Seyyah-34 İle Tarihe Yolculuk Başlıyor

  • Konuyu Başlatan: Konuyu başlatan seyyah-34 Tarih:
  • Başlangıç tarihi Yazılan Cevaplar:
  • Cevaplar 1,886
  • Okunma Sayısı: Görüntüleme 170,404

..

  • KONU SÝLÝNSÝN

    Kullanılan: 0 0.0%
  • SADECE SIKINTILI YAZILAR SÝLÝNSÝN

    Kullanılan: 0 0.0%
  • KALDIÐI YERDEN DEVAM ETSÝN

    Kullanılan: 0 0.0%
  • BU ÞEKÝLDE KALSIN

    Kullanılan: 0 0.0%

  • Kullanılan toplam oy
    0
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Ynt: Seyyah-34 İle Tarihe Yolculuk Başlıyor

[attachment=1][attachment=2][attachment=4][attachment=5]

090120104136.jpg


090120104137.jpg


090120104138.jpg


090120104139.jpg


090120104140.jpg
 

Etiketler
Ynt: Seyyah-34 İle Tarihe Yolculuk Başlıyor

[attachment=1][attachment=2][attachment=3][attachment=4][attachment=5]

090120104139.jpg


090120104140.jpg


090120104141.jpg


090120104142.jpg


090120104144.jpg
 

Ynt: Seyyah-34 İle Tarihe Yolculuk Başlıyor

Şimdi Andriake 'de çok önemli tarihi bir bulguyu bir alıntı haber ile sizlerle paylaşmak istiyorum.

Antalya'da Yahudilere ilişkin ilk keşif 2009-09-09

Myra ve Andriake Kazıları'nda bin 500 yıl öncesine ait Yahudi Tapınağı, Menorah Plakaları ve yazıtlar bulundu. Likya'da MS 5.yy'a dayanan erken Yahudi varlığına ilişkin bu ilk arkeolojik bulgular; Likya tarihi ve kültürüne ilişkin bilinenlere de yenisini eklemiş oldu.

Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Akdeniz Üniversitesi adına Prof. Dr. Nevzat Çevik başkanlığında Antalya'nın Demre ilçesinde başlanan "Myra ve Limanı Andriake" kazılarında bölgede ilk kez MS 5.yy'a ait olduğu sanılan sinagog kalıntıları bulunarak, Yahudi varlığına ilişkin izlere rastlandı.

Kültür ve Turizm Bakanlığı'ndan verilen bilgide, Myra antik kentinin Finike'ye 26 kilometre, Kaş'a 44 kilometre uzaklıkta orta Likya'nın merkezinde konumlandığı, antik kentin aynı zamanda Kekova denizi ve batık kent kalıntıları ile de iç içe bulunduğu hatırlatılarak, Anadolu'da Doğu Roma (Bizans) dönemi dinsel ve sosyal yapılanması üzerine "büyük bir keşif olan" söz konusu bulguların, Doğu Roma İmparatorluğu içindeki Musevi varlığının ve durumunun anlaşılması açısından büyük tarihsel önem taşıdığı ifade edildi.

Bulguların Yahudi varlığının antik ticaret merkezi olan Andriake limanında keşfedilmiş olmasının da tüccar karakterli Yahudi halkının o dönemde de ticarette etkin olduklarını göstermesi nedeni ile oldukça önemli olduğu belirten Bakanlık yetkilileri, İS. 5. yy ait olan sinagog ile Apollon'dan İslamiyet'e kadar kesintisiz dinler tarihi zincirindeki eksik halka olan "Musevilik"in de eklenerek, Likya adına Demre'nin bölge dinlerinin hemen tümüne ev sahipliği yaptığının ortaya çıktığı kaydetti.

Bakanlık yaptığı açıklamada, Antik Sinagog'a (Yahudi tapınağı) ilişkin şu bilgilere yer verdi:
"Yapı, Roma dönemi granariumunun batı köşesi önünde, limana bakar biçimde konumlandırılmış. 3.90m çapındaki apsisin bulunduğu ana odanın ölçüleri 7.25x5.08 m'dir. Biri kuzeyden diğeri batıdan olmak üzere 2 girişi bulunmaktadır. Bilimsel araştırmalar sonlandırılmamış olsa da yapının Bizans (Doğu Roma) döneminde 4.-6. yy'da inşa edildiği düşünülüyor. Tapınakta, 'büyük bir şans eseri' bulunan Menorah Plaklarında Yahudi dininin bilinen standart sembolleri bulunuyor. Tamamı yazıtlı olan plakalar, daha önce Anadolu'da sadece Sardis, Priene ve İznik'te bulunan benzerlerine göre çok daha nitelikli ve ikonografik içerikli olmalarıyla dikkat çekiyor. Menorah plaklarından tamamen sağlam olan biri 89x45m ölçülerinde, birinci sınıf işçilikli profilli mermer bir levha. Ortasında 7 kollu şamdan (menorah), sağ yanında boynuz-borazan (şofar) ve sol yanında da hayat ağacı-palm ve limon ağacı (lulav) işlenmiş. Üstündeki silmede de 3 satırlık yazıt, yazıtın sol yanında alttaki panodaki öğeleri (Menorah-Şofar-Lulav) stilize edilmiş küçük bir sembolik örneği bulunuyor. Yazıtın içeriği henüz tam anlaşılmasa da adayanların isimleri Prokles ve Romanus olarak okunuyor. Bulunan 3 ayrı yazıttan 2'sinde 'İsrael' kelimesinin yani Yahudi topluluğunun özetlenmiş ifadesi kullanılmış. 'Amen' ve diğer standart dinsel ifadelerle de yazıt sonlandırılmış."


"Sulh, İsrail'in üzerinde olsun"

Kültür ve Turizm Bakanlığı, ele geçen 3 ayrı Yahudi yazıtıyla ilgili çeviri çalışmaları sürdüğünü belirtirken, yazıtlardan açığa çıkan ilk deşifreler şöyle:
"Euche Makedoniou Rôma- Proklês kai Rômanou- gonôn eulogia kaiire: 'Makedonios'a iyi temennilerle. Prokles ve Romanos'tan olma Roma (bir kadın adı) adadı. İyi dileklerle uğurlar olsun'.
êrênê epi ton Israel = şalom al Israel = 'sulh İsrail'in üzerine olsun'. Tora'dan bir dua. Anti tô Israêl Amên. Söz konusu ifadeler Anadolu'da Eski Yunanca ifadelerde çok nadir görünmektedir. 'İsrail yerine' ifadesi, Doğu Roma içerisinde yer alan Yahudi topluluklarının sosyal durumlarını açıklama konusunda çok önemli bilgiler veriyor."

Bende ; Dünya daha nelere gebe yaşayan bu doğumları görecektir diyorum.


[attachment=1][attachment=2][attachment=3][attachment=4][attachment=5]

090120104146.jpg


090120104145.jpg


090120104143.jpg


090120104147.jpg


090120104148.jpg
 

Ynt: Seyyah-34 İle Tarihe Yolculuk Başlıyor

[attachment=2][attachment=3]

Anıl yeğenimiz süper bir rehber.Yaşına göre harika bir performansa sahip.

090120104149.jpg


090120104151.jpg
 

Ynt: Seyyah-34 İle Tarihe Yolculuk Başlıyor

[attachment=1][attachment=2][attachment=3][attachment=4][attachment=5]

090120104152.jpg


090120104153.jpg


090120104154.jpg


090120104155.jpg


090120104158.jpg
 



Ynt: Seyyah-34 İle Tarihe Yolculuk Başlıyor

Bu sarnıçlar tek yekpare bir kayanın içi oyularak yapılmış su sarnıçlarıdır.

[attachment=1][attachment=2][attachment=3][attachment=4][attachment=5]

090120104156.jpg


090120104157.jpg


090120104159.jpg


090120104160.jpg


090120104161.jpg
 

Ynt: Seyyah-34 İle Tarihe Yolculuk Başlıyor

[attachment=1][attachment=2][attachment=3][attachment=4][attachment=5]

090120104162.jpg


090120104163.jpg


090120104164.jpg


090120104166.jpg


090120104168.jpg
 

Ynt: Seyyah-34 İle Tarihe Yolculuk Başlıyor

[attachment=1][attachment=2][attachment=3][attachment=4]

Andriake açık hava müzesi burada uzaktan genel bir görüntü ile sona eriyor. Ve hava kararmak üzre iken Yunus bey ısrarla bizi eve götürüyor ama yolumuzun üzerinde bulunan bir kaynak suyunada götürerek bize kısa bir gezi keyfi daha yaşatıyor.Bu arada bizede resim çekmek için daha çok imkan çıkmış oluyor.

090120104169.jpg


090120104170.jpg


090120104171.jpg


090120104102.jpg
 

Ynt: Seyyah-34 İle Tarihe Yolculuk Başlıyor

Yunus bey ve torunu Anıl bizi evlerine götürürken yolda hemen Andriake antik kentinin çok yakınında bulunan kükürtlü suyu olan bir kaynaktan bir kaç poz almam için burayada uğramış olduk.
Yunus bey yazın yakıcı sıcağında burada suya girdiklerini ancak suyun çok soğuk olduğunu söylüyor.

[attachment=1][attachment=2][attachment=3][attachment=4][attachment=5]

090120104189.jpg


090120104183.jpg


090120104184.jpg


090120104185.jpg


090120104186.jpg
 

Ynt: Seyyah-34 İle Tarihe Yolculuk Başlıyor

[attachment=1][attachment=2]

Ve Anıl'ın misafiriyiz.

[attachment=3]

Adanaya has şalgam suyu Yunus bey'in yöresel ikramlarıydı.

[attachment=4]

Yunus bey ve Anıl'ın bütün ısrarlarına rağmen biz kendi evimize kalmayı tercih (aracımızda) Anıl'a ise çok teşekkür ettik.Kendilerini daha fazla rahatsız etmemek adına...

090120104190.jpg


090120104191.jpg


100120104199.jpg


090120104194.jpg
 



Ynt: Seyyah-34 İle Tarihe Yolculuk Başlıyor

Ertesi günü Demrede güzel bir hava vardı bizde Çayağızında sahilde kahvaltı yapıyorduk ve aniden telefonum çaldı. Telefonun diğer ucundaki Yunus beydi ve oğlunun Antalyadan görevden döndüğünü ve tanışmamızı istediğinden bizi tekrar beklediğini söyledi bizde bu kadar misafirperverliğe şaşırmakla tekrar evlerine geldik ve çok mütevazi oğlu ile tanıştık sohbet muhabbet ettik. Daha sonrasında Anıl bugünde gezelim deyince tekrar hepbirlikte kalktık yine Anıl yeğenimizin rehberliğinde bu sefer Aziz Nicholaos yani Noel baba diye bilinen efsane bir insanın hayatını ve gerçek kimliğini yerinde öğrenmeye gittik.

Önce Demre'ye kuş bakışı.

[attachment=1][attachment=2]

100120104261.jpg


100120104262.jpg
 

Ynt: Seyyah-34 İle Tarihe Yolculuk Başlıyor

Bütün dünyada “Noel Baba” adıyla tanınan, Avrupa ülkelerinde çoğunlukla Santa Klaus olarak bilinen Aziz Nicholaos, Anadolu’da yaşamış bir din adamıdır. Günümüz İtalya’sının Sicilya Adası, Napoli, Bari, Almanya’nın Frieburg ve hatta Amerika’da New York kentinin koruyucu azizi olma derecesine varan önemi, her yılın 6 Aralık günü yapılan anma törenleri ile daha da pekişmektedir.

Günümüzde Santa Klaus, hiç şüphe yok ki, İskandinavya ülkelerindeki iyilik sever çocukların koruyucusu ve sevindiricisi olan Noel Baba efsanesi ile Myra’lı Aziz Nicholaos’ın kişiliklerinin birleştirilmesiyle, yarı dinî ve çok popüler bir tipin doğmasıyla oluşmuştur. Bu tipin kökünün İskandinavya ülkelerinin çok eski inançlarından alındığı, Noel Baba’nın geyikler tarafından çekilen bir kızakla dolaşmasından anlaşılır. Halbuki gerçek Myra’lı Aziz Nicholaos’ın yaşadığı yerler hiç kar yağmayan Akdeniz kıyılarıdır. Onun zor durumda olan çocukları, insanları koruyucu kişiliği, kuzeyin kutsal bir varlığı, belki de çok erken çağların karanlıklarında kaybolmuş bir tanrısıyla birleşerek, Noel geceleri ortaya çıkan, çocuklara hediyeler getiren sempatik bir ihtiyara dönüşmüştür. Ne derece gerçeklere aykırı olursa olsun, Hıristiyan ülkelerinde Noel Baba, özellikle çocukların heyecanla bekledikleri sevimli bir kişi olarak yaşamaktadır.

Aziz Nicholaos’ın hayatı hakkında, azizlerin birçoğunda olduğu gibi fazla bir şey bilinmez. Sonraları pek çok efsane ile hayatı süslenmiştir. Tahıl ticareti yapan bir ailenin çocuğu olduğu bilinir. Hayatına dair yazılan dinî kitaplarda, göğün bir hediyesi, ana-babasının dualarının ve verdikleri sadakaların bir meyvesi, fakirlerin kurtarıcısı olarak dünyaya geldiğine işaret edilmiş, daha bebek iken mucizeler yarattığına inanılmıştır.

Aziz Nicholaos’ın ölüm günü tüm Hıristiyanlarca 6 Aralık olarak kabul edilir. Ancak bu tarihin kesin bir kaynağa dayandığı söylenemez. Azizden bahseden en eski kaynaklar olan, VI. yüzyıla ait “Vita Sionitae” ile “Vita de Stratelatis” adlı eserler de kesin bir ölüm tarihi vermezler. Bu kaynaklarda sadece Azizin doğum yerinin, Likya’nın en büyük limanı Patara olduğu kaydedilmiştir. Hıristiyanlığın ilk yıllarında Havari Paulos’un, Patara’da kaldıktan sonra yoluna devam etmesi, Patara’ya İncil’de adı geçen kentlerden biri olma özelliğini kazandırmıştır. Bu bölümde Havari Paulos’un arkadaşı Luke ile üçüncü seyahatleri sonunda, Miletos’tan Kudüs’e dönerken Patara’da kaldıkları ve buradan muhtemelen daha büyük bir gemiye binerek seyahatlerine devam ettikleri anlatılır.

Aziz Nicholaos’ın İ.S.III. yüzyıl sonlarında Patara’da dünyaya geldiği ve Myra’ya papaz olana dek, gençlik yılarının Patara’da geçtiği söylenmektedir. Gençliğinde Filistin ve Mısır’a yaptığı seyahatlerden söz edilmiş, yaşadığı devrin İmparator Konstantinos dönemi veya III. yüzyıl sonu ile IV. yüzyıl başı olduğu belirtilmiştir. Ölümünden sonra Avrupa’nın birçok kentinde adına kiliseler inşa edilmiştir ki, bunlar arasında VI. yüzyılda İstanbul’da inşa edilen Bazilika en göze çarpan yapıdır. Rusya ve Yunanistan’ın en saygın Azizi olarak tanınmış, çocukların mahkûmların, denizcilerin ve gezginlerin koruyucusu olarak saygı görmüştür.
alıntıdır.



[attachment=1]

100120104254.jpg
 

Ynt: Seyyah-34 İle Tarihe Yolculuk Başlıyor

Noel baba ile şahsi kanatimi sizlerle paylaşmak istiyorum.
Şimdi günümüzde böyle doğumu vefatı belli olmayan insanlara aslı astarı olmayan yakıştırmalar yapılması şahsen beni üzüyor ,üzülüyorum.Yine günümüzde bu Aziz Nicholaos'ıda çok farklı konuma sokmuşlardır ben ve çoğumuz bu senaryolara inandırılmış bulunuyoruz.
İşin ehli olanlar mutlaka daha iyi biliyorlar fakat benim gibi normal vatandaşlara bu zat farklı anlatıldığından onu sevmek yerine düşman ediliyor.Nedenmi? evet aynen şöyle İslamiyetten ve hristiyanlıktan öncede çeşitli kavimler vardı ve yine Allahın ahkamı üzerine yaşarlardı bunlar bazen şimdiki bir mahalle büyüklüğünde insanlar topluluğu kadar,hatta daha az sayıda ve başlarında peygamberleri bile vardı. Bazı peygamberlerin elinde ilahi bir kitap yerine sadece tek bir (suhuf) yani sayfa tek yaprak kağıt olarak ilahi emirlerin yazılısı vardı bununla insanların ilahi emirlere göre yaşamalarını sağlıyorlardı.
Daha sonraları Hz İsa (a.s.) dünyaya teşrif etti ve havarileri vardı ,İsa (a.s.) dan sonrada yaşamlarını (İsa a.s.) sürdürdüler ve hak din üzre yaşadılar. Netice itibarı ile Aziz Nicholaos’ında (noel baba) tarihçilere göre (İsa a.s.) sonra yaşadığına göre ( o yıllarda daha henüz Hz. Muhammed (s.a.v.) ve babası Abdullah (r.a.) bile doğmamış) nerden biliyorlar hak din üzerine yaşamadığını veya ermiş bir zat olmadığını?? peki mademki hak din üzerine yaşamış ise nasıl bir sürü uygunsuz yaşam,haller,davranışlar kendisine isnat edilir nasıl yakıştırıllır.
Bütün kaynaklar hakkında kesin bir bilgi bilmezlerken ona atfedilen fikirler,giysiler, kılık kıyafetler bence sadece ve sadece büyük rantlar ve çıkar peşinde olan insanların uydurma haberleri ile dopdolu. Kaldıki şuan Aziz Nicholaos hayata dönmüş olsa kendisine böyle abuk sabuk şeyler isnad edenlerden ve bu şekilde inanlardan çok kötü davacı olabileceğini ve bir çok ülkeyi sömüren ve yıllarca masum insanların canlarını yakan sonrada bana noel babanın iyilik meleği olduğunu anlatan İngilizleri veya benzeri milletleri diri gömer zannediyorum.İşte bu sebeb ile kendin dünyanın canına okurken bana Noel babayı iyilik meleği olarak göstermeniz insanlara onu sevdirmek yerine bilakis soğutur ve Noel baba tarihçesinide bilmeyenleri sadece düşman eder...
Hatta o günleri bile bu insanlık görecektir zira İslamiyetin ve Hrıstiyanların inançlarına göre İsa (a.s.) Muhakkak vakti saati geldiğinde yeryüzüne canlı olarak dönecektir.Yine aklınızda olsun kitaplarımıza göre İsa (a.s.) mın Ölüleri diriltme gibi doğuştan bir yeteneği bulunmaktadır.

Vel hasıl benim noel baba anlayışım gidip ziyaret edip tarihçesinide öğrenip ,okuduktan yaşadığı yerleri gördükten sonra bu minhal üzredir buradaki yazı ve görüşlerin tamamı şahsıma aittir.
 

Ynt: Seyyah-34 İle Tarihe Yolculuk Başlıyor

Hep birlikte Anıl yeğenimizin rehberliğinde Aziz Nicholaos (Noel baba) Kilisesini geziyoruz.

Kapısının önündeki eserler.

[attachment=1][attachment=2][attachment=3][attachment=4]

100120104257.jpg


100120104200.jpg


100120104255.jpg


100120104253.jpg
 

Ynt: Seyyah-34 İle Tarihe Yolculuk Başlıyor

Kemal Usta,önce emekleriniz için çok teşekkürler.Bu ayın Atlas dergisinde kapaktaki yazıyı görmüşsünüzdür. Eğer almadınızsa alın,görün bak,özellikle 107 108 sayfalarda İngilizlerin İstanbulumuzda neler yaptıklarını. Selamlar sevgiler.
 



Ynt: Seyyah-34 İle Tarihe Yolculuk Başlıyor

[attachment=1][attachment=2][attachment=3][attachment=4]



derindeniz1' Alıntı:
Kemal Usta,önce emekleriniz için çok teşekkürler.Bu ayın Atlas dergisinde kapaktaki yazıyı görmüşsünüzdür. Eğer almadınızsa alın,görün bak,özellikle 107 108 sayfalarda İngilizlerin İstanbulumuzda neler yaptıklarını. Selamlar sevgiler.
Sami bey şuan karşımdaki kitaplıkta yüzlerce Atlas dergisi mevcut fakat konu çok uzun sonra çıkamayız içinden Hem herkes herşeyi pekala biliyor ben sadece hatırlatıyorum. Daha az önce şimdi haberlerde izledim uydudan içlerinde royter ajansının bir haber muhabirininde bulunduğu masum insanları gökyüzünden nasıl kurşuna dizdiklerinin videosunu. Yıllar öncede yapsalar işte hiç bir zülüm gizli kalamıyor kırık yıl geçsede açığa çıkıyor,dahada çok çıkacak.
Artı benimde Gezenbilirde online günlerim sayılı korkarım yetiştiremeyeceğim Nisan sonuna.
Sami bey ilginize çok teşekkür ediyorum.

100120104252.jpg


100120104201.jpg


100120104251.jpg


100120104250.jpg
 

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...


GEZENBİLİR TV

GEZENBİLİR'İ TAKİP EDİN

Forum istatistikleri

Konular
103,805
Mesajlar
1,523,937
Kayıtlı Üye Sayımız
166,617
Kaydolan Son Üyemiz
Ynsemr81

Çevrimiçi üyeler

Şu anda çevrimiçi üye yok.

SON MESAJLAR

SON KONULAR



Geri
Üst