Arabalı Aile Venedik'e Giderken ....

[iklil konyalilar]

Allaha Şükür İstanbul'a sağ salim vardık bu sabah saat 03:00 itibariyle
Söz verdiğim gibi , kaldığım yerden devam ediyorum paylaşımıma .

SarayBosna'da sabah kalktık , arabayı alıp Başçarşıya inelim (mi?)-yoksa Jasna'nın bahçesinde bırakıp mı gezelim diye düşünürken evsahibemiz geldi . Kendisinin çıkacağını , arabayı bırakıp , istediğimiz zaman gelip alabileceğimizi , anahtarı da çıkarken eve bırakabileceğimizi söyledi . Yani bu hangi 'konaklama yönetmeliği'nde olabilir ki ?.. Resmen kibar bir konukseverlik örneği !
Çarşıda dolaşmadan önce bir Börekçi bulmamız ve Boşnak böreği yememiz kaçınılmazdı !.. Ben Sarmısaklı-Yoğurtluyu tercih ettim -herkes farklı börek seçti ...AMA , herkese bir yudum tattırdım ki , arabada giderken ''Koku Konusu' olmasın
Gazi Hüsrev Camii'nin çevresinde yer alan Başçarşı klasik turistik eşya +halı vb satanlarca (bizim Kapalıçarşı gibi) dolu .
Burada gezerken artık yavaş yavaş tesettürlü turistlerle de karşılaşmaya başladık .
''Avrupa'' diye bildiğimiz bir Roma+Hristiyan kültürü'nden daha farklı bir doku hemen göze çarpmakta .
Başçarşı'ya giderken bina duvarlarındaki kurşun delikleri ve eskimiş-yenilenememiş binalardaki HÜZÜN gözden kaçacak gibi değil .
Biraz fakir bir ülke olması biraz da yaşanmış acıların izleri sanki bunlar

 

[iklil konyalilar]

Evden merkeze indiğimiz yerde bir kilise var . Uzun bir yürüyüş/Alışveriş caddesi sonrasında (yaklaşık 800-900m) Başçarşı'ya varılıyor .
İLK foto ise , yol üstünde rastladığımız dantel gibi işlemeleri olan bir bina ...

 

[iklil konyalilar]

Börekler kadar börekçi çalışanlarımızda çok güzel ve güleryüzlü ...
Kadınlar tarafından işletilen bir işletmede karın doyurmak da ayrı bir güzellik katıyor kahvaltıya : Kadının toplumdaki yerinin açık bir göstergesi...
Son fotoğraf , Başçarşı içinde bir gizli pasaj...İçerde birkaç halı ve turistik eşya dükkanı + bir de restaurant var .
Böyle gizli pasajlara Başçarşı içinde sık rastlamak mümkün

 

[iklil konyalilar]

Başçarşıdan fotoğraflar...Bir pasaj da AYNEN Edirne'deki "AliPaşa" Çarşısının kopyası!..
Bu tür çarşıların gelirleri ile Cami ve çevresi imaretlerin giderleri karşılanması amaçlanmış eskiden...

 

[iklil konyalilar]

Ege'nin elinde bir KURŞUN-KALEM (!)..
Kütüphane ve Camii önündeki yeşil ay-yıldızlı bayraklar gözümüze çarpıyor !...
Bosna'nın İslam vurgusunu anlamak için , şehirmerkezine iLK girişte göze çarpan ''Srebrenitsa Müzesi''ni görmek , yaşanmışlıkları anlamak gerekiyor....

 

[iklil konyalilar]

Ailenin bu Seyahati , bu hüzünlü şehrin hüznünden etkilenmeden geçemiyor .
Müzeyi ziyaret etmemek / olan bitene gözümüzü kapatıp da geçip gitmek mümkün değil .
Uzaktan ne kadar duysak , ne kadar yaşananları az-çok bilsek de bu sarsıcı ziyaret zihinlerimize kazınmış olarak bizler varoldukça yaşayacak !..
''Kapitalistler-arası İkinci Büyük Savaş'' sonrasında Avrupa topraklarında yaşanmış EN BÜYÜK SOYKIRIM !...
Müze içerisinde , Katil Sırp Generali Ratko Miladiç'in KENDİ GÖRÜNTÜSÜ+SESinden şu sözleri dinlemek , insanlığa ait umudumuzu söndürüyor adeta :
''...Yüzyıllar süren Müslümanlara karşı mücadele , artık sona erecek , son darbeyi vuracağız...'' mealinde sözlerdi bunlar !..
Ardından da video kayıtları alınmış onlarca,yüzlerce Soykırım Tanığı(+mağduru) ndan bir anneyle yapılan röportajı izledik .
Sonrasında da yaklaşık 30-40 dk'lık Srebrenitsa Soykırımının Hikayesini büyük ekran video'da gözyaşları arasında takip ettik...Edebildiğimiz kadarıyla.....Sonuna dek izlemek mümkün değil
İlk resim ; bulunmuş Toplu Mezarların yerleri ...

 

[iklil konyalilar]

HİÇBİRŞEY YAPMAMAK.....Aslında pasif değil , oldukça AKTiF bir eylem biçimi !...
Hayatın her anında böyle bir seçenek karşımıza çıkıyor ve çıkacak !..
''...Neme Lâzım...'' cılık , belki tüm insanlardaki hayatta kalma refleksi(?!?)...
AMA , insanlığın ve barış idealinin de bitip-tükendiği AN işte bu !..
Bana dokunmayan yılan !....
İşte o yılan , birgün HERKESE dokunuyor , unutmayalım !...

Srebrenitsa'da bir fabrikaya yerleşen Hollandalı B.Milletler Alayı ; şehir R.Miladiç tarafından sarılınca PAZARLIK(!) yapıyorlar Sırplarla ...Bir grup erkek , zaten dağlara kaçmış durumda !.. Kalanlardan da ''Bir Kısmı'' B.Milletler kamyonlarıyla bu üstten güvenli bir şehre naklediliyor .
Kalanları da bırakıp gidiyor Hollandalılar !..
Dağlarda katledilenler hariç , 8.300 kişi burada sıra sıra dizlip katlediliyor !..
Dikkat , dikkat !..Avrupa'nın göbeği burası !..
MUASIR MEDENiYET , bir kez daha insanlık utancı ile yerlere yeksan...

7 çocuklu anne bir çocuğunu ve eşini kaybederek kurtuluyor , ve çocuklarına öğütü şu : ''...Onlarla oturun,kalkın,yiyin, için . AMA , sakın sonuna kadar güvenmeyin onlara !...''

İnşallah hiçbir ülkede , hiçbir insanın başına unlar gelmez....diye dua ediyoruz .
AMA , gerçek hayatta aynı şeyler olup duruyor , devam ediyor !.. Uslanmaz bir vahşilik heryanımıza sarıyor adeta :-( :-(

 

[iklil konyalilar]

 

[iklil konyalilar]

Kamyonlara doldurulan-doldurulamayan insancıklar can pazarında !....
Ege'nin iki boyu yükseklikte bu duvar , kaybolan/katledilenlerin isimleriyle dolu !..
3 duvar var bu şekilde insanlığın bu kapkara yüzüyle bezeli !.....

Dışarı çıkıyoruz , arabamızı almaya eve doğru giderken , bir hüzünlü bina daha bizi selamlıyor.....

 

[iklil konyalilar]

SarayBosna'dan yüreğimiz buruk ayrılıyoruz . Yönümüz , Hırvatlar tarafından bombalanarak yıkılan , sonra da Türkiye Cumhuriyeti hükümetlerince tekrar restore edilen Mostar köprüsünü görmek üzere MOSTAR'A !...
Evden sabah erken çıkamamamış olmamız.... SarayBosna'da geçirilen -zamanı aklımızdan silen- uzun sabah ... Mostar'a kadar yolun da korkunç yavaşlığı..... Bunların birleşimi tüm programı aksatmaya yetip artıyor !..
Hele o BosnaHersek dağ yolları ve önümüzü tıkayıveren kamyonlar , ortalama hızımızı 50-60(şanslıysak!) km/h seviyesine çekti ....
Mostar'a günün en sıcak saatlerinde ulaştık . Arabayı biraz ilerde bırakmışız , yürüdük , köprüyü gördük , beklemeden tekrar yola devam ettik ...

 

[şado]

Saraybosna hüzün kokan bir şehir,iki kez gittim ikisinde de çok duygulandım.sizin Zamanınızın kısıtlı olması ve yaz mevsimi olduğundan manzarasına doyamadığım mostar yolu sıkıntılı geçmiş tadını çıkaramamışınız,umarım yol üzerinde kuzu çevirme yemişinizdir.

 

[iklil konyalilar]

Kuzu Çevirme hep aklımdaydı...Fakat kısmet olmadı . Bosna'da da Makedonya'da da yiyemedik
Boşnak böreği o gün bizi akşama dek tok tuttu . Gecikme sebebiyle de (kendi planımıza göre) duraklama yapmak istemedik . Halbuki yol üzerinde çok güzel bir göl de vardı(Jablanicko Jezero) . Yüzenler falan...Aklım kaldı Gölün ordan geçerken bir süre kestirmek istedim , ara bir yola girdim . Demir parmaklı bir kapı(?)ya geldim , durmadım , içeri girdim . Bir bina-bahçe-bir araba-arabanın yanında bana ters ters bakan bir gözlüklü adam !... Baktım , binada bir-iki bayrak dalgalanıyor !..Anladım ki resmi bir bina .
Adam ters ters bakmaya devam edince indim ve kendisine birşeyler sormaya çalıştım . O da bana dedi ki : ''...Burası şimdi kapalı , Liman Müdürlüğü binası . Ben de Müdürüm !.. Burada duramazsınız , az ilerde kamp var ...'' falan gibi birşeyler söyledi .
Ben de içimden güldüm : 3 tarafı denizle çevrili ülkemde bir Liman Müdürü ile tanışmadım , dağların arasında bir göl....Ve Liman Müdürü ile müşerref oluyorum !
Buralar ÇÖL olsa , korkarım ''Kutup Ayısı'' beni bulacak(!)..
Programa bir gün daha eklemek ve onu da Saraybosna+Mostar olarak noktalamak daha az yorucu olacakmış , bunu anladım . Mostar'dan sonra yolumu A1 otobanına çevirdim ve hayalimdeki ÇOKLU-SINIR-GEÇİŞİ'ni gerçekleştirdim !..
Devamında Dubrvnik ve Kotor'a varış sarsıcı bir gün yaşattı bize ...
Sabah Saraybosna'da duygusal sarsıntı , sonra yollarda sarsılma ve akşam Dubrovnik'teki 'ekonomik' sarsıntı (!)...
Yavaş yavaş geleceğim .
Fotoğraf yüklemede bir yavaşlık var , o nedenle çok zaman alıyor paylaşımlarım da ...

 

[iklil konyalilar]

İlk foto Jablaniko gölü yanından geçerken ... Daha iyi bir foto olmalıydı , güzel bir göl...Harita'dan bakarsanız , iki sıradağ arasında uzayıp giden istanbul boğazı boyutlarında(yaklaşık) bir doğa harikası ...Bir sonraki paylaşımda bir Google foto'sunu koyacağım
2.foto Mostar meydanı(?)ndan bir köprü üzerinden bakış...Bu meydandaki Belediye binası da en son foto...

 

[iklil konyalilar]

Jablanica Gölü fotosu ile devam edelim.... Mirsad Halebiç , fotoğrafın sahibi imiş . Kendisine bir teşekkürü borç biliyorum ...

Mostar köprüsünden 2 yöne bakış fotoları ...Köprü üzerinde çocuklar...
SON foto ise , d,kkati çarşıdan ziyade DAMLARA çekmek için !..
Yaklaşık 10-15 mm kalınlığındaki YASSI TAŞlardan oluşturulmuş bir çatı tipi .
Kiremit gibi , birbiri üstüne geldiği yerler var . Buralarda iki taş arası , çimento(?) ile doldurulmuş gibi duruyor .
ANCAK , uçlara yakın yerlerde gerek rüzgar,gerekse de yağmur vb dış etkenler aradaki çimentoyu eritmiş gibi görünüyor ..
Kuvvetli bir fırtınada bu taşlar yapışıklığını kaybedip , birilerinin kafasını kırmaya aday !..
Yoksa , görüntüsü çok güzel ve otantik duruyor ....

 

[iklil konyalilar]

Hedef Dubrovnik , direk yol az daha kısa , ama aklımda BOL-SINIR-GEÇİŞ var bugün !..
Önce depoyu BosnaHersek'te fulledim . 2Bosna Markı 1 Euro.
Diesel ise 1.80 civarında(B.Markı),sanırım en ucuz yakıtı burada aldım.
Capljina üzerinden giderek , A1 otobanına çıkıyoruz .. Otoban üzerinde önce Bosna tarafı 2,50TL gibi bir para alıyor...Sonra sınırda Pasaport Kontrolü ve Hırvatistan'a giriliyor , bir o kadar da onlar alıyor....
Uzuuunnca bir yavaş sürüş sonrası bu otoban ilaç gibi geliyor , hem ben hem de araba kendine geldi gerçekten de !..
Ploce'ye doğru direksiyon tutup , daha sonra yönümüzü güneye çeviriyoruz ... Nehir boyu giderken , nehrin karşı tarafında bir kasaba olduğu görülüyor . Dikkatimi çeken şey , evlerin nehirboyunca TEK SIRA (?) gibi sıralanışı oldu .. Burasının Komin olduğunu şimdi haritadan bakarak teyid ediyorum
Klek'den sonra TEKRAR BosnaHersek'e giriyoruz... Neum ve Kamenice kentleri var burada .... Az daha gidince TEKRAR pasaport kontrolü !..
Araba ahalisi'nin başı döndü Pasaport Kontrolü'nden !.. ''...Artık burada kalıyoruz , değil mi?...'' soruları gelmeye başladı .
Cevap hazır = ''..ŞİMDİLİK(!)..''
Nil , hangi para nerede geçiyordu ?.. Biz şimdi Kunaları kullanabilecek miyiz?..Elimde hiç Bosna Mark'ı kalmadı........ gibi gibi şeyler sıralıyor ardardına İstanbulda , Mahmutbey gişelerde Pasaport kontrolü yapıp , Boğaz Köprüsü'nde tekrar kontrol yapmak gibi (!)
Yugoslavya'nın ne hale geldiğinin/getirildiğinin tam bir karikatürü !... Evlerden ırak (!)
Bu arada Dubrovnik'e yaklaştık ama , saat de 20:00 oldu bile !...
Nasıl burayı gezeceğiz de geceleme için Kotor'a varacağız??????
Rezervasyonumuz o gece için Kotor'da !....

 

[iklil konyalilar]

İlk 2 foto Komin 'i geçerken.....
Bol sınır geçişli alanın haritası....
Neum uzaktan görünüyor ....
Neum'un karşısındaki ada/yarımada Hırvatların ...istedikleri an deniz çıkışını kesebilirler((Hepimiz strateji uzmanı olduk ya !.. Bu yorum oradan geliyor ))