2010 Yazı'da Böyle Geçti...

  • Konuyu Başlatan: Konuyu başlatan egeli Tarih:
  • Başlangıç tarihi Yazılan Cevaplar:
  • Cevaplar 278
  • Okunma Sayısı: Görüntüleme 75,993

Etiketler
Ynt: 2010 Yazı'da Böyle Geçti...

Sn. Mustafa Kemal Dilber,
Sn. Birgül-Şeref Güçlü,
Sn. Rüzgar,
Sn. Bülent Yazıcı,

Güzel sözleriniz için hepinize ayrı ayrı teşekkür ederiz.. Bizi onurlandırdınız..
Sağolun.. Varolun..

Ülker&Yavuz
 

Ynt: 2010 Yazı'da Böyle Geçti...

Torosların denize paralel bir bölümünün yamacına kurulmuş, Aydıncık.. Daha önce Gülnar ilçesinin beldesi iken 1987 yılında ilçe olmuş.
[attachment=1]

Tarihteki adı Kelenderis olan Aydıncık, büyük tarihi zenginliğe sahip.. Kazılar halen devam ediyor.
Yöre halkı geçimini seracılıkla sağlıyor. Yetiştirilen ürünlerde domates, patlıcan, salatalık ağırlıkta.
İlçenin her yerinden denize girilebiliyor. Özellikle doğusundaki İncekum Plajı (yukarıda fotoğrafladığım), adı ile özleşleşmiş incecik bir kuma sahip. Kumsaldaki duşlardan yararlanabiliyor, yolun karşısındaki marketlerden gereksinimlerinizi karşılayabiliyorsunuz. Biz bu sahilde konakladık, iki gün süreyle..
Yalnızca Ziraat Bankası şubesi var, Aydıncık'ta. Diğer bankalarda halledilmesi gereken işlerimiz olduğundan, daha uzun süre kalamadık, burada. Aklımızı bu güzel yörede bırakarak ayrıldık.

[attachment=2] -Alıntıdır-

Merkezden 3,5 km. batıya gidildiğinde Soğuksu Çayının denizle buluştuğu Soğuksu Koyuna ulaşılıyor. Çay, çok geniş ve tertemiz olarak akardı, evvelce.. Şimdi seraların ve tarlaların sulanması için su çekildiğinden küçük bir dere kadar kalmış.. Bir de Türkiye'den Kıbrıs'a giden suyun bu çaydan sağlandığı söyleniyor. Koyda denizin suyu oldukça soğuk. Denizden sonra duş niyetine girilen çayın suyu ise ürpertici.. Girince soğuktan çığlık attığınız sudan çıktığınızda, kısa süre sonra tekrar girme isteği duyuyorsunuz.

Yıllar önce böyleydi, Soğuksu Çayı.

[attachment=3]

38 km.lik bol virajlı bir yolla Bozyazı'ya ulaştık. Arada küçük koylar, dik yamaçlarla süren yol, bir çok kişi için ürkütücü.. Bizim için ise son derece eğlendirici..

Tarihte Nagidos adıyla anılan Bozyazı da Torosların eteklerinde M.Ö. 5. yüzyılda kurulmuş. Tarihi Nagidos'un kalıntıları adanın üzerinde. Ada geçen yıla kadar karayla bağlantılı idi. Geçen yıl ani bir kararla yıktılar, aradaki yolu. Şimdi Nagidos tek başına devam ediyor, yaşantısına.

[attachment=4]
[attachment=5]


Bozyazı'yı ikiye ayıran Bozyazı , diğer adıyla Sini Çayı üzerinde, Romalılar tarafından yapıldığı söylenen köprünün bir kısmı hala duruyor.

Ayd?nc?k.jpg


So?uksu koyu.jpg


So?uksu Çay?.jpg


Nagidos.jpg


Bozyaz? Çay?.jpg
 

Ynt: 2010 Yazı'da Böyle Geçti...

Sayın Ülker&Yavuz çifti,gezinizin bundan sonraki bölümlerini biraz daha dikkatle izleyeceğim,bir sonraki gezi planımı bu güzergahta düşünüyorum ve sizin belgesel tarzındaki güzel anlatımınızdan çok faydalanacağıma inanıyorum.şimdiden teşekkürler.
 

Ynt: 2010 Yazı'da Böyle Geçti...

[attachment=1]
[attachment=2]

Bozyazı sahilindeki cami farklı bir mimaride...

[attachment=3]

Altı gün kaldığımız Bozyazı sahili.. Yakınımızda duş ve wc var. Cuma günleri kurulan pazardan dalından yeni koparılmış sebze, meyve satın almak, bizim gibi megakent sakinleri için bulunmaz nimet..

[attachment=4]

Bozyazının sakinliği, bir süre sonra sıkıcı olabiliyor. Çünkü saat 19.oo dan sonra sokaklarda sadece inlerle cinler maç ediyor. Kimseyi göremiyorsunuz. Tanıştığımız yazlık sahibi bir aile, burada sıkıldıklarını, evlerini satıp Ege'de bir yere gelmek istediklerini söylediler.

Pek fazla tanımadığımız, her derde deva olduğu söylenen meyve, hünnap.. Dalında...

[attachment=5]

Bozyaz? Çay?1.jpg


bal?kç?lar.jpg


Bozyaz? Camii.jpg


Bozyaz? kumsal.jpg


hünnap.jpg
 



Ynt: 2010 Yazı'da Böyle Geçti...

egeli' Alıntı:
Bu yörede yetişen, pek fazla tanımadığımız, her derde deva olduğu söylenen meyve, hünnap.. Dalında...

[attachment=5]

Her derde deva mıdır bilemem ama ben, günnap, hinnap, inap da denen bu meyveyi çok seviyorum. Ege ve Marmara Bölgesinde de yetişiyor. Örneğin bizim bahçede bir ağaç var. Ekim başında Poyrazlar buluşmasına giderken, Çınarcık yakınlarında satıldığını görmüştük... Ha unutmadan da ekleyeyim; Kazdağları eteklerinde bir konaklama tesisinin adı da Hünnap Han'dır.
İlgi ile izlemeyi sürdürüyoruz..

Cavid Sezen
 

Ynt: 2010 Yazı'da Böyle Geçti...

Sadece bir-iki parça yiyecek pişirip yemek için, kuru otlara ve rüzgara aldırış etmeksizin, bencilce, bilinçsizce yakılan ateşler .. ve bu ateşlerin neden olduğu orman yangınlarını söndürme çabası içinde denizden su taşıyan helikopterler... Bir orman yangınına tanık oluyoruz, burada.. İçimiz yanıyor, ormanla birlikte..

[attachment=1]
[attachment=2]
[attachment=3]

Bozyazı'dan sadece 14 km. uzaklıkta, Anamur..

[attachment=4]

Anamurun simgesi muz... Heryerde..

[attachment=5]

ate?.jpg


yang?n helikopteri.jpg


Mamure Kalesi.jpg


1.jpg


muz.jpg
 

Ynt: 2010 Yazı'da Böyle Geçti...

Anamur, her zaman gözdemiz...

[attachment=1]

Anamur'un berrak, pırıl pırıl denizinde, sizinle oynamaya gelen minik balıklar eşliğinde yüzmek o kadar keyifli, o kadar doyulmaz bir zevk ki...

[attachment=2]

Anamur'dan Ermenek yoluna çıktığınızda ilginç ismiyle bir köy çıkıyor, karşınıza..

[attachment=3]

Bu yolun 13. km. sinde Kocaçay diğer adıyla Dragon Çayı üzerinde yapılmış, Alaköprü...

[attachment=4]

Kocaçay'ın kıyısına inişe elverişli yerlerine kurulan tesislerde piknik yapabilir, serinlleyebilirsiniz..

[attachment=5]

Anamur sahili.jpg


Anamurda.jpg


1.jpg


Alaköprü.jpg


Alaköprü1.jpg
 

Ynt: 2010 Yazı'da Böyle Geçti...

Cavid Bey,

İlginize ve bilgilendirmenize teşekkürler.
Adını duymuş olsak da, bu güne dek pek dikkatimizi çekmemiş demek ki, hünnap.. Ta ki, Bozyazı'da her derde deva olarak anlatılışına kadar.. Büyük olasılıkla, 'her derde deva' sözü bu meyve üzerinde yoğunlaşmamıza neden oldu. Anlatan kişinin özellikle 'bu yörede yetişir' demesi ilgimizi çekti. Gerçi artık, her şey heryerde yetiştirilebiliyor. Tıpkı Doğu Akdenize özgü sandığımız antepfıstığının her bölgede yetişmesi gibi...
Tekrar teşekkür eder, esenlikler dileriz.

Ülker&Yavuz
 

Ynt: 2010 Yazı'da Böyle Geçti...

Çok güzel bir geziniz olmuş.Pa ylaşımınız için çok teşekkürler.
 



Ynt: 2010 Yazı'da Böyle Geçti...

egeli' Alıntı:
Cavid Bey,

İlginize ve bilgilendirmenize teşekkürler.
Adını duymuş olsak da, bu güne dek pek dikkatimizi çekmemiş demek ki, hünnap.. Ta ki, Bozyazı'da her derde deva olarak anlatılışına kadar.. Büyük olasılıkla, 'her derde deva' sözü bu meyve üzerinde yoğunlaşmamıza neden oldu. Anlatan kişinin özellikle 'bu yörede yetişir' demesi ilgimizi çekti. Gerçi artık, her şey heryerde yetiştirilebiliyor. Tıpkı Doğu Akdenize özgü sandığımız antepfıstığının her bölgede yetişmesi gibi...
Tekrar teşekkür eder, esenlikler dileriz.

Ülker&Yavuz

Ulker hanim aslinda anlatan kisi dogru soylemis. Benim anne tarafim Mersin Silifkeli oldugu icin her yaz gideriz. Cocuklugumdan beri cok yemisimdir bu meyveyi. Antalya taraflarinda ben hic gormedim yani 15-20 yil oncede mersinde her yerde bulunur ve satilirdi bu hunnap. Benimde sevdigim bir meyvedir ama buyuk sehirlerde pazarlarda ve marketlerde bulunmaz.
 

Ynt: 2010 Yazı'da Böyle Geçti...

Sayın Ülker Hanım,

Yazılarınız ve fotoğraflar çok güzeldi. İlgi ile takip ettim, paylaştığınız için teşekkür ederim.

Bu arada böyle çok gezince bizim objektiflere de yakalandığınızı bildireyim :

[attachment=1]

Tokatlı karavancı dostumuz Bülent Beyler ile bu yıl Ünye-Sinop dolaylarında tatilimizi geçiriken Gerze'de bir kaç saat mola vermiştik. Karavanınızı görünce fotoğrafını çektik. Forumdan sizleri bildiğimiz için tanışma vesilesi olur diye biraz etrafa bakındık ama göremedik. Bir daha ki sefere tanışmak ümidiyle...

Selamlar,

Doğan

CIMG2545.jpg
 

Ynt: 2010 Yazı'da Böyle Geçti...

Doğan Bey,

Fotoğrafınız bizim için çok büyük sürpriz oldu.. Çok teşekkür ederiz.
Bu arada tanışamadığımıza gerçekten üzüldük.
Bir başka zamanda, bir yerlerde karşılaşmak, tanışmak ümit ve dileğiyle..

Ülker&Yavuz
 

Ynt: 2010 Yazı'da Böyle Geçti...

Anamur İskele'de sahilde konaklamak biraz sorun.. Motorsikletler öyle gürültülü geçiyorlar ki.. Bir de park ücreti uygulanıyor. Dragon Çayının kenarında festival alanı kalmak için daha uygun..

Perşembe günleri İskele semtinde pazar kuruluyor. Geçen yıl da yazdığım gibi, yöre halkı 'kısa pantolonlular geldi' diye fiyatları yükseltiyorlar...

Bozyazı, Anamur, Gazipaşa muz cenneti.. Yalnız yanılıp da 'hediyelik' çok miktarda muz almayın, sakın.. Çünkü, kısa süre sonra hepsini atmak zorunda kalırsınız.. Dayanmıyor..

Gene de çok güzel, Anamur.. Anamur'dan ayrılmak zor..
Şimdi yol yapım çalışmaları var, Anamur çıkışında.. Mersin-Antalya arasını kısaltmak için yeni yol açılıyor. Bu nedenle o güzelim yolun tadı yok..

Gazipaşa'ya akşam saatlerinde ulaştık. Dolayısıyla girişte bir petrol istasyonunda konakladık. Daha önceki yıllarda da konakladığımız bu tesis sabaha kadar açık, güvenli.. Akdeniz Tur otobüslerinin mola yeri.

Ertesi sabah kısa bir gezi yaptık, Gazipaşa'da ve kahvaltılık bir şeyler alıp, sahile indik. Ana yol üzerinde 'Liman' tabelasından sapıp 2 km. gittiğinizde plaja iniyorsunuz. Bu yolda Selinus Antik Kentine ait su kemeri kalıntılarını görebilirsiniz.

[attachment=1]

Plajın solundaki tepede Selinus kenti, surları ,

[attachment=2]

ve bu tepenin yamacındaki Hacı Musa Çayının kıyısında gene kalıntıları görüyoruz.

[attachment=3]

Sağda, plajın bitiminde, denize dik inen kızıl kayalıklar dikkat çekiyor. Bu kayalıkların altındaki geniş oyuk da Kızıl İn.

[attachment=4]
[attachment=5]

Su kemeri.jpg


Selinus.jpg


Selinus1.jpg


Gazipa?a k?y?s?.jpg


K?z?l in.jpg
 

Ynt: 2010 Yazı'da Böyle Geçti...

Alanya, her zamanki gibi çok kalabalık.. Çok sıcak..
Kahvaltı için Dim Çayı kıyısına indik...

[attachment=1]
[attachment=2]
[attachment=3]

Konaklı beldesinden 'Alara Şelalesi 50 km.' tabelası ile dönüyoruz, sağa... Yolun 7. km.sinde 'Yatık Şelale' çıktı, karşımıza. Bu sıcakta serin bir su kenarında geçirilecek saatlerin hayaliyle, karavanı parkettikten sonra, hemen aşağıda şelaleyi görebileceğimizi düşünerek inmeye başladık. 'Az kaldı.. şimdi..' derken döne döne tam 60 metre derine indik. (Katettiğimiz yol değil, derinlik 60 metre.) Aşağıdaysa bizi karşılayan bir yavru kedi ve bir köpekcik oldu. Başka kimseyi göremediğimiz gibi, yağan yağmurlardan olacak su sapsarı, çamur görünümündeydi. ??? ???
[attachment=4]
[attachment=5]


İniş nispeten kolaydı da.. çıkış gerçekten zordu. Ağaç dallarının altından eğilerek, yer yer ıslak toprakta kayarak yukarıya çıktığımızda ter içinde kalmıştık. :p :p

Dim Çay?1.jpg


Dim Çay?.jpg


Dim Çay? k?y?s?nda kahvalt?.jpg


Yat?k ?elale.jpg


Yat?k ?elalede.jpg
 



Ynt: 2010 Yazı'da Böyle Geçti...

Muz cenneti Anamur paylaşımları için teşekkürler,
2010'a o kadar çok yer sığdırmışsınız ki,
Şimdiden 2011 rotanızı merak etmekteyim, :smiley:
Selamlar,
 

Gezenbilir bilgi kaynağını daha iyi bir dizin haline getirebilmek için birkaç rica;
- Arandığında bilgiye kolay ulaşabilmek için farklı bir çok konuyu tek bir başlık altında tartışmak yerine veya konu başlığıyla alakalı olmayan sorularınızla ilgili yeni konu başlıkları açınız.
- Yeni bir konu açarken başlığın konu içeriğiyle ilgili açık ve net bilgi vermesine dikkat ediniz. "Acil Yardım", "Lütfen Bakar mısınız" gibi konu içeriğiyle ilgili bilgi vermeyen başlıklar geç cevap almanıza neden olacağı gibi bilgiye ulaşmayı da zorlaştıracaktır.
- Sorularınızı ve cevaplarınızı, kısaca bildiklerinizi özel mesajla değil tüm forumla paylaşınız. Bildiklerinizi özel mesajla paylaşmak forum genelinde paylaşımda bulunan diğer üyelere haksızlık olduğu gibi forum kültürünün kolektif yapısına da aykırıdır.
- Sadece video veya blog bağlantısı verilerek açılan konuların can sıkıcı olduğunu ve üyeler tarafından hoş karşılanmadığını belirtelim. Lütfen paylaştığınız video veya blogun bağlantısının altına kısa da olsa konu başlığıyla alakalı bilgiler veriniz.

Hep birlikte keyifli forumlar dileriz.


GEZENBİLİR TV

GEZENBİLİR'İ TAKİP EDİN

Forum istatistikleri

Konular
103,670
Mesajlar
1,521,955
Kayıtlı Üye Sayımız
166,525
Kaydolan Son Üyemiz
ibissyusuf

Çevrimiçi üyeler

SON KONULAR



Geri
Üst