Kışın İtalya: Çizmenin Burnuna Yolculuk

  • Konuyu Başlatan: Konuyu başlatan oralakbas Tarih:
  • Başlangıç tarihi Yazılan Cevaplar:
  • Cevaplar 129
  • Okunma Sayısı: Görüntüleme 37,690
Ağırlıklı olarak Ancona'dan başlayıp Roma'ya ulaşan ana karayolundan gidiyoruz. Bu bir duble yol ama çoğu yerinde tadilatlar yüzünden tek şeride iniyor. Sonra varacağımız yere ayrılan yola giriyoruz. O yollar genellikle gidiş geliş. Ama pek fena değiller. Mümkün olduğunca şehir dışında kalmaya çalışıyoruz. Şehrin içinde karavanın park edilmesi ciddi sıkıntı olabileceği gibi yol bazen olmadık derecede dar bir sokağa bizi sokabilir. Bunu bilmeye pek imkân yok gibi.
Perugia'ya vardığımızda haritadan işaretlediğimiz park alanı şehir içinde hayli sıkışık bir yerdeydi. Mecburen oradan çıktık ve gelirken peylediğimiz şehir dışında kalan yol kenarı park yerine gittik (43.106132, 12.393329). Sıkı yağmur yağıyordu; şemsiye alıp, yağmurluklarımızı giyinip çıktık.


Müzede tarih öncesinden bir enstrüman


Etrüsklerden kalma kaplar


Zarif bir Etrüsk vazosu


Müzeden çıkınca güneş açmıştı


Eski Perugia'nın kalbine doğru


Merdivenli bir sokaktan görünüm
 

Etiketler
Hemen park yerinin yanından dar ve dik merdivenleri çıkınca San Domenico kilisesinin ve San Domenico’nun bugün arkeoloji müzesi haline getirilmiş olan revaklarının açıldığı küçük meydanda bulduk kendimizi. Kiliseyi ve müzeyi gezdik. Müzede özellikle tarih öncesi Etrüsk ve Roma buluntuları çok etkileyici idi. Gelgelelim burada öyle oyalanmışız ki şehrin diğer görülesi yerlerine pek az vakit ayırabildik
Perugia Umbria bölgesinin başkenti ve 150.000’i aşan nüfusuyla şu ana kadar gördüğümüz yerler arasında en büyüğü. Yine ortaçağdan kalma eski yerleşimin merkezi Piazza 4 Novembre (4 Kasım Meydanı). Meydanda 13. yy Fontana Maggiore'sini ve 15. yy Duomo’sunu (Katedral) gördük. Katedralde bir koro şarkı söylüyor, org çalınıyordu ve oldukça kalabalık bir insan grubu ayine katılmıştı. İç süslemeleri ve sütunları çok etkileyici idi. Ayin dolayısıyla şapelleri, özellikle merak ettiğimiz Bakire’nin ‘alyansı’ olan şapeli, göremedik. Alyans takan kimsenin kişiliğine göre rengi değişen ağır bir akikmiş. Aynı meydanda tam Duomo’nun karşısında yer alan 13. yy’dan kalma güzel yapı Palazzo dei Priori de avukatlar salonu, bankerler loncası gibi kısımlarıyla şehrin en önemli resmi binalarındanmış.


4 Kasım meydanı ve Maggione Çeşmesi, arkada Perugia Katedrali


Katedralin girişinden bir görünüm


4Kasım meydanı ve Palazzo dei Priori


Bir ara sokak


Bir ara sokak


Bir ara sokak
 
Son düzenleme:

Meydandan ayrılıp biraz sokaklarda dolaştıktan sonra öğle yemeği için bir şeyler atıştırıp geri döndük. 13.15 gibi Perugia'dan ayrıldık.
Şimdi 20 km mesafedeki Assisi'ye gidiyoruz. Bir yüksek ovanın içinden geçen yolu takip ettik. Sonra Assisi'ye yaklaşınca ana yoldan ayrıldık ki uzakta tepede Apeninlere yaslanmış şehir çok etkileyici bir şekilde karşımıza çıktı. Burası Assisi'li Aziz Francesco’nun Bazilikası ile ünlüymüş. Hayli uzaktan bakıldığında bile şehrin en önemli yapısının Bazilika olduğu belli oluyor.
Park yeri bulmak yine sorun oldu. Aşağıda düzlükte çok güzel bir karavan park alanı var, ama buradan şehre ulaşmak zor gibi; yürümek için epey bir mesafe var. Daha yakında bir park yeri aradık. Sonunda paralı bir park yerine girmeye karar verdik (43.066346, 12.618600). Şehrin ana kapılarından birine çok yakın bir yerde… iki saat için 4€.


Dış mahallelerden bir görünüm, Perugia


Perugia'yı çevreleyen manzaradan bir görünüm


Perugia'dan ayrılış...


Assisi'ye doğru yolda


Karşımızda Assisi


Assisi'ye yaklaşırken Aziz Francesco Bazilikasının heybetli görünümü
 

Rehber kitap Assisi için ‘bu güzel ortaçağ kasabası (…) Basilica di San Francesco’ya gömülen Aziz Francesco’nun (1181-1226) bugüne mirası gibidir’ diyor. Gerçekten şehrin kalbi de bazilikada atıyor gibi. Assisi Aziz Francesco’nun çekimi sayesinde Roma’dan sonra ülkenin en önemli hac merkeziymiş.
Bazilika yukarı ve aşağı kilise olmak üzere iki bölüm. Her ikisi de Aziz Francesco’nun hayatından sahnelerin betimlendiği çok etkileyici, rehber kitaba göre Hristiyanlığın en etkileyici freskleri ile bezeli. 1997'de Umbria bölgesinde 10 kişinin ölümüyle sonuçlanan iki ciddi bir deprem diğer bölge şehirlerinde olduğu gibi Assisi’de de hem binalarda hem de anıtlarda büyük hasara yol açmış. O depremlerde ne yazık ki Bazilikanın freskleri de çok zarar görmüş İki yıl içinde restorasyon ile toparlamışlar ama zarar gören freskler halen ayırt edilebiliyordu.
Yukarı kilise daha ihtişamlı. Burada duvarları süsleyen fresklerin çoğu ünlü ressam Giotto'nun imiş. Aşağı kilise ise daha sıcak, samimi bir mekan. Aziz Francesco'nun mezarı aşağı kilisenin içinden inilen bodrum katında mütevazi bir odada. Oraya indiğimizde uhrevi hava belirgin hissediliyordu… insanlar da derin duygular içerisinde dua ediyorlardı.


Daha yakından Aziz Francisco Bazilikası


Assisi'de park yerimiz


Assisi'nin eski yerleşimine giriş kapılarından biri, Porta Nuova


Anzi Francesco Bazilikasına kadar dümdüz giden bir ana cadde


Cadde üzerindeki bir diğer kapı


Santa Chiara Assisi meydanı
 

Bazilikayı gezdikten sonra şehirde fazla oyalanmadık. Daha görülecek çok şey olduğu kesin, ama biz yola koyulalım ve geceyi geçirecek bir yer bulalım istiyoruz. Park ettiğimiz yere döndük. Spoleto'ya gitmeye karar verdik.
Spoleto 48 km güneyde. Saat 16.30 gibi vardık. Hava kararmak üzereydi; hemen şehri şöyle bir görmek üzere çıktık. Sokaklar ve meydanlar Noel ışıklarıyla süslenmişti. Yokuş yukarı bir ana güzergâhı takip ettiğimizde güzel ışıklandırılmış Duomo’ya (Cattedrale di Santa Maria Assunta) ulaştık. İlk 1198’de yapımına başlanmış, yüzyıllar içinde bölümler eklenmiş yapının ön cephesindeki sekiz gül penceresi, mozaikleri, Rönesans sütunlu girişi ve Roma kalıntılarından alınmış taşlarla örülen kulesiyle hoş bir ‘romanesk’ katedral olduğunu öğreniyoruz. İçi de güzel fresklerle süslü. Ne yazık ki bu güzel binayı ve Spoleto’nun diğer güzelliklerini gündüz gözüyle göremeyeceğiz. Yarın erken yine yollara düşmeyi düşünüyoruz çünkü.


San Francesco d'Assisi Bazilikası, yukarı kilisenin ön cepheden görünümü


Yukarı kiliseden San Francesco meydanı ve çevreleyen manzara


San Francesco d'Assisi Bazilikası, aşağı kilise girişi ve meydanı


Uzaktan Santa Chiara kilisesinin görünümü


Santa Chiara kilisesi


Assisi'de bir sokak
 



Şimdi bir ara değerlendirme yapmak iyi olacak gibi:
  1. Mevsim nedeniyle hava erken kararıyor; günü iyi kullanabilmek için yola erken çıkılmalı.
  2. Her yıl bu mevsim böyle midir, bilmiyoruz, ancak yağmur zaman zaman gezimizi kısıtlıyor. Eğer tekrar gelecek olursak göz önüne almakta fayda var.
  3. Anlıyoruz ki, Umbria bölgesi görmeye değer yerler bakımından çok zengin. Şu ana kadar uğradığımız yerlerin bile her birini tam manasıyla gezebilmiş değiliz; daha da gidilebilecek bir dolu yer var; Orvieto, Montefalco, Todi, Spello, Monte Sibilini, Trasimeno gölü, Norcia, Valnerina. Ve rehber kitapta adı geçmeyen ama yol boyunca gördüğümüz, muhtemelen her biri ayrı güzel daha sayılamayacak kadar çok irili ufaklı köyler… Gelgelelim bütün bir yolculuk için ayırabildiğimiz zaman belli. Öyle olunca gezdiğimiz kadarıyla Bölgeyi temsilen gezdiğimizi varsayıp sonraki hedeflere yönelmek iyi olacak. Öte yandan not düşüyoruz: buralar bir başka yolculuğu hak ediyor Belki daha hazırlıklı ve daha yüksek bir tat alarak dolaşmak için bu iyi bile olabilir.

Spoleto eski şehir turumuzdan dönerken yağmur başladı. Neyse ki hazırlıklıydık. Yol üstünde markete uğrayıp ekmek ve ucuz şaraplar aldık… lezzetli olmalarını umduğumuz
Burada karavanı park ettiğimiz alan aslında Spoleto şehir merkezine hayli yürüme mesafesinde (42.746771, 12.731726). Su ve atık boşaltma yeri mevcut. Çevresi oldukça sakin. Zemini toprak. Güzel bir tarafı ana cadde üzerinde; kolayca ulaşılabiliyor.
E&O


Hediyelik eşya dükkanı, Assisi


Cadde üzeri kapılardan biri, Assisi


Spoleto'da park yerimiz


Spoleto eski yerleşimde bir zeytinyağı dükkanı


Noel ışıklarıyla süslenmiş katedral meydanı, Spoleto


Spoleto katedralinin ön cephesinin yakından görünümü
 

Bir ay önce biten Italya gezimizin hatıraları sayenizde tekrar canlandı. Italya’da ikinci gecemizi Perugia yakınındaki Trasimeno gölünün kenarındaki bir karavanparkta geçirmiştik. Italya’da dağlık yerlerde çok dar yollara ve eski şehir merkezlerine girmemek için çözümü, bir çok denemelerden sonra navigasyonu en hızlı yolu seç diye ayarlayarak bulabilmiştim.

Güzel gezi notlarınız için teşekkürler.
 

Sayın Akdeniz45,
Güzel yorumunuz için biz de teşekkür ederiz. Aklımız pek çok yerde kaldı. Biri de Trasimeno Gölü. Umarız buralara bir gün yine gelir gidemediğimiz yerleri görebiliriz.


27 Kasım 2017, Abruzzo bölgesinde ilk gün: L'Aquila, Sulmona ve Scanno
Sabah erken 08.30'da L'Aquila'ya doğru yola çıktık. Tomtom 111 km hesapladı. Böylece Umbria bölgesini terk ediyor ve Güney İtalya'nın Abruzzo bölgesine geçiyoruz.
Bugün artık yağmur bulutları dağılmış, berrak mavi bir gökyüzü ve keskin bir güneş var. Çok güzel manzaralarda yol aldık. Duble yollardan ayrıldık; yol gidiş geliş oldu. Giderek rakım da biraz yükseliyor; karlı tepeleri artık daha yakından görüyoruz. Nitekim L'Aquila Apeninlerin en yüksek tepesini oluşturan Gran Sasso’nun (2912 m) eteklerine yerleşmiş bir şehirmiş.
Saat 11.00 gibi L'Aquila’ya vardık. Haritadan İstasyon'a yakın bir park yeri peylemiştik, ama oraya ulaşınca kalmaya pek uygun olmadığını anladık. İri araç girecek rahatlıkta değildi. Doluydu da zaten. Sonra en yakında Carrefour'un park yeri görünüyordu... Vardık ki tıklım tıklım dolu. Görerek geçtiğimiz bütün park yerleri ilginç bir şekilde dolu veya kalabalık. En sonunda yeni yerleşim bölgesinde bir spor tesisinin geniş bir park yeri olduğunu fark ettik, oraya arabayı bıraktık. Gelgelelim eski şehir buradan bakınca hayli uzak görünüyor. Yine de yürüdük… 3 km yürümüşüzdür herhalde. Eski yerleşimi çevreleyen surlara ulaştıktan sonra da şehir merkezini bulmak için bir müddet tırmandık.


Spoleto'dan ayrılırken yol kenarından bir görünüm


L'Aquila'ya doğru yolda


Apeninlerin karlı tepelerini daha yakın görür olduk


Güzel bir yerleşimden geçerken


Bir dağ geçidi. Az sonra karşı tepedeki varyantı tırmanacağız.


Mola yerinden bir görünüm
 

Varınca gördük ki bütün şehir inşaat halinde. Zira şehre kuzeybatı yönünden yaklaşırken ta uzaklardan onlarca yüksek vinç görünüyordu ve bizim ilk aklımıza gelen yeni yoğun yapılaşma oldu. Hızla önyargılı bakışımızdan utandık Daha doğrusu L’Aquila’yı 2009 Nisanında vuran 6.3 şiddetindeki depremi hatırlıyorsak da bugün halen depremin hasarı ile uğraşıyor olabileceklerini düşünememekten… Eski şehir ciddi hasar görmüş. Bütün o vinçler şehrin o daracık sokaklarında binaları kurtarmaya uğraşan yüzlerce restorasyon ekibinin aygıtları. Çoğu bina çepeçevre adeta çelik kuşaklarla sarılmış. İnsan hem üzülüyor, hem de bu olağanüstü görünen çabaya hayranlık duyuyor. En çok üzüldüğümüz de Santa Maria di Collemaggio kilisesini bulamamak, fotoğraflarından anlaşılan pembe-beyaz taşlarla kaplı zarif ön cephesini görememek oldu. Bir de bu kargaşalıkta kilisenin olduğunu tahmin ettiğimiz yere (GPS de varken) her yöneldiğimizde ya sokakların bazılarından geçemedik, ya da sokak ilgisiz yerlere çıkardı bizi. Neyse etrafta birkaç fotoğraf çektik. Mahalle kahvesi gibi bir büfede kahvemizi içtik, sonra da karışık duygular içinde L’Aquila’dan ayrıldık.
L'Aquila büyükçe bir şehir. Yönünü güneye ve batıya bakacak şekilde Apeninlere yaslanmış. Rakım yaklaşık 700 m. Şehirden bakıldığında Gran Sasso’nun karlı tepeleri de muhteşem görünüyor.


L'Aquila yolunda yükseklerde bir mola


L'Aquila rotasında bir ağaçlıklı yol...Böyle kilometrelerce gidiyor


Sonbahar renkleri ve sakin yol


L'Aquila'da dağa yaslanmış yeni şehir. Arkada karlı zirvesiyle Gran Sasso.


L'Aquila'nın tarihi merkezinde restorasyon gören bir ara sokak.


Bir restorasyon manzarası
 

Öğlen 14.00 gibi Sulmona'ya doğru yola çıktık. Sulmona 70 km mesafede. Artık Apeninlerin karlı tepelerini daha yakın görüyoruz. Hava açık ama ayaz. İlginç olan etrafta zeytin bahçeleri var.
Saat 15.15’de Sulmona’ya vardık. Sulmona'da tarihi şehir merkezine çok yakın bir park alanı bulduk (42.050298, 13.926591). Karavanı bırakıp hemen şehre yürüdük.
Sulmona rehber kitaba göre nüfusu 26.000 olan bir kasaba. Dağlık bir bölgede olmakla birlikte rakım fazla yüksek değil; 400 m. Hemen kuzeyinde Apeninlerin Maiella tepelerine yaslanmış bir yerleşim.


Restorasyon vinçleri ve kamyonları Katedral meydanında


L'Aquila katedrali


Restorasyondan yeni çıkmış bir kilise


Yeniden yollarda... Sulmona'ya doğru


Kartal yuvası gibi bir köye yakın geçerken


Sonbahar renkleriyle yine bir ağaçlıklı yol
 



Sulmona tarihinde yetiştirdiği ilk ünlü diye bilinen şair Ovidius’un evi ile ünlüymüş. Bir de badem şekeriyle. Sokaklarında genel bir sakinlik hâkim. Kasabadaki tek turist biziz sanki Önce Corso Ovidio caddesini bulup 1300’lerin başında yapılmış Gotik ve Rönesans tarzlarının güzel bir karışımı olarak övülen Palazzo dell’Annunziata’yı gördük. Oradan devamla Garibaldi meydanına doğru yürüdük. Yürüdüğümüz yönde arkasında uzanan kemerleri ile gözümüze çarpan güzellik 1474’de yapılmış Vecchia çeşmesi oldu; kemerli yapı bir zamanlar su kemeri olarak kullanılıyormuş. Bu çeşmenin hemen çaprazında San Francesca della Scarpa’nın (13. yy) güzel taç kapısı görünüyor. Garibaldi meydanına geldiğimizde müthiş geniş bir alan çıkıyor karşımıza; alçak binalarla çevrelenmiş olması da ferah gösteriyor belki. Akşamüzerinin ışığında meydanın kuzeydoğusunda kalan San Filippo Neri kilisesi ve arkasında Maiella tepeleri çok güzel görünüyordu. Fotoğraflarımızı çektik. Sonra biraz diğer meydanları ve sokakları dolaştık.


Sulmona'ya yaklaşırken sonbaharın renk çümbüşü


Manzara renkten renge giriyor


Az sonra o düzlüğe ineceğiz


Sulmona'ya az kaldı


Sulmona'da park yerimiz aşağıda. Arkada Apeninlerin Maiella tepeleri


Palazzo dell'Annunziata' nın ön cephesi
 

Akşam yaklaşırken geceyi nerede geçirsek diye kısa bir değerlendirme yaptık. Yola çıkalım, Scanno’ya gidelim, geceyi orada geçirir, sabah da gezeriz diye düşündük. Hakkında öğrendiklerimizle, bu bölgede görmeyi en çok istediğimiz yer Scanno. Öte yandan yolundan emin değiliz; hava ciddi soğuyor, rakım yükselecek, kar, buz var mı? bilmiyoruz. Yine de gitmeye karar verdik; saat 16.00 gibi yola çıktık.


Fontana della Vechia


Su kemerleri ve arkada Maiella tepesi


San Francesco della Scarpa'nın taç kapısı


Santa Maria di Loreto Kilisesi


Giuseppe Garibaldi meydanı


Garibaldi meydanında San Filippo Neri kilisesi
 
Son düzenleme:

Scanno haritaya göre tali bir yoldan 30 km mesafede. Nitekim gidiş geliş yolda ilerleyip de bir aşamaya geldiğimizde, artık iyice daralan yolun bir tarafı da uçuruma dönüştü. Bir an geldi ki, girdiğimiz tünelde karşıdan başka araç gelmemesi için dua ettim (Efsun ). İlginç olan ise yol oldukça hareketli… giden, gelen… Çok dar bir kanyondan ve neredeyse sivri kayalıklara kurulmuş -muhtemelen orta çağdan kalma- taş binalarla dolu köylerin içinden, arasından geçiyoruz. Yol hep yükseliyor, karlı tepeler iyice yaklaşıyor ve hava kararıyor. Oldukça yavaş ilerleyebiliyoruz.
Sonunda, görece düzlük bir yere çıktık; haritadan kıyısında bir karavan kamp alanı peylediğimiz küçük bir göle geldik. Yol artık daha selim. Scanno’ya da 2 km mesafedeyiz. Manzara harika, etrafta otel vb. tesisler var ama muhtemelen yazın açıklar. Kamp alanını bulduk, karavanı yerleştirdik… baktık bizden başka kimseler yok, öyle ıssız ki. Tereddüt halindeyiz köye gitsek mi, burada kalsak mı, diye… Scanno ilerde bir tepelikte, ışıkları görünüyor ancak park edecek düzlük bir yer bulamazsak ne yaparız diye düşünüyoruz. Sonunda, eğik meğik yerleşiriz, deyip gitmeye karar verdik. Şansımıza köyün girişinde düzlük sayılabilecek bir park alanı bulduk (41.90427, 13.879679). Akşam da iyice çökmüş, hava soğumuştu; şimdi biraz gevşeme zamanı Gerçi ben (Efsun) şimdiden yarın bu yolları nasıl aşacağımızın derdine düştüm, o ayrı. Haritanın Lucera’ya (Lucera tarafına gidelim diyoruz da) köyün öbür çıkışından verdiği yol da geldiğimizden farklı görünmüyor zira Hava durumu gece -5ºC’ye düşecek diye gösteriyor. Oral da bir şeylerin donmasından endişe ediyor. Hadi hayırlısı


Sulmona'da su kemeri, diğer cepheden.


Akşam üzeri Scanno yolunda


Scanno'ya doğru, dar vadinin içinden giden dar bir yol


"Karşıdan gelen olmaz inşallah" dediğimiz tünel (Fotoğraf Google Earth'den alındı)


Tüneli geçer geçmez dar viyadük (Fotoğraf Google Earth'den alındı)


Scanno'ya yaklaşırken yükseklerde bir baraj gölü
 
Son düzenleme:

Efsun hanım, Oral bey yeni bir gezi yazısıyla bizleri heyecanladırdınız
İtalya gezinizi de güzel fotoğraflar ve detaylı anlatımla süslemişsiniz.
Devamını merakla bekliyorum.
 

28 Kasım 2017, Scanno, Abruzzo’dan Puglia bölgesine doğru: Lucera, Troia
Bu sabah erken kalktık. Scanno’yu bir an evvel dolaşıp yola koyulmak istiyoruz. Güneş 07.30 gibi karlı tepeleri ancak aydınlatmış. Biz halen yarı karanlık içindeyiz. Gece bulunduğumuz yeri ayırt edemiyorduk, şimdi gün ağarınca görüyoruz ki dört taraftan karlı yüksek tepelerle çevriliyiz. Scanno'nun rakımı 1030m. Doğu tarafında eski şehir, batı tarafında da yeni yerleşim var. Rehber kitap burayı ‘güzel ve yabanıl bir kırsal bölgede çok iyi korunmuş bir Ortaçağ dağ kasabası’ olarak betimlemiş. Burası aynı zamanda Abruzzo Milli Parkı’na (Parco Nazionale d’Abruzzo) giden yol zerinde olması nedeniyle de önemli bir yerleşimmiş. Yaz aylarında çeşitli aktiviteler için Milli Parka büyük ziyaretçi talebi oluyormuş.


Scanno'da sabah park yerimizden. Arkada yükselen evler Scanno'nun eski şehir bölgesinden


Taş binaların arasında merdivenli bir sokak


Eski köyün küçük kiliselerinden biri


Scanno'da bir sokak


Scanno'da bir sokak


Kemerli geçitlerden biri
 



Kahvaltı eder etmez eski yerleşimi görmek için dik merdivenlerden tırmanmaya başladık, daracık sokaklardan geçtik. Küçük meydanlara çıktık… yeniden sokaklara daldık. Kararmış taş binalar kasvetli gibi görünüyorsa da epey bir yaşam var bu sokaklarda. Çamaşırlar… Noel süslemeleri… Fotoğraflarımızı çektik. Sabahın alacakaranlığında az ışık yüzünden fotoğraflar pek iyi değilse de anı değeri hatırına koruyacağız. Neyse… Bir sokak arası kahvede kahvelerimizi de içtik. Kahveci kadınla sohbetimizde köyden bir arkadaşının bir Türk ile evlendiğini öğrendik Sonra dönüşe geçtik.


Taş duvarda zarif sokak lambası


Scanno'da dar sokaklardan biri


Nadir bir geniş avlu


Scanno'nun büyük kilisesi


Tipik tarihi taş evlerden bir görünüm


Yeniden yola çıkmaya hazırlanırken. Arkada Scanno'yu çevreleyen tepeler...