Ynt: 2009 Yazı Böyle Geçti
Birden yoğun bir toz bulutu çıkıyor, karşımıza.. Ne olduğunu virajı dönünce görüyoruz.. Taşocağı.. Sayısız çam ağacı kesilerek, büyük bir taşocağı açılmış.. Kesilmekten kurtulabilen ağaçlar toz içinde.. Bir tek ağaç dikilmesi, yetiştirilmesi için kampanyalar düzenlenirken, yüzlerce yetişmiş ağaç kesilerek, yokediliyor. Nasıl bir anlayışla izin verilmiş buna? Söyleyecek söz bulamıyor, susuyoruz,ikimiz de.. Keyfimiz kaçıyor..
Neyse ki; bir başka virajı döndüğümüzde; çoook yukarılardan akan bir şelale ile karşılaşıyoruz.. Öyle yüksekten akıyor ki; tümünü bir fotoğraf karesine sığdırmakta zorlanıyoruz.. Bu görüntü biraz rahatlatıyor, içimizi... Şelalenin adını belirtir bir tabela yok. Sorduğumuzda 'öyle akan bir su' deniyor.. Hala öğrenemedik..
[attachment=1]
[attachment=2]
Gündoğmuş, Torosların Geyik Dağları eteklerine kurulmuş, 2000 nüfuslu bir ilçe.. Alara Çayı ilçenin ortasıdan geçiyor, ilçeyi doğu-batı yönünde ikiye ayırıyor. İlçe bitiminde sık ormanlar başlıyor. Romalılardan kalma harabeler var, ancak değerlendirilmemiş.. İlçe içindeki 'Çeyiz Mağarası'nı ise, görmeyin, daha iyi.. Doğu yönünde çıkış Alanya ile bağlantılı.. Yolun problemli olduğunu öğrenince geldiğimiz yoldan dönüyoruz.
Alanya yönünde daha büyük olan Alara Şelalesinin varolduğunu öğrendik. Ancak 3o km.lik stabilize bir yol ve yağışlı hava engelledi, gitmemizi.. Bir dahaki gezimize sakladık, onu da..
[attachment=3]