Genel kampçılık maceralarım düşünüldüğünde gezilerimin çok küçük bir kısmını ancak karavanla gerçekleştirebildiğim görülecektir. En çok ve en etkili gezilerimi şimdiye kadar en hafif olduğum modumla, Motosikletle yaptım. Ama çok tehlikeli olduğu için artık motosiklet kullanmak istemiyorum ve biraz da gittiğim yerde yerleşik kalabilmek açısından araçla kampçılık deneyimlediğim motosikletle kampçılığa göre daha olumlu imkanlar sunuyor.
Gezilerde her şey maddiata bakıyor. Eğer uzun süre konaklarsam konaklama maliyetim artar, Çok gezersem yakıt maliyetim artar. Ve evet malesef hayatta her şey için makul bir bedel olarak PARA gerekir.
Pahalı bir karavana sahip olmaya çalışmanın getirdiği güçlükse olayın başka bir boyutu. Emeklilik dönemine kadar motokaravan düşünmüyorum. Hayal karavanım olacak Letafet'i emekli olurken yaptıracağım. Bu karavanla tam bağımsız yaşamayı düşünüyorum. Yine bir evim olacaktır ama hayatımın büyük bölümünü karavanda geçirecek şekilde planlamamı yaptım.
Letafet'ime kavuşacağım 2037 yılına kadar önümde yeterli bir zaman var. Eğer kanaatkar davranırsam istediklerimi elde eder. Karavanda tam zamanlı yaşamanın yanısıra istediğim gezileri de yapabilirim.
Benim için ekonomi modeli o kadar zor değil. Gelecek için kenara bir şeyler ayırılmalı her bir lokmada. Bundan sonra ben de bunu yapacağım.
Karavanım PİRİKAMP durduğu yerde karavancılık ihtiyacımı gidermemi sağlayacaktır. Bunun dışında gezilerime araçla ve çadır kampı yaparak devam etmeyi planladım. Bana göre bu en optimal ekonomik olan seçenek. Bunu ben böyle düşünüyorum. Yazları çadır kampı pek de güzel olur.
Şimdilik pahalı rotalara gitmeyi, Yurt dışına çıkmayı pek düşünmüyorum. Şizofren hastasıyım ve atak geçirirsem hem ben hem de yakınlarım bu işi toparlamak için çok üzülürüz. Yurtdışı kampçılığı evet güzel, ama benim gerçeğime uymuyor. Ben hem çok dikkatli hem de ekonomik davranması gereken birisiyim.