Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz.. Tarayıcınızı güncellemeli veya alternatif bir tarayıcı kullanmalısınız.
Toroni yönüne doğru devam ediyoruz. Kamp için uygun daha geniş bir alan daha bulduk. [GPS30]. Burası da yine dün kaldığımız yer gibi ağaç altı ve deniz kenarı. Alkovanlı bir eski HymerCamp da buraya yerleşmişti.
GPS30: N40.02342 E23.83255 : Konaklamaya uygun ağaç altı.
Bu bölgede sık sık karavancıların beğenisini kazanabilecek ve kazan yerlere rastlıyoruz. 20-30 karavanın yer aldığı geniş kumsallıkbir alandan geçiyoruz. [GPS31]. Buradan birkaç fotoğraf çekip devam etmekle yetiniyoruz. İleride güzel yer bulamazsak buraya döneriz.
GPS31: N40.01405 E23.86007 : Karavancıların konakladığı kumsal.
Bu sefer daha küçük bir koya geldik. Burada 3 karavan yerleşmiş kamp yapıyor. [GPS32]. İtalyan karavancılar var ama o da ne bunlar tamamen free!. Burayı çıplaklar kampı olarak kullanıyorlar.
Devam ediyoruz, manzaralı yerler bulunca fotoğraflıyoruz.
GPS32: N40.00831 E23.86720 l=902km : Küçük kumsal koy.
Toroni küçük bir yerleşim ama bir de kale kalıntısına sahip. Kalenin adı Likithos. Pazardan Cumaya kadar 09 ile 14 saatleri arasında açıkmış. Yani şimdi kapalı.Toroni denize girmek için de uygun bir yer ileriye doğru devam edeceğiz ileride kayda değer bir yer göremezsek bu tarafa doğru döneceğiz.
Porto Koufo bir koyun içinde yer alıyor. Burada güzel bir sahil bulunca burada konaklamaya karar verdik. [GPS34]. Zaten yol buradan sonra karaya doğru yönelip Sithonia'nın kuzey kıyılarına devam ediyor. Burada 10-15 karavan yerleşmiş. Önümüzde deniz arkamızda ise göl yer alıyor. İlk geldiğimizde Yunanlı komşumuz Andreas, Türkçe “Merhaba” ile bizi karşıladı. Sadece birkaç kelime Türkçe biliyor. Kendisi Edessa'dan gelmiş ve burada 5-6 hafta kalıyormuş. Bizim diğer yanımızda ise Fransız karavancılar yer alıyor.
GPS34: N39.95988 E23.92744 l=915km : Porto Koufo.
28.08.2013 Çarşamba. Sabah deniz keyfimizi yaptık. Andreas ile İngilizce muhabbet ediyoruz. Andreas bize kokteyl hazırlayıp ikram etti. Soda ve buzları biz verdik.
Akşam 17:30 civarında o ana kadar son derece sakin olan hava önce hafif hafif esinti yaptı. Sonra aniden şiddetlendi. Sandalyeler uçuştu, tenteyi yere bağlayan ipler yerinden sökülürken tenteyi yakaladım şiddetli rüzgar altında tenteyi topladım ama tentenin arka taraftan araca bağlanan montaj parçası yerinden söküldü. Hemen bir önlem almam gerekiyordu. Tenteyi söksem aracın içine koysak, kıpırdayacak yerimiz kalmaz. Elimizdeki malzemelere baktım tenteyi sabitlemek için bir şeyler yapmak lazım. Takım sandığından bulduğum kablo ve iplerle tenteyi emniyete aldım. Bunun için üst havalandırmayı da yerinden sökmem gerekti. İpleri onun arasından geçirip arka mobilyalara bağladım. Ardından havalandırmayı yeniden yerine monte ettim.
Fırtına hızında esen rüzgarda Andreas'ın çadırı ve çardağı da dağılmaya başladı. Andreas'a da yardıma koştum. Sağanak halde yağmur da başladı. Andreas'la birlikte çardağını toparladık. Andreas Yunan akşanı ile “Arkadas” diyor, memnuniyetini ifade etmeye çalışıyordu. Birkaç saat içinde yağış ve rüzgar kesildi. Andreads ise gece eskisinden çok daha sağlam olarak çadırını ve çardağını yeniden monte etti.
29.8.2013 Perşembe sabahtan yan komşumuz Fransız karavancıdan aldığımız gerdirme halatı ile daha sağlam bir tutturma yaptık. Bunun için arkadaki hoparlörlerden birini söktüm gerdirme halatını hoparlör deliğinden geçirip tentenin ağırlığını aldık. Artık tente düşebilmek için, içerideki mobilyaları karavanın tavandaki havalandırma deliğinden çıkartmak zorunda. Bundan sonrasında tenteyi kullanmadan gezimize devam edebileceğiz. Gerdirme halatı için Fransız karavancı dostumuza çok teşekkür ediyoruz. Ayrıca gitmeyi planladığımız olası İspanya gezisiyle ilgili bilgiler de aldık. Daha önce de kendisi gitmiş buraların batı avrupadan dahi iyi olduğu, serbest kamp yapılabilinen yerlerin olduğunu ama İspanya'da ve Fransa'da karavanla girilebilecek yerlerde hep yükseklik engeli olduğunu anlattı. Bir de sonbaharda hep traktörler yollarda oluyormuş. Aklımızın bir kenarına yazdık. Andreas ile bir hatıra fotoğrafı çektirdikten sonra tekrar yola koyulduk. Porto Koufo'dan uzaklaşırken birkaç fotoğraf daha aldık.
Artık Sithonia yarımadasının doğu kıyılaına yönleniyoruz, karşımızda Athos (Aynaroz) dağı görülüyor. Kalamitsi bugün ulaştığımız ilk yerleşim. Burada karavan kampı da yer alıyor.
Sarti'de bol bol kamping var. Burası daha büyük bir yerleşim merkezi. Otogazımız da azalmıştı burada hem gazımızı doldurduk hem de suyumuzu.[GPS36]. Yunanistanda birçok köşede ölenlerin anısına yaptıkları küçük anıtlar var. Keşke bizdeki gibi her yere ölenlerin anısına çeşmeler yaptırmış olsalardı sularımızı heryerde doldurabilirdik diye de aklımızdan geçiriyoruz.
GPS36: N40.1009 E23.9777 : Benzincide su çeşmesi.