Arkadaşlar,
2005 yılında yüz liralık çadırcı olarak aşağılandıktan sonra,
Bunun bir özgürlük meselesi olduğunu ve bu insanların kamplarda kamp yapan insanlarla alakası olmayan bir zümre olduklarını ve kamp yapan insanları temsil etmedikleri sonucuna vardım.
Bunun sonucu olarak özgür Kampçıyız forumunu kurdum. Herkesi yeni oluşumuma davet ettim. Bazıları sitede bir şeyler yazdı. Ama site hiçbir zaman yeterince iyi olmadı. Zaten ben iyi site tasarlamak konusunda uzman da değildim. Heyecanlı bir lider olarak atladığım konu insanların özgürlük konusuyla bir sıkıntısı olmamasıydı. Herkes statikodan memnundu. Haliyle sitemi önce JOOMLA kampçılık haber sitesine çevirdim sonralarda da kapattım. Bu konu da bana ders oldu. Kendimi bir Lider olarak görüyorum. Bence benim bu camiya için yapacağım birşeyler var. Ama bunun yolu benim seçtiğim yol değildi. Bu bir hataydı. Bunun için ilgili kişilerden zaten özrümü defalarca diledim. Daha sonraki yıllarda Facebook üzerinden haberleşerek büyük, geniş katılımlı kamplar da düzenledim. İnsanları gerçek manada memnun etmenin mümkün olmadığını iyice kavradım. Mutlaka zaman içerisinde olumlu olumsuz şeyler yaşanıp insanların birbirine sosyal yaklaşımları değişir. Gurup büyürse hizipleşmeler, bölünmeler olur. Dedikodu ve arkadan konuşma gibi şeyler büyük sorunlar yaşanır. Ben de sonuçta böyle bir dedikodu sorunu yaşadım. Ve sonuç olarak bu işleri de bıraktım. Hiçkimseye karşı fiili hiçbir yanlışım olmadı. Ortada hiçbir suç teşkil edecek durum sözkonusu olmadan etkinliklerimizi bitirdik. Kimseye karşı bir düşmanlık hissetmiyorum. Sadece fiili olarak yaşadığım. Aynı sofraya oturduğum insanların beni uzak sitedeki insanlara karşı daha çok savunmasını beklerdim ama asıl dedikodu yapan onlarmış. Yani dedikodu oluyor. Bu bir sorun ama bunun önemsenmemesi gerekiyor arkadaşlar. Benim gibi her konuşanı önemsiyorsanız ve çabanız herkesi kazanmaksa bundan olumsuz etkilenirsiniz.