Pirikamp Yollarda (ve Kamplarda) 2020

[yugun]

Ömrümce bedelini ödemeden kimseden bir şey almadım dersem çok iddialı olur. Ama en azından pahalı bir şey kimseden almadım arkadaşlar. En son Süleyman CİRİT'e kargo ücreti içinde 1200tl dolap ücreti gönderdim. Bu dolap benim ilk karavan dolabım. Daha önce Çelebi'nin yapımı sırasında bana bir şişe rakıya bir dolap verileceği bir abimiz tarafından söylendi ama bu konu lafta kaldı, böyle bir alışveriş fiilen gerçekleşmedi arkadaşlar.
Ben İzmir'de kamplar yaptığım sıra insanları saf bir şekilde Abilerim olarak gördüm ve böyle davranışlar içerisindeydim.
Yine kamplarda insanların kendi gönüllerinden kopup bana birşeyler ikram ettikleri oldu ama (en fazla birkaç bardak) olan bu paylaşım yüzünden çok çirkin ve çok adi iftiralara uğradım. Ve bunun da bedelini böyle bir sıkıntıyla diyetini ödediğimi düşünüyorum. Bir daha asla kimsenin bir şeyini içmedim (içemedim) arkadaşlar.
Arkamdan gıybet yaptığı halde yüzüme gülüp beni kandıran insanlar var. Delikanlı olup, Ben dedim, şunu dedim diye ortaya çıkamadıkları için aslında çok zarar vermeyecek bir konu, çok daha üzücü yerlere geliyor.
Benim hakkında sözde yaptıkları iftirada söyledikleri elle tutulur konular bunlar arkadaşlar. Şu an artık zaten bireysel kamp yapıyorum. (Özellikle de böyle sıkıntılar yaşadıktan sonra) Kimseden ne bir şey istediğim var ne aldığım var. Kamp yerleriyle anlaştığım ücretleri günü gününe ve zamanında öderim. Bu konuyla ilgili de kimse benimle bir sorun yaşamadı arkadaşlar. Ben her haliyle kimseyle bir sorun yaşamayan ve yaşaması da gerekmeyen bir kampçıyım arkadaşlar.

 

[yugun]

Arkadaşlar,
Benimle uğraşan insanlar bunu adi bir şekilde arkadan dedikodu yapma metoduyla yapmaya çalıştılar. Ne bir suçum var ne günahım. Herkes gibi gittim, kampımı yaptım, geldim. Bu mesele çok uzamış bir mesele ama söz uçar yazı kalır diye ben önemli noktaların üzerinden bir geçeyim dedim. Benim gönlümü bilenler biliyor. Bilmeyene de böyle öğretemezsin nasıl olsa. Yani böyle yazarak falan anlatamazsın. O yüzden yapacak bir şey yok fazla. Ben istediğimi olurum, istediğim gibi yaşarım bunların hiçbirisi suç değil. Suç olmadığını herhalde kendileri de anlamış olacaklar. Bu konuyla ilgili bana parmak sallayan Hııııı Kim Olduğunu Ne olduğunu biliyorum haa diye tehtid etmeye kalkan da kimse yok artık. Varsa da uğraşmasın, bana bu yolla bir zarar vermesi mümkün değil. Sadece hasta oluyorum bunun yüzünden. O zaman da benden başka kimseye bir şey olmuyor. O yüzden beni lütfen olduğum gibi kabul etmeye çalışın. Aksi halde benim yaşantıma zarar veriyorsunuz.

 

[yugun]

Arkadaşlar,
Sevgiyle, Her zaman sevgiyle...
Biz bu yollara çıkarken yüreğimizdeki sevgimizle çıktık.
Nefretimizle değil.
Benimle bir sorunu olan beni bulsun. Mutlaka aslında benimle bir sorunu yoktur.
Ben onu ikna ederim.
Selamlar...

 

[yugun]

Ama ben istediğimi olurum,
İstediğim gibi de yaşarım.
Bu benim en basit hakkım.
Sorunun bununlaysa,
Çok yaşa, iyi yaşa,
Ama benden uzak yaşa.

 

[yugun]

Arkadaşlar,
Yedi gün boyunca bir piknik tüpüyle çalışabilen dolabım bile oldu hayatta,
İyice gezenevci oldum ben bea....

Sevgiler.
Ben iyi olacağım,
Yazmak bana daha iyi geliyor.
Benim meselelerime üzülmeyin.
Bu meseleler üzerinde yüzlerce saat düşünülmüş,
Çok eski ve köklü meseleler....
Ama okuyun, İşin doğrusunu öğrenin.

 

[ilker 72]

Ömrümce bedelini ödemeden kimseden bir şey almadım dersem çok iddialı olur. Ama en azından pahalı bir şey kimseden almadım arkadaşlar. En son Süleyman CİRİT'e kargo ücreti içinde 1200tl dolap ücreti gönderdim. Bu dolap benim ilk karavan dolabım. Daha önce Çelebi'nin yapımı sırasında bana bir şişe rakıya bir dolap verileceği bir abimiz tarafından söylendi ama bu konu lafta kaldı, böyle bir alışveriş fiilen gerçekleşmedi arkadaşlar.
Ben İzmir'de kamplar yaptığım sıra insanları saf bir şekilde Abilerim olarak gördüm ve böyle davranışlar içerisindeydim.
Yine kamplarda insanların kendi gönüllerinden kopup bana birşeyler ikram ettikleri oldu ama (en fazla birkaç bardak) olan bu paylaşım yüzünden çok çirkin ve çok adi iftiralara uğradım. Ve bunun da bedelini böyle bir sıkıntıyla diyetini ödediğimi düşünüyorum. Bir daha asla kimsenin bir şeyini içmedim (içemedim) arkadaşlar.
Arkamdan gıybet yaptığı halde yüzüme gülüp beni kandıran insanlar var. Delikanlı olup, Ben dedim, şunu dedim diye ortaya çıkamadıkları için aslında çok zarar vermeyecek bir konu, çok daha üzücü yerlere geliyor.
Benim hakkında sözde yaptıkları iftirada söyledikleri elle tutulur konular bunlar arkadaşlar. Şu an artık zaten bireysel kamp yapıyorum. (Özellikle de böyle sıkıntılar yaşadıktan sonra) Kimseden ne bir şey istediğim var ne aldığım var. Kamp yerleriyle anlaştığım ücretleri günü gününe ve zamanında öderim. Bu konuyla ilgili de kimse benimle bir sorun yaşamadı arkadaşlar. Ben her haliyle kimseyle bir sorun yaşamayan ve yaşaması da gerekmeyen bir kampçıyım arkadaşlar.

Hocam gereksiz kişilere gerekenden fazla değer verip kafanıza takmışsınız.

 

[yugun]

Hocam gereksiz kişilere gerekenden fazla değer verip kafanıza takmışsınız.

O kişilerden başka çevremde pek fazla kimsem yoktu. Bu iftira veya dedikodu olaylarından sonra bazıları hemen, bazıları da zamanla bana sırtlarını döndüler. Eşimden de boşanınca İzmir'de kimsesiz kaldım. Bir karavancıyı arayıp Abi, benim kimim kimsem yok, benim kimim kimsem olur musunuz? diye sormuşluğum bile vardır. Tabi bazıları da bana sırtını dönmediler. Hiçbir şekilde yalana bulaşmayacak insanlar var. Onlar çok değerli insanlar. Ama o insanlar yeterli gelmedi sonuçta çok ciddi bir kimsesizlik yaşadım ve bu hastalığıma çok kötü etki etti. Bu meseleri de kendim büyütüp bu hallere getirdim. Çünkü sorsan hala dedikoducular ben söyledim, şunu söyledim demezler. Konuların ben üstüne gittim biraz da. Ama hayatta kimseye bir zararım dokunmamıştır. Kimseden de bir şeylerini istemedim. Benim hakkımda gıybet yapan insanlara da kırgın değilim. Buna ahlaksız toplum yapısı (gıybet ve mahalle baskısı) neden oluyor. Onların suçu değil belki de. Onlar ağızlarına gelen bir lafı söyleyiveriyorlar işte. Aslında beni seviyorlardır kendilerine sorsan. Ama işte dedikodu böyle çirkin bir olay. Bana da çok zarar verdi hayatımın bir döneminde....

 

[yugun]

Aslında birbirlerini kamp gibi sadece pozitif manada zevkin ve keyifin olduğu, içkinin su gibi aktığı ortamlarda tanıyan insanlar, olumsuz bir şey olduğunda hemen sırtlarını dönüp kendilerini kurtarmaya baktılar belki de... Bu insanları abileri, dostları falan zanneden ben, çok büyük acılar çekti, bedeller ödedi, hasta oldu, hastanelerde yattı. İki defa ablası tarafından İzmir'den hasta olduğu için kaçırıldı ve Gata'da aylarca tedavi gördü. Halen de iğne ve haplara bağımlı bir hayat yaşıyorum. Ama çok basit hatalarla bunlara neden olan insanlar hiçbir şey olmamış gibi hayatlarında devam ediyorlar...

 

[yugun]

O yüzden arkadaşlar, gıybet kötüdür. yapmayın.
Yapıldığı ortamdan derhal uzaklaşın.
Şaka yollu bile yapılan gıybetleriniz,
insanlara çok büyük zararlar verebilir.

 

[ilker 72]

O kişilerden başka çevremde pek fazla kimsem yoktu. Bu iftira veya dedikodu olaylarından sonra bazıları hemen, bazıları da zamanla bana sırtlarını döndüler. Eşimden de boşanınca İzmir'de kimsesiz kaldım. Bir karavancıyı arayıp Abi, benim kimim kimsem yok, benim kimim kimsem olur musunuz? diye sormuşluğum bile vardır. Tabi bazıları da bana sırtını dönmediler. Hiçbir şekilde yalana bulaşmayacak insanlar var. Onlar çok değerli insanlar. Ama o insanlar yeterli gelmedi sonuçta çok ciddi bir kimsesizlik yaşadım ve bu hastalığıma çok kötü etki etti. Bu meseleri de kendim büyütüp bu hallere getirdim. Çünkü sorsan hala dedikoducular ben söyledim, şunu söyledim demezler. Konuların ben üstüne gittim biraz da. Ama hayatta kimseye bir zararım dokunmamıştır. Kimseden de bir şeylerini istemedim. Benim hakkımda gıybet yapan insanlara da kırgın değilim. Buna ahlaksız toplum yapısı (gıybet ve mahalle baskısı) neden oluyor. Onların suçu değil belki de. Onlar ağızlarına gelen bir lafı söyleyiveriyorlar işte. Aslında beni seviyorlardır kendilerine sorsan. Ama işte dedikodu böyle çirkin bir olay. Bana da çok zarar verdi hayatımın bir döneminde....

Hocam talihsiz bir olay yaşamışsınız, gençlik ve toy dönemlerinize denk gelmiş, çizginiz sabit olduğu için sizi çok yormuş. Yazdıklarınızdan anladığım kadarı ile muhatap olduğunuz kişiler alkol ortamında laf olsun diye boş muhabbet yapmışlar.

 

[yugun]

Hocam talihsiz bir olay yaşamışsınız, gençlik ve toy dönemlerinize denk gelmiş, çizginiz sabit olduğu için sizi çok yormuş. Yazdıklarınızdan anladığım kadarı ile muhatap olduğunuz kişiler alkol ortamında laf olsun diye boş muhabbet yapmışlar.

Doğrudur, Şaka maksadıyla yapılan bir şeyin uzayıp dallanıp budaklanması da olabilir. Ama ben bundan dolayı çok korktum. Ve bu korkum da bana çok zarar verdi. Yani aslında bunlardan bir şey çıkmazmış. Şimdi benim gibi sorunlar yaşayan gençler olursa tavsiyem şu: Kimin söylediğini sorun, kim olduğu ve tam olarak ne söylediği ortaya çıkmıyorsa böyle bir dedikodudan kesinlikle korkmayın. Kimse bununla size bir şey yapamaz.

 

[yugun]

Tabii beni de yıpratan şeyler oluyordu hayatımda,
Babam beyin tümörü olmuş son zamanlarını yaşıyordu,
Ayrıca eşim beni boşuyordu. Tam bir boşluktaydım.
Çok ama çok zor günlerdi..
2013... Kabus gibiydi.
Akıl sağlığımı koruyamadım.
Benim suçum değildi.
Bana sahip çıkacak dostlara ihtiyacım vardı.
Ama malesef o dostların sayısı çok azdı...

 

[yugun]

Neyse, oldu, bitti, gitti...
Şimdi yeni bir sayfadayız...

 

[yugun]

Bu gecelik de benden bu kadar...
Herkese iyi geceler...

 

[yugun]

Günaydın arkadaşlar...
Ne güzel bir gün...
Bugün yeni bir gün.
Kuşlar ötüyor.
Kuşlar özgür.
Keşke onlar kadar özgür olsak.
Uçup uçup gidiversek...

 

[yugun]

Karavanımdayım.

VIA_F2 cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi