Seyyah-34 İle Tarihe Yolculuk Başlıyor

Ynt: Seyyah-34 İle Tarihe Yolculuk Başlıyor

Kınık'ta bir kısa şehir turu atarken asker arkadaşım ile istihbarat topluyorum ki kendisine süpriz yapabileyim.

[attachment=1][attachment=2][attachment=3][attachment=4][attachment=5]

Kınık'ta tam bir seracılık sanayi olduğunu her evin kapısının önündeki bulunan seralardan anlıyoruz.Bazılarının içinden bir kaç pozlar almaktan kendimizi alamıyoruz fakat hani ilk gördüğümüz narenciye bahçelerinde görüpte hemen resimlerini çektiğimiz tek limon veya portakal heyecanı taaa Alanya ya gidinceye kadar böyle bu adım başı seralarada öylece alışıyoruz artık.Ayrıca şimdi hepsine alışkta aklımız Alanyada ki muz bahçelerinde. Nede olsa ilk kez dalında muz göreceğiz.

Ynt: Seyyah-34 İle Tarihe Yolculuk Başlıyor

[attachment=1][attachment=2][attachment=3][attachment=4][attachment=5]

Ynt: Seyyah-34 İle Tarihe Yolculuk Başlıyor

İşte beni çok şaşırtan vede sevindiren ,gülümseten karelerden en önemlilerinden bir kare.Bunları böyle gezimiz boyunca bayanların motorsiklet kullandığını görünce hemen içimizde barındırdığımız bu durumu hazmedemeyipte bayanlara saygısız ,sadist ve hoşgörüsüz davranan insanlarımız aklıma geliyorda neyse diyorum neyseee yine bayramlık ağızımı açmayayım.!! Yani hemcinslerimden erkeklerden söz ediyorum....

[attachment=1]

Veee şimdi biraz sonra nerede çalıştığını öğrendiğim asker arkadaşıma süpriz yapmak için sabırsızlanıyorum.Haa benim şakalarım çoğu zaman o kadar ciddi olurki karşımdaki bunu hemen çözemez. ;D ;D

[attachment=2][attachment=3][attachment=4][attachment=5]

Ynt: Seyyah-34 İle Tarihe Yolculuk Başlıyor

Şimdi bir düşünün siz bir işyerinde çalışmaktasınız ve hiç tanımadığınız birisi geliyor yanınıza güzel bir araç ile yanaşıyor ve başlııyor aracın içinden sizin şak şuk fotoğraflarınızı çekmeye. Siz olsanız ne yapardınız ?? ama benim biricik asker arkadaşım gayet sakin vede masum bir tavır içinde bunun altından ne çıkacak diye sabırla benim araçtan inipte ona ne diyeceğimi bekliyor.İşte bu büyük sabırının karşılığında 29 yıl sonra ilk defa görüşeceği asker arkadaşı Kemal karşısında duruyor. Sonrasımı tüm benzilikte çalışlanların kahkahaları arasında Mustafa ile birbirimize sarılıyoruz.

İlk şaşkın bakışlar Heyy sende kimsin dercesine

[attachment=1] [attachment=2]

Daha sonra akşam üstüne doğru bizde kendisini takip ettiğimiz motoru ile evinin yolunu tutyoruz.Şimdi şaşırma sırası evdekilere geldi.

[attachment=5]

[attachment=3]
Vee evde koyu sohbet ile birlikte bende o meşhur tam 29 yıl önce askerde hazırlamış olduğum hatıra defterimi çıkarıyor ve oğluna okutuyorum. Daha sonrada yanımdaki dizüstü bilgisayarımızdan askerlik resimlerimize birlikte bakıyoruz.

[attachment=4]

Ynt: Seyyah-34 İle Tarihe Yolculuk Başlıyor

[attachment=1][attachment=2]

Şimdi asker arkadaşım ve oğlu hergün içlidışlı oldukları bizim ise hayatımızda ilk defa yakından gördüğümüz ,evlerinin kapısını açıp ikinci adımda seralarına girdiklerini şaşkınlık içinde izliyor ve peşpeşe pozlar çekiyorum. Onların seraya girmeleri gece gündüz hiç fark etmiyor çünkü hayatlarının bir parçası SERA. !!

[attachment=3][attachment=4][attachment=5]

Ynt: Seyyah-34 İle Tarihe Yolculuk Başlıyor

[attachment=1][attachment=2][attachment=3][attachment=4][attachment=5]

Ynt: Seyyah-34 İle Tarihe Yolculuk Başlıyor

[attachment=1][attachment=2][attachment=3][attachment=4]

Ynt: Seyyah-34 İle Tarihe Yolculuk Başlıyor

Bu kutuda ziraatçıların kullanmış oldukları özel arılar var şimdi bu arılar ile kısa bir bilgiyi paylaşıyorum.
Bir kutusu 190 TL civarında.

Sebze yetiştiriciliğinde tozlaşmaya yardım amacıyla arılardan yararlanılmaktadır. Ülkemizde 1950’lerde bal arısı kullanılarak ilk defa başlayan bu süreç bombus arılarının kullanımı ile yoğun bir şekilde sürmektedir. Dünyada yaklaşık 400 kadar bombus arısı türü saptanmıştır. Bombus arıları, yabani arılar içinde iri yapıları, tüyleri ve göz alıcı renkleriyle dikkat çekerler. En fazla yetiştirilen ve kullanılan türü Bombus terrestris’dir. Bombuslar ilk kez ülkemize 1993 yılında girmişdir. Tarım ve Köyişleri Bakanlığının 1997-1998 yıllarında bombus üretiminin Türkiyede yapılması koşuluyla ithalatına izin vermesiyle bombusların polinatör (tozlayıcı) olarak kullanımı artmıştır. Bombus arıları bu aşamada beklenenden çok fazla ilgi görmüş ve benimsenmiştir.


[attachment=1][attachment=2][attachment=3][attachment=4][attachment=5]

Ahmet kardeşime seranın kenarında kendiliğinden yetişen nefis Nergisleri toplayıp yengesine hediye ettiği için çok teşekkürler.

Ynt: Seyyah-34 İle Tarihe Yolculuk Başlıyor

[attachment=1][attachment=2][attachment=3]

Şimdi aşağıdaki resimde görmüş olduğunuz bizim arkadaşın kapısının önüdeki mersin meyvesi ile kısa bir bilgi. Hatta türküsü bile varya Evlerinin önü mersin.... diye gidiyor.


Mersin: (Myrte / Myrte / Myrtle / As / Asmar / Sıçankulağı otu / Myrtus/ Murt/Hambelez) Mersingiller ailesindendir. 100 kadar türü vardır. Karadeniz, Ege ve özellikle Akdeniz kıyılarımızda kendiliğinden yetişir.
Mayıs-haziran ayları arasında, beyaz renkli çiçekler açan, 1-3 m boylarında, yapraklarını dökmeyen, bir ağaççıktır.
Yapı itibariyle gövde ve dallar şeklinde değil maki görünümündedir. Yapraklar kısa saplı ve karşılıklı, yeşil renkli, derimsi, oval şekillidir ve üzerinde salgı bezleri bulunur. Yaprakları hoş kokuludur. Yapraklarında ve çiçek dallarında reçine, tanen, sinaol, terpen, mirtol, pinen gibi maddeler vardır. Çiçekler beyaz, uzun saplı olup, tek olarak her bir yaprağın koltuğunda bulunur.
Mersin bitkisi gün geçtikçe azalmaktadır ve böyle giderse kısa süre sonra neslinin tükenme tehlikesi vardır
Kullanıldığı yerler:

Murt dalları talvar (gölgelik) yapımında, Tak, Düğün salonu, sahne, kürsü süslemede, kesme çiçek tanziminde kullanılır. (Veya kullanılırdı) Murt; Mesane iltihaplarını giderir. Nezlede faydalıdır. Akciğer iltihaplarında kullanılır. Bel soğukluğunda faydalıdır. İshali keser. Mide ağrılarını giderir. Egzamada faydalıdır. Saçları boyamakta kullanılır. Bitkinin yaprakları, çiçekli dalları ve yapraklarından elde edilen uçucu yağ (Mersin esansı) kullanılır. Yaprak ve meyveler kabızlıkta, mikrop öldürücü, iştah açıcı, kan dindirici, antiseptik ve hâricen yara iyi edici olarak kullanılır. Taze yapraklarından, su buharı distilasyonu ile “Mersin Esansı” elde edilir. Bu esans renksiz, akıcı, özel kokulu ve yakıcı lezzetlidir. Takriben 100 kg yapraktan 300 gr esans elde edilir. Mirtenol, sineol ve terpenler ihtivâ ederler. Gıda ve parfümeri sanayisinde kullanılan önemli bir ham maddedir. Yöresel olarak şeker hastalığına karşı da (günde 10 damla) kullanılır. Mersin meyveleri uçucu yağ, tanen, sekerler ve organik asitler ihtivâ eder. Antiseptik özelliği de bulunan meyveler yemiş birkaç gün bozulmadan bekleyebilir.

[attachment=4][attachment=5]

Ynt: Seyyah-34 İle Tarihe Yolculuk Başlıyor

[attachment=1][attachment=2][attachment=3][attachment=4][attachment=5]

Ynt: Seyyah-34 İle Tarihe Yolculuk Başlıyor

[attachment=1][attachment=2][attachment=3][attachment=4][attachment=5]

Ynt: Seyyah-34 İle Tarihe Yolculuk Başlıyor

[attachment=1][attachment=2][attachment=3][attachment=4][attachment=5]

Ynt: Seyyah-34 İle Tarihe Yolculuk Başlıyor

Her bir sera aynen bir fabrika kadar büyük ve işlevi ile aynen bir dev bir sebze fabrikası gibi.

[attachment=1][attachment=2][attachment=3][attachment=4][attachment=5]

Ynt: Seyyah-34 İle Tarihe Yolculuk Başlıyor

Asker arkadaşımızda bir gece kaldıktan sonra ertesi gün hepsinin çok işleri olduğu halde bizim ile saat 11 kadar meşgul olmalarının yanısıra güzel bir kahvaltının ardından müsade istiyoruz daha çok uzun olan yolumuza devam etmek için.

[attachment=1][attachment=2]

Ama Oda nee !!! Ahmet ağaca çıkmış hemde limon ağacına tutuğu limonu koparıyor ve aşağıya sallıyor bende kopan limonları havada uçuş pozlarını yakalamaya çalışıyorum.
Görüyormusunuz bir kaçını havada yakalamayı başarmışım. ;D

[attachment=3][attachment=4][attachment=5]

Ynt: Seyyah-34 İle Tarihe Yolculuk Başlıyor

Limonlar ile sebze ve meyveleri arkadaşım bize yol azığı olarak verdikten sonra kendileri ile vedalaşıp tekrar güzel bir yaz günü çoluk çocuk gelmemizi yaz başında seracılığın ve işlerinin bittiğini ve aşırı sıcaklar geldiği için yaylaya çıktıklarını söylediler bizde eyvallah deyip öyle bir mevsimde tekrar gelmek üzre onları Allah'a ısmarlayıp ayrıldık .

[attachment=1][attachment=2]

Kınık'a şehir merkezine doğru bakıyoruz ve Kınık'a 5 - 6 km mesafede olan Patara sahillerine doğru yol alıyoruz.
[attachment=3][attachment=4][attachment=5]

Ynt: Seyyah-34 İle Tarihe Yolculuk Başlıyor

ya kemalcim vallahi domatislergörünce çıldıracam geldi helede o seraları görünce işte dedim yaşam bu bence burda hormonlu yemekten bıktık ya..vallahi saol kardeşim diyorum çunkü birazda büyük olmamdan belkı kaynaklanıyor..1952 olmamdan dolayı herhalde burda abı kardeşilik saten yok gönül dostluğu var.bence senin bu gezilerinin sayesinde ben kendimi bu sene çok hazırlıyorum benım takayı hazırlıyacam..6aylık bir gezi var yolumda allah nasib ederse..tabiki iyi bir fotaraf makınasıda lazım olacak bendeki benim gibi eskidi..bırde mersin yemişin duymuştum kendine toping yapmıssın bellı afiyet olsun sana ..anılarını yenıden beklıyorum sabırsızlıkla..senin rotanı harıta yaptım kendime ..erdekten saygılar