Ynt: 2010 Yazı'da Böyle Geçti...
Sarıcakaya'nın görülecek ilginç bir yönü yok. Şöyle bir gezip Nallıhan'a doğru yola devam ettik. Daha doğrusu edemedik.. Laçin beldesine ancak ulaşmıştık ki,. yoğun yağış kısa süre sonra fındık büyüklüğünde doluya dönüşerek, bir süreliğine engelledi, bizi..
Soğukkuyu köyündeki şelaleyi görebilmeyi çok arzu ediyorduk. Ne var ki, şelale yolunun, hele bu yağmurda gidilecek durumda olmadığını öğrendik, üzülerek.. Oysa, daha Eskişehir'deyken planlamıştık.. Bir dahaki sefere, dedik..
Nallıhan; Safranbolu, Beypazarı, Göynük gibi tanınmış ilçeler arasında adını henüz duyuramamış oldukça şirin bir yer. Vezir Nasuh Paşa'nın 1595 yılında yaptırdığı Kocahan'dan almış, adını.. Halk kahramanı Köroğlu burada konaklığında, atının nalı düşmüş, bahçede.. Hancı da bu nalı hanın kapısına asmış.. Böylece ilçenin adı 'Nallıhan' olarak kalmış.. Tabii şimdi, bu hanın yerinde yeni bir han inşa edilmiş, ama nalı falan yok..
[attachment=2]
[attachment=1]
[attachment=3]
Yeni yapılan handa yeni yeni yerleşme çabasında, esnaf.. Bir hafta sonraki Nallıhan El Sanatları ve İğne Oyası Festivalinin telaşındalar.
[attachment=4]
[attachment=5]
Nallıhan'da ipek böceği yetiştiriliyor. Elde edilen ipekten rengarenk iğne oyaları, takılar, yemeni kenarları yapıyor, yöre hanımları ve bunlar El Sanatları Teşhir Evi'nde satışa sunuluyor..