Ynt: 2010 Yazı'da Böyle Geçti...
Bozburun'dan sonra Hisarönü yol ayrımına kadar, Selimiye, Orhaniye güzergahından geri döndük, Datça yoluna girdik.. Akşam karanlığı çöktü, iyice..
Datça'ya girdiğimizde, daha karavanı parketmeden bir otopark görevlisi belirdi, yanımızda.. Bu yıl Datça'nın bütün sokaklarında otopark ücreti uygulanıyor. Öyle ki, alışveriş için bile durduğunuzda hemen geliyorlar. Turizm merkezi olma çabasındalar, fakat turiste her zorluğu çıkarıyorlar..
[attachment=1]
[attachment=2]
Datça'da yaz aylarında buz gibidir, deniz.. Genelde eylülde ısınmaya başlar.. Denizin hemen kenarında çıkan tatlı su ise ılıktır, hep.. Evvelce doğrudan denize akan bu su, şimdi bir gölette toplanıyor..
[attachment=3]
Bu cennet gibi ilçenin harika manzarası karşısında, bir tepede konakladık..
Cumartesi günü kurulan pazarından, dalından yeni koparılmış sebze-meyve alma imkanı buluyorsunuz. Olabilse, bir aylık- iki aylık alışverişini yapmak istiyor, insan..
Bir de bademi, balı, zeytinyağı ve değişik kokulu sabunları var, Datça'nın..
[attachment=5]
Datça'dan Bodrum'a feribot seferleri var.. Fakat gördüğümüz feribot hiç güven vermedi bize..
[attachment=4]