seyr-ü zafer
Zirve
Ynt: Tek Başıma Otomobil ile İran - Azerbaycan - Gürcistan - Ermenistan; 15.500 km Overland
.
.
lizz' Alıntı:Daha önceden de belirttiğim gibi 2 yıl Rize'de yaşadım.Dolayısıyla o tarafları bilirim.Uzungöl,Ayder,Sümela,Çamlıhemşin,İkizdere,Fırtına Deresi...Sarp'a kadar olan kıyı şeridi...Artvin'e de gitmiştim merakettiğim için...Yalnız içimde bir ukte kalmıştı hala da duruyor..Çamlıhemşin'i kar yağmışken de görmek istemiştim olmadı o zamanlar,karda zordu çünkü.....Kar yağdığında ağaçları,özellikle de kuru dallar üzerindeki o müthiş manzarayı seyretmeye bayılırım...Karın yağışını seyretmeyi de...Hemşindedere kenarındaki fotoğrafınızı görünce aynı yerde inip benim de çektiğim footoğraflar geldi,köprüyü görünce de öyle....içim tuhaf oldu...ne yazık ki...
seyr-ü zafer' Alıntı:Demek Rize'deyken sadece o coğrafyada bulunmaktan değil, genel anlamda yaşamından da memnunmuşsun. Bende de şöyle gelişir genelde:
En çok içimi burkan, kendimi kötü hissettiren yerler, zamanında en çok mutluluk yaşadığım yerlerdir. Harika çocukluk yıllarımın geçtiği Antalya, en güzel uçuşlarımı yaptığım, eğlendiğim, aşkı tattığım Fethiye Ölüdeniz, İstanbul Anadolu Kavağı'ndaki Ceneviz Kalesi ve tabii ki işgüzarlık edip normalden bir sene önce bitirdiğim Boğaziçi Üniversitesi...Gitmemeye yeminli değilim bu yerlere, ama gittiğimde kendimi kötü hissedeceğimden adım gibi eminim. Büyük ihtimalle benzer duyguları yaşayan tek ben değilimdir, orta yaş bunalımı denen şey bu mu yoksa? O kadar da doldurmaya çalışıyoruz hayatlarımızı, geziyoruz, öğreniyoruz, paylaşıyoruz..Faydasız..
Kar dediğinde aklıma geldi. O yıllarda İstanbul'a düzenli kar yağardı kışları. Bizim okulun yakınlarında Büyük Bebek Yokuşu diye 70-80 metre yükseklikten Boğaz'a doğru dimdik inen bir yol vardı, akşamları yokuşun başına giderdik. Büyük, kalın sera naylonlarımızı alırdık, kafamız kırılmasın diye Havacılık Kulübü'nde kullandığımız kaskları takardık, naylondan yaptığımız beş kişilik kızağa oturur avazımız çıktığı kadar bağırarak aşağıya salardık kendimizi. Tabii yokuşun sonunu göremeden en fazla yüz metre gidip çevreye saçılırdık ve böyle defalarca tekrarlardık oyunumuzu...Şimdi aynısını yapıp, aynı mutluluğu tekrar tadabilmek için nelerden vazgeçerdim, inanamazsın..Faydasız..
gezmen' Alıntı:Ani'yi gezmek, bir aralar jandarma iznine bağlıydı. Değişmiş olmalı ki söz etmiyorsunuz... (Ya da ben ayırdında olmamışım, vara böyle bir değişimin)
Sizi izliyoruz...
Cavid Sezen