Ynt: Tek Başıma Otomobil ile İran - Azerbaycan - Gürcistan - Ermenistan; 15.500 km Overland
Gerii dön! İstikamet Türkiye!
Tiflis’de bulunduğum sürede Azerbaycan vizesini alabileceğimi düşünmüştüm, bu konunun üçüncü sayfasında anlattığım aksilik başıma gelince, rota değiştirip tekrar Türkiye’ye dönmek zorunda kaldım.
Dönüşü Hopa-Batum Kapısı’nın güneyindeki dağların tepesinde yeralan Posof-Vale’den yaptım. Bu kapı vize almak için gitmem gereken Kars’a daha yakındı. Sakin ve şimdiye dek geçtiğim en sorunsuz kapı, iki taraftaki işlemlerin toplam süresi yarım saatten fazla değil. Akılda tutulması gereken şey, kapı geceleri kapanıyor, ben de Tiflis’den öğleden sonra ayrılabildiğimden mesaiye yetişemedim, gece Gürcü tarafında, aynı benim gibi mahsur kalan bir otobüs dolusu İran Azerisi turistle çadır kurup yattık, İran’a gideceğimi öğrendiklerinde çok yardımcı oldular, tüm sorularımı uzun uzun cevapladılar. Sabah Türkiye’ye geçip duraklamadan Kars’a vardım, vize başvurusunu yaptım, sadece pasaport ve vesikalık resim yeterli geldi, burada vize ücreti istemiyorlar. Geceyi Kars’ın konforlu öğretmenevinde geçirdim.
Ertesi gün öğleden sonra, iki gün önceki gezi planım tamamen değişmiş halde, vizemi teslim alıp Digor yolu üzerinden önce Iğdır’a, oradan da Doğubeyazıt’a yöneldim. Bu güzergahı geçerken insan zamanın nasıl aktığını anlamıyor ve hiç sıkılmıyor, özellikle Iğdır- Doğubeyazıt arasında defalarca durarak Ağrı Dağı’nın fotoğrafını çektim, değişen görüntüsünü izledim. Akşama doğru Doğubeyazıt’a varıp geceyi orada geçirdim.
Doğubeyazıt’ın İshakpaşa Sarayı dışında görülmeye değer pek bir yeri yok, ama Doğu’da insanların hayatı nasıl geçiyor diye gözlemlemek için gece kalıp, kahvehanelerin bulunduğu trafiğe kapalı caddede yürümek, kasabanın tüm erkeklerinin toplanıp bütün gece çay içmelerini seyretmek memleketin gerçeklerine vakıf olmak adına yapılmalı bence. Ortalıkta yürüyen veya oturan tek kadın görmek mümkün değil, tekel bayisi sormanızı da tavsiye etmem, sorunuza cevap, selamınıza karşılık alamazsanız fazla alınganlık etmeyin.
Sabah yola koyulup önce İshakpaşa Sarayı’na gittim ve gördüğüm manzara içaçıcı değildi . Güzelim sarayın üzerini plastik çatı kaplamışlar, diyecek şey bulamıyorum, tarihi eser korumaktan anlaşılan buysa memleketimde, yakında burayı düğünlere, sünnetlere kiraya verirlerse şaşırmam artık.. İleriki günlerde dönüş yolunda Van’da karşılaştığım arkeolog ve sanat tarihçilerine durumu anlattığımda, kendilerinin de burayı gördüklerini ve yapılan şeye asla restorasyon veya koruma denemeyeceğini söylemişlerdi.
Gürbulak Sınır Kapısı yolu üzerinde gidilebilecek iki yer daha var, ama çok hırslı değilseniz değmez: Meteor Çukuru pek görkemli sayılmaz, kuyudan hallice. Diğer ziyaret noktası Nuh’un Gemisi’nin bulunduğu yer, orada da bir şey görmeyi beklememek lazım.
Öğleye doğru İran’a giriş yapmak üzere sınır kapısına vardım, evrak işlerinin yerlerini öğrenip sırayla yaptırmaya koyuldum..