Haydi Pelepones'e

  • Konuyu Başlatan: Konuyu başlatan RÜZGAR Tarih:
  • Başlangıç tarihi Yazılan Cevaplar:
  • Cevaplar 177
  • Okunma Sayısı: Görüntüleme 43,534
Ynt: Haydi Pelepones'e

Rüzgar'ın nerelere eseceği belli olmaz..
Bekliyoruz bakalım bu yaz mavi bir iveco karavan gelecek mi diye..
Turgutlu'da Üzümlü kek yenir, Yanına bir de meşhur Turgutlu kaymaklı şam tatlısı ikram etmek isteriz sizlere..
 

Etiketler
Ynt: Haydi Pelepones'e

Sayın Rüzgar, İmbatımız için düşüncelerinizden dolayı çok teşekkür ediyorum.


Üzülerek belirtmeliyimki, kabin amirinize biraz haksızlık yapıyor gibisiniz.!

Saygılarımla...
 

Ynt: Haydi Pelepones'e

Sevgili arkadaşlar,

*** "berkcantp"... Cesaret işte kritik baraj sorusu....Tabii bu biraz lisan ile (az İngilizce yeterli) biraz da karavanınıza olan güven ile ilgili. Gerisi hayatta her zaman olabilecek şeyler aslında.Trafikte biraz daha dikkat edilmeli.Yunanistan da gezerken insan fazla zorlanmıyor.Bize benzer kurallar ve insanlar. Ama İtalya ya geçecekseniz kurallar biraz daha sıkı ve trafik biraz daha karmaşık.İstanbul lu olmak büyük avantaj.Hiç bir ülkede hiç bir şehir trafik zorluğu açısından İstanbul ile kıyaslanamaz bile. Biz bayağı zor bir şehirde yaşıyoruz.

*** "İnsel" bu yaz sanırım küçük de olsa bir tur atacaksın gibime geliyor...Diğer bölümleri de okuyunca sanırım kararın kesinleşecek ;)

*** "buselik" Bu gün kargalar karavanınızın işlemlerini bitirip mülkiyetini aldığınızı söylediler.Islatırken bir kadeh de fazladan (kargalar için) için bari. :D

*** "drares" Bu karışık günlerde yazılarım sizi birazcık güldürebildi ise ne mutlu bana... :D

*** "sisdagili61" Kaptanınız ve kabin amiriniz teşekkür ederler efendim.

*** "mayıstosböce" İşte bir can alıcı değerlendirme daha.Çıtayı yükseltmek. Evet karavancılık dalında altından yılanın bile sürtünmeden geçemediği çıta bu gün limbo yapabilecek kadar yukarılara çıktı. Sizin gibi zeki, akıllı, düzeyli genç nesillerin çıtayı, altından koşarak geçilebilecek kadar yükseklere çıkaracağına adım gibi eminim.
Sonuçta benim naçiz vücudum elbet...vaziyetleri, di mi ya gençler... :D

*** "Yugun" Çocukluğumda yediğim kaymaklı şam tatlıları yüzünden bu gün vitrin camı yalamakla yetiniyorum. ;D Bir gün hiç değilse bir fırt götürürüz umarım..

*** "Esinti35" Siz bilmezsiniz o kabin amirleriniiii.Seyahatte iken kedi eve dönünce kaplan kesilirler nam...suzlaaarrr... ;D ;D

Ehh artık, epey niyet çektik... Üçüncü bölüme sıra geldi artık.Azzz sonraa...

Selamlar ve saygılar,

Rüzgar
 

Ynt: Haydi Pelepones'e




Üçüncü Bölüm

Üçüncü bölümün rotası.
Nafplio- Leonidas- Kosmas

3-01 Üçüncü bölümün haritası

[attachment=1]


Biraz dinlenmenin ardından “Rüzgar Bar” da servis başlıyor. Hafif müzik bile var...Chat Baker’in kısık sesinden geceye başlıyoruz. Ben yazdan karavanda kalan buz gibi Ozjusko (Hırvat birası) içerken Selma farkını ödeyip “ağır alkole” gidiyor. Eee olacak o kadar...Naflio ya geldik ya...Bırakalım keyif yapsın. İnsanın içinde bulunmaktan, havasını yaşamaktan hoşlandığı yerler o kadarda fazla değil aslında.

3-02 “Rüzgar Bar” da akşam servisi

[attachment=2]


Şehrin ışıklarına bakarken dalmışım.. Hoş bulduk içkilerimizi alırken şehrin ışıklarına dalıyorum. Bu kadar gündür geliyoruz, daha Pelepones in başındayız diye mi düşünüyorum, her gidişin bir dönüşü vardır diye mi düşünüyorum, nedir artık bilinmez...

3-03 Ne düşünüyorum acaba ?

[attachment=3]


Hareketli bir Cumartesi akşamında Naflio nun sakinleri yanısıra civarından gelenlerle belde epeyce canlanıyor.

3-04 Geceye katılım

[attachment=4]

Koskoca liman otoparkında yer bulmak zorlaşıyor ama gece geç gidenlerin gürültüsünü düşünüp karavanların yanına park ettirmiyorlar. Eh AB ile aramızda o kadar fark olsun artık !..

3-05 Naflio da çarşı

[attachment=5]




Selma çarşıda dolaşırken bir “madam”ın dükkanında gördüğü küpeleri çok beğeniyor. Gerçekten de Türklerin rengi iyi işlenmiş bir turkuaz. Madam’a bu rastlantıları anlatınca bize güzel bir indirim de yapıyor.

3. rota.jpg


3-02 Rüzgar barda akşam servisi .jpg


3-03 Ne düşünüyorum acaba.jpg


3-04 Geceye katılım.jpg


3-05 Naflio da çarşı.jpg
 

Ynt: Haydi Pelepones'e



3-06 Selma küpeleri çok beğeniyor

[attachment=1]

Sonrasında hemen oracıktaki bir restauranta çöküyoruz. Güzel bir akşam yemeğinde burada olmaktan çok mutluyuz.

2.Ekim.2010 Pazar sabahında Naflio da işlerimiz var. Selma birkaç gündür yazdığı makaleleri bir internet kafeden gönderiyor.

3-07 İnt.Cafe de

[attachment=2]

Arada ben de maillere, forumlara bakıyorum ama cafe nin geneline bakıldığında maliye müfettişi gibi durduğum hemen anlaşılıyor.

3-08 Int. Cafe de maliye müfettişi.

[attachment=3]

Bir unlu mamuller dükkanından alışveriş yaparken gördüğümüz tezgahtar kızın saç kesimini çok beğeniyoruz ve izin alıp bu güzel modeli çalıyoruz . Bar patronu rolündeki kötü adam Turgut Özatay olsa idi hemencecik kıza asılır “bana iki resim bir de pasaportunu ver seni İstanbul’a götürür meşhur ederim, gecede beş bin euroya para demezsin” derdi, kesin !...

3-09 Saç modeli güzel kız.

[attachment=4]


Çarşıdan bazı ihtiyaçlarımızı da karşılıyoruz bu arada. İşlerimiz bitince şehri yavaş yavaş gerilerde bırakarak Pelepones in doğu kıyısından aşağılara, Monemvasias, Nea Poli taraflarına doğru yola koyuluyoruz. Paralia ya kadar denize paralel giden yol sonra birden içeriye dönüp dağlara doğru yöneliyor ve Pelepones başlıyor.

3-10 Pelepones de yollar

[attachment=5]

3-06 Selma küpeleri çok beğeniyor.jpg


3-07 Ä°nt.Cafe de.jpg


3-08 Int. Cafe de maliye müfettişi.jpg


3-09 Saç modeli güzel kız..jpg


3-10 Pelepones de yollar.jpg
 



Ynt: Haydi Pelepones'e


Bu virajları alamayıp devrilenler, uçuruma uçanlar için kaza geçirdikleri yere ölenlerin yakınları tarafından küçük “evcik”ler konuluyor. Bazıları zengin, bazıları ise gariban işi. İçlerinde kandiller bulunan bu “ evcikler”den Yunanistan da belki binlerce var.

3-11 Ölenlerin aziz ruhlarına...

[attachment=1]

Yunanistan ın batı tarafı çok sert yapıda ,bizim doğu Anadolu gibi. Eskiden buralarda eşkıya varmış, geleni geçeni soyup soğana çeviren. Bizim 60’lı yıllara kadar dağlarımızda kovaladığımız Hamido’ lar, Koçero’lar gibilerinden.

3-12 Pelepones dağları zor geçit veriyor

[attachment=2]


Dağlarda dolaşmak, dağ havası almak güzel de kilometreler boyunca ne bir benzinci ne bir yerleşim ne de birine rastlayamayınca bu güzellik yavaş yavaş yerini ürküntüye bırakıyor ister istemez. Tam da karavancının korkulu rüyasının görüldüğü yerler buralar. “Ya araba arıza yaparsa, ya şu olursa, ya bu olursa...
Vallahi kul yapısı bu ,belli mi olur ne olacağı. Siz gönlünüzü ferah tutun gerisi halledilir bir şekilde.
Biz bu sohbeti yürütürken önümüze bir köy geliyor. Daha doğrusu bir vaha. Leonidas.
Daracık sokaklardan evlere sürtünerek geçip köy meydanına geliyorsun. Yollar eşeklerle gidilip gelinilen zamanlara göre yapılmış. Daracık duracık.

3-13 Leonidas köyü

[attachment=3]

Köyden sonra yine dağlar, yine dağlar...
Dön Allah dön. Çok keskin virajlara çok dikkatli ve arabayı devirden düşürmeden giriyorsun. Buralarda rakım 1600 m. lerde dolanıyor. Yollarda genellikle yan koruma bariyerleri yok. Biraz acemilik, biraz ihmal geriye kaydırıp uçurumlardan uçmak an meselesi. Ama kolayı var. Aynı evciğin hilalisinden bir tane de sana dikerler, içine de bir kandil.Tabii Fatiha okuyacak birini bulabilirsen ?... Yoksa aklını başına al, dikkatli sür atını, arabanı. Gerçi sonumuz bir karavancı için yeterince şerefli olursa da şimdilik kalsın. Belki bu hakkımızı Prekosten kayalıklarından (Norveç) uçarak kullanırız....Kümbülür ?...

3-14 Prekosten uçurumu-Norveç

[attachment=4]

Ama şimdilik oradan buradan Hezarfen Çelebi’lik yapmaya niyetimiz yok. Güzel güzel yaşamak, gezmek, yazmak, anıları paylaşmak varken.



Üçüncü Bölümün Sonu

3-11 Ölenlerin aziz ruhlarına.jpg


3-12 Pelepones dağları zor geçit veriyor.jpg


3-13 Leonidas köyü.jpg


3-14 Prekosten uçurumu- Norveç.jpg
 

Ynt: Haydi Pelepones'e

Beğeniyle takipteyiz Hüseyin abi, şehir trafiğine sözüm yok Ankara'da 10 yıl taksi şöförlüğü yaptım, aracıda bakım yapıp çıkış yaparım, fakat o dağ yolları yok mu, yalnız olsam gam yememde çoluk çocuk ürktüm.
 

Ynt: Haydi Pelepones'e

Sabah sabah ne güzel oldu şimdi çay kaynadı tuşu attı aha ekmek kızartma makinasına attığım börekte ısındı elemanlarda daha gelmedi 10 dk var birdaha okumak için ben hemen çayımı alıyorum kimse bir yere kaçmasın.
 

Ynt: Haydi Pelepones'e

Dağların arasındaki o küçücük köyün meydancığı...

İşte Keşan kavşağından sonra ortaya çıkan fark. Fark, yalnızca batıya doğru ilerleyen kilometrelerle sınırlı olarak açıklanamaz tabii ki, o kilometrelerin taşlarına asırlar kazınmış sanki.
İlk olarak 18 yaşımda Edirne'nin batısına teker döndürdüğümden beri ve defalarca Avrupa'da yol aldıkça beni kahreden " kendimize hiç saygımız yok mu yahu " serzenişini yıllardır kültürel bir utanç kamburu olarak sırtımda taşır dururum.

Türkiye'nin batısında bir coğrafya kültürünü gözlemlememiş insanların henüz tadmadıkları bir acı olsa gerek. Kim bilir belki , ne mutlu ... demeli.

Bildiklerini, bilineceklerin toplamı sananlar, bilmediklerini öğrenmedikçe kendilerini kayıpta hissetmezler nasıl olsa. Kendilerini aşmak isteyenlerse, gerçeklerin içindeki kimi acılarla yüzleşmeye hazır olmalılar.

Yolculuklar genel toplamda hiç şüphesiz artı değerler aktarır insanlara, ne var ki böyle buruk tadlar da kalır zihnin damaklarında.

Çok isterim, bir gün batıdan ülkemize yolu düşmüş bir yolcunun, " vay beee, biz yarım yamalak yaşıyormuşuz " hissine kapılmasını.

Yakışıklılığıyla kasılan, güzelliğiyle süzüm süzüm süzüzülen insancıklar gibi ülkemizin coğrafi güzellikleriyle öğünüp dururuz. Bizim bu oluşta ne katkımız var ki bir gurur duyarız, ne yapmadıklarımız, ne zaman aklımıza gelecek acaba? O dağ köyündeki küçücük meydancık, ne zaman bizim de estetik anlayışımız arasına vazgeçilmezimiz olarak, içselleştirdiğimiz bir değer olarak katılacak ? Bizim için artık bir kültür olacak ?

İşte kilometre taşlarına sanki asırlar kazınmış dediğim fark.
 

Ynt: Haydi Pelepones'e

Günaydın .....

Elimde kahvem ,dişarıda hafif yağmur,içerden makinelerin sesi ve ekranımda sizin yazınız.....Güne bundan daha güzel başlanır mı ??? Bence başlanmaz yine harikasınız ....Bir solukta okudum ....Şimdi sindire sindire okuyacağım...

Eliize yüreğinize sağlık ....

İlknur - Mahir
 



Ynt: Haydi Pelepones'e

Tahrik var dedikçe, Hüseyin Bey de iyice artırıyor baksanıza!... :D

Cavid Sezen
 

Ynt: Haydi Pelepones'e

Haldun Hocam, Asya göçebeliği ile Arap kültürü bileşiminden ancak bugünkü durumumuz ortaya çıkabiliyor diyorum. Okumayan/okuyamayan, işsiz, mesleksiz, gittikçe Ortadoğu halklarına benzetilen geniş yığınların bu kıyaslamaları yapmasını istemek&beklemek, gönlümüzden geçse de çok zor değil mi? :( Balık denizi bilir mi hiç, denizden çık(arıl)madıkça?... :(

Cavid Sezen
 

Ynt: Haydi Pelepones'e

gezmen' Alıntı:
Tahrik var dedikçe, Hüseyin Bey de iyice artırıyor baksanıza!... :D

Cavid Sezen

Tam saha pres abi, bildiğin gibi değil...

Öyle bir gaza geliyor ki insan, uy şeytana sat don gömlek çık İpsaladan dışarı diyor...

Yada al kredi bankadan, öde ondan sonra aylarca...

Şu Doğa İçin Çal-3 ü dinliyorum dünden beri, görüyorum klipte pırıl pırıl insanları bu ülkeye inancım yeniden doğuyor, sonra hop sabah oluyor bir bakıyorum devlet ekşisözlüğü kapatmaya çalışıyor, sansür üstüne sansür getiriyor, OSYM de rezillik üstüne rezillik sürerken adamların sırıtarak pişkinliği devam ediyor, dayanamıyorum bitik bu ülke deyip iyice içime kapanıyorum, karamsarlığa gömülüyorum...

Yapma Hüseyin abi, gösterme bize oralardan kareler, aynı kültürün insanları olduğumuz halde bizden 200 km batıda yaşayanlarla bizim hayatın coşkusuna bakışımızdaki farkları yüzümüze vurma, bari bilmediğimizde farklı dünyaları bu topraklardaki kabız yaşantımız daha katlanılır oluyor...
 

Ynt: Haydi Pelepones'e


Doğru söze bir offfff ! çeksem karşıki dağlar yıkılır da, gerçekler dimdik inatçıdır maalesef Cavid bey. Yine de offff ki, of ! Gönül bu, istiyor işte.
 

Ynt: Haydi Pelepones'e

Neden, niçin sorularının cevabı çeşitli. Öyle bir coğrafyada yaşıyoruz ki gelen geçen ezmiş, yıkmış ve bir şekilde imzasını bırakıp gitmiş. Bizdeki savaş, devrim, ekonomik buhran, kültür çeşitliliği, entrika ve rüzgara göre yön değiştiren siyasi politikaların onda biri bile onlarda yok.. Bu nedenle biraz daha stabil kalıp yeri geldikçe kendini yenilemelerine şaşırmamalı.

Bursa tüm bu anlattıklarımın canlı bir örneğidir. Yüzyıllar boyunca tembellik ve yoksulluktan evlerine tek bir çivi bile çakmayan, Yunan işgalinde Yunan subaylarını Yunan bayraklarıyla karşılayıp kuzu çeviren bir köy ayakta kalıp kültür mirasına dahil olarak günümüzün trendy otantik turizminden parsayı kaparken, biz bununla gurur duyabiliyoruz. Oysa Yunan işgalinde 2 km. aşağısındaki benzer bir köy çok daha namuslu ve zengin olduğu için yakılıp yıkılmış, talan edilmiştir. Bugün biri beton yığını olarak Bursa'nın kenar mahallesi, diğeri parlayan yıldızıdır.

Kültür farkı elbette var. Biri at sırtında göçebe yaşam sürerken diğeri felsefenin temellerini yazıp bitirmiş, İyon devleti çoktan tarih olmuş, Roma İmparatorluğu en parlak dönemlerini bitirmiş, hatta yıkılma döneminde. Karşılığı olan tarihsel çizgide Orhun yazıtları ancak kaleme alınıyor, Göktürkler devlet oluyor... Ama burada hangimiz etnik kökenden bahsedip Orta Asya'dan geldiğini iddiia edebilir? Bizler bu coğrafyalıyız. 3 - 4 kuşak öncesinden geriye tarihi etnik kökenini bilene de pek rastlanmaz. Oysa bu coğrafyada yaşam bulan Helen kültürü, Doğu Roma İmparatorluğu gibi onların kültüründen gelen izler bulunur. Osmanlı bile Roma İmparatorluğunun son varisi olarak nitelendirilir tarihte. Kıyaslanır ya da kıyaslanmaz, Arap etkisinde ya da değil ama başta İstanbul olmak üzere Osmanlının da kendine özgü kültürel ve mimari özellikleri bulunur. Her ne olduysa sonradan değişen siyasi ekonomik nedenlerden dolayı olmuştur.

Sizlere Bursa Altıparmak semtinin çok eski yıllardaki bir fotoğrafını göstereyim:

[attachment=1]

Buyrun bu da şimdiki hali:

[attachment=2]

Bursa'nın o yıllardaki nüfusu bilmiyorum kaç kişi? Şimdi milyonlarla ifade ediliyor. Uygulanan bin türlü yanlış politika, iç savaş, terör, darbeler, türlü entrikalar, dış müdahaleler, yoğun göç... Gemisini kurtaran kaptan bireyselliğinin yaşandığı son yüzyılda başka ne olması beklenirdi ki? Beraberinde kültür yozlaşmasının geleceği ve buradan değişik politik grupların besleneceği öncesinden belli değil miydi?

Bakıyorum Artvin yaylalarına, İsviçre'den neyi eksik? Bakıyorum Ege sahillerine, Yunanistan'dan neyi eksik? Bakıyorum Doğu Anadolu platosuna, ne kadar bakir, doğal, sessiz.. Şimdi buralarda da kendi kendine yetebilen 300-500 bin nüfuslu şehirler olsaydı İstanbul'un Nüfusu 14 milyon olur muydu? Bursa Altıparmak'ın o fotoğrafı kaybolur muydu?

Milyon nüfuslu şehir olmaz dostlar. Gün gelecek, kendi bokunda boğulacak insanlar. Nitekim boğuluyor da. Ülke ne kadar zengin ve teknolojik olursa olsun, yine de olmaz. Gelişmiş ülkelerde de böyledir bu durum. Ne su ne enerji ne de altyapı yetiştiremezsiniz. Kalabalık arttıkça hırsızı, uğursuzu, çirkini, kötüsü, eğitimsizi boka üşüşen sinekler gibi doluşacaktır. Tarih boyunca her yerde böyle olmuştur bu durum. Bakın Newyork'un yüz yıl önceki, Londra'nın, Paris'in 200 yıl önceki haline? Orada yaşayan insanları getirin o zamanın İstanbul'una, Bursa Altıparmak'ına.. Ne düşünürlerdi sizce?

Her birey kendi içsel gelişim sürecini tamamlamadıkça insanlık paylaşmayı öğrenemeyecektir. Paylaşmayı bilmediğimiz sürece bu kavga ve talan ekonomisi devam eder. Dünyanın her geçen gün kalabalıklaşması ve tükenen kaynaklarımız ileride yaşanacak daha kötü günlerin habercisi. En azından homojen dağlmayı becerebilsek uzunca bir süre daha idare edebiliriz. Ama beceremiyoruz. Sinekler gibi yaşamak tercihimiz. Nerede mama, oraya hücum..

Dolayısıyla kültürle doğrudan alakalı olduğunu düşünmüyorum bu durumun. Şartlar öyle getirmiş, bazı yerler, bazı ülkeler temiz kalmış. Neden Arap ülkeleri ve Ortadoğu temiz kalamıyor? Onlarınki kültür değil miydi? Yüzyıllar önce kültürün beşiği Mezapotamya değil miydi? Matematiği, cebiri, astronomiyi, tıbbı Araplardan öğrenmedi mi batı? Onların kıçını silmeyi bilmediği dönemde bizim hamamlarımız yok muydu?

Her ne olduysa oldu, dengeler tersine döndü. Onlar ileri giderken bizim gerilediğimiz çok açık. Bakın Çin bugün bu dengeyi tersine çevirmeyi başardı. Biz de yapabiliriz. Ama çok fedakarlık gerekiyor daha.

altiparmak.jpg


Bursa Alt?parmak.jpg
 




Gezenbilir bilgi kaynağını daha iyi bir dizin haline getirebilmek için birkaç rica;
- Arandığında bilgiye kolay ulaşabilmek için farklı bir çok konuyu tek bir başlık altında tartışmak yerine veya konu başlığıyla alakalı olmayan sorularınızla ilgili yeni konu başlıkları açınız.
- Yeni bir konu açarken başlığın konu içeriğiyle ilgili açık ve net bilgi vermesine dikkat ediniz. "Acil Yardım", "Lütfen Bakar mısınız" gibi konu içeriğiyle ilgili bilgi vermeyen başlıklar geç cevap almanıza neden olacağı gibi bilgiye ulaşmayı da zorlaştıracaktır.
- Sorularınızı ve cevaplarınızı, kısaca bildiklerinizi özel mesajla değil tüm forumla paylaşınız. Bildiklerinizi özel mesajla paylaşmak forum genelinde paylaşımda bulunan diğer üyelere haksızlık olduğu gibi forum kültürünün kolektif yapısına da aykırıdır.
- Sadece video veya blog bağlantısı verilerek açılan konuların can sıkıcı olduğunu ve üyeler tarafından hoş karşılanmadığını belirtelim. Lütfen paylaştığınız video veya blogun bağlantısının altına kısa da olsa konu başlığıyla alakalı bilgiler veriniz.

Hep birlikte keyifli forumlar dileriz.

BENZER KONULAR



GEZENBİLİR TV

GEZENBİLİR'İ TAKİP EDİN

Forum istatistikleri

Konular
103,679
Mesajlar
1,522,099
Kayıtlı Üye Sayımız
166,527
Kaydolan Son Üyemiz
Selma Yörük

Çevrimiçi üyeler

SON KONULAR



Geri
Üst