Ynt: 2012 yurt dışı gezimiz
Sabahleyin etrafa alıcı gözle bakınca üzüntü duydum.Zeytin ağaçlarının küçücük gölgelerine sığınmış karavanlar.Deniz desen öyle ahım şahım değil.
Benim ülkemin kıyıları inanın kat be kat güzel.Ama neçareki çarpık yapılaşmaya müsade eden belediyeler,kampçılık zihniyetine sahip olmayan bir turizm bakanlığı,beton yığınlarına arazi tahsis edipte kamp alanı aklına gelmeyen bir orman bakanlığı.
Titreyen göldeki belediyenin kamp yerinin bir benzeri buralarda yok.Orta ve kuzey avrupada olsada oraların iklimi müsait değil veya denizi,kumu,güneşi yok.
Tarihi yer deseniz yine bizdeki kadar yerleri yok.Bir kuşadası,yanında dünyanın sayılı antik kenti efes var.Hristiyanların haç yeri Meryem ana var.Ancak rantçı belediyelerin elinde kala,kala beton yığınına dönmüş.Ne ağaç nede kıyı kalmış.Denize girilebilecek plajına lağım akıyor.
Gelde üzülme,gelde bunca yolu tep bizdekinden beş gömlek aşağıdaki bir tatil beldesine gel.
Bizimki kamp yapmak amaçlı olmaktan çıktı,gezelim,görelim programına döndü.Budva'ya kadar oda olmadığına göre bin ikiyüz km.heba oldu gitti.
Niş-Belgrad-Rijeka-Dubrovnik veya Bar'dan Bari'ye geçmek daha akıllıca olurdu.