Bir Gezgin Defender'ın Re-birth Hikayesi...

  • Konuyu Başlatan: Konuyu başlatan tindersticks Tarih:
  • Başlangıç tarihi Yazılan Cevaplar:
  • Cevaplar 393
  • Okunma Sayısı: Görüntüleme 94,191
Ynt: Bir Gezgin Defender'ın Re-birth Hikayesi...

Aşığa bağdat sorulmaz mış, Bu konu harlanmadan devam derim. Siz 87 yi toplayın bende 83 ü toplamaya devam edeyim.
Sizin motor 2485cc yani 2,5 lt benimkisi ise 2285 cc yani 2 1/4 lt. Yani her ikiside M.Ö. kalma.
 

Etiketler
Ynt: Bir Gezgin Defender'ın Re-birth Hikayesi...

SERİ 3 109' Alıntı:
Aşığa bağdat sorulmaz mış, Bu konu harlanmadan devam derim. Siz 87 yi toplayın bende 83 ü toplamaya devam edeyim.
Sizin motor 2485cc yani 2,5 lt benimkisi ise 2285 cc yani 2 1/4 lt. Yani her ikiside M.Ö. kalma.
ephesus, perge, colessium, didyma, vs....
hepsi de M.Ö. kalma....
 


Ynt: Bir Gezgin Defender'ın Re-birth Hikayesi...

Hocam antik çağa gittiniz yedek parça bulamıyacaksınız bu defa
 

Ynt: Bir Gezgin Defender'ın Re-birth Hikayesi...

selam arkadaşlar, öyle güzel gidiyorsunuz ki;
ballandıra ballandıra...
biraz daha alçak sesle konuşalım ki elinizde maşuğunuzun güzelliğini mecnun duymasın... Alimallah tarihin satıraralarından kalkıp geliverir Leyla'sını bırakıp sizn DEFENDERa.
umarım uykularınız kaçmadan modifikasyona devam edersiniz.
 




Ynt: Bir Gezgin Defender'ın Re-birth Hikayesi...


Benim aracın sağ önündeki aks birkere kesildi oda otoparka girerken, daha sonra 80 liralık aks taktım. 1 bucuk senedir tık demedi şeytan kulağına kurşun. Yola yatmış ağaçları çektim, araç çektim, kumda zorladım sorun çıkarmadı. 4 ay öncede 33" lastik taktım, yine aynı şekilde deniyorum aracı kumda ama sorun yok. Tabi bunları 1.21 oranlı arazi şanzımanıyla yaptım. Geçen haftada 1.41 orana çevirdim şanzımanı. Lastikler 33 olduğu için yokuş kalkışlarında bayılma yapıyordu araç, sorun yine tabiki turbonun açılmasını beklemek. Hep yarım debriyaj kaldırmak gerekiyordu aracı yokuşlarda... 1.41 ve 33" lastik tam bu motora göreymiş. Yakıt düştü, çekiş arttı, son sürat arttı, ilk kalkış hızlandı. Ama uzun vadede yürüre ne gibi zarar gelir bilinmez. Gerçi ben sorun çıkacağını düşünmüyorum. Aracı ezberledim 2 sene içerisinde
 

Ynt: Bir Gezgin Defender'ın Re-birth Hikayesi...


Taner abi sen gel bu kardeşini dinle. Seni anlıyorum aracının dışı orjinal olsun fakat ciğerleri yeni olsun. Eğer aracını sadece arazi kullanımı için yapacaksan zaten motora söz söylemeye gerek yok. Lakin uzun yol yapacağım dersen yollarda perişan olursun. Yanlış anlamasın kimse amacım Defender'ı kötülemek değil. Diyelim uzun soluklu bir gezi yapacaksınız diğer araçlarla. Eğer ki konvoydaki tüm araçlar düz dizelse tıngır mıngır geze geze gidersiniz sorun yaşamadan. Ama konvoydaki tek araç sizin düz dizelinizse ve tüm konvoyun en yavaş araca göre yol alacağı düşünülürse sizin için ve diğerleri için oldukça yorucu bir yolculuk olacaktır, hele ki yollar kıvrıla kıvrıla ilerliyorsa... Altında gıcır gıcır, ben buradayım diyen bir ihtiyar delikanlı olacak, bu ihtiyara yılların eskitemediği sporcu olma ünvanını çok görme derim... Rampalarda koştuğunu görünce daha çok mutlu olacaksın. 29 Ekim'de bizim konvoya yolda denk gelen bir İngiliz aile katılmıştı. Altlarında series 2 109 kasa bir araç vardı. Aracın üstü akardeon gibi açılıp yatak oluyordu, arka bagaj kapağında ocak ve aracın içinde dünyayı dolaşmak için her türlü ekipman mevcuttu. Hayretler içinde kaldık bununla nasıl geziyor diye? Fakat kaputun altında 200 tdi yatıyordu, intercoolerı da aracın ön tamponundaydı Motoru kendisi takmış, diğer motorla bu gezileri yapmanın çok zor ve yorucu olacağını söyledi. Haklıydıda... Aracın modeli ne kadar eski olursa olsun. Fakat ciğerleri yeni olsun...
 

Ynt: Bir Gezgin Defender'ın Re-birth Hikayesi...

benim anladığım kadarıyla taner bey öyle bir sıkıntı yaşayacak olma ihtimailini de , o sıkıntıyı yaşamayı ve aşmayı da seviyor. Yani sevgisi land'a dair herşeyi kapsıyor , şöyle olsa daha çok severim diye bir düşüncesi yok. olduğu gibi seviyor , olması gereken şeklini düşünüp "onu ona göre" şekillendirmiyor. Kısacası Land'ı seviyor.

umut bey belki siz yaşınız itibarı ile biraz yadırgayabilirsiniz bu durumu ama bu farklı bir aşktır. ben aynı aşkı chevrolet'lerimle yaşarım , 1953, 57 ,63 ,66 chevroletler restorasyonu , kullanması gibi işlerin içinde yeraldım , şu anda da bir 63 dört kapı hardtop kullanıyorum , yapılabilecek birçok iyileştirme var hatta uzaktan kumandalı kapı kilidi de taktırılır ve dışarıdan da görülen birşey olmaz ama olsun ben onu tek tek kapıları içeriden açmak gereksinimi ile seviyorum.

taner bey hem işlerinizde hem de gençliğe döndürme operasyonunuzda başarılar dilerim. çok benzeyen bir noktamız dikkatimi çekti , chevroletlerin fabrikadan çıktığı günkü haline özenmekten ziyade örneğin bu araba 1964 senesinde belki de 12.530 mildeyken nasıl bir durumdaydı , o hale getirilebilir mi diye merak ederim tıpkı sizin land'ı 3-4 yaşına döndürmeye çalışmanız gibi.
 

Ynt: Bir Gezgin Defender'ın Re-birth Hikayesi...

hayranım aracı konusunda sıfırının değilde nostaljisinin peşinde olan arkadaşlarıma...

bu bakış açısı ile modifikasyon'un ne olduğu tanımı biraz daha genişliyor ???
 



Ynt: Bir Gezgin Defender'ın Re-birth Hikayesi...

muratbilici' Alıntı:
hayranım aracı konusunda sıfırının değilde nostaljisinin peşinde olan arkadaşlarıma...

bu bakış açısı ile modifikasyon'un ne olduğu tanımı biraz daha genişliyor ???
bu bence modifikasyon değil de restorasyon oluyor gibime geliyor benim
 

Ynt: Bir Gezgin Defender'ın Re-birth Hikayesi...

Sevgili Umutçum....
aracını, deneyimlerini, bilgilerini zaten hayranlıkla izliyorum.... arabanı aldığın günden beri devamlı bir labaratuvar gibi onu daha da iyi hale getirme uğraşını ve bu uğraş sırasındaki deneyimlerini paylaştığın için de tüm defender severler adına teşekkürler sana....
ama....

beni ilgilendiren hangi hızla gittiğim değil nereye gittiğim...40 yaşındayım ve yaşamımdan hız kavramını çıkarıyorum artık.... mesleğim reklamcılık.... alanım moda reklamcılığı... bu yaşıma kadar çok hızlı bir hayat yaşadım... ve farkettim ki ne kadar hızla gidersen aslında o kadar çok yer görmüş olmuyorsun, ve hatta geçtiğin yeri o kadar az görüp o kadar az tanıyorsun....
bu benim için son 1 yıl içerisinde bir yaşam felsefesi haline dönüşmeye başladı....

ipek yolunu aşan deve kervanları gibi ilerleyebilirim.... problem yok.... bu da benim tercihim sevgili kardeşim.....
 

Ynt: Bir Gezgin Defender'ın Re-birth Hikayesi...

İpek yolunu aşan deve kervanları gibi ilerliyebilirim.... Problem yok...Bu da benim tercihim...

Bu sözü tutdum.
 

Ynt: Bir Gezgin Defender'ın Re-birth Hikayesi...

göktu' Alıntı:
bu bence modifikasyon değil de restorasyon oluyor gibime geliyor benim
kesinlikle doğru.... tamamen bir restorasyon projesi hedef.... modifikasyon sözcüğün özü gereği çevresel etkenlerle (geçici de olsa) değişiklik demektir. yani ana organizmaya bi şeyler eklersiniz, birden bambaşka bir karekterle karşılaşırsınız.... o eklediğinizi çıkardığınızda ise eski haline döner...
 

Ynt: Bir Gezgin Defender'ın Re-birth Hikayesi...

Afşar Timuçin Yarına başlama adlı romanının bir yerinde kahramanına şöyle bir laf ettiriyor... '' biz birini ya kusurlarıyla severiz ya kusurlarını görmeden. kusurlarına rağmen sevemeyiz hiç'' birini kusurlarıyla seversek devamlı o kusurları ortadan kaldırmaya çalışırız.... hedefimiz yani sevmek istediğimiz aslında karşımızdaki değildir.... aklımızdakidir... kusurlarını görmezden gelip seversek ise bu sefer hem ona hem kendimize haksızlık etmiş oluruz yine.

kusurlarına rağmen sevmektir aslolan.... (-ki burada kusur bize benzemeyen, anlamındadır... bir araz bir eksiklik... bir yetersizlik gibi özü yıkmaya ya da eksiltmeye yönelik bir durum değil)
kusur olarak gördüğünüzün bir süre sonra aslında kusur olmadığını onu kusur gibi algılamanıza neden olan şeyin asıl kusur olduğunun farkına da varabilirsiniz...
yolda yanından geçerken kokusundan burnunuzu kapatarak baktığınız şarapçının, yani kusurlu bir beynin, bir süre sonra sizden daha mutlu olduğunu fark edebilirsiniz...

neyse bizim restorasyon araç toplama üzerine felsefi bir sözsel estelasyona dönüşmek üzere....

meraklısına notlar: The Edukators / eğitmenler.... muhakkak izelenmeli.... oradaki o wolksvagen minübüs ve zengin adamın mercedess i.... inanın izlediklten sonra defenderınızı çok daha fazla seveceksiniz...
 



Ynt: Bir Gezgin Defender'ın Re-birth Hikayesi...

Umarım artık, Taner beyin amacı iyicene anlaşılmıştır. Sanırm bu işte bilgi sahibi olan arkadaşların, bu andan itibaren Taner beyin beyin beklentileri doğrultusunda tecübelerini paylaşması ile ortaya gerçekten güzel, ve klasik bir land çıkacaktır.
Ben keyif ile izliyorum ve başta Taner bey olmak üzere fikrini paylaşan herkese teşekkür ederek başarılar diliyorum

Saygılarımla
Rıza