Mordoğan'ın Eğlenhoca Köyü, yukarılarda olmasına karşın, modern yazlık evlerle dolu.. Oldukça büyük bir köy..
Eşendere deniz kenarında.. Bir-iki gün kalınabilecek bir yerleşim..
İnecik Köyünün sahil kesimi Kaynarpınar, sevdiğimiz bir yer.. Bir kaç gün konuk etti, bizi.. Deniz pırıl pırıl ve diğer taraflara göre daha ılık.. Tam bir sayfiye yeri.. Ev kiralarının, büyük beldelerle aynı düzeyde olması şaşırtıcı..
Kaynarpınar'dan 10-12 km. kadar sonra İzmir'in Karaburun İlçesine ulaşılıyor. Sakin, kendi halinde, yazın nüfusunda artış olsa da, genelde 3000 civarında nüfusa sahip bir yerleşim yeri. Plajları mavi bayraklı.. Sadece Ziraat Bankasının bir şubesi var. Sahilde karavanla konaklama olanağınız maalesef yok.
Bodrum Koyu, Karaburun'un mavi bayraklı plajlarından biri. Deniz, hiç bir yerde görmediğimiz kadar temiz. Adeta akvaryum.. Maalesef balıksız bir akvaryum.. Çünkü, saatler boyu balık tutmaya çalışanların hiç birini 'yakalama' sevinci yaşarken görmedik. Plaj çakıllı. Çevrede restoranlar, kafeler, fastfoodçular ( bu sözü kullanmayı pek sevmiyorum, ama) var, sıra sıra.. Hafta sonları inanılmıyacak kadar kalabalık oluyor. Biz cumartesi, pazar günleri sabah erken saatte denize girip, sonrasında oturup çevreyi izlemeyi seviyoruz..
16.07.2012. İzmir'de hava sıcaklığı 44 derece, bugün.. Herkes bir şekilde serinlemek, bu bunaltıcı saatleri atlatabilmek çabasında..
- Baba-oğul, karavanın gölgesinde, 'ibiş keyfi'nde..
- Bu iki şirin yavru, denize taş atarken kendilerinden geçmiş.. (Çatal ortaya çıkmış..Önemli mi?)
- Dizlerine kadar denize giren bu üç hanım da, epeyce serinlemişlerdir, umarım.. :-\
- İşte, bir başkası.. Serin bir duvar dibine sere serpe uzanılmış.. Öğle şekerlemesinde.. Değmeyin keyfine.. ;D ;D
Değerli dostlarımız, ilgi ve beğeni dolu sözleriniz için hepinize ayrı ayrı teşekkür ediyoruz.
Ayrıca, Mordoğan civarında olduğumuz süre içinde, bizi yalnız bırakmayan değerli dostlarımız Birgül-Şeref Güçlü (Esinti35) çiftine, gösterdikleri sıcak misafirperverlikleri nedeniyle gönül dolusu teşekkürler..
Bugün 18.07.2012. Ankara'ya doğru yola çıkıyoruz. Kısa bir süre Ankara'da olacağız.. Tekrar görüşmek üzere .. Sağlıkla, neşeyle, sevgiyle kalın...
16.07.2012. İzmir'de hava sıcaklığı 44 derece, bugün.. Herkes bir şekilde serinlemek, bu bunaltıcı saatleri atlatabilmek çabasında..
- Baba-oğul, karavanın gölgesinde, 'ibiş keyfi'nde..
- Bu iki şirin yavru, denize taş atarken kendilerinden geçmiş.. (Çatal ortaya çıkmış..Önemli mi?)
- Dizlerine kadar denize giren bu üç hanım da, epeyce serinlemişlerdir, umarım.. :-\
- İşte, bir başkası.. Serin bir duvar dibine sere serpe uzanılmış.. Öğle şekerlemesinde.. Değmeyin keyfine.. ;D ;D
Kaynarpınar da ne güzel tam ibişlik bir oturuşa çok yaklaşmısınız diye düşünmüştüm sonradan hakkını verdiniz hemde ne ibiş.
Ankara ya buralardan kalkıp gitmek ,ne söylesem Ankara lı arkadaşlar kızacak ama kısaca üzücü bir durum
Abi buraya kadar olmasın. Bu sıcak günlerde iç anadolunu,cekilmez ama olsun bu sıcaklar sizi yine atar biyerlere bizde yine sayenizde gideriz oralara Yavuz abi Ülker abla herşey icin tekrar teşekkürler iyi,ki varsınız saygılarımızla Tunay & Tugay
Karacabey denince, TJK nın gözalabildiğine geniş bir alanı kaplayan haraları akla geliyor. Hava serin ve yağışlı olduğundan bir tek at bile yok, dışarıda. Hepsi, kendilerine tahsis edilen konforlu evlerine çekilmişler.. (Bir kısmı okey ounuyor.. Bir kısmı tv.de izdivaç programlarını izliyor.. Bir kısmı da aralarında tatlı tatlı dedikodu yapıyor olmalılar, değerleri çok binlerle ifade edilen bu şanslılar..)
Haritada görülen Karacabey'den Tirilye'ye sahilden ulaşan yolu, kimse tarif edemedi.. Hele Yavuz'un yolu doduğu orta yaşlı bir vatandaşın; 'Sahi nereden gidiliyormuş?' yanıtı üzerine vazgeçip, Gölyazı'ya gitmeye karar verdik.
Karacabey'deki, restore edilirken yanan 500 yıllık cami ve 15. yy.da yapılmış İmaret Camii..
Karacabey'den geçmişsiniz haberimiz olmamış.Ben Karacabey'de çalışıyorum Devlet hastanesinde.Karacabey'de sahilde bulunan Boğaz köyüde ziyaret edebilirdiniz.Ayrıca atlarımız çok değerlidir gerçekten en az 300-500 bin tl değerinde. Sözünü ettiğiniz caminin yangınına tanık oldum çok üzücü.Ayrıca Karacabey'den Trilye'ye sahilden direkt bir yol yok, köylerin arasından geçip giden bir yol var ama o da biraz karmaşık,kimsenin size tarif edememesi ondandır.Çünkü Karacabey Boğazı-Arap çiftliği denilen yerde oluşan geniş dalyan köprü yapımına izin vermiyor.Ancak Boğaz yolundan Akçasusurluk köyünden geçiş yapabilirdiniz.
Yavuz Amca,ben Mustafa Dolma'yı futbolculuk zamanlarından hatırlıyorum.Hatta 1981 yılında 80.000 kişinin izlediği Karşıyaka Göztepe maçında oynamıştı.Son dakikada bi frikik kullanmıştı.Çok güzel vurmuştu ama Karşıyaka kalecisi Ali kurtarmıştı.Eğer kendisini görürsen bu anımı paylaşırsın kesin hatırlayacaktır.Saygılar.
Bazı işlerimiz nedeniyle Ankara'da bulunmamız gerekliydi.. Ve Ankara gerçekten çok çok çok sıcaktı. O günler de sıcaklıkların mevsim normallerinin en fazla üstünde olduğu zamanlardı, şansımıza.. Arada yağan yağmurlar, nem oranını yükseltince, nefes almakta zorlanıyor, insan...
en büyük hayalim' Alıntı:
Yavuz Amca,ben Mustafa Dolma'yı futbolculuk zamanlarından hatırlıyorum.
İşlerimizi bitirdikten sonra ayrıldık, Ankara'dan.. Sabah erkenden, kargalar henüz kahvaltı hazırlığı bile yapmamışken yola koyulduk.
Temelli'de kısa bir kahvaltı molasının ardından, Polatlı'da geçerken uzaktan gördüğümüz Sakarya Şehitleri ve Zafer Anıtı'na çıktık. Anıt 420 basamak.. Bizim gibi 6x10 üstü yaştakilere epeyce zorlayıcı.. Fakat, zaferin kazanılması için çekilen zorlukları düşününce... :-[ :-[
Anıt, Türk Ordusunun Sakarya Meydan Muharebesi sırasında geçirdiği gece ve gündüzleri temsil eden 42 çift sütundan oluşmuş..
Erken saat olduğundan müze kapalı...