Balkanlar 43 Gün (sofya-belgrad-bosna-dubrovnik-üsküp-selanik)

[bartek]

Genelde 6 saatte gecilen Bulgaristan gezinizi okumak eğlenceli ve bilgilendirici. Teşekkürler.

 

[yugun]

Çok güzel bir gezi tebrikler.

 

[belka]

BULGARİSTAN ... SOFYA 2. 3. günler

Sabah kahvaltıdan sonra metroya gidip tek kullanımlık bilet aldık, Bileti turnikeye okutup geçiyorsun, biletleri seyahat sonuna kadar saklamak gerekiyor nitekim daha bir istasyon gitmeden kontrol yapan 2 bayan görevli geldi. Erkeklerin büyük bölümünde küçük sırt çantası taşımaları dikkatimi çekti. Merkeze yaklaşık 15 dakikada varılıyor.

Bütün gün gezilmesi gereken her yeri yürüyerek gezdik. Yukarıdaki şehir planında görülen bazı yollardaki XXXX işaretli olan yerler trafiğe kapalı alanlar, her taraf cafe , restoran ve alışveriş yerleri. Mağazalardaki fiyatlar Türkiyedeki fiyatlara yakın sayılır. Sokaklar yine bakımlı, giyimine özen gösteren modern insanlarla dolu. Şehrin hemen her yerinde ücretsiz internet (wifi) kullanma imkanı var.
2 gün boyunca merkez etrafında görülmesi gereken yerleri yürüyerek dolaştık. su depomuzun boşalmış olduğunu farkederek araçla yakındaki AVM karşısında benzin istasyonunda suyu doldurduktan sonra Avm'de dolaştık. Avm parkına girişte bariyer fişi alarak girip yapıp avm içerisindeki otomat makinesine okutmak gerekiyor. şayet 2 saatten fazla kalınacakca park ücreti ödemek gerekiyor, şayet fişi içeride işleme tabi tutmazsanız çıkış yapamıyorsunuz. Carfur'dan biraz alışveriş yaptık, yoğurt aradık ama bulamadık sulu yoğurt kıvamında ayran olarak var, Etin kilosu Türkiyeye göre oldukça ucuz. yaklaşık 15-25 tl arasında değişiyor.
Sofyada gece yaşantısı oldukca aktıf. tiyatro çevresindeki geniş park alanında erkeklerden daha çok kızlar mevcut ve hemen hepsinin elinde bira şişeleriyle yerlerde, banklarda 3 er beşer guruplar halindeler. bira fiyatı olcukca ucuz 1,2 leva taklaşık 2 tl. Dikkatimi çeken diğer bir şey ise 2 litrelik pet şilerde bira satılıyor ve oldukca revaçta. fiyatı 5 tl civarında.

 

[belka]

Yarın SIRBİSTAN....

 

[fsirin]

Çok güzel, rehber niteliğinde gezi yazısı olmuş. Gezilerde bizleri de en çok düşündüren nereye parkedeceğimiz oluyor. Paylaşım için teşekkürler.

 

[kıvırcık]

Gezi yazınızı ilgi ile takip ediyorum, paylaşım için teşekkürler...

 

[godecengiz]

İlgiyle,zevkle,sabırsızlıkla takip ediyoruz.Teşekkürler

 

[belka]

SIRBISTAN..... NİŞ

3 eylül sabahı kahvaltı yaptıktan sonra sınıra doğru hareket ettik. Bulgar sınırında yine bildik gurbetci yoğunluğu. Biz Vinyeta almayı unuttuk, çevremizdekilerden sorduk ancak 2 km gerideki benzinlikte var dediler, bir şansını dene belki sorun çıkarmazlar dediler, yapacak bir şey yok otobanı kullan veya kullanma alınması gerekiyormuş, cezamız neyse katlanacağız. Çıkışta bulgar görevli ruhsat ve yeşil kağıtlara bakarken biraz muhabbet ettik karavanla ilgili olarak, sonra vinyata yı sordu biz bilmiyorduk dedik, hayde geç komsu bir dahaki sefere mutlaka alın diye uyarıp bizi geçirdi. Sotunsuz olarak sırbıstana giriş yaptık.

Yollarda genellikle 60-70 km arasında bir hızla yol alıyorum, aksam üzeri 4 civarında Nis'e geldik. hemen merkeze yakın nehir kenarında ücretsiz bir park yeri bulduk.

Kırmızıyla işaretli alana park ettikten sonra eşim dinlenmek istedi ben yalnız olarak keşfe çıktım.
Küçük bir şehir, trafiğe kapalı alanda bulunan cafeler bölgesinde free wifi kullanıp kızımızla haberleşip, sosyal paylaşım siteleri ve haberleri takip ettim. Evimize dönüp akşam yemeğini yedikten sonra tekrar merkeze çıkıp biraz gezdik.

Sabahleyin kahvaltıdan sonra yukarıdaki şehir planında görülen 2 numaralı yerdeki KALE'yi gezdikten sonra 4 numarada görülen NAZİ kampını gezmeye gittik. 1941-45 yılları arasında 30 bin sırp,roman ve yahudi bu kampa kapatılmış. 4 yıl içerisinde 10 binin üzerinde mahkum şehrin yakınındaki BUBANJ tepesinde infaz edilmiş. şehir planındaki 5.resim kamptan 147 kişi kaçmayı başarmış.

10 000 kişinin infaz edildiği tepedeki anıt

Gezdiğimiz bir diğer alan The SKULL TOWER ( kafa kulesi) 1800 yılların başında sırp isyanları sırasında 15000 osmanlı askeri ne karşılık 3000 sırp öldürülmüş. ordunun başındaki Hurşit Ahmet Paşa sırk kafataslarının derilerini yüzdürüp içlerine pamuk doldurarak Padişah II Mahmut a göndermiş. diğer kafataslarından ibret olsun diye bir kule yaptırmış. Fotograf çekmek yasak olduğundan çekemedik.
2 gece kaldığımız Nişten sabah Belgrad a hareket edeceğiz.

 

[belka]

SIRBISTAN .... BELGRAD

Sabah erken saatte Niş den yola çıktık, yolda kahvaltımızı ettikten sonra saat 14:00 civarında Belgrada vardık Daha önce gelmediğimiz ve bilmediğimiz yerler olduğu için navigasyonu Şehir merkezi olarak ayarlıyorum. Belgrad içinde aynısını yaptım. Merkeze yakın yerlerde bir tur attıktan sonra yukarıda kırmızıyla işaretli yere parkettik. Yine navigasyondan bulunduğumuz yer ile şehir merkezi arasını yürüyerek yol tarifi aldım, sokak adlarını ve güzergahı çep teledonumla fotografımı çekerek şehri keşfe koyulduk. Daha 1 km gitmemişken Kalemegdan denilen bölgeye vardık. Park ettiğimiz yer hayvanat bançesinin 2 sokak aşağısında.

Mevsim olarak tam iyi döneme denk geldik ne çok sıcak ne de soğuk, Merkezdeki gezimize başladığımızda dikkatimizi çeken şey insanların güzelliği oldu. Sırplara özgü uzun boylu ve biçimli yapılarıyla genç erkekler ve kızlar, hemen hepsi bakımlı büyük çoğunluğu makyajsız ve özenli giyimleriyle bizi mest ettiler diyebiliriz. Keşif amaçlı çıktığımız gezi merkezde görülmesi gereken başlıca yerleri görmeyle sonuçlandı. Keşfin bir diğer amacı daha iyi bir konaklama yeri bulabilirmiyiz diyede bakmaktı. Şehrin her tarafı ücretli park alanı, mevcut yerimizin merkeze yakınlığı ve konumu itibariyle uygun olduğunu kabul ettik.
Akşam üzeri karavanımıza dönüp yemeğimizi yiyip biraz dinlendikten sonra Belgrad gecelerini görmek için tekrar Belgrad kalesine geri döndük, kalabalığı takip ederek nehir kenarında kurulmuş olan festival alanına yöneldik. Manzaranın güzel olduğu bir mevkide birkaç resim çektiktiğimiz anda yağmur yağmaya başladı, sığınacak bir yer yok bir ağacın altına sığınmaya çalıştık ama nafile üzerimize kovayla su dökülmüşcesine ıslandık.

Yapacak bir şey yok karavanımıza dönüp dinlenmeye çekildik.

 

[belka]

SIRBISTAN ..... BELGRAD 2. GÜN

Sabah kahvaltıdan sonra konakladığımız yerin hemen alt tarafında bulunan Nehir kıyısı Kordon boyu gibi düzenlenmiş, Pazar günü olduğu için oldukca kalabalık. Nehir kıyısından yürüyerek SAVA nehri ile TUNA nehrinin birleştiği yarımadada bulunan KALEMEGDAN' a aşağıdan varmış olduk. Akşam gelmek istediğimiz festival alanından geçerek Kaleyi gezmeye başladık.

Kale içerisinde geniş bir park var, muhteşem bir güzellikte düzenlemişler.
ve her yerde satranç oynama masaları, genç yaşlı herken oynuyor.
Bir de bizim kahve köşelerinde pişti oynayan ları düşündüm.

 

[belka]

Belgrad devam......

Kaleden sonra merkezde gezimize devam ediyoruz. Meydanlar çok geniş ve güzel, her tarafta mutlaka muzik yapan biri oluyor. Yakınlardaki Aziz Sava kilisesini gezdik, en büyük ortodoks kilisesiymiş. Çok geniş bir alana kurulmuş kendiside bir o kadar heybetli, yine bahçede modern sırbistanın kurucusu Karadjordjenin heykeli bulunuyor.

Tuna ve Sava nehirleri üzerinde yüzen gece klupleri var çok miktarda,

Belgrad güzel şehir sadece dar bir bölgesini gezinmekle yetindik. buraya daha uzun biz zaman ayırmamız gerektiğini düşünerek bir sonraki gezimizi planladığımız İtalyaya giderken veya Prag tarafına geçerken Belgrad dan geçip burada bir hafta kalmanın uygun olacağını kararlaştırdık.

 

[Firkat]

Belgrad'a Mayıs ayında iş gezisi için gitmiştim. Tuna nın öbür tarafındaki eski yerleşim yerinde Amerikan uçaklarının bombaladığı binalar öylece duruyor. İnsanlık tarihine ibret dersi gibi...

 

[drares]

Geziniz sıkıntılı başlamasına rağmen güzel devam etmiş. İlgiyle takip ediyorum

 

[belka]

BOSNA HERSEK ..... TUZLA..

7 eylül sabahı Belgraddan Tuzla'ya hareket ettik. Her gittiğimiz ülkede para bozdurup harcamak daha verimli.
Elimizdeki Sırp paralarını kullanmak için markete girip ihtiyaçlarımızı aldık. benzin istasyonuna girip elimizde kalan son sırp paralarını benzinciye verdim, 25 litre motorin doldurdu araca. Bosna'ya girmeye hazırdık.

Otobana girmeden aşağıdaki güzergah üzerinden Bosnanın Kuzey Doğusundan giriş yaptık.


Sırp sınır kapısından sorunsuz geçtik. Bosna sınır kapısı yaklaşık 2 km gittikten sonra vardık. Anlam veremediğimiz bir davranışla karşılaştık. Bosna gümrük polisi karavanımızı didik didik aradı desek yeridir. karıştırmadık yer bırakmadılar. Eşim boşnak, Bosnaya gelmenin heyacanı içerisinde bu tavır biraz bizi üzdü.
Bosna sınırını geçtikten sonra gayri ihtiyari her yerde bosnalı müslümanlar yaşıyor zannediyorsunuz, ama yanılmışız. Tuzlaya kadar neredeyse hiç bir yerde cami görmedik dersek yeridir.

Tuzla'ya akşam üzeri 17 civarında vardık. şehirde bir tur attıktan sonra aşağıdaki şehir planındaki kırmızıyla işaretli iki yerden üsteki yere park ettik. Buradada her yer SMS ile park ödenen sokaklarla çevrili. Eşim yorgun olduğunu belirtip araçta dinlenmeye çekilirken ben şehri keşfe çıktım, hemen 500 metre sonra merkezdey dim.

Sakin bir şehir.

Akşam yemeğinden sonra yukarıdaki 2. kırmızı noktaya aracı park ettim. Hemen büyük bir parkın içerisinde ücretli bir park. Park akşam 18 den sabah 07 ye kadar ücretsiz.
Yeniden merkezi gezdik, İstanbul dönercisine girdik, Maraşlı bir genç çalıştırıyor, biraz muhabbet ettik. Görmeye değer bir yer olmadığını belirtince sabahleyin diğer hedefimiz olan SAREJEVOYA devam etmeye karar verdik.

 

[Akdeniz45]

Gezi notlarınız kültürel, tarihi bilgiler ve güzel resimlerle dolu. Haritalar sayesinde gezdiğiniz yerlerin sadece isimlerini okumakla kalmıyoruz, nerelerde olduklarını da görüyoruz. Verdiğiniz büyük emekler içinde ayrıca teşekkürler.

 

[belka]

BOSNA HERSEK ........ SARAJEVO

Tuzladan sabah 7 de yola çıktık, çok güzel bir yol biraz virajlı ve birazda dağlık alan ama muhteşem bir doğa, orman ve yemyeşil bir alanda yol aldık. Dağlar arasında orman içerisinde bir çeşme başında durup kahvaltımızı edip sularımızı doldurduk. su biraz yavaş aktığı için 150 lt depoyu doldurmak biraz uzun surdu. bir kaç araç durup sularını doldurdu, bir şoför bu suyun çok iyi olduğunu belirtince boşalmış olan damacanamızıda doldurduk. Sanki ormanlar içerisinde uzun bir geziye çıkmıştık, çok rahatlatıcı bir geziydi.

Bosna hersek'in başkenti Sarajevo'ya vardık, şehirde araçla birkaç tur atıp neredeyiz, nereye parkedebiliriz diye araştırıp aşağıdaki kırmızı işaretli yere parkettik. Burası Matematik fakültesinin kullanılmayan binasının bahçesi, Hemen yanımızda Türk konsolosluğu bulunuyor. Konsolosluğun önünde bir park yeri var ve saat ücreti 1 euro. Bahçenin kapısının açıldığı yol Nehrin sağ kıyısı akşam 17 den 24 e kadar trafiğe kapalı alan. şehrin her yeri ücretli park yeri, saatlik olarak park ediliyor. en fazla dört saat.

Parkettiğimiz yerden Başçarşı 2.5 km hemen 1 sokak öteden hafif raylı trenler ve otobüsler çalışıyor, biz yürüyerek gitmeyi tercih ettik.

Şimdiye kadar sorunsuz kullandığımız karavanın şofben'i arıza verdi. arızası gaz ateşleme yapmıyor. Yola çıkmadan önce değiştirdiğimiz mutfak tüpünü kontrol ettim dolu görünüyor. Dikkatimizi çeken konu muftak ocağında yanarken is yapmasıydı. zannedersem tüpün detantörü yeterli basınçta gaz vermiyor. Hemen araştırmaya giriştim. Merkeze yakın yerde bulunan AVM'ye gidip biraz dolaştım, gözüme Vitamin Simit levhası ilişti, gidip sahibiyle tanıştım. Antalyalı bir girişimci 2 ay önce bu cafeyi açmış, biraz muhabbetten sonra sorunumu söyledim bir tüp ve detantöre ihtiyacım vardı. Hemen yardımcısını çağırdı Bosnalı bir boşnak savaş döneminden sonra İstanbulda askeri eğitim almış Cevat ile tanıştık, sabahleyin gidip birlikte bakarız dedi.
Sabah 10 gibi yeniden AVM ye gittim Cevat kendi arabasıyla bir kaç yeri dolaşıp bit pazarı gibi yerden 12 kg lık boş tüp aldık 35 km'ye (km bosna para birimi 1 euro=1.95 km) tüp dedantörünede 8 km verdikten sonra tüpün dolusunu bulup almaya sıra geldi. Burada tüp pek kullanılmıyormuş evlerde ocaklar genellikle elektrikliymiş. Tüplerde benzin istasyonunda satılıyor. Bir kaç istasyon dolaştıktan sonra bulduk 18 km (30 Tl) Cevata çok teşekkürlerimizi iletip karavana tüpü montaj ettim. Yine şofben çalışmadı, ateşleme yapmıyor. bir kaç denemeden sonra şofbenden bir patlama sesi geldi, denemelerden biriken gaz patlamıştı, sonra şofben çalıştı zannedersem önceki tüp yanarken ateşleme sisteminde is yaparak yanmayı engelliyordu. neyse sorunu zorda olsa çözdük. Şehri gezmeye başlayabiliriz.