Yugun 2022, Güçlü Mini Kampervan Ve Pirikamp Ile Gezilerimiz...

  • Konuyu Başlatan: Konuyu başlatan yugun Tarih:
  • Başlangıç tarihi Yazılan Cevaplar:
  • Cevaplar 3,200
  • Okunma Sayısı: Görüntüleme 343,020
Benim karşılaştığım en adi en aşağılık insanlar,
Kendilerini janjanlı gözalıcı ambalajlarda pazarlayan,
Müptezellerdi.
 

Etiketler

Köydeki evimi temizleyeyim yarın dedim ama sonra bundan vazgeçtim. Tatilin son günlerini de özgürce motosiklet sürerek değerlendireyim en iyisi. Köye eninde sonunda gideceğim.
 





Yarın biraz Kızılay'a gidip Sahaf dolaşayım diyorum. Çok severim ikinci el kitapları ve sahaf raflarını arşınlamayı. Artık kitaplar da ateş pahası mümkün olduğunca sahafları dolaşmak bazı kitapları en azında ucuza getirmek gerek. Bunun için tabii ki Otobüs kullanacağım. Yarın bir yolculuk beni bekler Kızılay'a doğru...
 










Günümüz sıramız geldikçe gideceğiz ve Sevgiden başka bir şey bırakamıyoruz geride. Henüz yapabiliyorken sevelim, sevilelim. Bu Dünya kimseye kalmaz...
 




Bu çok yararlı oldu, teşekkürler.

Bu arada, Orhan Pamuk'un adı duyulur olduğu sıralarda, yine büyük reklam taktikleriyle meşhur olan -sanıyorum ilk- romanı Kara Kitap'ı -herkes gibi- alıp okumuştum. Kitabı inat edip bitirdim ama bir daha Orhan Pamuk okumayacağıma da kararımı oracıkta verdim. Şu anda kitabın konusunu bile hatırlamıyorum ancak, kitabı okurken müthiş sıkıldığımı, bazı olayları ve kişileri romanın genel konusuyla ilişkilendirmekte zorlandığımı hatırlıyorum. Bana göre son derece sıkıcı ve başarısız bir romandı. Sanki kalın bir kitap olsun diye (öyleydi de) yazılmış bir şeydi.Tabii, bunlar benim kanaatim. Bir çok insan da o zamanlar (ama yalan, ama doğru) çok beğenmişlerdi kitabı.

Bazı yazarlar bana hitap etmiyorlar sanırım. Örneğin Victor Hugo'nun Sefilleri kalın iki cilt olarak kitaplığımda durur. Okuyamadım. İlk cildin beşte birini okuyup da hâlâ aynı adamı anlatmakta olduğunu, adamı kendimden bile daha iyi tanıyor olmaya başladığımı görünce bırakmıştım. Tolstoy, Savaş ve Barış. İyi niyetle iki defa başladım. O kadar çok karakter var ki, -bir de Rus isimleri tabii- işin içinden çıkamayacağımı anlayıp, iki kere okumaktan vaz geçtim. Dostoyevski, Karamazov Kardeşler ise daha kalın bir kitap. Karakterler yine sürekli "değişken" Rus isimlerinden oluşuyor ama çabucak tanışılıyor. Müthiş bir roman. İçinden 4-5 farklı roman çıkartılabilir. Muhteşem. Okumamış olanlara tavsiye ederim.

Bu da, vesileyle böyle bir edebiyat sohbeti oldu...