seyr-ü zafer
Zirve
Ynt: Tek Başıma 45 Günde Vietnam-kamboçya-tayland
Dönüş yolu
Chiang Mai’de dört gün kaldıktan sonra memlekete dönüşe geçtim. Uçakla önce Bangkok’a, oradan Malezya Havayolları ile Kuala Lumpur aktarmalı İstanbul’a ve son olarak izmir’e ulaşmam dört uçak indi-bindisi ve yaklaşık yirmi saat sürdü. Hayatımın en güzel seyahatlerinden birini çok kötü anıyla bitirmekten paçayı son anda kurtardım.
Bangkok Havaalanı’nda sonraki uçağı beklerken bir kadının beni takip ettiğini fark ettim. Emin olmak için yer değiştirip elli metre kadar öteye oturdum. Baktım o da geldi, gayet amatörce takip halinde. Aradan az vakit geçti, check-in açılmış mı diye ekrana bakmaya gittim, valiz oturduğum yerde kaldı. Valizle ekran arasında otuz metre mesafe var. Çok yolculuk yaptığımdan belli tedbirleri aksatmadan uyguluyorum:
1. Eşyalı yolculuklarda küçük çanta ya da sırt çantası gibi parçalar asla başıboş bırakılmaz, gözün gördüğü mesafede bile bırakılmaz, çünkü hafiftirler ve alıp kaçabilecek kişinin hızını kesmezler, hemen başka bir valiz veya çantanın içine konulup gizlenebilirler böylelikle çalan kişinin kaçmasına bile gerek kalmaz.
2. Büyük valiz veya büyük sırt çantası mecbur kalınırsa şayet makul bir doğrudan görüş mesafesinde(en fazla otuz-kırk metre)bırakılabilir ama göz teması asla kesilmemelidir. Sonraki gezide ilave olarak bavulu bisiklet kilidiyle bir yerlere bağlamaya başladım trende, terminalde vs. Bunlar bir yerde yazmıyor, sadece kendi tecrübelerim. Yollarda eşyasını çaldırmış fazlaca kişiyle karşılaştım, önlem icat etmemde onun da etkisi var tabi.
Neyse, ekranda uçağımı ararken bir baktım kadın valizi usul usul sürüklemeye başlamış, hiç telaş yok belli ki tecrübeli. Hışımla koşup kadının ensesine yapıştım, giriş tarafındaki güvenliğe götürdüm. Güvenliğe durumu anlattım, doğru düzgün ilgilenmedi bile, pişkin pişkin gülüyor. Kadınla konuştular, güya bana yardım etmek için bavulu sürüklemeye başlamış, sözün bittiği yer… Bir konuda sonuç alamayacaksam kendi mağduriyetimi daha da arttıracak anlamsız inatlaşma ve mücadeleye girmiyorum artık, rasyonel davranmakta fayda var. Evet, güvenlik amirine hırsız da, ilgilenmeyen polis de şikayet edilebilirdi. Şikayeti ciddiye almaları için bu yazılı yapılabilirdi. Kamera kayıtları incelenebilirdi, süreç takip edilebilirdi vesaire, ancak check-in’i açılmış uçağa gitmek üzereyken, boşuna enerji harcamamaya karar verdim.
Bir yolculuğun daha sonuna gelindi
Bu yolculuk üç yıl önce gerçekleşti nihayet paylaşımını bitirdim. Daha sonra büyük Avrupa turunu, ardından da Nepal-Hindistan yolculuğunu yapmıştım. Bu ara yazma enerjisi geldi hafiften, oturup onları da tamamlamayı düşünüyorum. Gelişmeleri buradan bildiririm. Okuyan, görüşlerini bildiren, yazma serüvenimde bana yoldaşlık eden herkese selam ve sevgilerimi iletiyorum. Zafer Yıldırım
Dönüş yolu
Chiang Mai’de dört gün kaldıktan sonra memlekete dönüşe geçtim. Uçakla önce Bangkok’a, oradan Malezya Havayolları ile Kuala Lumpur aktarmalı İstanbul’a ve son olarak izmir’e ulaşmam dört uçak indi-bindisi ve yaklaşık yirmi saat sürdü. Hayatımın en güzel seyahatlerinden birini çok kötü anıyla bitirmekten paçayı son anda kurtardım.
Bangkok Havaalanı’nda sonraki uçağı beklerken bir kadının beni takip ettiğini fark ettim. Emin olmak için yer değiştirip elli metre kadar öteye oturdum. Baktım o da geldi, gayet amatörce takip halinde. Aradan az vakit geçti, check-in açılmış mı diye ekrana bakmaya gittim, valiz oturduğum yerde kaldı. Valizle ekran arasında otuz metre mesafe var. Çok yolculuk yaptığımdan belli tedbirleri aksatmadan uyguluyorum:
1. Eşyalı yolculuklarda küçük çanta ya da sırt çantası gibi parçalar asla başıboş bırakılmaz, gözün gördüğü mesafede bile bırakılmaz, çünkü hafiftirler ve alıp kaçabilecek kişinin hızını kesmezler, hemen başka bir valiz veya çantanın içine konulup gizlenebilirler böylelikle çalan kişinin kaçmasına bile gerek kalmaz.
2. Büyük valiz veya büyük sırt çantası mecbur kalınırsa şayet makul bir doğrudan görüş mesafesinde(en fazla otuz-kırk metre)bırakılabilir ama göz teması asla kesilmemelidir. Sonraki gezide ilave olarak bavulu bisiklet kilidiyle bir yerlere bağlamaya başladım trende, terminalde vs. Bunlar bir yerde yazmıyor, sadece kendi tecrübelerim. Yollarda eşyasını çaldırmış fazlaca kişiyle karşılaştım, önlem icat etmemde onun da etkisi var tabi.
Neyse, ekranda uçağımı ararken bir baktım kadın valizi usul usul sürüklemeye başlamış, hiç telaş yok belli ki tecrübeli. Hışımla koşup kadının ensesine yapıştım, giriş tarafındaki güvenliğe götürdüm. Güvenliğe durumu anlattım, doğru düzgün ilgilenmedi bile, pişkin pişkin gülüyor. Kadınla konuştular, güya bana yardım etmek için bavulu sürüklemeye başlamış, sözün bittiği yer… Bir konuda sonuç alamayacaksam kendi mağduriyetimi daha da arttıracak anlamsız inatlaşma ve mücadeleye girmiyorum artık, rasyonel davranmakta fayda var. Evet, güvenlik amirine hırsız da, ilgilenmeyen polis de şikayet edilebilirdi. Şikayeti ciddiye almaları için bu yazılı yapılabilirdi. Kamera kayıtları incelenebilirdi, süreç takip edilebilirdi vesaire, ancak check-in’i açılmış uçağa gitmek üzereyken, boşuna enerji harcamamaya karar verdim.
Bir yolculuğun daha sonuna gelindi
Bu yolculuk üç yıl önce gerçekleşti nihayet paylaşımını bitirdim. Daha sonra büyük Avrupa turunu, ardından da Nepal-Hindistan yolculuğunu yapmıştım. Bu ara yazma enerjisi geldi hafiften, oturup onları da tamamlamayı düşünüyorum. Gelişmeleri buradan bildiririm. Okuyan, görüşlerini bildiren, yazma serüvenimde bana yoldaşlık eden herkese selam ve sevgilerimi iletiyorum. Zafer Yıldırım