Ynt: Tek Başıma Otomobil ile İran - Azerbaycan - Gürcistan - Ermenistan; 15.500 km Overland
Kars
Kars şehir merkezi, doğu vilayetleri arasında en güzel görüneni fikrimce. Rusya döneminden kalma çok sayıda taş bina var, bunlar genellikle kamuya ait. Şehir yürüyerek gezilebiliyor. Kaleye çıkıp tüm kent izlenebilir, yakınlardaki tepeye ilginç bir heykel yapılmış, edindiğim bilgiye göre, müteahit firma belediyeden parasını alamayınca yarım bırakmış, yani bu bitmiş hali değil. Sorduğum insanların pek bilgisi yoktu, açıkçası, orada heykel varmış yokmuş umurlarında da değildi.
Caminin yanındaki Ermenilerden kalma kilisenin , tarihi eser statüsünde muhafaza edilmeyip, mescit amaçlı kullanılmasını kendim kabullenmekte zorlandığım gibi, orayı ziyaret eden yabancı turistlere anlatabilmem imkansız. Arkeoloji müzesi çok büyük değil, yine de gidilmeli. Bu arada, mutlaka müzekart almalısınız. Çoğu ören yeri ve müzede veriliyor, 20 Lira(öğretmen ve öğrenciye 10 Lira) karşılığında bir yıl boyunca Turizm ve Kültür Bakanlığı’na bağlı yerlere ücretsiz girilebiliyor, benim çok işime yaradı.
Kısa yolculuktan sonra Ani’ye vardım. Burası vaktinde Ermeni Krallığı’na başkentlik etmiş, doğu- batı ticaret rotasının en önemli geçiş noktalarından. Çok el değiştirmiş, Türkler’e Anadolu’ya girişlerinden sonra durak noktası olmuş.. Anadolu’da yapılan ilk cami buradadır. Ermeni kilise ve katedralleri, Gürcü Kilisesi, Zerdüşt Tapınağı, gibi yapıları artık karşımızda yapısal bütünlük içerisinde bulamasak da hayalgücümüzün yardımıyla, eskiden burada varolmuş uyğarlığı gözümüzde canlandırabiliriz. Ani’yi, girişte beni karşılayıp ısrarla rehberlik etmeye çalışan Ali ile birlikte gezdim, Doğu ve Güneydoğu Anadolu’nun turist uğrak noktalarında onun gibi çocuklarla karşılaşacaksanız gittiğinizde. Bazen durum asap bozucu haller alabiliyor, çocukların inatçılığı yüzünden, yine de genel anlamda çoğu iyi niyetli ve yardımseverler diyebilirim, “Para önemli değil abi!” deseler de bu işi maddi amaçla yaptıklarını aklınzda tutun. Ben istisnasız hepsine para vermeyeceğimi söyledim başta, ardından, göstermelik değil gerçekten yardım edip, “Hadi şimdi paramı ver.” gerginliği yaratmayanlara bir şeyler verdim. Rehber çocuklara kaymakamlıkar kart veriyorlar onu göstermelerini isteyin. Sadece para isteyene asla vermeyin, arkasından diğer çocuklar da beliriyor ve kurtulmıyorsunuz. Hasankeyf’de çevremi yirmi kadar çocuk sarıp hafif tehditkar dille para istemişlerdi. 14 yaşlarında bir kız “Hepimize beşer milyon ver ne olacak ki?” demişti, tatsızlık çıkmadan kurtulmak için epey zorlanmıştım, onlara yapabileceğiniz en iyi yardım, sadece kendilerinin kullanabilecekleri, okul malzemesi, giyisi gibi ihtiyaç maddeleri vermektir.
Türkiye, sevgili ülkem, bazen gördüğüm gariplikleri kelimelerle açıklamakta zorlanıyorum: Kars’dan Ani’ye duble yolla gidiliyor, sanırsınız bu yol ülkenin doğusuna açılan, ticari trafiğin en yoğun olduğu gümrük kapısına ulaştıracak. Kırk kilometre sonra geldiğiniz yer, küçük bir köy ve Ani Harabeleri, burada Ermenistan tarafına potansiyel sınır geçişi bile yok.
Kaşar peyniri alıp eve götürememenin verdiği buruklukla Kars’dan ayrılıp bu kez Çıldır Gölü’nün kuzeyinden geçen manzaralı yolu izleyerek Hopa’ya yöneldim, Gürcisatan’da Batum’u da görmek istediğimden böylesi daha uygundu. Çıldır-Ardahan arasında kalan Ortaçağ derebeylik şatolarını andıran Şeytan Kalesi’ni ziyaret etmeniz şiddetle önerilir. Genelde kalelerin yapıldığı yerlerde onlardan daha yüksek nokta bulunmaz, bu kalenin konumu farklı, vadinin içine yapılmış ve yakın çevresine kıyasla çukurda kalıyor. Kesin yapılış tarihi bilinmemekle birlikte Urartu, Med, Roma, Sasani, Safavi, Osmanlı gibi pek çok hakim gücün kullandığı tahmin ediliyor.