Benim okulumdan olmayan küçük çocuklar karavanıma vurup kaçıyorlar. Her gün biraz daha verdikleri rahatsızlığın dozu da artıyor. Kızdım olmadı, kovdum bağırdım çağırdım olmadı. Ne yapabilirim ki bilemiyorum. Beni oyun zannettiler. Oynuyorlar benle.
Allahtan akşam oluyor da evlerine gidiyorlar galiba...
Yücel hoca kendi okulundakilerin davranışıyla uğraştığı yetmiyor sanki...
Kötü birisi olsam benim çocuklara dövdürürdüm ama öyle birisi değilim. Israrla çocuğa rahatsızlık verdiğini idrak ettirmeye çalışıyorum. Ama çok arsız bir çocuk... Var böyleleri de malesef. Bize geldiğinde çok uğraşacağız...
Bir seferinde öğretmen evinde kaldım ve bina eski tip tavanları yüksek bir binaydı. Binayı incelerken Atamızın kara tahta önündeki resmi çıktı karşıma. O meşhur fotoğraf bugün Sinop Öğretmen evi olan binada çekilmiş. Bu arada cezaevini gezerken dalga seslerini duyarsan Sabahattin Aliyi hatırla ve kale dibindeki çay bahçelerinde güzel bir çay içmeni tavsiye ederim.
Bir seferinde öğretmen evinde kaldım ve bina eski tip tavanları yüksek bir binaydı. Binayı incelerken Atamızın kara tahta önündeki resmi çıktı karşıma. O meşhur fotoğraf bugün Sinop Öğretmen evi olan binada çekilmiş. Bu arada cezaevini gezerken dalga seslerini duyarsan Sabahattin Aliyi hatırla ve kale dibindeki çay bahçelerinde güzel bir çay içmeni tavsiye ederim.
Sinop'a giderseniz mutlaka inceburun'da fenerin yanında günbatımını izleyin. Bizim şansımıza yunus sürüsü de hoplaya hoplaya geçiyordu. İnanılmaz bir manzara olmuştu.
Sinop'a giderseniz mutlaka inceburun'da fenerin yanında günbatımını izleyin. Bizim şansımıza yunus sürüsü de hoplaya hoplaya geçiyordu. İnanılmaz bir manzara olmuştu.