Geçen sene de katıldığım bir organizasyon. Yazdıklarımın yanlızca gözlemlerim. Kimseyi bağlamaz.
Organizasyonu Fatsa jeep ve Doğa sporları Derneği organize etti. Dernek yönetimi ve üyeleri ile bir çok gezide beraber olma şansımız oldu. Hepside offroad u seven ve karşılıksız bu işe gönül vermiş arkadaşlar. Organizasyon boyunca da bir insan kapasitesinin üzerinde çalışıp durdular. Amatör bir ruh içerisinde ellerinden geleni yaptılar. Hepsine teşekkür ediyoruz, ve çok seviyoruz. Zannediyorum şenliklerin bu kadar geniş bir katılım olacağını, bu kadar çok araç geleceğini hesap edemediler. Geçen seneki şenliklerin en az 3 katı insan vardı orada..
Benim tahminim en az 10 bin kişi geldi izlemeye.. Binlerce araç vardı orada. Offroad yapan Şahinler dahil..
En az 300 jeep vardı ve bunların en az 70 tanesi yarışlar için gelmişti.
Tabloyu kafanızda bir tasarlayın..
Üstelik şenliklerden 1-2 hafta öncesine kadar, Ordu valisinden izin alınamamış, olup olmayacağı bile belli değildi. Yani büyüklerimiz işi ciddiye almamışlardı. Şimdi ben merak ediyorum. Katılım olarak Türkiyenin en büyük offroad organizasyonunu amatör bir dernek organize edebilirmiydi? Fatsa nın tanıtımı için bu kadar önemli bir fırsatı nasıl es geçmişlerdi.. Fatsa Kaymakamı, Fatsa Belediye Başkanı, Aybastı Belediye Başkanı, hatta Jandarma Komutanı, acaba bu organizasyonla ilgili neden bu kadar ilgisiz kalabilmişti. Oraya gelip kupa vermekle görevlerini yaptıklarını mı düşünüyorlar. On bin kişi için kaç tane güvenlik görevlisi vardı ?
Şimdi neler yaşadığımıza gelelim.
1-Biz iki araç ve 4 kişi ile cumartesi günü öğle saatlerinde yayla da kamp yapılacak alana geldik. Benim bildiğim Ladik'den 5 jeep, 3 araç, 1 tane tır, Samsundan 17 jeep, Giresun'dan en az o kadar, çevre illerden gelenler, hatta İran'dan, Almanya dan tatillerini şenliğe denk getiren aileler vardı. Bolu dan bile gelen araç gördüm. Kamp alanında odun ve patates dağıtımı yapıldı. Normal hayatta ciddiye almayacağınız o malzemeler bedava olmasının etkisiyle insanların birirbirini ezdiği bir karmaşaya dönüştü. Önceden planlanmış bir kamp alanı olsa, ateş yakılacak yerler tespit edilse ve önceden odunlar buraya indirilse. Tatil yörelerinde ki gibi çadır kurulacak, araç park edilecek yerler belli olsa güzel olmazmıydı.
2- Kamp alanının güvenliği yoktu. İlk defa, iyi ki ailem ile birlikte gelmemişim dedim. Sabaha kadar alkol alıp, sabaha kadar küfür eden gruplar vardı. Ayrıca saat sabaha karşı 2.30 da yapılan havai fişek gösterisi ve güneşin ilk ışıklarına kadar susmayan silah sesleri ve güzel ses sistemli araçlardan yükselen, yerel sanatçıların ne dediğini anlamadığımız şarkıları ile sabahı ettik.
3- Kamp alanı içindeki otların boyu 50 cm vardı sanırım. Ama çadırlarımızın yanından devamlı geçen jeepler sayesinde hepsi düzeldi. O kadar kişiye 1 tane tuvalet olması, ve giren 300 kişiden sonra ki durumu, kullanabilmek için en az 15 dakika beklemeniz gereği insanları tepelere, ağaç diplerine filan yönlendirdi..
4- Kamp alanı için son diyeceğim. Şenlikler bittikten sonra geldiğimizde giriş kapısının zincirle kilitli olması, içeriye kapıyı sökerek girmemiz çadırlarımızın içinin karıştılmış olması. Kendini bilmez kişilerin hoşlarına giden şeyleri almaları.. Bunların arasında RC bir araçta dahil. Giderken güle güle mesajı gibiydi..
Gelelim şenlik alanına...
1- Yarış parkuru ve şenlik alanı kamp alanından en az 6-7 km uzakta idi. Aracı olmayan insanlar için güzel bir yürüyüş oldu sanırım. Yolu bilmeyen araçlar için ise güzel bir yayla turu olmuştur. Çünkü ben bir tane bile yön levhası görmedim.
2- Şenlik alanında tuvalet yoktu. 10 bin kişi ne yaptı bilmiyorum, ağaç filan yoktu.. Biraz samimi bir ortam oldu sanırım.
3- Yarış parkuru için seçilen yer mükemmeldi. Etrafında tepeler vardı ve tribün gibi doğal bir durum mevcuttu. Yani herkes tepelerde otursa çok güzel bir açıyla ve yakından yarışmaları izleyebilirdi. Ama öyle olmadı. İzleyenlerin yarısı tepelerde yarısı da parkurun içindeydi. Bir ara 3-4 asker ve bir kaç görevli olağanüstü bir gayretle parkuru boşalttı ama fazla uzun sürmedi bu durum. Yani yarışan araçlardan herhangi birisi şeritlerin dışına çıktığı anda, allah korusun en az 10 kişi alırdı altına, hatta siyah bir pajero şeridi aştı ve hemen viraj dibinde yere örtüsünü açarak yatan insanların üzerine doğru gitti. Son anda fren yaparak kurtardı.
4- O kadar çok insan ve araç vardı ki. İnsanların arasında son hızla slalom yapan araçlar mı dersin, Binek aracı ile tepe tırmanan delikanlılar mı dersin neler neler.. Yani şenlik alanı girişinde bir bölge araç parkı olarak ayrılsa, gelenler araçlarını buraya park etseler, bu karşıklık olmayacaktı sanırım.
5- Duyuru yapacak, kayıt yapılacak bir platform yoktu. Bir cj nin arkasına bağlanmış bir hoporlörden sesler geliyordu ama o kadar çok insan vardı ki kimin ne olduğu belli değildi.
Şimdi gelelim esas konuya yarışlara
Yarışlar geçen sene 2 bölümde yapıldı bu sene de aynısı oldu. Tepe tırmanma ve parkur yarışları. Geçen seneden farkı bu yıl için motor hacimlerine göre 3 e ayrılmasıydı.
Tepe tırmanma yarışlarının güzergahı zekice hazırlanmış tuzak bir yarıştı. Bir çok araç bu tuzağa düştü. Sonucu önceden belliydi yani. Aradan çıkabilen çıktı zaten..
2500 cc ve altı araçlar
2500 cc üstü ve araç
V8 araçlar
değişik bir sınıflama ama olsun. Pajerocuların cj lerle aynı klasmanda yarışmak istememesinin bir sonucu. Doğal karşılıyoruz. Ama aynı pajerolarla, tm30 dizel motorlu tuzlalarda aynı parkurdaydı. Lastik yok, güç yok ama 4 çeker her araç girdi ilk yarışa. Parkurunda biraz ağır olması sebebiyle gelen battı, giden battı. Artık çekici diye görevlendirilen araçlar o kadar çok araç çektiki, zaman zaman onlarda battı vinçleri bozuldu filan. Kimsenin aracına lafımız yok ama en azında dişli bir lastik şartı getirilebilinirdi. Ya da onlar için kısa ve basit parkur olabilirdi.
İlk olarak parkur yarışında 2500 cc altında 29 araç yarıştı. İçlerinde toplasanız sonucu bilmiyorum ama en fazla 10 araç finiş görmüştür sanırım. Parkur yarışının ikinci kısmında 2500 cc üstü ama V8 olmayan ! araçlar kategorisi yarışacaktı. Aniden yarış iptal oldu. Gerekçe ise parkurun ağırlaştığı saçmalığı idi.
Zaten kendini bu işe vermiş insanlar, küçük araç pek kullanmıyor. Yani esas yarış 2500 cc üstü araçlar arasında olacaktı ama olmadı. Sanırım kupa bitti
Şimdi insanların hissettiklerine gelelim. Kendimi geçiyorum. 200 km git gel CJ nin rahatlığıyla pek sorun olmadı. Ama bu işe gönül vermiş onlarca cj ya da diğer araç sahipleri aylar öncesinden kendilerini bu festivale hazırladılar. Motorlar söküldü, şanzımanlar indi.. Çok paralar harcandı çook.. Sonuç fiyasko. Neymiş parkur ağırlaşmış. O ağır parkura yarış baskısı olmadan girdim. 2.59 da bitirdim. Hiçbir yerde kalmadan takılmadan. Birinci gelen aracın 12 saniye gerisinde, gerçek yarış olsa ne olurdu bilmiyorum. Diğer büyük araç sahipleride aynı şeyi söyleyeceklerdir. Yani yarışın kaymağı, görsel show yapacak araçlar yarıştırılamadı. Çok büyük haksızlık oldu..
Saat daha 16 bile olmamıştı. Kopan bir kaç şerit tekrar bağlanamazmıydı. Neden iptal oldu? İrandan gelen misafirinizin üstüne neden yürüdüz adamı dövmeye kalktınız. Yakıştı mı?
Sayın Fatsa Kaymakamı, Sayın Belediye Başkanı Fatsa'yı seviyorsanız önümüzdeki yıl lütfen bu festivali ciddiye alın... Çünkü Fatsa offroad derneğinin altından kalkacağı gibi bir iş değil bu..
Saygılar.. Hatam olduysa affola..[/b][/size]