Ynt: Seyyah-34 İle Tarihe Yolculuk Başlıyor
Sizlere Ölü deniz'den Babadağ'a çıkarken bir Likya World tesilerinin bulunduğu resimin üzerinde ne yazmıştım.?Bana o tepedeki evleri hatırlatın diye. İşte şimdi burada o muammalı evlerin yanındayız. Ve Hidayet kardeşimizin babası vedalaştıktan 1 saat sonra arkamızdan gelip bize buranın hikayesini şöyle anlatıyor.
Bir Belçikalı gurbetçi vatandaşımız çok iyi niyetle buralara gelir ,çok beğenir ve 5 yıl önce 10 BİN TL ye bilmem kaç dönüm araziyi alır .Kelebekler vadisinden defalarca büyük olan 800 - 900 metre aşağıda olan bu Likya world tesislerinin bulunduğu vadinin üstüne aynı bir kartal gözü görüşü gibi bir yere, vadinin son sınırı olan bir yere ilk olarak eşi ile yaşayacağı bir ev yapar ve her yıl buraya gelir.
Fakat artık yanında eşini getirmemektedir. Artı o şirin evin yanına civarda ,yörede taşlar sebil gibi olduğundan bu taşları değerlendirip ne kadar taş varsa bunlarla başlar başka villalar yapmaya. Gördüğünüz üzre niyeti baya baya bozulmuştur tesisler zinciri gibi taş evler teker teker boy gösterdiği sırada nihayet yetkililerin dikkatini çekmişki gurbetçi vatandaşımıza artık dur deme zamanı gelmiştir. Onca emeklerle yapılan hummalı çalışmalardan sonra inşaa işlemleri durmuş vatandaşımızın canı o kadar çok sıkılmıştırki artık o ilk geldiği dostluğu ve sevimliliği artık kalmamıştır,sinirli agrasif birisi olarak geldiği yere yani belçikaya geriye dönüp bütün yapı işlerini olduğu yerde yarım bırakıp çekip gitmiştir ve 2 yıldırda bir daha gelmez.
Bizim milli huyumuz olan yavaş yavaş ,sürtüne sürtüne ,kaşına kaşına ,göz göre göre yerleşme işini malesef burada bu tesisleri gayri nizami olarak yapmayı başaramamıştır .
Ben burada kendi gözlemimi aktarmak istiyorum. Arkadaşlar bu yapılar için onca demiri,çimentoyu,tuğlayı,kumu,çakılı,bina içi aksessuarlarını kamyonlar ile buralara çıkarmak varya Eh diyorum eh!! Allah diyorum yani çok zorr çokk buralara 4x4 lar zor gelirken bu malzemeler nasıl ne ile çıktı ,kaç günde çıktı ,kaça çıktı ,herbirisini sizler buradan ekran başından anlamanız gerçektende çok zor diyorum bunu anlamak için ancak orada bulunmak lazım.
Benim beni ilgilendiren şahsi görüşümü sizlere aktarmak istiyorum ki oralarada gelince tek tek hepsine değineceğim. Ben şahsen bütün işgal edilmiş sahilllerin,Tarihi antik kentlerin üzerine kurulmuş yeni şehirlerin yerleşim yerlerinin,ki buraları sizlere tanıtacağım yeri geldiğinde oralara vardığımızda.
Evet bu yerlerin acilen ve derhal boşaltılıp Türkiyedeki bütün insanların girebileceği,gidebileceği yerler halina getirmek ve bu şekilde turizme açmak olabildiğince doğallığını sağlayarak sunmak.
Emin olunki beni ve bu işe gönül verenleri bu hal çok ama çok sıkıyor. Neyse oralara gelince daha detaylı değinmeye çalışacağım ve bu konu ile ilgili tezatları ele almaya gayret edeceğim
[attachment=1][attachment=2][attachment=3][attachment=4][attachment=5]