Naylon torba gibi kaldırdığımız çadırı biraz daha ileri alınca kayınbirader uykuya devam ediyor bensahile iniyorum,sığ bir deniz Side gibi,içinde bir sağa ,bir sola sabah yürüyüşü yapanlar,güne erken başlıyor karadağlılar,Derken araçtakilerde uyanınca kahvaltı ediyor,denize girmek için pek zevk alınacak bir yer olarak gözükmüyor bu plaj,Ama galiba sadece bize,kahvaltıyı bitirene kadar plaj yükünü almış.bu görüntü bizi kararımızdan çevirmiyor,herceg noviden çıkarken yaz kampına gelen çocuklara el sallıyoruz.
Karadağ'a gelince turizmin doğru kullanılınca ne kadar yararı olduğunu farkediyorsunuz ülke kalkınmasına.Hırvatistan ile aralarında büyük fark var,Zelenica,kamenari (burada körfezi dolaşmadan geçmek için feribot var)Lepetaneye geçiyorsunuz nerdeyse yarım adanın ucu,yarım adanın başlangıcında doğuda kotor.batıda tivat var feribot tan inince hangisini tercih etseniz diğerine gitmeye geri dönmek zorundasınız,o yüzden biz dolaşarak morinj,risan,perast ,kotor yapacağız....yolda nekadar deniz kıyısı kasaba varsa girip çıkıyoruz ,hırvatistan'daki gibi bir yer arıyoruz denize girmek için.
Kasaba mı desem onlara göre şehirmi isimlerini durumuna göre veriyorlar,zelenica (yeşillik) Lepetane (güzelik ) bakınca ikisinede yakışmış isimleri.Lepetane son resimdeki arabalının gittiği yer.
Adriyatik kıyısı boyunca gördüğümüz dubaları 8418 nolu resimdeki midyelerle ilişkilendiriyoruz yol boyunca,Burası Camenari feribot iskelesi, Karşı Tivat'ın olduğu burun bu kadar yaklaşıyor,ben körfezin ortasına bakıyorum dikkatli,ortada adacıklar mı var.
Takipçilerime soruyorum;Bu fotğrafı kim çekmiş olabilir? Yanıt doğru Kayınbirader Morinj'den bir görüntü, ve Karşıdan hayal meyal görünen iki adacık ve üzerinde kliseleri,ve ziyarete gelenlerin park yeri Motorlarla servis var,duralımmı ?durmayalımmı? muhabbeti aynısını Yunanistanda görmüştük,devam
o kadar yere girdik çıktık,girmeyelim dediğimiz yerde plaj varmış Bu kez bu dubaları soracağız nedir diye,Obrohvactayız,başlıyoruz dubaların ne işe yaradığını dinlemeye,
Midye çiftliği tahmin ettiğimiz gibi (midye temizleyenleri Gördükten sonra tabi)oraya gelene kadar ne işlevler yüklemiştik o dubalara Çuvalları dubalara bağlıyor büyüyünce kıyıya getirip temizleyerek satıyorlar,konuştuğumuz kişi bosnalı hırvat,yanında çalışan gençlerden biri kosovalı fakat mitrovcalı(Müslümanlarla hala iyi geçinemiyorlar) biraz soğuk bakıyor bana,teraziyi görünce alabilir miyiz diye soruyorum 2-3 kilo kadar dolduruyor torbaya 3 euro ödüyorum,Veeee.nihayet denize girecek bir yer,duş için tanklar dolu...Neden sığ denizi sevmediğimiz belli...
beni biraz sabote etmişler gibi geldi,tek ayak üzeri zıplayıp sonra düzeltiyorum diye biliyordum kendimi,Yok, yok hakkını yememek lazım kayınbiraderin, gençliğinde Salacak vapur iskelesinden bir kırlangıç atlardı,herkes kırlangıç Akil diye tanırdı.Olsun güzel atlamasamda güzel çıkmışım Atlama çıkma bahane amaç körfezin göl görüntüsünü göstermek.saat 15:30 gibi kotordayız,yine boş park yok hem eski şehir hem marinaya hizmet verince,az ileri gidip zaten alış veriş yapacağımız için süper marketin otoparkına bırakıyoruz,alışveriş miktarına göre ücret ödeyeceğiz çıkışta
eski kotor dağın sırtında pek korunamamış surları ve klise,geliş açımıza göre farklı bir kapıdan giriş yapacağız,su hendekli bir giriş bu,kapı kaldırma sistemini inceliyoruz
Kotor 'dan ayrılıp Budva -Bar gideceğiz,ancak navigasyon en son yola çıkarken güncellemiş olmamıza rağmen Bar ve sonrasını göstermiyor,o zaman tabela ve harita ile yola devam.Kotordan çıkar çıkmaz 1637 metrelik Vrmaç tünelini kullanıp Tivat'ı birdahakine deyip es geçerek E65 ten budva 'ya yönleniyoruz,Öncesinde denize girdiğimiz için bu oteller ve beachleriyle 300 metresi nudistlere ayrılmış 1200 m. sahili olan Jazz isimli bölgeyi geçiyoruz kaldıki aynı isimde birde kamping varmış,Karadağda 2kişi+ kamper 15 Euro civarı ortalama.
Budva aslında deniz ve plaj düşünülerek gelinirse güzel bir yer, Budva'yı geziyor,alışveriş ve havanın kararmasını beklemeden dinlenebilmek için erkenden Petrovac'ta Muslina kampta buluyoruz kendimizi ,yolda denizden yüksekte bir kamp tabelası görmüştük,arabayı uygun yere park edip yürüyerek bakmaya gittim,konaklama üstte plajı olduğunuz yerden görünmeyecek şekilde aşağıdaydı,orayıda göreyim bari diye yürürken aşağıdangelen bir aracı durdurdum,uzaksa inmeyeceğim,içinde iki bayan olan aracı bir yabancı durdurunca şöyle bir şaşkın baktılar ,ben yine sırpça iyigünler plaj uzaktamı yürüyerek(peşke) gidilirmi ? dediğimde gülerek yes İ peşke İ bez gaçe dediler.(hem yayan hem donsuz ) Anladımki bize göre değil,ben inerken bir İtalyan karavancıda yanımıza park etmiş onlarda araştımaya inmişler benim gibi,alışverişe takıldığımızdan onlar bizden önce gelip yerleşmişler muslina kampa.Kamp muslina'nında sahile cephesi yok 300m.mesafedeki plaja kendine ait ağaçlı gölge düz yoldan gidiliyor,park edip iniyoruz yol güzel Plaj'da ama özel değil,burada'da açık otopark şeklinde karavanlarında park ettiği onların adına autocamp dediği bir yer var ama bildiğiniz otopark fiatıda kaldığımız kampla aynı hemen, hemen.Neyse biz kampımıza dönüp iyice yerleşelim vakitli geldik nasılsa..
Kamp Muslina Petrovac 4kişi+karavan+ çadır 23 Euro.Temiz bir kamp.Biz Üsküdar Salacak'ta büyüyen şimdi dinazor (facebook salacak dinazorları) diye adlandırılanların ortak bir anısı vardır sık sık dile getirilen,denizden çıkarttığımız midyeleri bir teneke üzerinde ,altına çalı çırpı yakarak pişirip,ağzı açılanı sırayla yer açlığımızı giderirdik çocukken,Gelirken midyeciye uğramıştık ya nostalji....Sırayı şaşırmak yok