Bugün ayrıca Garip ile sanayii'ye gittik. Sanayii de içten açılmayan sağ kapı ve daha önce bozulan ve içi boşaltılan termostatı yenisiyle değiştirip suyu da antifrizle doldurduk.
Yine kendi memleketimde Mudanya'dayım. Burada bir çocukluk arkadaşımda kalıyorum. Ankara'ya dönerken yine Bursa'ya uğradım. Tabii ki her zamanki gibi Garip ile birlikte yollardayız. Gittiğim yerlerde yerel kahvecileri bulup hem evde pişirmek için kahve satın alıyorum hem de kahve dükkanlarında veya kıraathanelerdeki kahvelerin tadına bakıyorum. İzmir'in de kahvesini Ankara'da pişirmek için aldım.
Kahve yapmayı da içmeyi de çok seviyorum. Marketlerde kapalı poşetlerde satılan hazır kahveleri değil, Gittiğim yerin kahvesini bulup alıp pişirmeyi, pekçok durumda da kıraathanelerde kahve içmeyi çok seviyorum. Bu keyifi de sizlerle paylaşmayı seviyorum.
Yücel hocam afiyet olsun.
Bizde genelde fırsat buldukça kamplarda odun közünde, bakır cezvede ve soğuk su kullanarak bu keyfi yapıyoruz. Ama siz kahvenin hakkını veriyorsunuz. Selamlar.
Ben de kampta odun ateşinde bakır cezve ile ağır ağır pişmiş kahveden içtim ve çok severim. Kampta Türk kahvesi ayrı bir keyifli olur. Ben sağlık nedeniyle artık pek kampa katılamıyor olsam da eskiden çok güzel sosyal kamplara katılmışlığım vardır. Sizin tarif ettiğiniz usulde pişirilmiş kahve bize ikram edilmiştir. Ben kendim yapmasam da bu leziz kahveyi içmişimdir. Şimdilerde sağlık nedeni ile genelde Ankara'dayım ama normalde kampçıyımdır ben de, uzun yıllardır hep kamp yaptım en azından. Özellikle İzmir çevresinde çok sayıda geniş katılımlı sosyal kamp yaptık. Çok da iyi yaptık. İyi ki de yapmışız derim her zaman.
İnşallah allah bana sağlık verirse kamplara katılmaya da yalnız başıma kampçılık yapmaya da devam edeceğim. Eğer böyle bir şansım olursa kahvemi ve bakır cezvemi mutlaka yanıma alacağım.
Cevabınız için teşekkürler. Ankara'dan selamlar...