibi Tropea'ya vardık. Şehir yine kartal yuvası gibi, bir tepede. Haritadan işaretlediğimiz park alanı ise deniz kenarında, şehrin altında kalan bir yer… Yol deniz kıyısını izleyerek ve şehri neredeyse yarım daire dolanarak oraya ulaştı. Gelince gördük ki, yine in cin top oynayan bir yer… Üstelik şehre yürümek de epey zorlayacak. Burada kalmak istemedik. Bari başka yer bulalım diye marinaya yakın bir alanı işaretlediğimizde, Tomtom bizi geldiğimiz yolun devamından şehre çıkardı. Meğer geldiğimiz yol tek yönmüş. O yüzden marinanın önünden geçerek geldiğimiz halde şimdi başka bir yoldan oraya gidebileceğimiz anlaşılıyor. Şehre hayli dik bir yokuştan birinci vitesle çıkabildik. Şehrin ana caddesinden ilerledik. Bu sefer de o yükseklikten denizin düzlüğüne karavanın çok sert iki virajı geçerek inmesi icabetti ki tam bir macera idi. Uçurum gibi görünen iniş insanın başını döndürüyorken bir de her virajda ileri geri manevralar... Üstüne bir de arkamızda sıralanan trafik :( Yolun başında kamyonet ve otobüs giremez işareti vardı ama girmiş bulunduk. Tomtom başka da seçenek sunmuyordu zaten. Bir baktık arkamızdan başka bir benzer büyüklükte minibüs aynı hareketlerle inmeye çalışıyor… iyi geldi :smiley:

Ekli dosyayı görüntüle 503459
Tiren denizine bakan güzel bir yerleşim

Ekli dosyayı görüntüle 503460
Deniz güzel, yol güzel...Güneye doğru

Ekli dosyayı görüntüle 503461
Tropea'da, nihayet park edebildiğimiz yer :smiley:

Ekli dosyayı görüntüle 503462
Tropea... aşağıdan bir görünüm

Ekli dosyayı görüntüle 503463
Eski şehire çıktık

Ekli dosyayı görüntüle 503464
Tropea'nın ana caddelerinden biri


Kasım ve Mayıs ayları arasında hakikaten fark çok büyük. Resimlerinizde kimsesiz olan yerler Mayıs ayının ikinci yarısında hayat doluydu. Tropea’ya bir gün kalmak için gittik ve toplam 7 gün kaldık. Her gün, kaldığımız karavan parkın önünden eski şehir merkezine giden merdivenlerden yukarı dondurma yemeye çıkıyorduk (100 basamak civarında).:smiley: Karavanparka her gün önce ekmek satan araç, sonra balıkçı daha sonra da sebzeci aracıyla geliyordu.

Tropea’dan Sicilya’ya başlangıçta aynı dağlık yoldan gitmişiz. Belirli bir zaman sonra ben yetti diyerek otobana çıktığımı hatırlıyorum.
27 Mayısta Tropea'da plajın görünüşü:
IMG_20180527_151633-EFFECTS.jpg
 




3 Aralık 2017, Pazar; Palermo
Palermo nüfusu 700.000 civarında olan hayli büyük bir şehir.
Kamp yerimiz Palermo körfezinin hafif kuzeybatısında kalan Pellegrino Tepesinin (Monte Pellegrino) dibinde. Bakınca tepedeki kilise görünüyor.
Buradan 101 ya da 107 no'lu Belediye otobüsü ile şehre gidilebiliyormuş.
Sabah güzel bir havaya uyandık. Yağmur durmuş, bulutlar dağılmış. Saat 09.00 gibi çıktık. Kampingin ofisine uğradık. Ofisten otobüs biletlerimizi aldık; günlük bilet 3.5€… istenildiği kadar inilip, binilebiliyor. Eski şehre gideceğiz.

20171203_092513.jpg

Palermo'da karavan kamp alanımız...Arkada Monte Pellegrino

20171203_103915.jpg

Kavşak Quattro Conti'de bir köşe çeşmesi

20171203_103947.jpg

Quattro Conti'den bir görünüm... Arkada San Guiseppe dei Teatini kilisesinin güzel kubbesi

20171203_104026.jpg

Quattro Conti'de bir müzisyen

20171203_104027.jpg

Quattro Conti'de ünlü Pretoria Çeşmesi. Arkada Santa Caterina.

20171203_105233.jpg

Palermo'nun ihtişamlı Katedrali. Yapımı 1184.
 

Eski şehir Palermo'nun marinasının yanından başlayan, içeride güneybatıya doğru uzanan yaklaşık 2 km.lik bir caddenin (Corso Vittorio Emmanuele) iki yanına kurulmuş. Bu caddeyi dikine kesen Via Manqueda da tarihi yerleşimin diğer önemli caddesi. İkisinin birleştiği kavşak Quattro Canti (Dört Köşe). Biz önce bu kavşağı bulduk ve çevresini gezindik; iki büyük kiliseden başka 16. yüzyılda Floransalı bir heykeltıraş tarafından tasarlanmış Pretoria Çeşmesi ile de ilgi çeken bir yer Quattro Canti.
Vittorio Emmanuele caddesinin kara tarafındaki ucunda bir giriş kapısı (Porta Nuova), deniz tarafındaki diğer ucunda bir giriş kapısı görevini gören yan yana ihtişamlı iki binadan oluşan kapı, Porta Felice yer alıyor. Goethe Napoli’den deniz yoluyla geldikten sonra bu kapıdan geçişini şöyle anlatıyor: “… Muazzam iki ayaktan ibaret harikulade bir kapıdan geçerek şehre girdik. Bu kapının üst kısmı açık, sebebi de St. Rosalia’nın kule gibi yüksek arabasının yortu günlerinde buradan geçebilmesi…”

20171203_105350.jpg

Palermo Katedrali'nin güney Portikosundan bir görünüm... Katalan tarzının başyapıtlarından diye geçiyor.

20171203_105435.jpg

Katedralin girişinde pazar ayini kalabalığı

20171203_105543.jpg

Katedralin girişinden :smiley:

20171203_105956.jpg

Katedralin içinde pazar ayini kalabalığı

20171203_110846.jpg

Katedralin girişinde İslam ve Norman tarzlarının karışımı süslemeler

20171203_111814.jpg

Katedral ve sokak
 

Sonra Duomo'yu (Palermo Katedrali) görmeyi hedefledik. Çok etkileyici, güzel bir bina... 1184 yılında yapımına başlanmış ve her dönemde bir şeyler eklenip değiştirilerek bu günlere gelmiş. En önemli özelliği çeşitli mimari tarzların bir arada olmasıymış: Gotik, İslam, Norman, Katalan... Örneğin kubbesi 18. yüzyıldanmış. Önüne vardığımızda hayli kalabalıktı. İçerisi de Pazar ayini dolayısıyla ayrıca kalabalıktı. İlginç olan, Duomo buralılar için sanki bir buluşma yeri olmuş… çok da rahatlar. Bir yanda dua okunuyor, org çalıyor, koro söylüyor. Beri yanda insanlar kenar koridorunda karşılaşmışlar, sarılıp öpüşüyor, hal hatır sorup muhabbet ediyorlar. Sanki sokaktalar :smiley:

20171203_112225.jpg

Corso Vittorio Emanulle'nin kara tarafındaki ucundan giriş kapısı; Porta Nuova

20171203_115012.jpg

San Giovanni degli Eremiti yanında 13. yüzyıldan kalma bir manastırın revakları

20171203_115738.jpg

San Giovanni degli Eremiti'nin İslam mimarisinin özelliklerini yansıtan soğan kubbeleri

20171203_120449.jpg

San Giovanni degli Eremiti'nin dış cepheden görünümü

20171203_131655.jpg

Corso Vittorio Emanulle'nin deniz tarafından giriş kapısı; Porta Felice

20171203_131656.jpg

Porta Felice'nin yanı başında Palermo marinası
 
Son düzenleme:

Sonra San Giovanni Degli Eremiti'yi bulduk. Artık kullanılmayan bir Norman kilisesiymiş. Soğan kubbeleriyle, İslam mimarisi öğeleri taşıyor olmasıyla ilgi çekiyormuş. Gerçekten sade, hoş bir yapı.
İki ana caddeyi de boydan boya yürüdük. Bazen ara sokaklara da daldık. Ortaçağdan kalmış ara sokaklar labirent gibi… binaları yer yer dökülüyor ve genellikle insana tedirginlik verecek kadar izbe; yer yer de etkileyici güzellikte. Muhtemelen pazar günü olduğu için olsa gerek, şehrin en canlı yeri diye geçen ve önemli bir pazar yeri olan Vucceria'da hemen hiç kimse yoktu, dükkânlar kapalıydı.

20171203_132012.jpg

Villa Garibaldi parkında bit pazarı

20171203_132128.jpg

Bit pazarından bir diğer görünüm :smiley:

20171203_132345.jpg

Vittorio Emanuele caddesinden bir görünüm

20171203_132346.jpg

Piazza Bellini'de bir küçük kilise; San Cataldo.

20171203_135704.jpg

Vucciria'da bir mandıra-market

20171203_135859.jpg

Palermo eski şehirde ara sokaklar labirentinden bir sokak
 

Palermo'da yüzyıllar boyunca çeşitlenen bir toplum yapısı oluşmuş. Muhtemelen yakın dönemde de ciddi göç almış. Belirgin kozmopolit bir yanı var. Afrika, Hindistan, Pakistan, Bengaldeş kökenliler dikkati çekiyor… büyük olasılıkla beyaz olmayan toplum en yoksul kesimi oluşturuyor ve gettoları içinde yaşıyorlar.
Epey dolaşıp görebildiğimiz yerlere baktıktan sonra bir yemek molası verdik. Derken yağmur başladı. Yağmurda da biraz dolaştık ama tadı yoktu. Yine de ortalık epey kalabalıktı. Akşamüzeri kampinge geri döndük. Yağmur daha da şiddetlendi… sabaha kadar yağdı.
Yürümekten çok yorulmuşuz. Yine, daha iyi çalışmalı, vaktimizi de daha iyi kullanmalıydık, diye söyleniyoruz :( Bu duygudan kurtulamayacağız galiba… Evet, daha görülecek yerler kalıyor haliyle. Koca bir şehri bir güne sığdırmaya kalkınca bu böyle. Keşke her birine doyacak kadar zaman ayırmak mümkün olabilse; ne var ki gerçekçi değil… ‘olduğu kadar’ demeyi becersek iyi olacak.
Ama mesela Monte Pellegrino’nun tepesine de gitmek, oradaki Azize Rosalia kilisesini görmek isterdik. Oradan şehrin görünümü de muhteşem olmalı. Monte Pellegrino esasen iri bir kaya kitlesiymiş; yüksekliği 500 m dolayında. Kiliseye adını veren Azize Rosalia şehrin koruyucu Azizesi imiş. Goethe’nin Monte Pellegrino’ya da Kilise’ye de uzun uzun yer verdiği “İtalya Seyahati” anılarında bir de hikâyesi var Azize Rosalia’nın. Hikâyeye göre Rosalia, Sicilya Kralı II. Guilliam’ın yeğeni, çok genç yaşta Monte Pellegrino’da bir mağaraya çekilmiş ve 12. yüzyılın sonlarına doğru orada ölmüş. Kemikleri 1624 senesinde bir avcı tarafından tesadüfen bulunmuş ve bir törenle Palermo’ya getirilmiş. Tam o sırada şehirde şiddetle hüküm süren veba sona ermiş ve Rosalia o andan itibaren halkın koruyucusu ilan edilmiş.
Yarın sabah Monreale’yi gezmeyi planlıyoruz… öğleden sonra da Sicilya etrafındaki bir diğer durağımıza, Trapani’ye gitmeyi düşünüyoruz.

20171203_150002.jpg

Akşama doğru yağmur başladı.

20171203_150323.jpg

Teatro Massimo.. Via Maqueda üzerinde

20171203_150450.jpg

Teatro Massimo'nun ön cephesinden bir görünüm

20171203_152318.jpg

San Domenico kilisesi... Abartılı ön cephesi ve meydanı. 1700'lerde Sicilya Barok ustası mimar Tommaso M.Napoli'nin eseriymiş.

20171203_163000.jpg

Akşam inerken San Domenico meydanı

20171203_165403.jpg

Akşam üzeri bir yorgun bisiklet :smiley:
 



4 Aralık 2017, Pazartesi; Monreale, Trapani'ye doğru
Sabah erken Monreale'ye nasıl gideceğimizi kamping ofisine bakan gence sorduk. Piezza Indepencia'dan Monreale’ye giden otobüse binmemizi söyledi.
Piezza Indepencia, kampingden geldiğimiz otobüsten inince eski şehri boydan boya geçen caddenin sonunda. Sabah erken Piezza Indepencia’ya vardık.
Etrafta Monreale otobüsüne nereden bineceğimizi aranırken bir genç adam peyda oldu. Otobüsün yeni gittiğini, diğerinin 75 dk sonra geleceğini, istersek 20€'ya bizi Monreale'ye götürebileceğini söyledi. Aslında her halinden bir turist avcısı olduğu belli oluyor, ama garip bir şekilde uyum gösterdik. Biraz da o sırada yağmaya başlayan yağmur yüzünden… arabasına bindik. O daha da üsteliyor, sizi bekleyeyim, gidiş-dönüş 35€ verin, diyor, ama biz artık o kadarını kabul etmedik. Yola çıktık. Yağmur bardaktan boşalır gibi yağmaya başladı. Berbat bir trafik var. Monreale Katedrali aslında çok yakın; Palermo’nun 8 km güneybatısında bir tepenin üzerindeki Monreale kasabasında… ama dura kalka 40 dk.da vardık. Adamdan kurtulduktan sonra Katedrale girdik. Katedral ücretsizmiş, ama içerde bir şapel ve bir iki asa, kıyafet vb. şeylerin bulunduğu mini bir müze var; 2.5€.

20171204_095432.jpg

Monreale kasabasının meydanından evler

20171204_095618.jpg

Katedralin meydana bakan ön cephesi

20171204_095956.jpg

Katedralin içinden...

20171204_095959.jpg

Kurtarıcı İsa mozayiği... tavanı altın varaklarla süslenmiş

20171204_100019.jpg

Yan duvarlarından biri... Mozaik desenlerle anlatılan hikayeler

20171204_100242.jpg

Yan duvarlardan... Adem ile Havva hikayesi :smiley:
 

Gezenbilir bilgi kaynağını daha iyi bir dizin haline getirebilmek için birkaç rica;
- Arandığında bilgiye kolay ulaşabilmek için farklı bir çok konuyu tek bir başlık altında tartışmak yerine veya konu başlığıyla alakalı olmayan sorularınızla ilgili yeni konu başlıkları açınız.
- Yeni bir konu açarken başlığın konu içeriğiyle ilgili açık ve net bilgi vermesine dikkat ediniz. "Acil Yardım", "Lütfen Bakar mısınız" gibi konu içeriğiyle ilgili bilgi vermeyen başlıklar geç cevap almanıza neden olacağı gibi bilgiye ulaşmayı da zorlaştıracaktır.
- Sorularınızı ve cevaplarınızı, kısaca bildiklerinizi özel mesajla değil tüm forumla paylaşınız. Bildiklerinizi özel mesajla paylaşmak forum genelinde paylaşımda bulunan diğer üyelere haksızlık olduğu gibi forum kültürünün kolektif yapısına da aykırıdır.
- Sadece video veya blog bağlantısı verilerek açılan konuların can sıkıcı olduğunu ve üyeler tarafından hoş karşılanmadığını belirtelim. Lütfen paylaştığınız video veya blogun bağlantısının altına kısa da olsa konu başlığıyla alakalı bilgiler veriniz.

Hep birlikte keyifli forumlar dileriz.


GEZENBİLİR TV

GEZENBİLİR'İ TAKİP EDİN

Forum istatistikleri

Konular
103,735
Mesajlar
1,522,919
Kayıtlı Üye Sayımız
166,556
Kaydolan Son Üyemiz
Mehmet_Ali

SON KONULAR



Geri
Üst