Vee.. 2011 Yazı Da Böyle Geçti

[mseref]

Ynt: Vee.. 2011 Yazı Da Böyle Geçti

Sn.Egeli çifti,
Sürmene Bıçak Sanayii'nin resmini çekip paylaşmanız çok güzel. "Sürbisa" olarak bıcaklarda yazmaktadır. Ve güzel ve sağlam bıcaklardır. Aynı zamanda bu şirket neşter bıçaklarınıda yapmaktadır. Paylaşımınız için tekrar teşekkürler.

 

[egeli]

Ynt: Vee.. 2011 Yazı Da Böyle Geçti

Sürmene-Of 13 km. Bu arada da, bize göre, denizden yararlanılacak yer pek yok.
Of'tan içeriye 18 km. sonra Dernekpazarı, 7 km. sonra da Çaykara'ya ulaşılıyor. Uzungöl'e ulaşmak biraz zor. Bir yanda yol genişletme çalımaları var. Bittiğinde, belki ulaşım rahatlayacak. Fakat yolun o doğal güzelliği kalmayacak. Şimdiden betonlaşma başlamış bile. Bir yanda da yol boyunca çağıl çağıl akan Solaklı deresi üzerine HES yapılıyor. Yol şantiye halinde. Kısaca, bir süre sonra hiç göremiyeceğiz, bu güzellikleri.
1935 yılında yapılan, yörede ilk olması nedeniyle 'anıtsal eser' olarak tescil edilen Hapsiyaş Köprüsü.. Diğer adıyla Kiremitli Köprü.

[attachment=1]
[attachment=2]
Uzungöl, Çaykara'ya 19 km. Denizden 1090 metre yükseklikte, Haldizen Çayının önünün heyelan sonucu kapanmasıyla oluşmuş, bir göl. Çevresi ormanlarla kaplı bir vadide olduğundan yemyeşil görünümlü.. Gölün etrafı düzenlenmiş. Fakat çekilen duvar, gölün doğal halini yoketmiş, yapay bir gölet görünümüne getirmiş. Girişteki köyün ahşap evleri yenilenmiş ve pansiyon, kafe, lokanta olmuş hepsi. Kısaca, herşey 'ticari' ağırlıklı..
Otel otoparkları dışında kalan her yer ücretli. Bize söylenen 5.- tl.
Gelenlerin çoğunluğu Arap turistler. Gruplar halinde gezen siyah çarşaflı, peçeli kadınlar, uzun beyaz entarili, sakallı adamlar ve bir sürü çocuk görüyorsunuz, nereye baksanız..

[attachment=3]
[attachment=4]
[attachment=5]

 

[egeli]

Ynt: Vee.. 2011 Yazı Da Böyle Geçti



Aynı yoldan geriye dönüyoruz. Of'la birlikte Trabzon sona ererken, fındıklıklar yerini çay bahçelerine bırakıyor.
İyidere ve Derepazarı ilçelerini geçerek, yoğun yağmur eşliğinde Rize'ye geliyoruz. Rize çayla anılan bir ilimiz. Her yer, dere tepe çay bahçeleri, çay fabrikaları. Tam çay işleme zamanı olduğundan fabrikalar yoğun..

[attachment=1]
[attachment=2]

Toplanan çay, demliklerimize gelinceye kadar bir çok işlemden geçiyormuş..
1- Yıkanan çay yaprakları, ilk iş olarak ısıtılarak solduruluyor.
2- Sonra 'kıvırma' işlemine geçiliyor. Bu arada kalan suyu atılıyor.
3- Fermantasyon (mayalanma) sürecinde çay kararıyor.
4- Bu kez kurutma makinelerine geçiyor.
5- Son işlem eleme ve ambalaj.

Bu işlemlerin hepsi buhar ısısıyla yapılıyor.
[attachment=3]

 

[egeli]

Ynt: Vee.. 2011 Yazı Da Böyle Geçti

Rize'nin adı, Rumca 'dağ eteği' anlamındaki 'Rhiza'dan geliyor ve tarihi M.Ö.2000 lere kadar uzanıyor. Rize Kalesi, Cenevizlilerden kalma. 140 metre yükseklikte bir tepe üzerinde kurulu.

[attachment=1]
[attachment=2]
[attachment=3]
[attachment=5]

Ziraat Bahçesi, dev manolya ağaçları ve çiçeklerle bezeli, Rize'yi tepeden görebilen çok keyifli bir yer.

[attachment=4]

 

[egeli]

Ynt: Vee.. 2011 Yazı Da Böyle Geçti


Üzüm suyunun mısır unuyla karıştırılmasıyla yapılan bir tatlı türüymüş, pepeçura. Üzümün rengine göre beyaz veya koyu renk oluyormuş.

[attachment=1]

Çaykur, eski konaklardan esinlenerek oluşturulan müzesinde çayın tarihçesi ve eski makinelerle çay işleme konusunda bilgi veriyor, meraklılarına..

[attachment=2]

1570 yılında yapılmış olan İslampaşa Kurşunlu Cami, sahil yolu üzerinde..

[attachment=4]

Rize'de, sahilde Çaykur'un satış büfesi yanındaki parkta çok güzel üç gün geçirdik.. Rize'yi adım adım gezdik. Ne var ki, yollarda yapım çalışmaları olduğundan her yer toz-toprak içindeydi.

[attachment=3]
[attachment=5]

 

[egeli]

Ynt: Vee.. 2011 Yazı Da Böyle Geçti


Andon Ilıcaları, Rize'ye 25 km. uzaklıkta. Çok kötü olmayan bir yoldan ulaşılıyor. Ancak, gittiğinizde hayal kırıklığı bekliyor, sizi.. Bir-iki derme çatma alabalık lokantası dışında bir şey yok. Kayalıkların arasından akan, incecik suyun böbrek rahatsızlıklarına iyi geldiği söyleniyor.

Evvelce oteller varmış. Şu an bir yıkıntı halinde..

[attachment=1]
[attachment=2]

Çayeli, Rize'nin 19 km. uzaklıkta bir ilçesi. Adı üzerinde çay, ilçenin tek gelir kaynağı..
18 km. sonra Pazar.. Tarihteki adı Athena olan Pazar'ın geçmişi M.Ö. 64 yılına kadar dayanıyor.

Pazar'dan ayrılıp, Ardeşen'e doğru yol alırken, sağa içeriye kıvrılan yol, sizi Fırtına Deresi eşliğinde Çamlıhemşin'e ulaştırır, 21. km.de. Çamlıhemşin, Ayder'den daha doğrusu Kaçkarlardan gelen Hala Deresi ile Fırtına Deresinin birleştiği yerde, doğal güzelliği ile unutulmayacak bir yöre. Doğanın tüm cömertliğiyle sunduğu o büyüleyici güzelliklerin hepsini bir arada görürsünüz, burada. Çok sayıda tarihi kemer köprü ve gene şelaleler.. Bir, iki, üç, beş derken yolumuz uzadı.. uzadı..
[attachment=3]
[attachment=4]
[attachment=5]

 

[egeli]

Ynt: Vee.. 2011 Yazı Da Böyle Geçti

Timisvat (Köprüköy) Köprüsü
Kavak Köprüsü
Mikron Köprüsü
Şenyuva (Cinciva) Köprüsü
Kale (Hala) Köprüsü
Kadıköy (Zenkit) Köprüsü hepsi Fırtına Deresi üzerindeki tarihi kemer köprüler...

[attachment=1]
[attachment=2]
[attachment=3]
[attachment=4]
[attachment=5]

 

[egeli]

Ynt: Vee.. 2011 Yazı Da Böyle Geçti



Her dönemeçte başka bir güzellik, binbir çeşit çiçek, yeşilin her tonu..Bu coşku içinde, aklımıza geliveren 'ya söylenen HES yapımı gerçekleşirse' düşüncesini atmaya çalışıyoruz, kafamızdan.., anın tadını çıkarmaya bırakıyoruz, kendimizi.

Çamlıhemşinden 17 km. sonra Ayder'deyiz, artık. Girişte küçük araç için 10.- Tl., karavan için 20.-Tl. ödüyorsunuz.Araç trafiği yoğun, Ayder'de. Tur otobüslerinin biri gelip, biri gidiyor. Çok fazla boğulmamış olsa da, epey yapılaşma var.. Evvelce sadece ahşaptan yapılan o şirin küçük evler, üzeri ahşap kaplanan çok katlı, beton yapılara dönüşmüş, şimdi.
Yöresel lezzetler sunan ve hediyelik objeler satın alabileceğiniz sevimli dükkanlar...

[attachment=1]
[attachment=2]
[attachment=3]
[attachment=4]
[attachment=5]

 

[egeli]

Ynt: Vee.. 2011 Yazı Da Böyle Geçti



[attachment=1]
[attachment=2]
[attachment=3]
[attachment=4]
[attachment=5]

 

[i.güneş]

Ynt: Vee.. 2011 Yazı Da Böyle Geçti

Ülker&Yavuz çifti,

Emekleriniz ve paylaşımınız için teşekkürler...

 

[geziyoM]

Ynt: Vee.. 2011 Yazı Da Böyle Geçti

ellerinize sağlık, işe yarayacak bilgiler kapsıyor, teşekkürler.

 

[egeli]

Ynt: Vee.. 2011 Yazı Da Böyle Geçti


Yaylaya göçenlerin kamyonetindeki bu minik buzağıyı sevmeden bırakamadık.

[attachment=1]

Hemşin usulü baş bağlama...

[attachment=2]

300 metre yükseklikten akan Gelintülü Şelalesi...

[attachment=3]
[attachment=4]

[attachment=5]

 

[egeli]

Ynt: Vee.. 2011 Yazı Da Böyle Geçti

Ayder'de küçük küçük bir çok otel var. Bunlardan en ilginci Bukla Oberj.. Kendine has uyarıları var, bu mekanın..

- Horon ve türkü ile gürültü yapmak serbest, kuru gürültü yapmak yasaktır.
- Sıcak su saat 16.00'dan sonra verilir. Çok acilse tencerede ısıtır, maşrapa ile dökeriz.
- Her akşam her akşam yöresel yemek diye bizi bunaltmayın. İmkan olunca zaten yöresel yapıyoruz.

[attachment=1]

Doğu Karadeniz'in yöreye özgü yiyecekleri;

- Pancar (karalahana) çorbası,
- Pancar srması,
- Taze fasulye diblesi,
- Turşu kavurması ( taze fasulye ve kiraz turşuları ile yapılanları revaçta),
- Kuymak,
- Muhlama,
- ille de laz böreği....

Kuymak, mısır unu ve kaymakla yapılıyor. Muhlama, mısır unu, tereyağı ve peynirle . İkisi farklı iki lezzet...

 

[egeli]

Ynt: Vee.. 2011 Yazı Da Böyle Geçti

Ayder'den bir-iki kare daha...

[attachment=1]
[attachment=2]
[attachment=3]

Ayder'den sonra, Zil Kale'ye gitmek üzere Çamlıhemşin'e indik. Konaklar Mahallesi Jandarma Karakolu önünde konakladık. Akşam, karanlıklar içinde Çamlıhemşin'e kadar yürüdük. Çevre gerçekten çok karanlıktı. Bu simsiyahlık içinde minik minik çok sayıda parlak nokta eşlik etti, bize.. Çocukluğumuzdan bu yana göremediğimiz sayısız ateşböceği.. Sağımızda, solumuzda, önümüzde.. Ayağımızın ucunda...

Ertesi sabah yoğun bir yağmur içinde uyandık. İki kez yolun bozukluğu nedeniyle geri döndüğümüz Zil Kaleye gitmek bu kez de kısmet olmadı. İki gün aralıksız yağan şiddetli yağmur (Karadeniz'in yağmurları hafife alınacak gibi değildir, aniden sele dönüşebilir.) engelledi, vazgeçtik.

 

[egeli]

Ynt: Vee.. 2011 Yazı Da Böyle Geçti


Ardeşen, Rize'nin 45400 nüfuslu en büyük ilçesi.
.
16 km. sonra da Rize'nin sahildeki son ilçesi Fındıklı..

[attachment=1] Gecebu camiin karşısında konakladık.

Eski adıyla Vitze. Gece konakladığımız Fındıklı'dan 15 km. ilerideki Arhavi'ye doğru yola çıkıyoruz. Artık, Doğu Karadeniz'in sahildeki son ili Artvin'deyiz. Arhavi'nin Rumca adı Kaprisre. Lazca adı ise Arkabi.

[attachment=2]
[attachment=3]

Arhavi-Hopa arası 11 km. Bu mesafe bir çok tünelden geçilerek aşılıyor. Alternatif yol yok. Dolayısıyla bariyerlerle kapatılmış bir yoldan gitmeye mahkumsunuz. Yol kenarında kısa bir mola verme şansınız bile yok.
Deniz doldurularak yapılan Karadeniz sahil yolu, bir çok deniz fenerini hizmet dışı bırakmış. Çarşıbaşı'ndaki Yaroz Feneri gibi, Hopa Feneri de artık et-balık lokantası olarak hizmet veriyor.

[attachment=4]

 

[egeli]

Ynt: Vee.. 2011 Yazı Da Böyle Geçti


Hopa-Sarp arası da 20 km. Aradaki Kemalpaşa Beldesi'nde konaklayabilir, hatta hava uygunsa denize girebilirsiniz.
Sarp'a kadar gene tüneller.. tüneller.. Hele Sarp'a yaklaştığınızda tünellerin sayısı öyle artıyor ki, dışarıyı görmek nerdeyse imkansızlaşıyor.

[attachment=1]
[attachment=2]
[attachment=3]
[attachment=4]
[attachment=5]