Bosna Ve Hersek'de 13 Gun. 30 Mayis - 12 Haziran 2017

  • Konuyu Başlatan: Konuyu başlatan grkn-sa Tarih:
  • Başlangıç tarihi Yazılan Cevaplar:
  • Cevaplar 62
  • Okunma Sayısı: Görüntüleme 19,439
1-20170607_132304.jpg

Jablanica'da oglen yemegi icin yer ararken ilginc bir sac boregi yapan yer bulduk.


2-20170607_133157.jpg

Ateste iyice kizdirilan beton kapak, sonra atesin uzerine yerlestirilen boregin uzerine kapatiliyor. Boylece borek alttan ve ustten pismis oluyor.


3-20170607_134326.jpg

Icinde kucuk kucuk et parcalari olan bu buyuk dilim borek 3.5KM.


4-20170607_135838.jpg

Ayrana gore daha koyu ve tuzsuz bir icecek olan Jogurt 0.5KM, Ayran 1KM.


500m otede Neretva Nehri uzerindeki demiryolu koprusune geldik Bu koprunun ilginc bir hikayesi var:

2. Dunya Savasi sirasinda Alman guclerine karsi ulkelerini savunan komunist partizanlar kendilerini Neretva nehrinin bati yakasinda, dusman kuvvetleri ile cevrilmis buldumuslar. Arkalarinda nehir onlerinde Alman panzerleri varmis. Azgin akan nehri yuzerek gecmeleri mumkun degilmis. Nehirin uzerindeki demiryolu koprusu nehrin karsisinda, Almanlarla isbirligi icinde olan, ama daha zayif dusman kuvvetleri tarafindan kontrol altina alinmis. Kacacak yerleri kalmamis olan partizanlarin aklina parlak bir fikir gelmis. Demiryolu koprusunu havaya ucurmuslar. Bunun uzerine Alman birlikleri karsiya gecme imkani kalmayan partizanlarin nehrin kenarini takiben kuzeye ilerleyeceklerini tahmin ederek onlar da birliklerini kuzeye dogru yonlendirmisler. Bundan faydalanan Partizanlar kolay tamir edilecek sekilde havaya ucurduklari kopruyu tamir edip karsiya gecmisler. Karsi tafaftaki zayif dusman guclerini hazirliksiz yakalayip bozguna ugramislar. Partizanlari ellerinden kacirdiklarini farkeden Almanlar bu bolgeyi bombalamaya baslamislar ve bombalama sirasinda isabet alan kopru tekrar yikilmis.

Savastan sonra burada yeni bir demiryolu koprusu yapilmis. 1969'da Neretva Savasi'ni anlatan, Yul Brynner ve Orson Welles'in de rol aldiklari bir Yugoslav filmi cekilmis. Filmin yapimcisi daha gercekci olmasi acisindan kopruyu gercekten havaya ucurmaya karar vermis. Hem de yikik kopru sayesinde buranin turistik bir bolgeye donusecegini dusunmus. Ne yazikki kopru havaya ucurulurken olusan toz bulutu nedeniyle bu sahneler filmde kullanilamamis. Sonradan koprunun modeli ile yapilan cekimler filmde kullanilmis.


5-IMG_20170607_142227.jpg

Neretva Demiryolu Koprusu


6-IMG_20170607_142240.jpg

Boylece 3 kere havaya ucurulan bu kopruyu bugun, film yonetmenin tahmin ettigi gibi turistler gormeye geliyor.

Koprunun yaninda bir de savas muzesi var. Park yeri bedava ve gecelemeye uygun (43.65767 17.76577).
Ama biz Mostar'a devam etmeye karar verdik.
 

Etiketler
Gürkan bey, açıkcası ben sizin yazılarınızı ancak tok isem, yani sadece yemeklerden sonra okuyabiliyorum.

Nedenini tahmin etmek zor olmamalı ? :yum:

Not
Zaten emekliler için bu dünyada gezmekten, yemekten başka ne kaldı ki ?
Sanırım başka birşey daha vardı ama,... işte yaşlılık, bir türlü aklıma gelmiyor. :p
 
Son düzenleme:

Mostar'da Sayin belka'nin bahsettigi park yerini bulduk. Burasi bir is yerinin onu oldugu icin biraz ilerideki genis kaldirimin uzerine park ettik. Eski Sehir buradan 2km kadar uzakliktaydi.


1-20170607_165725.jpg

Neretva Nehri uzerinde yapilmis Stari Most denen kopru. Mostar'in adi da kopru anlamina gelen most kelimesinden gelmekte.


2-20170607_192536.jpg

Eski Sehir'de yollar yuvarlak kaldirim taslari ile dosenmisti . Bunlarin uzerinde yurumesi oldukca zordu.


3-20170607_191732.jpg

24m yuksekliginde ve 30m genisligindeki koprunun yapimina Kanuni Sultan Suleyman'in emriyle 1557'de baslanmis. Mimar Sinan'in ogrencisi Mimar Hayrettin tarafindan yapilan kopru 9 senede tamamlanmis. 9 Kasim 1993'de, hicbir askeri onemi olmadigi halde, kopru once Sirp, sonar Hirvatistan silahli kuvvetleri tarafindan yikilmis. 2001'de Dunya Bankasi ve Unesco'nun gerekli fonu saglamasiyla kopru tekrar yapilmaya baslanmis. Neretva'ya dokulen taslarin bazilari kullanilmis. Diger taslar koprunun orijinal taslarinin cikarildigi maden tekrar acilarak, oradan cikarilmis.


4-20170607_174800.jpg

Koprunun uzerindeki kaldirim taslari her gun binlerce insanin yurumesi nedeniyle olsa gerek cok kayganlasmisti.


5-20170607_175231.jpg

Enine yerlestirilmis taslardan yapilmis esikler de olmasa kopruyu kayip dusmeden gecmek mumkun olmayacakti :(.


6-20170607_180312.jpg

Koprunun eski taslari koprunun altinda nehrin kenarinda birakilmisti. Bunlar, uzerine oturup kopru manzarasi seyretmek icin ise yariyordu.

Aksam yanimizdaki Supermarket Best saat 21:00'da kapaninca onun onundeki kucuk park yerine park ettik (43.326379 17.822581).
 

08 Haziran Persembe:
Bugun 12km otedeki Blagaj'a geldik (43.256950 17.902949). Burada, Buna Nehri'nin daglardan dogdugu yerde Bektasi'ler tarafindan kurulmus Tekija Blagaj denen dervis tekkesini gorduk.


1-20170608_124043.jpg

Neretva Nehri'nin kollarindan biri olan Buna Nehri burada dagin altindan doguyor.


2-20170608_130936.jpg

Bu bolge Osmanlilar gelmeden once de kulturel ve dini onem tasiyormus. Tekke Buna nehrinin kaynaginda kayalar uzerinde, 240m yuksekligindeki tepenin eteklerinde yapilmis. Dusen kayalar nedeniyle defalarca zarar gormus.


3-20170608_125027.jpg

Kadınların saçı, kollari ve bacaklari açık olarak ve erkeklerin de bacaklari acik olarak girmeleri yasak olan tekkeye giris 4KM/kisi. Gerekirse tekkenin kapısinda ücretsiz olarak eşarp temin ediliyor.


4-20170608_122419.jpg

Misafir odasi.


5-20170608_124730.jpg

Meydan odasi, dervislerin toplanip fikir alisverisinde bulunduklari, tekkenin en buyuk odasi.


6-20170608_124857.jpg

Bu odadaki ahsap tavan susleri cok goz aliciydi.
 

7-20170608_124944.jpg

Odadan Buna Nehri kaynagi manzarasi.


Burada Sari Saltuk ve Acik-basa'nin sandukalarinin oldugu bir de turbe var ama sadece disaridan gormek mumkun. Soluk tenli cilekes anlamına gelen Sarı Saltuk hakkinda bir cok efsaneler var: Bunlardan birine gore uzakta konuşulanları duyabilmekte, düşmanlarını yakınında olmasalar da yok edebilmekte ama hiç kimse ona bir zarar verememektedir. Bir diger efsaneye göre 1300 yılında öldügünde Islamiyet’in yayılmasını sağlamak amacıyla bir cok tabutun musluman olmayan degisik ulkelere gomulmesini vasiyet etmistir. Bir cok sehirde Sari Saltuk Turbesi olmasinin sebebi de bu sekilde aciklanmaktadir. Ayrica kendisinden sonra buraya kendisi kadar degerli birisinin gelecegini de onceden gormus ve kisinin basinin kel olacagini da bilmistir (Acik-basa!).


8-20170608_130905.jpg

Nehrin bir tarafinda tekke, diger tarafinda guzel manzarali restoranlar var. Biz de oglen yemegimizi bu restoranlardan birinde yedik.


UYARI!!: Mesut Bey asagidaki bolum yemek resimleri icermektedir. Tok karnina okunmasi tavsiye edilir :p.


9-20170608_132045.jpg
Alkolsuz bira 3KM


10-20170608_132717.jpg

Tavuk ve patates, havuc ve kereviz gibi sebzelerden yapilmis Begova Corba veya Beg Corba (Bey Corbasi) 4KM, salata 3KM.


11-20170608_133608.jpg

2 kisilik karisik izgara 18KM.


12-20170608_173554.jpg

Nehir kenarinda gecelemek icin guzel bir yer bulma umuduyla epey dolastik ama uygun bir yer bulamadik. Blagaj kasabasinin icinde ilk durdugumuz bos alana geri donduk. Geceyi burada gecirdik (43.26238 17.88203).
 



UYARI!!: Mesut Bey asagidaki bolum yemek resimleri icermektedir. Tok karnina okunmasi tavsiye edilir :p.


.
Uyarınız için candan teşekkürler, Gürkan bey. :yum:

Fakat alkolsüz bira için maalesef ayni şeyi söyleyemeyeceğim.:worried:
Belki yazı stilim sizi kandırmış olabilir.
İnanın onsekizi geçeli epey oldu, hatırlayamıyorum bile...:yum:
 

.
Uyarınız için candan teşekkürler, Gürkan bey. :yum:

Fakat alkolsüz bira için maalesef ayni şeyi söyleyemeyeceğim.:worried:
Belki yazı stilim sizi kandırmış olabilir.
İnanın onsekizi geçeli epey oldu, hatırlayamıyorum bile...:yum:
Bira konusunda sizinle ayni fikirdeyiz ama yemek sonrasi tekrar araba kullanmak soz konusu olunca secimimiz alkolsuzden yana oldu bu sefer. Dilini konusamadigimiz bir Bosna'li polisle yuzlesmeyelim dedik :smiley:.
 



09 Haziran Cuma:
Bugun 114 km uzakliktali Sutjeska Milli Park'ina geldik. Burada 1971 yilinda acilmis, 1943'de Sutjeska savasinda olenlerin anisina yapilmis Tjentiste Aniti'ni (Spomenik) gorduk (43.34586 18.69120).


1-20170609_131521.jpg



2-20170609_130628.jpg

19m yukseklik ve 25m genisligindeki anita 250 basamakla cikiliyor (evet saydik :smiley:).

Neretva Savasinda ellerinden kacirdiklari Tito'yu yakalamak icin Alman kuvvetleri yeni bir operasyon duzenlemisler. Haziran 1943'de, Almanlar Tito'nun komutasindaki partizanlari Sutjeska Nehrinin yanindaki Tjentiste Köyü'nde ablukaya almislar. Burada Sutjeska Savasi denen kanli bir savas olmus ve 3301 komunist partizan hayatini kaybetmis. Fakat yine de Tito ve hayatta kalan partizanlar ablukayi yarip daglara kacmayi basarmislar. 1971'de bu savasin anlatildigi, Josip Tito'yu Richard Burton'un oynadigi bir Yugoslav filmi cekilmis. Tito'nun da cekimiyle yakindan ilgilendigi film o zamana kadar Yugoslavya'da cekilmis en masrafli film olmus.


3-20170609_131737.jpg



4-20170609_132926.jpg

Anitin arkadan gorunusu.


5-20170609_132628.jpg

Anitin arkasinda, merdivenlerle cikilan bir alanin iki tarafindaki genis basamaklarda, savasta rol alan askeri birliklerin isimleri vardi.


6-20170609_133549.jpg

Ayrica anit'in asagisindaki vadide, 1975'de acilmis bir de muze vardi. Bu bolge 1992-95 yillari arasinda Bosna Sirp Askerlerinin kontrolu altindayken muze tahrip edilmis ve icindekiler calinmis. Ondan sonra uzun yillar bu anit ve muze kendi haline terkedilmis. Son yillarda devlet ve ozel kisiler anitin bakimini ustlenmisler ve bolge halki da bu aniti ziyaret edip, cicekler koymaya baslamis. Biz oradayken de uzamis otlari bicme faaliyeti vardi.

Geceyi yolun karsisindaki park yerinde gecirmeyi planlamistik. Burada henuz restorasyon halinde olan bir de restoran vardi. Fakat etrafta cimen bicenler oldugu icin vazgectik. 2 sene once Samsun Karavan Kampinda cimler bicilirken sicrayan bir tas aracimizin arka camini kirmisti. O zamandan beri cimen bicenlerden uzak duruyoruz.
 



Yola devam edip guzel manzarali dag yollarindan gecerek Visegrad'a geldik. Visegrad Sava Nehrinin bir kolu olan Drina Nehrinin yaninda kurulmus bir sehir.


1-20170609_173723.jpg

Bu sehrin en buyuk ozelligi olan Drina Koprusu, Mehmet Pasa Sokolovic Koprusu olarak da aniliyor (43.7824 19.2880).


2-20170609_174348.jpg

Mimar Sinan tarafindan yapilan 11 kemerli, 179 m uzunlugundaki kopru mukemmel simetri ornegi olarak gosteriliyor.

Bugun guzelligi ve mimari onemiyle taninan bu kopru 1990'larda Visegrad katliamiyla aniliyordu. Koprunun altindan akan Drina Nehri'nde yuzen ölü sayisi o kadar fazlaydi ki Sirbistan'daki hidroelektrik santrali tikanmisti.

2007'de UNESCO Dunya Mirasi Listesine alinan kopruyu dunya'ya ilk tanitan ise 1961'de Nobel Edebiyat Odulunu aldigi "Drina Koprusu" adli kitabi ile Ivo Andric olmustur.

Visegrad yakinlarinda Sokol köyünde dogan Sokollu Mehmet Pasa cocuklugunda insanlarin Drina Nehri'ni gecmek icin ne kadar zorlandiklarini hic unutmaz ve vezir olunca halkina bu kopruyu armagan eder. 1571 ile 1577 yillari arasinda yapilan bu koprunun yapimi sirasinda yasanan dramatik olaylari Ivo Andric, kitabinda cok guzel bir sekilde dile getirir. Koprunun bitmesiyle yapimi sirasinda cektikleri acilari unutan Visegrad'lilar aksam uzerleri bir asagi bir yukari gezinerek koprunun tadini cikarirken, koprunun tam ortasinda yer alan Kapija denen bolum de genc yasli herkesin toplanma noktasi haline gelir.


3-20170609_174710.jpg

Kapija.


5-20170609_175011.jpg
Kapija'daki bu balkonda, 1577'den beri her gun aksam uzeri halkin gelip oturdugu tas banklar.


4-20170609_174758.jpg

Insanlari hayatini degistiren pek cok olaya sahit olmus bu banklar bugun de modern Visegrad'lilarin gelip oturduklari bir yer olmaya devam ediyor.

Kopruden 1.4 km uzakta nehir kenarinda bir cepte geceledik (43.78888 19.29216).
 

10 Haziran Cumartesi:
Bugun 202 km uzakliktaki Tuzla'ya geldik. Yolda daglardan gectik.


1-20170610_113609.jpg

1000m yukseklikteki yaylalara hayran olduk. Daglik olmasina ragmen yollar guzeldi, pek fazla keskin viraj yoktu.


2-20170610_133514.jpg

Bosna'da Hirvatistan'da gordugumuz cicekli bahce ve cicekli balkonlu villalardan olusan koyler yoktu. Buradaki koy evleri daha cok Turk koy evlerine benziyordu. Tek fark her tarafin yemyesil olmasiydi.

Tuzlada butun park yerleri paraliydi. Sehir merkezine yakin bir mezarligin bedava park yerine park edip, eski sehire yuruduk (44.54454 18.67474).


3-20170610_183936.jpg

Sehir merkezinde meydan.


4-20170610_203845.jpg

Nufusunun %72si Bosnaklardan olusan Tuzla'da ramazan nedeniyle aksam isiklandirilan binalar ve minare.

Park Muzicka Skola denen bir parkin park yeri 20:00'den sonra ve Pazar gunu butun gun parasizdi. Aksam motokaravani buraya park edip, geceyi burada gecirdik (44.54104 18.67350).
 



11 Haziran Pazar:
Bugun Bosna ve Hersek'deki son gunumuzdu. Bu gunu Tuzla'da gecirdik. Elimizde kalan son Konvertible Mark'lari bitirdik.

Sarajevo ve Banja Luka'dan sonra Bosna ve Hersek'in 3. buyuk sehiri olan Tuzla MO 6000 yillarinda Illyrian lar tarafindan kurulmus.


1-20170611_105011.jpg

MO 5000-4500 yillarindan kalma kalintilar. Uzerindeki cam yer yer kirilmis ve matlasmis oldugu icin icerisi pek iyi gorunmuyordu.

Tuzla adini sehrin altindaki tuzlalardan almis. Bu tuzlarin sehrin altindan kazilarak cikarilmasi ozellikle 20.yy da sehir merkezinde ciddi cokmelere sebep olmus. 1000 yil once kurulmasina karsin, bu nedene bugun burada 20.yy oncesinden cok az bina kalmis.


2-20170611_110635.jpg

Meydan'da sebil.


3-20170611_110925.jpg

Kapija. Uzerinde 2. Dunya Savasinda olenleri anisina yazilmis bir plaket var.


4-20170611_111248.jpg

Sehrin iki unlu sanatcisinin heykelleri. Unlu yazar Meša Selimović solda ve ressam Ismet Mujezinović sagda.

Tuzla sehir merkezinde 2008'den beri ucretsiz wifi var. Bizim de datamiz bittigi icin bu wifi'dan faydalandik. 20 dakikada kesildi ama yine de isimizi gordu.


5-20170611_170058.jpg

Park yerimizin yaninda, ana yolun ustundeki bu levha ilgimizi cekti. Hava sicakligini, basincini ve havadaki SO2, NO2, CO, ozon gibi gazlarin olcumlerini surekli gosteren bir elektronik levhaydi bu.

Tuzla'da sehir icinde ayrica 3 tane suni tuz golu vardi. Panonsko Jezero denen bu goller hafta sonu oldugu icin yuzen ve guneslenen insanlarla o kadar doluydu ki biz uzak durmayi tercih ettik.
 



12 Haziran Pazartesi:
Bu sabah erkenden yola cikip Karakaj hudut kapisindan sorunsuz olarak Sirbistan'a gectik.


Boylece Bosna ve Hersek'de yapmis oldugumuz 13 gunluk gezinin sonuna geldik. Bosna dogal guzelligi ile insani buyuleyecek kadar guzel bir ulke. Yesilin her tonunun muhtesem oldugu ulkede hic toprak gormedik desek yeridir. Yollarin kalitesi umdugumuzdan cok daha iyi cikti. Tamamen daglik olan ulkede hep 900-1000m yukseklikte seyahat ettik ve hic bir bozuk yol gormedik. Yiyecek ve dizel fiyatlari Hirvatistan ve Turkiye ile kiyaslaninca cok ucuzdu.

Insanlar genelde iyi niyetli ama ne yazikki kucuk is yerlerinde fis vermekten kaciniyorlardi ve turist kaziklamayi da ihmal etmiyorlardi (uzulerek belirtmeliyim ki bu olay daha cok Musluman kesimde oldu).

Latin alfabesi kullanildigi icin levhalari okumakta zorluk cekmedik. Fakat ulkede ingilizce bilen cok az kisi oldugu icin ozellikle turistik olmayan bolgelerde anlasma biraz problem oldu. Yine de Mostar ve Sarajevo disindaki bolgeleri henuz turistik olmamis bu ulkeyi gezmek bizim icin buyuk bir zevkti. Herkese tavsiye ederiz.

Bu yaziya begenileri ve yorumlariyla destek veren herkese candan tesekkur ederiz.

Cigdem & Gurkan.
 

Gezenbilir bilgi kaynağını daha iyi bir dizin haline getirebilmek için birkaç rica;
- Arandığında bilgiye kolay ulaşabilmek için farklı bir çok konuyu tek bir başlık altında tartışmak yerine veya konu başlığıyla alakalı olmayan sorularınızla ilgili yeni konu başlıkları açınız.
- Yeni bir konu açarken başlığın konu içeriğiyle ilgili açık ve net bilgi vermesine dikkat ediniz. "Acil Yardım", "Lütfen Bakar mısınız" gibi konu içeriğiyle ilgili bilgi vermeyen başlıklar geç cevap almanıza neden olacağı gibi bilgiye ulaşmayı da zorlaştıracaktır.
- Sorularınızı ve cevaplarınızı, kısaca bildiklerinizi özel mesajla değil tüm forumla paylaşınız. Bildiklerinizi özel mesajla paylaşmak forum genelinde paylaşımda bulunan diğer üyelere haksızlık olduğu gibi forum kültürünün kolektif yapısına da aykırıdır.
- Sadece video veya blog bağlantısı verilerek açılan konuların can sıkıcı olduğunu ve üyeler tarafından hoş karşılanmadığını belirtelim. Lütfen paylaştığınız video veya blogun bağlantısının altına kısa da olsa konu başlığıyla alakalı bilgiler veriniz.

Hep birlikte keyifli forumlar dileriz.

BENZER KONULAR



GEZENBİLİR TV

GEZENBİLİR'İ TAKİP EDİN

Forum istatistikleri

Konular
103,662
Mesajlar
1,521,823
Kayıtlı Üye Sayımız
166,519
Kaydolan Son Üyemiz
cagatayuysal

Çevrimiçi üyeler

SON KONULAR



Geri
Üst