Ynt: Sigarayı Bırakanlar Listesi
Sigarayı çok seviyorum..
Okumaya başlamadan önce biraz düşünmenizi istiyoruz:
Sevdiğiniz herkesin bol bol sigara içmesini istiyorsunuz değil mi?
İstemez misiniz? Bu kadar çok sevdiğiniz birşeyi herkes yapsın istemez mi insan?
Çocuğunuza, anne-babanıza, kardeşlerinize, arkadaşlarınıza sık sık sigara hediye ediyorsunuzdur?
Etmiyor musunuz? Neden? Genelde sevdiğimiz “şeyleri” sevdiklerimize de vermek isteriz?
Sigarayı gerçekten sevdiğiniz için mi içtiğinizi zannediyorsunuz?
Şunları bilmekte fayda var..
“Ben sigara içmeyi çok seviyorum, pek de bırakmayı düşünmüyorum..”diyen bir çok insanla yaşadığımız diyalog:
Uzman: “Çocuğunuz var mı?”
Tiryaki: “Evet, neden sordunuz?”
Uzman: “Sigarayı sevdiğinizi ve çok keyifle içtiğinizi söylüyorsunuz, bu durumda çocuğunuzun da bu keyfi kaçırmamasını istiyorsunuzdur, biran evvel başlasın o da..”
Tiryaki: “Aman aman, allah korusun, umarım hiç başlamaz..”
Uzman: “Neden böyle diyorsunuz? İnsan çok keyif aldığı birşey istemez mi çocuğu da yapsın, o da keyif alsın?
Evet, duruma bu açıdan baktığımızda anlarız ki aslında her tiryaki çıkamadığı bir “tuzağın” içinde olduğunun farkındadır ve “yavrusu” aynı tuzağa düşsün istemez.
Sinsi Tuzak
Sigara, insan ve doğa tarafından tasarlanmış en sinsi, en kurnaz tuzaktır.
Bizi başlangıçta bu tuzağa düşüren, tuzağın içindeki binlerce yetişkindir.
Tüm yetişkinlerin çok eğlenerek, çok keyif alarak yaptıkları birşey olduğunu zannederiz. Halbuki bize sık sık sigaranın dünyanın parasına mal olan, hastalıklara yol açan pis, iğrenç bir alışkanlık olduğunu söylemelerine rağmen biz onların hiç keyif almadıklarına inanamayız. Hatta bu tuzağa düşebilmek için de bayağı bayağı uğraşırız.
Yemi, peyniri olmayan tek tuzak sigaradır. Ağzımızın suyunu akıtan sigaranın enfes değil iğrenç tadıdır. O ilk sigaranın tadı iğrenç olduğundan beynimiz hiçbir zaman bağımlılık kazanamayacağımız kanısına varır ve zevk almadığımızdan dolayı ne zaman istersek o zaman bırakabileceğimizi düşünürüz. Bunun böyle olmadığını anladığımızda ise aradan yıllar geçmiştir ve biz çoktan tuzağın dibine kadar inmişizdir. Bile bile lades işte böyle birşey.
Sağlıklı düşünen bir yetişkinin beyni gün boyunca ortalama 20 defa yaptığı birşeyi kendine açıklamak zorundadır. Sigara içmemiz için “mantıklı” hiçbir açıklama bulamadığımızdan, duygusal bir açıklama bularak, kendimizi yatıştırırız.
“Madem ben bu kadar zararlı olduğunu bile bile halen içiyorsam, demek ki benim için çok özel birşey, demek ki – SEVİYORUM”.
Bir kişi karşınızda “seviyorum” derse, diyebilecek hiç birşeyiniz kalmıyor. Hepiniz hayatınızdan veya çevrenizden bilirisiniz bu durumu:
“Bu adam/kadın/arkadaş/iş/hobi hiç sana göre değil, bak seni çok üzüyor ve çok yoruyor ve bu hiç bir zaman değişmeyecek, biraz düşün lütfen” dersiniz, “Ne yapayım, seviyorum işte..”der ve bu konuşma orda biter!
Bugüne kadar tek bir sigaranızı bile sevdiğiniz veya keyif aldığınız için içmediniz! Bu gerçeği kabul etmenin ne kadar zor olduğunu çok iyi biliyoruz.
Sigara içmeniz için tek bir gerçek sebep var: Madde bağımlılığı.
Bunun dışında kendimize ve çevremize inandırmaya çalıştığımız herşey yalan. Madde bağımlılıkların ortak özelliklerinden biri de bir süre sonra hem kendimize hem çevremze yalan söyletmesidir. Bu da kabul edilmesi zor bir gerçek daha..
Mini Test
Eğer vücudunuzda bir düğme olsaydı, bu düğmeye basınca ertesi sabah
hayatınızda hiç sigara içmemiş gibi uyansaydınız, bu düğmeye basar mıydınız?
Evet, her sigara içicisi bunu zaman zaman hayel eder, değil mi?
Neden sevdiğimiz birşeyden hem kurtulmak, hem de hiç yapmamış olmak isteriz ki?
Çünkü o yaptığımız “şey” sevdiğimiz bişey değil!
yazının orjinali için;
http://www.allencarrturkiye.com/download/Sigarayi_seviyorum.doc