Gönüllü Sadelik; Sade Yaşam ve Karavan

  • Konuyu Başlatan: Konuyu başlatan mayıstosböce Tarih:
  • Başlangıç tarihi Yazılan Cevaplar:
  • Cevaplar 191
  • Okunma Sayısı: Görüntüleme 107,240
Ynt: Gönüllü Sadelik; Sade Yaşam ve Karavan

mayıstosböce' Alıntı:
Oğuz hocam öyle bir cevap verdin ki ne diyeceğimi şaşırdım,kışın da karavanla bodrumdayız dedikten sonraki satırların devamını hatırlamıyorum.

Aynen... :D
 

Etiketler
Ynt: Gönüllü Sadelik; Sade Yaşam ve Karavan

gezmen' Alıntı:
Buradan da bir başlık çıkar sanıyorum...

Cavid Sezen
Abim koptum bu kışı karavanda bodrumda geçireceksin hımm zorlu bir kış olacak senin için saygılar. :D
 

Ynt: Gönüllü Sadelik; Sade Yaşam ve Karavan

Ufuk dostum,
Niye öyle düşündün anlamadım, kış her yerde zor bildiğin gibi, hiç olmazsa daha az zor olsun. :smiley:
Oğuz
 

Ynt: Gönüllü Sadelik; Sade Yaşam ve Karavan

teos' Alıntı:
Ufuk dostum,
Niye öyle düşündün anlamadım, kış her yerde zor bildiğin gibi, hiç olmazsa daha az zor olsun. :smiley:
Oğuz
abim ofroad zoru sever bende karavanı o kategoriye soktum affet abim beni. :D
 

Ynt: Gönüllü Sadelik; Sade Yaşam ve Karavan

Bir çok kereler bana "karavanda yaşamak nasıldır? "diye sorduklarında "bana kalsa evi satar karavanda yaşamayı tercih ederim" cevabını vermişimdir. Oğuz bey aslında çok doğal bir şey yapıyor.
 



Ynt: Gönüllü Sadelik; Sade Yaşam ve Karavan

http://welcometovoluntarysimplicity.wordpress.com/

Google çeviriciye bastığımda başlık olarak''gönüllü sadelik hoş geldiniz'' yazıyordu sitenin giriş sayfasında,çok sıcak geldi bana.
 

Ynt: Gönüllü Sadelik; Sade Yaşam ve Karavan

Netten gelen aşağıdaki yazıyı paylaşmak istiyorum. Yazılanlar, gerçek değil mi?...

Cavid Sezen
*******************************************************************************************************

AVUCUNUZU AÇMAYI DENEDİNİZ Mİ?

Asya'da maymun yakalamak icin kullanilan bir cesit tuzak vardir. Bir
Hindistan cevizi oyulur ve iple bir agaca veya yerdeki bir kaziga baglanir.
Hindistan cevizinin altina ince bir yarik acilir ve oradan icine tatli bir
yiyecek konur.. Bu yarik sadece maymunun elini acikken sokacagi
buyukluktedir. Yumruk yaptiginda elini disari cikaramaz. Maymun tatlinin
kokusunu alir,yiyecegi yakalamak icin elini iceri sokar, ama yiyecek
elindeyken elini disari cikarmasi olanaksizdir. Sıkıca yumruk yapmis el, bu
yariktan disari cikmaz. Avcilar geldiginde maymun cilgina doner ama,
kacamaz Aslinda bu maymunun tutsak eden hicbir sey yoktur onu sadece, Onun
kendi bagimliliginin gucu tutsak etmistir. Yapmasi gereken tek sey elini
acip yiyecegi birakmaktir. Ama zihninde acgozlulugu o kadar gucludur ki Bu
tuzaktan kurtulan maymun cok nadir gorulur.

Bizleri de tuzaga dusuren ve orada kalmamiza neden olan sey, arzularimiz ve
zihnimizde onlara bagimli olusumuzdur. Tum yapmamiz gereken elimizi acip
benligimizi, bagimli oldugumuz seyleri serbest birakmak ve dolayisiyla ozgur
olmaktir !!!


Ben, maymuna benzer yanimiz olarak sahip oldugumuzu dusundugumuz her seyin
bizim icin birer tuzak oldugunu fark etmiyor olusumuz oldugunu dusunuyorum:

-Cogunlukla konusmaktan fazla bir ozelligini kullanmadigimiz son model cep
telefonlarina sahip olmak,

-Ortalama 15 m2´sini kullandigimiz ama kullandigimiz alandan 20-30 kat buyuk
evlere sahip olmak,

-Belki bir kez giydikten sonra cok uzun sure dolabimizin bir kosesinde
unuttugumuz gunun modasina uygun giysilere sahip olmak,

-Okumadigimiz kitaplara sahip olmak,

-Asla kadranin gosterdigi surate ulasamayacagimiz en suratli arabaya sahip
olmak,

-Bize gunde 35 kez zamani, baskalarina surekli zenginligimizi gosteren kol
saatlerine sahip olmak,

-Vakit bulup gidilemeyen, gidilse bile dinlendirmekten cok uzak tabiri
caizse yorgunluktan hasatimizi cikaracak deniz kenarina yakin bir yazlik,
bir dinlence evine sahip olmak,

-Faizi, getirisi zarara ugramasin diye kiyip harcanamasa bile bol sifirli
bir banka defterine sahip olmak,

-Dunyalarina ve guzelliklerine katilamadigimiz, asla yeterli vakit
ayiramadigimiz basarili ve digerlerininkinden daha guzel cocuklara sahip
olmak,

-Vaktimize, nakdimize, aklimiza, cenemize zarar verse bile bir futbol takimi
taraftarligina sahip olmak,

-Sagligimiza, duzenimize, beynimize korkunc zararlar verse bile envai cesit
ickilerin bulundugu gosterisli, dekoratif bir mini bara sahip olmak,

-Oturmadigimiz koltuk takimlari,

-Izlemedigimiz dev ekran televizyonlar,

Kullanmadigimiz, faydalanmadigimiz daha neler nelere sahip olmak... Ya da
sahip oldugumuzu sanmak...

O maymun gibi avucumuzda tuttugunuz surece (faydalanamasak bile) sahip
oldugumuzu sanmiyor muyuz? Ve ancak parmaklarimizi gevsetip bunlardan vaz
gectigimiz zaman gercekten ozgur olup tum yeteneklerimizi kullanabilir hale
gelmeyecek miyiz?


Aslinda biz bu dunyaya sahip olmaya degil, sahit olmaya gelmisiz. Ah bunu
bir anlayabilsek...


YAZARI BİLİNMİYOR...
 

Ynt: Gönüllü Sadelik; Sade Yaşam ve Karavan

Sadelik sonsuz bir hazinedir.

Arzu ettiğine ulaşamasan da elindeki ile mutlu olmayı bilmelisin.

image001.jpg
 

Ynt: Gönüllü Sadelik; Sade Yaşam ve Karavan

Cavid hocam gerçekten çok güzel bir yazı,sizin maymun zorunlu sadeliği bile uygulayamamış,yazık.
 

Ynt: Gönüllü Sadelik; Sade Yaşam ve Karavan

Sevgili Cavid dostum, öncelikle ellerine sağlık. Yaşam şeklimiz malesef bahsettiniz maymundan pek farklı değil çoğumuz için. Medeniyet denilen canavara o kadar teslim olmuşuz ki sormayın gitsin.Hayatımız teknolojinin esiri omuş.Bizlere bugün ballandıra ballandıra satılan ürünü yarın,o iyi değil bugünki harika diye dayatıyorlar.
Yaş olarak çoğumuzun yaşadığı ve bugün hayatımızdaki en güzel anılar olarak anımsadığımız çocukluk gezilerimizdeki yaşam şeklimizi ne çabuk unutup,kendimize olmazsa olmazları dayatma sevdasındayız. Çok sevdiğim bir karadeniz türküsünü hep anımsamışımdır. ''DEDEN ÇARIK GİYERDİ UNUTTUNMİ''
Çocukluğumuzda gittiğimiz gezilerde,bahar ise kırlarda,yaz ise deniz kıyılarında yere serilen hasır ve kilimler üzerinde yuvarlanmaktan ne zevk alırdık. Çarşaflardan yapılan gölgeliklerin altına sığınan büyüklerimizin'' Başına güneş geçecek gel biraz gölgede otur'' teranelerine rağmen kumda oynamaktan vazgeçmezdik. Yemek mi? tüm aile sorfada iken ,bize verilen ekmek arası şeylerde ne tad bulurduk. Buzdolabımı? güldürmeyin beni toprak testilerin suyu,'' daha soğuğu boğazlarını şişirir'' lafları ile yeterli gelirdi.Kimsede buzlu su istemeyi bırakın aklına getirmezdik bile.Kesilen karpuzu porselen tabaklarda değil dilim olarak elimize tutuştururlardı,bizlerde yere düşürsek bile üstündeki toprakları temizleyip kabukların dibine kadar kazırcasına yerdik.Böylece vücutlarımız doğal aşı olarak her türlü mikropla tanışmış,savunma sistemimizi geliştirmiş olurdu.(Halende fakir kesimlerdeki çocuklar çamurlarda oynarlar ama evlerde steril olarak yaşayan çocuklardan az hasta olurlar.)
Geziye gidilen araçlarmı onlar ayrı bir filmdi.Mahallemizin kamyoncu veya otobüsçü amcası toplar götürürdü.Yollarda ise en az 2 kez lastik patlayıp zorunlu mola verilmesi ise ayrı bir mutlulukdu bizler için.Nedenmi? kadınlar civara ot toplamaya yayılır,çocuklar ise oyunlarına dalar,'' yarım saatte bir araba çıkmasına rağmen'' Yola çıkmayın haaaa'' tembihlerine gülerdik.
Şimdilerde ise,araçların rampaları yavaş çıkmasını,hangi marka araçların alınması gerektiğini.Tentelerin hangi marka olacağını. Buzdolabının hangi marka,kaç sistem olacağını.TV ve çanak antenlerin olmazsa olmaz olduğunu.Arabistan çöllerine gider gibi su depolarının kaç litre olması gerektiğini.Elektrik mi ?? olmazsa ne yaparız. (Halbuki o lambalar yanmadığı zaman gökyüzündeki yıldızları daha iyi seyretme zevkini tadarız.)
O zaman ortaya şu çıkıyor.Kendi egolarımızı tatmin etme,etrafa hava atmak adına,''onlar için çalışıp çabalıyoruz''dediğimiz çocuklarımızı, yaşadığımız hatırlarken mutluluk ile gülümseyerek ''neydi o günler'' in tadından mahrum ediyoruz. Halbuki full bir hymerin olması çocukların umurunda değil.Onlar sadece kumlarda oynamak,yüzmek,çayır çimenlerde koşmak istiyor.Aracın yavaş gitmesi onalar için sorun değil,etrafı seyrederken bile eğlenir çocuklar.Markalı bir tentenin altında oturmak sadece kendi egomuzu tatmin eder.Çocuk zaten o tentenin farkında bile değildir,koşup oynarken. Markalı şezlonglar onları ırgalamaz,onlar yerlerde yuvarlanmaya hasrettir. Zaten yaşadıkları hayat yarı açık ceza evinden farksız,siz bir yere götürürseniz çıkabiliyorlar dışarı.Götürmezseniz apartmanın bilmem kaçıncı katından dünyayı seyrediyorlar sadece.
Eşlere gelince, EV HANIMLIĞI zor zanaat,hele birde çalışıyorsa yandı gülüm keten helva. Onlarında istediği dört duvarın dışına çıkmak bir nefes almak.Hele birde yapılacak tüm işlerde onlara yardımcı olursanız mutludurlar. Benim yaptığım gibi evde zaten tüm işleri yapıyorsun burada izinlisin der ve işlerin %90 nı yaparsanız varya kaymaklı kadayif olur onlar için.Forumda tartıştığınız teknik konular onları hiç ırgalamaz.Onlara samanyolunun altında yerde de olsa otururken ikram edeceğiniz bir kahve,yanında da iki tatlı sözdür mutlu edecek,yoksa karavanın önünde yazan HYMER değil. (HYMER sahibi olan dostlarımız alınmasınlar onlara gönderme değildir.)
Neticeeeeee....Full bir karavan edinip yapacağınız gezilerde (kimse inkar etmesin) kendi egonuzu tatmin etme adına,çocukların ilerdeki yaşlarında anlatacakları gezi anılarının oluşmasına engel olmayın,doğa ile kaynaşmalarını en basit şekilde olanak sağlayın.Gezilerinizde yaşam ne kadar aksesuarsız ve basit olursa sizin ve eşinizin işide o kadar az olur,birbirinize kalırsınız.
Çocuklarınızı tatil günlerinde büyük alışveriş mekanlarına sözde gezmelere değil,özlemini duydukları doğaya götürün.Bunu yapamadığınız zamanlarda sakın ''full bir karavanımız olsa giderdik'' demeyin.Çünki onlar full karavan değil,en basit şekilde koşmak oynamak istedikleri çayırlar ve kumlar istiyorlar başka bir şey değil.
Cavid hocamın örneği maymun olmayalım.Bırakalım elimizdeki lüks topunu ve özgürlüğümüzü tutalım. İnanın aileniz sizden lüks bir karavan değil,sadece ve sadece doğaya koşabilecek basit,sade bir araç bekliyor. Sevgi ve saygılarımla
 




Ynt: Gönüllü Sadelik; Sade Yaşam ve Karavan

Yusufcuğum,sözüm ne sana nede bir ucundan başlamışlara değil. Ki sen elinden gelen en kısa zamanda uyguladın hayalini. Seni çok seviyorum çünki,iyi bir aracın olduğu halde yinede gittiğin ortamlarda doğal yaşamaya gayret ediyorsun. Çayını odun ateşinde yapıyorsun,saç kavurmanı taştan yaptığın odun ocağında pişiriyorsun.
Zaten yazdığım tek bir kelime bile insanları yargılamak , yaptıkları hatalardan dolayı hor görmek veya kırmak-üzmek değil. Böyle anlayarak okuyan varsa herkesden binlerce kez özür dilerim.
Benim tek isteğim,kendi egolarımızı tatmin etmek adına,çocuklarımızı ve eşlerimizi doğa ile buluşturamamak veya devamlı erteleyerek onlara yazık etmeyelim . Onlarında bizim gibi çocukluk hatıraları arasında '' babam bizi ne güzel yerlere götürür,gezdirirdi, çayırlarda-kumlarda nasılda yuvarlanırdık '' diyebilecek anıları olsun.Kadınlarımız dört duvar arsındaki koşuşturmadan bir nebze uzaklaşıp nefes alsın. '' ne iyi ettinde getirdin,valla iyi geldi. Hele şu ağacın altında ikram ettiğin bu çayı hiç unutmayacağım '' demesi her şeye değmezmi.
İnanın bunları yaparken ne eşiniz ne çocuğunuz ''bak başkasının karavanı ne lüks,bizimkinde şu yok-bu yok'' diye sizi eleştirmeyecektir.Elinden geldiğince onları düşündüğünüzü gösterdiğiniz için size teşekkür edecek ve size sarılacaklardır. İnanın şimdiki teknoloji delisi çocuğunuza aldığınız en son model play station bile,onu çayırlarda kumlarda koşması kadar mutlu etmez. Özellikle kendi gözlemimdir. evinde oyun hastası olan torunumuz,ailesi ile bizim karavanın yanına geldiğinde,elinden düşürmediği aletini bir kez bile aramamıştır.
Velhasıl hayatınızı ve sevdiklerinizin hayatlarını ertelemeyin lütfen. Bırakın elinizdeki lüx topunu ve kurtarın kendinizi-sevdiklerinizi... .Hayallerinizi ertelediğiniz yarın olmayabilir. Sonra KEŞKE lerle başbaşa kalırsınız.. Saygılarımla..
 

Ynt: Gönüllü Sadelik; Sade Yaşam ve Karavan

Abdi abi bende biliyorum bana gönderme yapmadığınızı sadece ben kendime bu yazıdan dersler çıkardım hırsım ve yapmak istediklerimden dolayı evdekileri biraz boşlamıştım gerçi yapmak istediklerim yine onların rahatı için ama ben şuda olsun buda olsun şu olmasa olmaz vb.şeylerle onları ihmal ettim,düşünüyorumda karavan yokken daha çok ilgileniyordum daha çok birlikte oluyorduk geziyorduk ama ben hani bunu ben yaptımya görenler şu eksik bu eksik demesin helal olsun ne güzel yapmışsın desinler diye kafamı gömdüm işe kaldırmadım bir daha sanırım bundan sonra daha çok zaman ayıracağım varsın bazı şeyler eksik olsun nasıl olsa zamanla olur acelesi yok bu kadarıda bayağı idare eder önemli olan doğada olmak.
 

Ynt: Gönüllü Sadelik; Sade Yaşam ve Karavan

Abdi Bey tesekkurler. Gunun tadini cikartmayi bu kadar guzel anlattiginiz ve bizi uyanik tuttugunuz icin. Bu sistem oyle bir sistem ki, bilboardlar, reklamlar ve filmler hepsi bize neyi almamizi ne icin yasamamizi emrediyor neredeyse. Biz kendimizi koruyoruz ama oglumdan biliyorum, reklamlarin etkisiyle hep en luksune ozeniyor. Devamli tetikteyim ve onu hep uyariyorum. Alinacak olanin islevi ile ilgilenmesi gerektigini susune pusune aldanarak paralarini kaptirmamasi gerektigini anlatiyorum. İse yarar mi bilmem. Ama cocuklar inanin herseyi ama herseyi biliyorlar. Artik kumda oynamak yerine playstation veya internetteki oyunlari tercih ediyorlar. Elimden geleni yaptigim icin oglum biraz sansli sanirim. Cok kaptirmasina izin vermiyorum. Ama arkadaslari icler acisi gercekten.
Muhtemelen 15 yil sonra basit yasamin nedemek oldugunu bile bilmeyecekler.
 




Ynt: Gönüllü Sadelik; Sade Yaşam ve Karavan

Gunun tadini cikartmayi bu kadar guzel anlattiginiz ve bizi uyanik tuttugunuz icin

sadece ben kendime bu yazıdan dersler çıkardım hırsım ve yapmak istediklerimden dolayı evdekileri biraz boşlamıştım gerçi yapmak istediklerim yine onların rahatı için ama ben şuda olsun buda olsun şu olmasa olmaz vb.şeylerle onları ihmal ettim,düşünüyorumda karavan yokken daha çok ilgileniyordum daha çok birlikte oluyorduk geziyorduk ama ben hani bunu ben yaptımya görenler şu eksik bu eksik demesin helal olsun ne güzel yapmışsın desinler diye kafamı gömdüm işe kaldırmadım bir daha sanırım bundan sonra daha çok zaman ayıracağım varsın bazı şeyler eksik olsun nasıl olsa zamanla olur acelesi yok bu kadarıda bayağı idare eder önemli olan doğada olmak.

Abdi bey yazılarınıza sonuna kadar ka(P)tılıyorum.Ara sıra kendimize gelmemiz için birileri kulağımıza fısıldaması gerekiyor.
İmkanı olan elindekinin en iyisini yapsın ama bu ondan bir şeyler götürmesin.
 

Gezenbilir bilgi kaynağını daha iyi bir dizin haline getirebilmek için birkaç rica;
- Arandığında bilgiye kolay ulaşabilmek için farklı bir çok konuyu tek bir başlık altında tartışmak yerine veya konu başlığıyla alakalı olmayan sorularınızla ilgili yeni konu başlıkları açınız.
- Yeni bir konu açarken başlığın konu içeriğiyle ilgili açık ve net bilgi vermesine dikkat ediniz. "Acil Yardım", "Lütfen Bakar mısınız" gibi konu içeriğiyle ilgili bilgi vermeyen başlıklar geç cevap almanıza neden olacağı gibi bilgiye ulaşmayı da zorlaştıracaktır.
- Sorularınızı ve cevaplarınızı, kısaca bildiklerinizi özel mesajla değil tüm forumla paylaşınız. Bildiklerinizi özel mesajla paylaşmak forum genelinde paylaşımda bulunan diğer üyelere haksızlık olduğu gibi forum kültürünün kolektif yapısına da aykırıdır.
- Sadece video veya blog bağlantısı verilerek açılan konuların can sıkıcı olduğunu ve üyeler tarafından hoş karşılanmadığını belirtelim. Lütfen paylaştığınız video veya blogun bağlantısının altına kısa da olsa konu başlığıyla alakalı bilgiler veriniz.

Hep birlikte keyifli forumlar dileriz.


GEZENBİLİR TV

GEZENBİLİR'İ TAKİP EDİN

Forum istatistikleri

Konular
103,828
Mesajlar
1,524,069
Kayıtlı Üye Sayımız
166,622
Kaydolan Son Üyemiz
mustgok

Çevrimiçi üyeler

SON KONULAR



Geri
Üst