Gönüllü Sadelik; Sade Yaşam ve Karavan

  • Konuyu Başlatan: Konuyu başlatan mayıstosböce Tarih:
  • Başlangıç tarihi Yazılan Cevaplar:
  • Cevaplar 191
  • Okunma Sayısı: Görüntüleme 107,065
Ynt: Gönüllü Sadelik; Sade Yaşam ve Karavan

Bülent sana bir örnek vereyim de biraz neşe olsun. Bugün Cem ile ilk defa msn de yazıştık. Ben forumlarda, Türkçe imla kurallarına azami dikkat sarfederken msn gibi chat uygulamalarında zaman kazanmak amaçlı selam, ne haber gibi kelimeleri kısaltarak kullanırım. Bu sadece hızlı yazma gereğidir ve anlam bozulmamıştır sadece kısaltılmıştır, evet belki biraz özenti de denebilir ( IMHO in my humble opinion, BTW by the way ) Akronim ya da kıslatma kullanmayı garipsemiyorum, onu garipseyen, benimsemeyenler de var tabii. ( Allah'tan seslerini duyar gibiyim :smiley: )
Neyse, Cem bana merhaba abi deyince düşünmeden (s l m ) yazdım ve gönderdim. Cem'den cevap : Abi forumda başka burada başka mı ? oldu :smiley:))))
Cem senden izin almadan anlattım, hoşgörüne sığınıyorum.
Esenlikle
Oğuz
 

Etiketler
Ynt: Gönüllü Sadelik; Sade Yaşam ve Karavan

Oğuz hocam ben bu yazım kurallarının son derece önemli olduğunu çok çok iyi anlıyorum aslında siz bizim oto kontrolümüz oldunuz yazarken bir tek screbılda dikkat ederdim ceza almamak için şimdi de Oğuz abi kontrolü var diye daha dikkatli yazıyorum.Hemde keyifle.
 

Ynt: Gönüllü Sadelik; Sade Yaşam ve Karavan

hemde keyifle deki de ayrı yazılmalı, keza dahi anlamına gelen de eki ayrı yazılır der İmla klavuzu. Ben bir şey demedim yeminle :smiley:
Umarım bu takılmalarımız , açtığın bu değerli konu başlığını sulandırmıyordur. Karavancı filozoflarımızı büyük bir zevkle izliyoruz, bir şeyler öğreniyoruz.
Oğuz
 

Ynt: Gönüllü Sadelik; Sade Yaşam ve Karavan

Hiç zannetmiyorum sulandırdığını zaten bizim konuları takip edenler arada dağılıp toparlanmamıza alışıklar,daha sucuk bile demedim herhangi bir konuyu itina ile sucuğa getiririm sonra da Cem in canı çeker ama artık elinde sopası var beni 3-5 gün yasaklar mı yasaklar.
 

Ynt: Gönüllü Sadelik; Sade Yaşam ve Karavan

Cavid hocamın - nicelikli ve nitelikli - tanımı çok hoşuma gitti, açık davetimize. Bu konu da o nitelikli konulardan, yenilerinin açılması dileği ile...
Oğuz
 



Ynt: Gönüllü Sadelik; Sade Yaşam ve Karavan

mayıstosböce' Alıntı:
Oğuz hocam ben bu yazım kurallarının son derece önemli olduğunu çok çok iyi anlıyorum aslında siz bizim oto kontrolümüz oldunuz yazarken bir tek screbılda dikkat ederdim ceza almamak için şimdi de Oğuz abi kontrolü var diye daha dikkatli yazıyorum.Hemde keyifle.
Bülent bey screbıl (scrabble) bizim ailecek severek oynadığımız bir oyundur. Bazen dostlarımızla buluşur ve çok eğlenceli screbıl partileri düzenleriz. Özellikle çocuklarımızın kelime haznesini geliştirdiğinden tüm dostlarımıza tavsiye ederiz.
Gönüllü sadelik-sade yaşam hakkındaki düşüncelerimse;
Hepimizin en büyük derdidir,almak,almak,almak...sonra da ödemek,ödemek,ödemek...Çocuklarımız gezmek için alış veriş merkezlerine gitmek istiyorlar. Evimizin arabamızın, el çantamızın içi bile belki hiç kullanmayacağımız ıvır zıvır ile dolu. Başka bir insanın ihtiyaç hissedip de bulamayacağı o kadar çok eşya elimizin altında ki...
Bu eşyalar için bir ortak yer olsa, örneğin her sokak ya da mahallede, ihtiyaç duyanlar gidip oradan alsa, sonra da yerine bıraksa. Örneğin benim evimde inşaat zamanından kalma kocaman demir bir merdiven, kürek kovalar, el arabası gibi malzemeler var. Sanırım diğer komşularımızda da vardır. Bir daha ne zaman lazım olur acaba?
 

Ynt: Gönüllü Sadelik; Sade Yaşam ve Karavan

Son zamanlardaki moda 3G cep telefonları! her insan bunun hayaline düştü bile. Peki daha önceden alınan binlerce lira değerindeki telefonlar ne olacak? msn'de geçen gün haber yapılmıştı eski telefonlar değerlendirilecek diye. Hepsi aslında çalışır durumda ama geri dönüşüme bile gönderemiyoruz.
Peki ya aldığımız kontörlü ya da sabit, çeşit çeşit firmalara ait gsm hatlarımız? hepsine abonelik, kurulum vs. bir yığın paralar ödedik. kapattırabilmek için göbeğimizden çatlıyoruz.
Aylık otomatik ödeme talimatlarınıza bakın her ay nerelere neler ödüyoruz? sömürülüyoruz hem de kanımızın son damlasına kadar. Atamızın bir sözü vardı, tam olarak hatırlamasam da ekonomisi güçlü olmayan bir ülkenin bağımsız olamayacağını anlatıyordu. Bağımsız mıyız? Peki ya ülke insanımız, ülkemizin özgürlüğü konusunda ne kadar duyarlı? bu gün bir kurtuluş savaşı olsa halkımızın % kaçı her şeyini feda ederek bu savaşa katılırdı? Kendisini diva diye tanıtan erkek bozması çıkıp da nasıl rahat söylüyor" ben çocuğumu askere göndermem" diye?
Çok konuştum biliyorum ama unutmayalım bazı değerler üzerinde tartışılamaz, mutluluksa basitliktedir...
 

Ynt: Gönüllü Sadelik; Sade Yaşam ve Karavan

Sayın Drares scrable yi biz arkadaşlarla sabaha kadar oynardık,bir kelime yazdık ve doğruluğundan emin olmadığımızda bildiğine inandığımız arkadaşı gece 3 bile uyandırıp sorardık oda ya ne yapıyorsunuz demezdi,bu oyunu oynayan arkadaşları bir görseniz bu tipler nasıl bu oyunu oynuyor derdiniz.
Konuyu yeniden rayına koyduğunuz için sağolun,evet sizin anlattığınız kooperatif in tarifi ben net hatırlamam ama köylerde böyle bir dönemim geçtiğini çocukluktan hatırlıyorum büyüklerimiz bize bu konuda yardımcı olurlar kanaatindeyim.Keşke sizin dediğiniz gibi yüksek bilinçteki insanlarla,ego ları olabildiğince ön plana çıkarmadan güzel bir yaşam alanı kurabilsek.Çok İlerde bir yer bulup almaya niyetim var orada biz karavancılarla ücretsiz, yanlızca masraflara ortak olunacak bir yaşam kurmayı çok isterdim.
 

Ynt: Gönüllü Sadelik; Sade Yaşam ve Karavan

Bülent bey benzer bir düşünceyi biz de Aydın merkezde yapmayı planlıyoruz. Adını da "karavan köyü" koyduk. Bir kaç karavancı arkadaş etraf köylerden birinde ayarlayacağımız bir araziyi kamping benzeri bir oluşuma çevireceğiz. Ama proje oluşma aşamasında detayları ileride buradan duyuracağım...
 

Ynt: Gönüllü Sadelik; Sade Yaşam ve Karavan

Harika bende buralardan bulayım bir kaç arkadaş poyrazlar civarından 1-2 dönüm bu yerede cicada(ağustosböceği)lar komünü diyelim tek şart koyalım herkesin hamağı olacak,sucuk yemeyen giremeyecek.Bunları şaka olarak söylemiyorum hadi sucuk kriterini kaldırayım diğerleri ciddi bu tarz ceplerle belli bölgeleri üs olarak kullanabiliriz.Mesela burası bir bölge olsa,Haşmet beyin bulunduğu yerde bir bölge.Bieşeylerin ayak sesleri gibi geldi şu geldiğimiz son durum.
 



Ynt: Gönüllü Sadelik; Sade Yaşam ve Karavan

Haşmet bey, karavanköylü hemşehrilerinizi de forumda görmek isteriz. Çalışmalarınızda kolaylıklar diliyorum.
Adabazarlı 1 tane yetiyor. Bülent sana da kolay gelsin :D
 

Ynt: Gönüllü Sadelik; Sade Yaşam ve Karavan

orsaalabanda' Alıntı:
Haşmet bey, karavanköylü hemşehrilerinizi de forumda görmek isteriz. Çalışmalarınızda kolaylıklar diliyorum.
Adabazarlı 1 tane yetiyor. Bülent sana da kolay gelsin :D
Cem hani bir yerlerde foruma katılan sessiz çoğunluktan bahsetmiştim ya bunlardan en az 3 tanesi benim arkadaşım, biz aslında aynı hastanede çalışan 4 karavancı doktoruz ama diğerlerinin eli klavyeye asla gitmez. iki tanesi 2007 yılında karavanlarıyla İsveç-Norveç gezisi yaptı, ben zorlamasam açıp çektikleri fotoğraflara bakmıyacaklardı. Bir tanesi benim şifremle gezenbilire girip yazılanları okur, üşengeçliğinden kendine bir üyelik bile almadı...
Senin anlayacağın ben onları temsilen buradayım...
 

Ynt: Gönüllü Sadelik; Sade Yaşam ve Karavan

Bu bölüm aşşağıdaki konu başlığından anlaşıldığı gibi sade hayata nasıl başlayalım ,Linda Manassee
Buell in makalesinden alıntı.Ayrıca Oğuz hocamın gönüllü sadelikteki teknoloji ile ilgili kaygısını da cevaplamış oluyoruz.


Sade Hayata Nasıl Başlayalım?



Sadeliğe adım atmak için ilk olarak yıllardır kabul edegeldiğimiz
alışkanlıklarımızı sorgulamak, bu alışkanlıkların faydalı mı, yoksa zararlı mı
olduklarını kontrol etmek gerekiyor.

Sade bir hayatın özlemini taşıyor, ama nereden başlayacağımızı bilemiyoruz.
Fakat sade hayat tarzını benimsemiş, bununla ilgili birçok yöntem geliştirmiş
gönüllü kişiler var. Onların geliştirdikleri yöntemlerle sade hayata adım atmak
daha kolay hale geliyor.

Sade hayatla ilgili makaleler yazan ve konferanslar veren Linda Manassee
Buell, bir makalesinde sade hayata başlamakla ilgili birçok ipucu veriyor. İşte
bunlardan bazıları:

İLK BASAMAKLAR

- Hayatınızdaki lüzumsuz karmaşıklıkları teşhis edin, tanıyın ve onlara karşı
tavır alın.

-Sıradan günlük işlere daha az zaman ayırmaya yardımcı olacak yöntemler
geliştirin. Meselâ yemek, bulaşık, ütü veya evinizin temizliğine sınırlı bir
vakit ayırın; bu işlerin başlangıç ve bitiş saatlerini önceden belirleyin.

-Öncelik verdiğiniz, hoşlandığınız işlerden sizi alıkoyan bütün meşguliyetleri
hayatınızdan çıkarın. Meselâ bir kır gezisi yahut ailenizle hoş bir sohbete
hangi şeyler engel oluyor? Bunları belirleyin ve üzerine gidin.

-Hergün, sevdiğiniz faaliyetleri yapmayı kolaylaştıracak bilinçli tercihler
yapın, adımlar atın.

-Teknolojiyi size avantaj sağlayacak şekilde kullanın veya reddedin.
Telesekreter veya sesli mesaj servislerini kullanın. Ailenizle bir arada
yediğiniz yemekler esnasında veya dinlenirken çalan telefonunuzu cevaplamayın.

-Video kayıt cihazınız varsa kullanın. Hoşlandığınız televizyon programlarını
kaydedip sonra izleyin. Böylece birçok gereksiz reklamı izlemekten
kurtulursunuz.

-Yorgun olduğunuz zamanlarda, cep telefonundan size ulaşabilecek kimselerin
olacağını unutmayın. Ona göre cep telefonunuzu ayarlayın.

-Daima yoğun bir iş temposunda yaşamanın, her an yüksek bir görev sorumluluğu
taşımanın iyi birşey olmadığını bilin. İş konusunda başkalarına da görev verin,
kendi yoğunluğunuzu başkalarına anlatmaktan çekinmeyin.

-Önemsiz işlerin veya sıradan kişilerin sizi boş yere meşgul etmelerine,
vaktinizi yiyip bitirmelerine izin vermeyin.

-Toplantılara katılmakta seçici olun.

-Kendi kişiliğinize uygun bir işte çalışıyorsanız, bu sade hayat için çok büyük
bir avantajdır. Çünkü severek yaptığınız işler sizi dinlendirir.

-Lüzumsuz eşyalara değil, bilgiye yatırım yapın. Yabancı dil, bilgisayar,
enstrüman öğrenmek, kitaba para harcamak bunlardan ilk akla gelenler.

-Borçlanmaktan uzak durun.

SONRA DEĞİL, ŞİMDİ Linda Manassee Buell e göre, pek çok kişi hayatında
değişiklik yapmaktan çekiniyor. Sade hayata daha sonra başlamak, herkese daha
kolay geliyor.

Buell, sade hayatı erteleyenlere şu soruyu yöneltiyor: Neden bekliyorsunuz?

Dünyanın çılgınlık derecesine varan yaşam temposunun düşürülmesi gerektiğini
anlatan yazar, sadeliği arayanların değişmekten korkmaması gerektiğini de ifade
ediyor. Çünkü sadeliği arayanlar, aslında değişime hazır durumdalar ve endişe
ettikleri, korktukları şeyleri harekete geçerek aşabilecek kimseler. Hayat
temposunu düşürmenin vaktinin şimdi olduğunu kabullenmek, sade hayata adım
atmak için daha sonrayı beklememek gerekiyor.

KÜÇÜK DEĞİŞİKLİKLER Linda Buell e göre hayatımızdaki küçük değişiklikler
sayesinde, tahmin edemeyeceğimiz kadar büyük sonuçlara ulaşıyoruz. Meselâ
ailemizle birlikte kitap okumak, çocuklarımızla küçük gezintiler yapmak, sade
hayata başlamak için birer fırsat. Bunun yanında aşırı para harcamaktan
kaçınmak, sürekli televizyon izlememek, futbolu hastalık derecesine getirmemek
de sade hayata açılan kapılardan yalnızca birkaçı.

İçinde bulunduğumuz 21. yüzyıl, insanlığın sade hayata olan ihtiyacını artıran
pek çok unsurla dolu. Trafik problemi, stres, ödemekte zorlandığımız
borçlarımız, kredi kartları, çevre kirliliği, hızlı yaşam temposu, fast food
beslenme tarzı, hormonlu yiyecekler veya çalışma şartları sade yaşamayı
zorlaştırıyor.

Bizim yapabileceğimiz şey ise çok basit: Sade bir hayat için, yaşam tarzımızda
küçük değişiklikler yapmak.

KONTROLÜN KAYBOLDUĞU İLK YER: MUTFAK Günümüzde hemen hemen tüm mutfaklar
mini-süpermarket şekline büründü. Ne yazık ki sadelik, mutfaklarımızda göze
çarpmıyor. Sade hayat gönüllülerinden Gregory Thomas bir makalesinde, sade hayat
konusunda kontrolün en fazla mutfakta kaybedildiğini, en çok harcamanın mutfağa
yapıldığını anlatıyor. Mutfakta sadeliğin, biraz zaman ayırmakla ve küçük
planlamalar yapmakla sağlanabileceğini belirtiyor. Daha sonra da mutfaktaki
bütün rafları, çekmeceleri, dolapları boşaltıp temizlemek, lüzumsuz olan bütün
malzemeleri çöpe atmak gerekiyor. Peynir, ekmek, zeytin, şeker, sebze, meyve,
pirinç, makarna ve diğer bütün yiyecekleri en ucuz ve güvenilir yerlerden alıp,
düzenli bir şekilde buzdolabında, derin dondurucuda veya kilerde saklayabiliriz.
Thomas, düzenli dolapların ve temizliğin mutfakta sadeliğin ilk adımı olduğunu
vurguluyor.

Gregory Thomas fast food yerine evde, aileyle birlikte yemeğin önemine işaret
ediyor. Evde yüzlerce çeşit yemek yapmak mümkün. Üstelik dışarıda yemek hem daha
masraflı, hem de daha çok vakit alıyor. İhtiyacımız olmayan herşey için markete
gitmek, mutfağımıza gereksiz malzemeleri yığmak, ne yazık ki, sadeliğin önündeki
en önemli engeller.

DAHA AZ HARCAMA İÇİN Bir başka sade hayat gönüllüsü Katherine Reuter, ölçüsüz
para harcamaktan kurtulmak ve sade hayata başlamak için şunları tavsiye etmiş:

-Alışverişe tok karnına çıkın. Açlık daha fazla para harcamaya sebep olur.

-En fazla satın aldığınız gıda maddelerinin piyasa fiyatlarını öğrenin.

-Yiyecek maddelerinin üzerindeki kalite, içerik, taşıma, hazırlama ve servis
yapma ile ilgili bilgileri okuyun.

-Bozulmayacak yiyecekleri fazla miktarda alırsanız daha ucuza gelir.

-Harcamalarınız, ailenizin ihtiyacı oranında ve evinizdeki müsait depolama
imkânı kadar olsun.

-Kullanım amacınıza uygun miktarda ve kalitede malzeme satın alın.

-Farklı markaların, farklı mağazaların fiyatlarını kıyaslayın.

-Aynı yiyeceğin taze, dondurulmuş, kurutulmuş ve konserve biçimlerindeki
fiyatlarını karşılaştırın.

SADE HAYATIN NERESİNDEYİZ? Gönüllü sadelik hareketi gittikçe fazla sayıda
taraftar bulan bir hareket. Sadeliğe adım atmak için ilk olarak yıllardır kabul
edegeldiğimiz alışkanlıklarımızı sorgulamak, bu alışkanlıkların faydalı mı,
yoksa zararlı mı olduklarını kontrol etmek gerekiyor. Sade hayata gönül
verenlerin kendilerine sormaları gereken soruları şöyle özetlemek mümkün:

-Evinizdeki bütün odalarda gerçekten televizyon, telefon, müzik seti, VCD yahut
bilgisayar oyunlarına ihtiyacınız var mı?

-Gerçekten kaç tane kredi kartına ihtiyacınız var?

-Kredi kartlarınızın borçlarından dolayı ne kadar gecikme faizi ödeyip ne kadar
zaman harcıyorsunuz?

-Özellikle akşam yemeklerini sık sık dışarıda yemek zorunda mısınız?

-Evinizde işe yaramayan, lüzumsuz ne kadar eşya olduğunun farkında mısınız?

-İleri teknoloji ürünü bütün fantastik cihazları günü gününe takip etmek zorunda
mısınız?

KARARLI OLMAK Sade hayat gönüllülerinden bir diğeri Brad Swift, yapılacak ilk
şeyin sadeleşmeye karar vermek olduğunu ifade ediyor bir yazısında. Sadeliği
yavaş ve dikkatli bir şekilde gerçekleştirmemiz gerektiğini, sade hayatı
uygulamakta sabırlı ve dirençli olmamızı, bizim için değerli olan işlere zaman
ayırabilmemizi tavsiye ediyor.

Bütün dünyada gönüllü sadelik hareketinde yer alanların ortak bir özelliği de
şu: Sade hayat biçimini benimsemiş bir arkadaş grubuyla hareket etmek, bir
sadelik halkası oluşturmak.

(Kaynak: Özgür ve Bilge / Temmuz Sayısı)
 

Ynt: Gönüllü Sadelik; Sade Yaşam ve Karavan

Bülent,
Linda Manassee Buell'in önerileri, gelişmiş tüketim toplumlarının bireylerine yönelik düşünülmüş öneriler. Şüphesiz ki büyük bit kısmı bize de uyuyor. 2003 yılında emekli olduğumdan
bu yana bu önerilere yakın bir yaşam biçimim var zaten. Teknolojik bağımlılığı da yeni çıkan her şeyi almak şeklinde almayıp, günün gereksinimlerine uygun teknolojik aletleri almak şeklinde düşünürsek, ben ve eşim sade yaşıyoruz diyebiliyorum. Yaşamımın büyük çoğunluğu karavanda geçiyor, hele bu yıl, kışı da karavanda geçirmeye karar verdik ve bu nedenle Bodrum'dayız.
Biliyorsunuz karanavım 12m3, eşim ve ben bu kısıtlı alanı en efektif şekilde kullanmak için gerekli tedbirleri aldık. Yazlık/kışlık giyim eşyaları, teknolojik eşyalar ( 2 laptop, fotoğraf makinesi ve 3g telefon ), kitaplar, dergiler hepsi gereği kadar. Buzdolabı ve mutfak alanı limitleri nedeni ile alışveriş de ona göre sade oluyor ve yaşam devam ediyor.
Tüm bunları dikkate alarak sade yaşıyorum diyebiliyorum, darısı bunu isteyip de çeşitli nedenlerle ( maddi, zamansal, diğer bireylere bağlılık, eşler arası uyum ) yaşayamayanların
başına.
Komün hayat tarzı ayrı tartışılması gereken bir konu ve bana çok ütopik geliyor, orada da sadelikten yanayım :smiley:
Esen kalın, Oğuz
 

Ynt: Gönüllü Sadelik; Sade Yaşam ve Karavan

teos' Alıntı:
Yaşamımın büyük çoğunluğu karavanda geçiyor, hele bu yıl, kışı da karavanda geçirmeye karar verdik ve bu nedenle Bodrum'dayız.

Buradan da bir başlık çıkar sanıyorum...

Cavid Sezen
 



Ynt: Gönüllü Sadelik; Sade Yaşam ve Karavan

Oğuz hocam öyle bir cevap verdin ki ne diyeceğimi şaşırdım,kışın da karavanla bodrumdayız dedikten sonraki satırların devamını hatırlamıyorum.
Komün yaşama gelince çok kötü bir kelime olarak gelir insanlara,çiçek çocuklar-hippiler bizde genellikle ahlaksız insanlar olarak algılanır.Gerçekçi olmak adına bizim geleneklerimizin özünde bu tarz bir yaşam olamaz ve bana göre yüksek seviyede de bilinç gerektirir buda bizde olamaz en azından bu yüzyılda.Verdiğiniz cevaplara bakarak karavanda sade yaşamın bir zorunluluk olduğu düşüncem daha da haklı olduğumu gösteriyor,beş tane kazak değil teknolojik dağcıların kullandığı polarlar,termal kıyafetler.. bazılarımız bunları karavanımıza sığmadığını düşünerek yapar bazılarımız bilgiyle.Eğer evimizi de bir karavan olarak düşünürsek ve yaşamamızı ve düşünce yapımızı da bu fikre adapte edebilirsek sanırım ekonomik kancaların birçoğundan kurtulduğumuz gibi düşüncelerimizede hakim olan kapitalist kancalardan kurtuluruz.
 

Gezenbilir bilgi kaynağını daha iyi bir dizin haline getirebilmek için birkaç rica;
- Arandığında bilgiye kolay ulaşabilmek için farklı bir çok konuyu tek bir başlık altında tartışmak yerine veya konu başlığıyla alakalı olmayan sorularınızla ilgili yeni konu başlıkları açınız.
- Yeni bir konu açarken başlığın konu içeriğiyle ilgili açık ve net bilgi vermesine dikkat ediniz. "Acil Yardım", "Lütfen Bakar mısınız" gibi konu içeriğiyle ilgili bilgi vermeyen başlıklar geç cevap almanıza neden olacağı gibi bilgiye ulaşmayı da zorlaştıracaktır.
- Sorularınızı ve cevaplarınızı, kısaca bildiklerinizi özel mesajla değil tüm forumla paylaşınız. Bildiklerinizi özel mesajla paylaşmak forum genelinde paylaşımda bulunan diğer üyelere haksızlık olduğu gibi forum kültürünün kolektif yapısına da aykırıdır.
- Sadece video veya blog bağlantısı verilerek açılan konuların can sıkıcı olduğunu ve üyeler tarafından hoş karşılanmadığını belirtelim. Lütfen paylaştığınız video veya blogun bağlantısının altına kısa da olsa konu başlığıyla alakalı bilgiler veriniz.

Hep birlikte keyifli forumlar dileriz.


GEZENBİLİR TV

GEZENBİLİR'İ TAKİP EDİN

Forum istatistikleri

Konular
103,747
Mesajlar
1,523,102
Kayıtlı Üye Sayımız
166,563
Kaydolan Son Üyemiz
Efe Kurt

SON KONULAR



Geri
Üst