yasarergun
Dünyayı değiştirebilirsin
romanyaya girince cluj'dan arkadaşlar aramaya başladı ama ben bükreşte kalıp bulgaristandan geçmeye niyetliydim gelemeyeceğimi belirtip teşekkür edip devam ettim. kuzeyden güneye romanyada hemen hiç duble yol yok. ama polis rahatsız da etmiyor. güvenli. bükreş bildiğimiz bükreş. avm'ye gidip karnımı doyurup, öğlene doğru bulgaristana devam ettim. bilsem sabah o yoldan geçer akşam 8 gibi hava kararrınca bulgaristana girer yatmadan türkiyeye geçerdim. türk plakalı araç eşittir soyulacak adam. bu arada romanyadan bulgaristana geçerken köprü ücreti var, kredi kartı geçmiyor, yolda benzin istasyonlarında köprü geçisi ödemesi mümkün. vinyetle birlikte onu da ödeyin derim.
gece veliko tırnovada yorulunca gece açık olan bir bara girip wifi dan bağlanıp internetten bir otel bulup yattım. sabah sorun çıkmasın diye resepsiyondaki çocğua nereye park edeyim dedim o da yer gösterince parkettim. sabah kalktım bir baktım arabada kelepçe, birisi geldi 100 küsur liralık park cezası. dedim ben park parası ödeyeyi diye buraya parkettim. e dedi arabanın başında değildin. dedim fişi kesip bırakın diye park ettim buraya. olmaaaaaz dediler. küfrettim. bağırdım ama tabi gidip leva çekip ödemeden de açmadılar kelepçeyi. kızdığımdan bir şişe su bile almadan kapıkuleye sürdüm. yolda polis sınıra 20 km kala durdurup evrak sordu. herşey tam. vinyet tamam. eksik yok. arabanın etrafında dolanmaya başladı. senin ön kısa farlar sönük yanar dedi. evrak aldı. bekledi bekledi baktım gelip rüşvet teklif etmiyorum yazdı cezayı. imzaldım. kağıdı gözlerinin içine bakarak yırtıp camdan attım. kapıkuladen geçip türkiyeye girdim. zihinsel not olarak asla mecbur olmadıkça bulgaristandan ve hele hele gündüz geçmeme kararı aldım. allah belalarını versin soyguncu köpeklerin.
gece veliko tırnovada yorulunca gece açık olan bir bara girip wifi dan bağlanıp internetten bir otel bulup yattım. sabah sorun çıkmasın diye resepsiyondaki çocğua nereye park edeyim dedim o da yer gösterince parkettim. sabah kalktım bir baktım arabada kelepçe, birisi geldi 100 küsur liralık park cezası. dedim ben park parası ödeyeyi diye buraya parkettim. e dedi arabanın başında değildin. dedim fişi kesip bırakın diye park ettim buraya. olmaaaaaz dediler. küfrettim. bağırdım ama tabi gidip leva çekip ödemeden de açmadılar kelepçeyi. kızdığımdan bir şişe su bile almadan kapıkuleye sürdüm. yolda polis sınıra 20 km kala durdurup evrak sordu. herşey tam. vinyet tamam. eksik yok. arabanın etrafında dolanmaya başladı. senin ön kısa farlar sönük yanar dedi. evrak aldı. bekledi bekledi baktım gelip rüşvet teklif etmiyorum yazdı cezayı. imzaldım. kağıdı gözlerinin içine bakarak yırtıp camdan attım. kapıkuladen geçip türkiyeye girdim. zihinsel not olarak asla mecbur olmadıkça bulgaristandan ve hele hele gündüz geçmeme kararı aldım. allah belalarını versin soyguncu köpeklerin.
Son düzenleme: