Ynt: Vee.. 2011 Yazı Da Böyle Geçti
Ladik'ten sonra gene navigasyonun yönlendirmesiyle Asarcık ilçesine geldik. Niyetimiz oradan Samsun-Ayvacık'a ulaşmaktı. Ancak, burada konuştuğumuz taksi şoförleri, kesinlikle önermedikleri ( müşteri çıksa bile biz kesinlikle gitmiyoruz, dediler) için sisler içinde geçen uzun bir yolculukla Samsun'a gelebildik. Kısaca, bilmediğiniz bir yol için mutlaka, bilen birilerinden kesin bilgi alın..
Sisler içinde ilerlemeye çalışırken, yol üstünde büyük taşlar zannettiğimiz şeylerin iki küçük köpek yavrusu olduğunu görerek durduk. Bize sokulmalarından aç olduklarını düşünerek verdiğimiz süt ve ekmekleri öyle bir iştahla, yüzlerine gözlerine bulaştırarak yediler ki.. Sanırım, o ıssız dağ başına terkedilmişlerdi. Yanımızda onların yiyebileceği ne varsa bırakıp, ayrıldık onlardan.. Hala, 'acaba ne yaptılar?' diye düşünüyoruz, ara sıra..
[attachment=1]
İki ay sonra denizi görüyoruz, Samsun'da.. Karadeniz.. Deniz tutkunlarını tatmin etmese de, yeşiliyle, doğasıyla, insanıyla vazgeçilmez Karadeniz..
Mayıs 2006-Ağustos 2008 aralığında boydan boya defalarca gezdiğimiz Doğu Karadeniz'i özlediğimiz için geldik, bu kez..
Samsun'dan doğuya gidildiğinde 10. km.de Tekkeköy, 25 km. sonra da Çarşamba'ya ulaşıyorsunuz. Çarşamba Ovası, özellikle Doğu Karadeniz'in sebze-meyve hali. Yeşilırmak'ın ortasından geçtiği Çarşamba, 61100 nüfuslu bir ilçe. Irmak kıyısında, Adalet Sarayı önündeki park, restoran ve kafeleriyle konaklamak için uygun ve güvenli..
Çarşambanın pazarı da çarşamba günleri kuruluyor. Pazarda, çevre köy hanımları (genelde hanımlar var pazarda), yetiştirdikleri ürünleri satıyorlar.. Taze ve ucuz..
Tüm Karadeniz'in olduğu gibi Çarşambanın da pidesi meşhur. Ağız tadıyla bir pide yemek isterseniz; gene Adalet Sarayı önündeki parkın içindeki Göl Restoran tavsiyemiz olacaktır. Hem temiz ve düzenli, hem hesaplı..
[attachment=2]
[attachment=3]
[attachment=4]
[attachment=5]