Tek Başıma 45 Günde Vietnam-Kamboçya-Tayland

seyr-ü zafer' Alıntı:

Vietnam’ın bugününü anlamak için yakın geçmişini kabaca bilmek gerekiyor. Günümüzde 86 milyon civarı nüfusun yarısından fazlasını Amerika-Vietnam Savaşı’ndan sonra dünyaya gelen kuşaklar oluştursa da, onlar geçmişin acılarını doğrudan yaşamayıp sadece okullarda öğrenmiş iseler de, bu öyle bir savaştır ki izleri ülkenin her köşesinde farklı biçimlerde çıkar karşınıza. Sözkonusu trajedinin toplumsal bellekte bu derece rahat taşınmasını sağlayan şey galip gelmişlik duygusudur. Yendiğinize inanmışsanız, atalarınızın akmış kanılarını üzüntüyle değil minnettarlık duygularıyla hatırlarsınız, dize getirdiklerinize öfke duymaktan vazgeçersiniz, kininiz kaybolup gider. Vietnam emperyalizme karşı bağımsızlık mücadelesi verme konusunda Türkiye ile benzer bir kaderi paylaşıyor. Dünya üzerinde bağımsızlık mücadelesi veren tüm ülkeler farklı biçimlerde ağır bedeller ödemişlerdir kuşkusuz, ama bazı mücadeleler diğerlerinden daha dramatik geçmiştir, Türkiye ve Vietnam’da olduğu gibi. Türkler zamanında Anadolu’ya çöreklenmiş İtalyan, Fransız, İngiliz ve Yunanlılara nasıl gerekeni yaptığını düşünüyorsa Vietnamlılar da Fransız ve Amerikalıların canlarına okumanın, onları elleri boş yollamanın hazzıyla yaşıyorlar.

Yukarıdakiler 50-100 yıl öncesinin gerçekleriydi, şimdi ise emperyalizm şekil değiştirdi, biliyorum. O gün askerle topla bu topraklarda tutunamamış sözkonusu ülkeler şimdi parasını verip Türkiye’de dahil istediği ülkeden gözüne kestirdiğini alıyor maalesef, yine de tarih tarihtir değişmez.

Genişletmek için tıkla ...

gezmen' Alıntı:

Yazılanları ilk okumaya başladığımda, birden ilk gençlik yıllarıma gittim. O yıllarda iki Vietnam vardı; Kuzey Vietnam (Başkent, Hanoi) ve ABD güdümünde Güney Vietnam (Başkent, Saigon). Vietkong, ABD'yi topraklarından kovdu ve ülke bütünlüğü ile ulusal birliği sağladı. Bizim gibi, sömürgeciliğe karşı savaşan Vietnamlıların zaferine ne denli çok sevinmiştik; hey gidi günler!...

Anamalcı (Kapitalist) Dünyanın eskiden de yeşil dolarları vardı; eskiden insanların ve ülkelerin bir bölümünü parayla satın alabildiler. Şimdi çok daha pervasızlar; bazen parayla, bazen de uçaklar ve füzelerle vurup teslim alıyor, "köpeksiz köyde, değneksiz geziyorlar..." Altmışıma çok az kaldı; bu kısacık yaşamımda, daha doğrusu dünya açısından bu kısa zaman diliminde, bu denli kötüye/geriye gidiş yaşandığını da gördüm. Başka bir dünyada mı yaşamıştık biz?.. ???

Bu güzel Uzakdoğu tanıtımı için teşekkür ederim.

Cavid Sezen

Genişletmek için tıkla ...

tameray' Alıntı:

Şahane anlatım ve tamamlayıcı fotoğraflar için teşekkürler, diğer resimlerinizi sabırsızlıkla bekliyoruz ...

Genişletmek için tıkla ...

mayıstosböce' Alıntı:

İnsanın en evcil organı bağırsaklarıdır,bulunduğu ortama,ruh haline ilk onlar tepki verir,bu yüzden bazen bulunduğunuz yerde yediğiniz yemeklerden başka bulunduğunuz ortama uyum sürecinde de bu sorunları yaşayabilirsiniz.

Sizin cyclo gezinizi filmlerde görürdüm ve çok imreniridim,bir nev i hareket eden ibiş koltuğu gibi.

Çok güzel anlatım ve fotoğraflar için teşekkürler,şunu da belirteyim eğer baştan yazıyı okumasaydım motorsikletli insanlara o kadar alıcı gözle inceleme ihtiyacı duymazdım,fotoğraftan entropiyi anlamak zordur ama gözüm hep o kaos içinde ki düzeni aradı.Youtube da bolca seyrettiğim için biliyorum,söylediğiniz hareketliliği.

Genişletmek için tıkla ...

Poyraz' Alıntı:

Güzel bir paylaşım. Deneyimlerinizi, güzel resimlerinizi paylaştığınız için teşekkürler. Ancak biraz yavaş mı gidiyor sanki ;D Konu başlayalı 7 ay olmuş, umarım maceranın bitişine kadar olan anlatımız bir 7 ay daha devam etmez ;D İlgiyle takipteyim...

Genişletmek için tıkla ...