1966 model Gaz69, K.Maraş'tan

  • Konuyu Başlatan: Konuyu başlatan osman Tarih:
  • Başlangıç tarihi Yazılan Cevaplar:
  • Cevaplar 271
  • Okunma Sayısı: Görüntüleme 220,084
Direksiyon mafsalı alt ve üstteki iki pimle teker tasına monte edilir. Teker tası üzerindeki deliklere sarıdan yapılmış burç yerleştirilir pim alt kısmı bu burcun içine girer ve üs kısmı mafsal tarafında kalır. Ayrıca pim ile tas arasında metal bir pul vardır ve aracın ön kısmındaki tüm ağırlık bu pullara biner ve mafsalın sağ sol hareketi ile tasın aşınması engellenir. Pim ,burç ve pul tamir takımı olarak değiştirilebilmektedir. Pimin tepe kısmındaki deliklere sarıya gelen kısmında delikle bağlantılı olup gresörlükten basılan yağ bu kanal vasıtasıyla burç ile pim arasına girer yağlama yapar.
4782_med.jpg

58.gif


Zaman içerisinde bu pimlerde bazı özel üretimler olmuş ve bunun yapısı değiştirilmiş ancak bunların çoğu modifiye tarzı üretim olup orjinal fabrika üretimine alınmamıştır. Yaptığım araştırmalarda bunlardan rulmanlı olan tipi direksiyonda oldukça yumuşak dönüş sağladığı ve dayanım olarak da tatmin edici olduğu için bunu tercih etim. Ancak şunu unutmayın bunu 1968 den önceki üretimlerin yapısı birazcık farklı olduğu için uygulayamazsınız. Bizimki sonradan değiştirilmişti.

4227_med.jpg


Sarı burçları tas içindeki yerlerinden çıkartıyorsunuz ve pimin alt kısmını direk tasa geçiriyorsunuz.
20151130_175145.jpg


Direksiyon mafsalını da pimlere geçirip içinde pim üzerindeki konik rulmanın zarfının olduğu rulman başlığını direksiyon mafsalı içerisndeki yuvalarına yerleştiriyoruz.
20151114_155054.jpg
20151130_175650.jpg
 

Etiketler
Rulman kapağını direksiyon mafsalında yerinde tutmak için 4 civata ile mafsala bağlanan 8 mm kalınlığında bir kapak kullanılmış yalnız sağ tekerin üst kapağına hareket kolu monte edilmiş biçimde üretilmiştir. Direksiyon kutusundan rot kolu vasıtasıyla gelen hareket bu kola iletilerek direksiyon mafsalının sağa sola döndürülmesini sağlar.

Pimlerin tepeden tepeye ölçüsü direksiyon mafsalındaki yuvalarından biraz daha fazladır. Şayet bu haliyle kapaklar takılıp civataları sıkılırsa pimle pul arasında çok ciddi bir sürtünme kuvveti olacak ve direksiyon belki dönmez hale gelecektir. Bunu engellemek için mafsal ile kapak arasına aşağıdaki ayar şimi konulmuştur.
143.jpg


Bu şimler 0,10 - 0,15 ve 0,40 kalınlıklarda üretilmiş olup fabrika çıkışında 0,40 ile çıkar ve diğerleri yedek olarak verilir. Zamanla pimin altındaki pul aşındıkça boşluk meydana gelecek ve boşluğu tolere edebilmek için ayar lanyası biraz daha incesi ile değiştirilir ve böylece pimlerin tepesine uygulanan kuvvet aynı kalır.

Yalnız bu bizim rulmanlı tip pimlerde bu çıkıntı çok daha fazla. Bunun için alt pim kapağını hiç şim takmadan yerine takıp civatalarını iyice sıkıyoruz. Böylece üst rulman kapağı en son limitine varmış olur. Burada rulman kapağı ile direksiyon mafsalı yüzeyi arasındaki mesafeyi kumpas ile ölçerek toplamda ne kadar kalınlıkta ayar şimi kullanmamız gerektiğini buluruz.
20151114_154902.jpg

Bulduğumuz mesafeden 0,10 mm çıkartarak çıkan rakamı 2 ye bölmemiz gerek. Pim içerisinde konik rulman olduğu için belli bir ön yüklemeye ihtiyacımız var. Direksiyon mafsalının teker tasında merkezli olabilmesi için alt ve üst her iki pimin de üzerine konulan ayar şimi kalınlığı aynı olmalıdır. Aksi takdirde ön aks milinin üzerinde kasıntı meydana gelecektir. Şayet olurda bulduğumuz mesafe tam olarak ikiye bölünme şansı yoksa o zaman alt ve üst pimlerin ayar şimleri arasında 0,05 mm lik bir farka müsade edilebilmektedir.

Bunları tespit ettikten sonra şimleri yerine koyup kapakları takıyor ve alt ve üstün 4er civatasını da sıkıyoruz.
20160105_121534.jpg

Bu sistemi mengeneye takıp kontrol ediyoruz. Öncelikle pim ekseninde tas ile direksiyon mafsalı arasında kesinlikle boşluk olmamalıdır. Bundan emin olduktan sonra mafsalı elimizle pimler üzerinde hareket ettirip sıkık kontrolu yapıyoruz. Ne çok sıkı olmalı ne de çok gevşek olmalı. Şayet çok sıkı olursa pimlerin başındaki boşluğu ayar pimi ilave ederek artırmalıyız, yok çok gevşek olursa da azaltmalıyız. Ancak bu artırma ve azaltmaları yaparken hem alt hem de üst pimde eşit miktarda yaparak direksiyon mafsalını merkezinden kaçırmamalıyız.

Mafsal üzerindeki sıkılık ayarını tamamladıktan sonra tüm sistemi tekrar söküyoruz. Pimlerin yerinin ve şimlerin karışmamasına dikkat edelim. Pimi elimize alıp üzerindeki rulmanı iyice gres yağı ile yağlıyor ve yerine takıyoruz.
20160104_182416.jpg


Pimden sonra sistemi sırasıyla aynı dağıttığımız sırayla birbirine karıştırmadan tekrar topluyoruz. Ve direksiyon mafsalımız yerini bulmuş oluyor.
20160105_123045.jpg
 

Direksiyon mafsalına M8x12 ebadında 6 civata ile forya mili bağlanmaktadır. Yalnız forya milinde yapmamız gereken bazı işlemler var. Öncelikle foryan milinin iç kısmında aks mlini yataklamak için sarıdan yapılan burcunu yerleştirmeliyiz. Bu burç sarı bir şeritten kesilip yuvarlak hale getirilmiş (orjinalinde) , fakat siz tornacıda da yaptırabilirsiniz ölçüye göre.

20151130_173511.jpg


Burcumuzu forya mili içindeki yatağına çekiç yardımıyla kasıntı yaptırmadan çakarak yerleştiriyoruz. Daha sonra aks milimizin buradaki kalınlığı 32 mm olduğu için bu ebatta bir rayba ile fazlalıkları temizliyor ve aks milinin rahat çalışmasını sağlıyoruz.
20151130_173530.jpg


Hatırlarsanız teker tasının iç kısmına aks mili destek pulu yerleştirmiştik. Aynı puldan karşı tarafta forya mili iç kısmında da vardır. Als mili mafsal başlığı bu iki pul arasında desteklenerek sağa sola hareket etmesi engellenir. Destek pulumuzu forya milindeki yatağına sıkıca geçiriyoruz.

20151130_175824.jpg


Topladığımız teker tasını mengeneye bağlıyor ve aks milini içine yerleştiriyoruz. Forya milini de aks milinin diğer ucundan geçirip iki civata ile direksiyon mafsalına sabitliyoruz. (Bu arada karton contayı kullanacaksak onu da takmayı unutmayalım, sıvı conta kullanacaksak şimdilik gerek yok). Burada aks milinin boşluğunu kontrol edeceğiz. Aks milinin mekezlemesini hatırlarsanız pimleri takmadan önce destek pulunun altına lanya koyarak yapmıştık. Bu sebeple burada merkezleme kontrolu yapmaya gerek yok, sadece boşluğuna bakacağız. Aks milinin frezeli ucu forya milinin ucundan 3-4 cm dışarı çıkacaktır. Elimizle aks milini buradan tutup aşağı yukarı hareket ettiriyoruz. Aks mili 0,5-1 mm kadar hareket ederse yeteri kadar boşluk var demektir.

20160105_123045.jpg


Şayet fazla boşluk varsa forya milini söküp destek pulunun altına teker tası içinde yaptığımız gibi lanya koyabiliriz. Aks milinin ucunu bir ayarlı pense veya küçük bir boru anahtarı ile döndürüp bir yerde sürtme yada kasıntı var mı diye kontrol ediyoruz. Boru anahtarını parmağımızla döndürebiliyorsak problem yok demektir ve civataları söküp aks milimizi dışarı alıyoruz.
 

ARACIMIZA UKRAYNA'DAN GELECEK BİR PARÇA İÇİN YARDIMA İHTİYACIM VAR.

BU KONUDA BANA YARDIMCI OLABİLECEK UKRAYNA'DA YAŞAYAN BİR TANIDIĞI OLAN ARKADAŞ VAR MI ACABA??


Kusura bakmayın forum kurallarında büyük yazı uygun değil ama önemli ve acil olduğu için büyük harfle yazdım. Teşekkürler.
 




Ekim ayı başında yazsaydınız gerekli parçayı Gürcistandan alır kendim getirirdim ama benim için izin zamanı kapandı.
Siz yinede parcayı tanımlayın belki Bulgaristandan getirtmenin bir yolunu buluruz.

Ekim ayı başında yazsaydınız gerekli parçayı Gürcistandan alır kendim getirirdim ama benim için izin zamanı kapandı.
Siz yinede parcayı tanımlayın belki Bulgaristandan getirtmenin bir yolunu buluruz.
Sayın ince çok teşekkür ederim cevabınız için. Arka aks mili ve diferansiyel gelecek. Ben Ukrayna da bir forumda SSCB zamanından kalma buldum ancak adam Türkiye ye göndermek istemiyor, Ukraynada bir yer olursa gönderirim diyor.
 

Direksiyon mafsalının içine su ,çamur, toz girmesini engellemek için iki kademeli bir keçe kullanılmış. İç kısımda bildiğimiz yaylı kauçuk keçe, dışta ise koyun yününden yapılmış keçeden yapılmış bir keçe. Yani harbiden keçe.

achse1.gif

20160102_173723.jpg


Bu keçeleri mafsala sabitlemek için, sactan yapılmış içinde bulunduğu yere göre keçeleri belli pozisyonda tutmak için yuvalar olan 3 tane flanş vardır. Keçeler aşağıdaki resimde olduğu gibi bu flanşların arasına yerleştirilmiştir.
20160131_030143.jpg


Koyun yününden yapılan keçeyi takmadan önce 24 saat motor yağı içerisinde bekletmek gerek. Böylece yağ sayesinde mafsal sağa sola döndürülürken teker tası ile keçe arasındaki sürtünme azaltılmakta hem de yağın su itici özelliğinden yararlanılarak bölgedeki suyun hemen uzaklaştırılması sağlanmaktadır. Ben ilk önce keçenin çekmeyeceği düşüncesi ile kalın bir yağ düşünmeyip 10 numara yağ içine atmıştım ancak elimle yokladığımda 10 numara yağın kayganlığının az olduğunu görünce 20/50 dizel motor yağı içine attım. Çok da güzel içine emdi, keşke en başta kullansaymışım.
20160102_173822.jpg
 
Son düzenleme:

Keçelerimizi aslında daha sonra da takabiliriz ancak, bu haliyle elimizin altında istediğimiz gibi hareket ettirme şansımız olduğu için daha kolay takabiliriz.

Teker tası ile birleştirdiğimiz direksiyon mafsalımızı ağzı üstü çevirip tezgaha bırakıyoruz.
20160106_185121.jpg


Conta takımı ile birlikte gelen, direksiyon mafsalı ile 1. kademe flanş arasına delikleri yerine gelecek şekilde contayı yerleştirip üzerine kauçuk keçeyi tutacak olan birinci kademe flanşımızı yerleştiriyoruz.
20160106_185810.jpg


Üzerine burası için özel üretilmiş olan yaylı kauçuk keçeyi yerleştiriyoruz. Keçenin dış kenarları 1. flanşın içindeki yuvaya oturuyor ve keçenin içindeki yay iç kısımdaki dudakları çekerek teker tasına yapıştırmaktadır. Bu haliyle kalırsa yay yukarıya kalkmaktadır.Üstteki ikinci flanş üstten bastırınca herşey yerli yerine oturmaktadır. Yalnız keçeyi yerleştirmeden önce teker tasının yüzeyini ve keçemizin iç dudaklarını parmağımıza aldığımız gres yağı ile ince bir şekilde yağlıyoruz. Böylece keçenin ömrünü uzatmuş oluyoruz.
20160106_190117.jpg


Kauçuk keçenin üzerine 2. flanşımızı yerleştiriyoruz. 24 saat önce motor yağı içerisine ısladığımız yün keçeyi alıp elimizle sıkarak fazla yağları bırakmasını sağlıyoruz. Yalnız bu işlemi yaparken elimizle çeke yapmayalım zira keçe uzamakta ve halka genişlemekte ve yerine olması zorlaşmaktadır.
20160106_190612.jpg


En üste 3. kat kapak flanşını takıp civataları yerine takıyoruz. 8 adet M6x1x12 civata ve 2 adet M10x1 civata ile tüm sistemi yavaş yavaş sırayla sıkıyoruz. Bu esnada civataları ilk tutturduğumuzda ince bir sac veya cetvelle yün keçeyi döne döne merkeze doğru iterek yuvasına oturmasını sağlıyoruz. Bu işi civataların sıkılması ile birlikte döne döne yapıyoruz. Bu işi yaparken yanınızda bir bez bulundurun zira civataları sıktıkça yün keçe sıkışmakta ve bizim elimizle alamadığımız fazla yağ kenarlardan sızmaktadır.
20160107_122621.jpg


Bizim bu son flaşlar taşa toprağa çarpmaktan bayağı yamulmuştu , biz de yenileyelim diye yenisini getirtmiştik ama gelen parçalar eskilere göre bayağı inceydi. Malzemeden çalmayı Ruslar da öğrenmiş. Ben elime çekiç alıp örs üzerinde eskileri onarmaya çalıştık, birini epey bir şeye benzettik, ama öteki çok düzelmedi. Mecburen ince de olsa diğer tarafta yeni gelen kapak flaşını kullandık. Böylece mafsalımızın sudan çamurdan muhafaza etme işini de tamamlamış olduk.
 

Topladığımız teker tasımızı yerine takmadan önce diferansiyel içindeki yağın dışarı çıkmasını engellemek için arka taraftaki yuvaya aks mili keçesini yerleştirmek gereklidir. Buraya kataloğa göre 32 x 50 x 10 ebadında bir yağ keçesi göstermektedir. Yalnız benim söktüğüm keçenin dışında metal bir kılıf vardı. Ben ölçüye göre gidip bir keçe aldım fakat yuvasına bol geldi öyle sıkı sıkı girmedi. İnternette araştırdım ve dışı metal kılıflı keçeleden buldum ama Türkiye ye gönderen bir yer bulamadım. Benim parça tedarik ettiğim sitede daha sonraki modellere olan
32 x 50,4 x 10 ebadında normal bir keçe gördüm ve denemek için kadere kırkbeş deyip 2 tane sipariş ettim. Parçalar geldi ve tahmin ettiğim gibi yerine tam oturdu. Keçenin aks miline sürttüğü yüzeye biraz gres yağı sürdüm.

Ayrıca conta takımının içindeki teker tasının kovana bağlandığı noktaya konulan karton contayı da yerine taktık.

20160107_180149.jpg


Daha sonra teker tasımızı kovandaki yerine takıp sabitlemek için 5 adet M10 x 1 x 30 civata ve rondelayı iyice sıkıp bağlantımızı sağlıyoruz.
20160107_182406.jpg


Yalnız bu civataları takmadan önce direksiyon dönüş açısını ayarlamak için kullanılan civatanın dayanma noktasını takmak zorundayız. Hatırlarsanız teker tasının keçelerini sabitlemek için 8 tane M6 ve 2 tane M10 civata kullanmıştık. Bu civatalardan bir tanesi daha uzun olup ortasında ince bir kontra somun bulunur. Bu somun gevşek tutulur ve dönüş açısını ayarlamak için civata sıkılır yada gevşetilir. Ayar işleminden sonra kontra somun sıkılarak hem civata sabitlenir hemde keçeleri tutan flanş sıkılmış olur. İşte bu civatanın kafası gelir ve kovan üzerindeki dayanma noktasına değer ve siz direksiyonu daha fazla döndüremezsiniz. Bunun sebebi teker tası içindeki ön teker aks mili mafsalını limtini aşacak şekilde zorlamamak içindir. Bu ayarlama noktası kovanın ön tarafına takılabileceği gibi arka tarafına da takılabilir yani simetriktir. Yalnız her iki ytekerde de aynı yönde olmalıdır.
20160107_182320.jpg


Her bir teker tasının içine 500 gr kadar Lityum bazlı NLG3 sınıfı gres yağı koymak gerekir. Aks mafsalının yağlaması için. Bakım kataloğunda Litol 24 gres yağı deniyor ama Lukoil de bu seriyi bulamadım. Eşdeğeri NLG3 olduğu için başka bir marka aldım. Gresimizi tamaladıktan sonra aks milini kovandaki yerine takıyoruz ve taşan gresleri aks mafsalının üzerine yediriyoruz.
20160107_184433.jpg
 

Conta takımındaki karton contayı direksiyon mafsalına tutup aks milii üzerinden geçirerek mafsal milini takıyoruz.
20160107_193442.jpg


Üzerine fren tablasını bağlayacağız ama tabla pas içinde olunca içim elvermedi ve fren tablasının pasını iyice temizleyip astarladıktan sonra sprey boya ile boyadım.
20160102_172805.jpg

20160104_120408.jpg

20160107_123603.jpg


Boyalar kuruduktan sonra tabalayı ak milinin üzrine takıyoruz. Daha sonra foryanın altına pislik gitmesini engelleyen muhafazanın alına az önce taktığımız karton contanın aynısandn koyuyor ( zaten conta takımında 2 adet çıkar) ve bu muhafazayıda da takıp bu üç parçayı 6 adet M10x28 civatalar ile hepsini birlikte sıkıyoruz.
Aks milinin ucunu küçük bir boru anahtarı yada ayarlı pense ile tutup döndürerek aks mili üzerinde her hangi bir sıkışma var mı diye kontrol ediyoruz. Sonra direksiyon mafsalının dönüş miktarını nasıl ayarlandığını yukarıda anlatmıştık .O dönüş mesafesinin ayarlayan civatayı karşı destek noktasına yaslıyoruz ve aks milini anahtarla döndürüyoruz. Mil bir noktada kasıntı yada sıkışma yapacaktır bu aks mili mafsalında meydana gelen zorlamadan kaynaklanmaktadır. Bunun için ayar civatasını aks mili kasıntı yapmadan dönecek kadar gevşetmeliyiz. Çok fazla gevşetirsek de aracımız dönüş çapı artacaktır. Ayarımız bitince kontra somununu sıkıp sabitliyoruz.
20160107_200904.jpg
 
Son düzenleme:



Bugünkü fotoları benim telefon kartının azizliğine uğradığımız için internettten temsili olarak aldım.

Fren tablası ve aks milini topladıktan sonra foryamızı toplamalıyız. Gaz69 foryasında 4 tekerde aynıdır. Yalnız 1968 den sonra yapılan değişiklik buradada görülmektedir. Buraya firma kendine göre bir hub kilidi yapmıştır. Bu kilidin çalışması için forya kapağının iç kısmına diş ilave edilmiştir. Yalnız bu kilit bizim bildiğimiz hub kilitllerindeki gibi mandalı 4x2 den 4x4 e çevir şeklinde olmamaktadır. Önce hub kilidinin koruyucu kapağını elinizle (çoğu zaman böyle olmaz, bir çekiç yada anahtara ihtiyaç duyarsınız) sökersiniz , sonra özel bir anahtar ile iç mekanizmayı vida gibi çevirerek dişlerin birbirine geçmesini sağlarsınız. Aracınız artık 4x4 olmuştur ve kapağı tekrar kapatabiliriz.

Benim ön taraf 1968 sonrası üretim olsa da bu kilit mekanizması diş sıyırıp arızalanınca foryanın kapağını eski tip kapakla değiştirip içindeki kilit mekanizmasını da sökünce 1968 den önceki üretilen foryaların aynısı oldu. Tabi kilit mekanizması iptal.

Foryanın içinde 2 adet konik rulman var. Arka aksın ayarlanması esnasında belirtmiştim burayı fazla detaya girmeyeceğim, yalnız tekrar ediyorum buradaki rulmanın numarası 127509 dır. Muadil rulmanlar olsa da foryada yerine oturmamaktadır. Bu iki rulmanın kıyaslaması nı yapmışlar.
127509 ve 32209 rulman.jpg


Foryanın bağlantı parçaları sıralaması aşağıdaki gibidir. Önce foryaiçindeki yuvalara iki adet sekman yerleştirilir. Sonra arka ve önden rulmanlar takılır ( greslemeyi unutmuyoruz). arka tarafa keçe mesafe sacı takılır ve sonrasında 60x85x10 keçe takılarak foryanın toplama işi bitmiştir. Kalan parçalar foryanın aks miline montajı için gereklidir.
forya içi.jpg

forya arka resmi.jpg


Foryamızı topladıktan sonra aks mili üzerine takıyoruz ve 55 lik sıkma somunları ile sıkıp ayalamayıda yapıp kilitleme işinide hallediyoruz.

Gaz69 da ön ve arka tekerde 32 mm lik iki taraflı teker fren merkezi vardır. Ancaak , yine 1968 yılından burada da bir değişiklik var. Arka teker aynı kalmış fakat ön tekerde fren merkezi tek merkez yerine tek taraflı iki merkez kullanılmıştır. Merkez çapı yine 32 mm dir. Yıllar içerisinde merkez lastiklerinde bir değişiklik yapılmış şapka tipi lastikten O ring tipi lastiğe geçiş yapılmış ve yan yana 2 O-ring lastik kullanılmış. Ancak tabla bağlantı yerleri civatalar ve hava alma yerleri aynı kalmış. Bu sebeple yeni modelleri de eskilerin yerine kullanabilirsiniz.(Komple değişmek kaydıyla). Benim ön merkezleri sökemediğim için 4 adet yeni teker merkezi getirip ön tekerlere takmıştım. Fren balatalarımızı ve yayları ve eksantrikleri yerine takıp kampanın altındaki işlerimizi bitiriyoruz.
IMG_2057.jpg


Vee kampanamızı da yerine takıp Şubat 2015 başladığımız ön diferansiyeli toplama işini bitirmiş oluyoruz. Ama bende de sabır bitiyor artık.
20160308_173607.jpg
 
Son düzenleme:

Sıra geldi makaslarımıza. Biraz genel bilgilendirme yapalım ondan sonra işlemlere geçeriz. Gaz 69 ön ve arka makaslı tip süspansiyondur. Ön makaslar uzunluğu 100 cm (merkezden merkeze) olup 9 yapraktan teşekküldür. Ancak ilave olarak ana yaprağın üstünde bir de yardımcı yaprak vardır. (sadece önlerde; arkada bu yardımcı yaprak yoktur.) Arka makaslar 120 cm olup, 11 yapraktan teşekküldür. Makasların genişliği 45 mm dir. Yaprakların kalınlığı6,5 mm dir. Yalnız Gaz69A modeli binek tipi olduğu için süspansiyonun daha yumuşak olması için 5, 6 ve 7. yapraklar 6mm kalınlığında üretilmiştir. Yanlış hatırlamıyorsam olur da makasınız kırılırsa (benim başıma çok geldi, ağır yükten dolayı tüm ana yapraklarım kırıldı) anadol pikapların makas genişliği uyması gerek. Boyunu ayarlayıp yuvalarını bükerek makasçıda yenisini yaptırabilirsiniz. Tabi kalınlık farklı olacak.

Makasların bağlantı yerlerinde kaucuk iki parçadan oluşan burçlar kullanılmış. Bu burçların içinde herhangi metal kılıf filan yoktur. Makasın iki tarafından birer parçası geçirilir. Gaz69 un makas gözleri çap olarak UAZ 469 ile aynıdır. Sadece makas genişiliği farklıdır.(sanırım 55 mm olacak). Bu sebeple boyu kesilerek UAZ 469 un makas burcu da kullanılabilir, ki ben öyle yapacağım.

Yukarıda belirttiğim gibi benim makasların tüm ana yaprakları daha önce kırıldığı için sonradan yapılmıştı. Yaparken de gözleri tam kıvırmadan alelade yapmışlar. Fakat Gazrover ile gelen makasların sadece önlerden bir tanesinin ana yaprağı hariç hepsi orijinal sovyet yapımı idi. Sonradan yapılan ana yaprağın göz kıvrımı da aynı orijinalinin ölçülerinde gayet güzel kıvrılmış. Bu sebeple benimkileri yedeğe alıp Gazrover den gelen makasları kullanacağım. Gaz 69 un süspansiyonu gayet güzeldir. Izlandada ki bir forumda Gaz69 süspansiyonunu Landrover Series III ve Willys ile kıyaslamışlar, Gaz 69 önde gelmiş.

Gazroverden gelen makaslara orjijinal kauçuk burcu bulamadıkları için polyamidden tornada burç yaptırmışlar. Bunlarında hareketli kısımları sürtünme ile aşınmış , bir sürü boşluk yapmış. Ben bu burçları zaten kullanmayacağım. İki sene önce yabancı bir forumdaki arkadaşın tavsiyesi ile Polonya daki bir firmadan UAZ 469 un Poliüretan burçlarını getirtmiştim. Onları kullanacağım, söylenene göre polyüretan burçlar kauçuk burçlara göre çok daha uzun ömürlüymüş. Eki burçları söküp benim yeni polyüretan burçları denedim bol geldi. Kafam kurcalandı, acaba yanlış burç mu geldi diye, başladım araştırmaya. Sonuçta gördüm ki, makas gözlerinin içinde ayrıca metalden yapılmış başka bir burç daha var. Bizimkinde öyle bir şey yok, makasın yaprağı kıvrılmış çıplak vaziyette aşağıdaki gibi duruyor.

20160209_122024.jpg

Bu haliyle gözün iç çapı 38 mm geliyor, bizim burçların dış çapı 35 mm. Bu parçayı aradım ama hiç bir yerde bulamadım. Diğer forumları araştırınca bunun borudan yapıldığını öğrendim. İyi kolaymış o zaman dedik. Başladık boru araştırmaya. Standart metrik ve inç ölçüsündeki hiç bir borunun ölçüsü buna uymuyor. Hadi tam uymuyor, içi yada dışı benzeyen yakın bir şey olsun, tornada fazlalığı aldırayım dedim, o da olmadı. Sanayide şaft işi yapan bir baba dostu tornacı tanıdığım var, hani belki şaft boruları standart dışı olur da onlardan bir şey yapabilir miyiz diye ona danıştım. O da bizde bu ölçüde boru olmaz dedi. Sonra sohbet ederken amortisör borularının bu ölçüye yakın olabileceğini söyledi ve hemen yan komşusundaki tamirciye gittik ve hurdalığında eski amortisör aramaya başladık. Bir ara elimize bir parça geçti, Tofaşların arka denge kolu. Ebat gözümüze uygun gibi göründü, kumpasla dış çapını ölçtük ve tam 38 mm, süper. Hemen bir tane aldık ve bir de kesip iç çapına bakalım diye torna dükkanına geldik. Hemen spiral ile kestik ve çapakları temizleyip ölçtük. Aman yarabbi, bu kadar olur, iç çapı da 35 mm. Tam ihtiyacımız olan ölçü. Biz gökte ararken , tamircinin hurdalığında bulduk.
20160209_121954.jpg


Baş tarafları bağlantı yuvası için ezildiği için ancak orta kısmındaki yuvarlak yeri kullanabilirdik. Bu da bizim 8 burç için yetmeyeceğinden , hemen tamirciden bir tane daha getirttik. Yassı yerleri kesip attık ,diğerlerini tornada ihtiyacımız olan ölçüde kestik. Yalnız ikincinin et kalınlığı biraz daha kalın olduğu için onun dışından birazcık almak zorunda kaldık. Sanırım ilk gelen yan sanayi malı, kalın olan orjinal Tofaş üretimiydi. Ayrıca bu malzeme dikişli boru olduğu için dikiş yerindeki kaynak çapakları içeri doğru çıkmaktadır. Bunları eye ile güzelce temizleyip iç yüzeyi düzeltiyoruz, pas varsa bir de zımpara geçip pasları da alalım.

Burçlar gözün içine yerleştirildikten sonra tekrar yerinden çıkmasın diye iki taraftan dışarı doğru genişletilerek makas yan yüzeyine halka gibi yapıştırılyor. Zaten makas genişliği 45 mm olsa da gözlerin olduğu yerdeki genişlik 42 mm ye düşürülmüş. Metal burcumuzun et kalınlığı 1,5 mm ye tekabül ediyor, ve bu 1,5 mm lik kalınlığı iki taraftan bu genişliğe ekleyince 45 mm yi tekrar buluyoruz. Kestiğimiz burçları aşağıdaki gibi iki tarftan da eşit miktarda çıkacak şekilde merkezliyoruz.
20160209_123723.jpg


Daha sonra bu çıkıntıların makas gözünün yüzeyine yatırılması gerekiyor. Bunun için aşağıdaki resimdekine benzer bir tarafı konik aparatlar yaptırdım tornada. Bu aparatların birine örsün üzerine koyuyor üzerine makasa geçirdiğimiz metal burcu yerleştiriyor ,burcun öbür tarafına da diğer aparatı konik yüzeyler birbirine bakacak şekilde yerleştiriyoruz. Büyükçe bir çekiçle aparatın üzerini dövmeye başlıyoruz. Bu esnada konik yüzeyler burcumuzun uçlarını çekiç darbeleri ile dışarı doğru açmaktadır. Buradaki eğiklik 45 dereceyi geçtikten sonra burcu apartlardan alıp örsümüzün üzerine koyuyoruz ve üst tarafa da düz yüzeyli bir parçayı koyup tekrar çekiçle dövmeye başlıyoruz. Bu esnada burcumuz makasımızın yan yüzeyine tam olarak yatırılmaktadır. Çekiç darbelerinin sesi değişince işlemin bittiği sinyalini alıyoruz ve durup kontrol ediyoruz.
DSCF1384.JPG


Kontrol sonucunda yan yüzey tam olarak düzleşti ise işlem bitmiş demektir. Aynı işlemi 4 makasımızın 8 gözüne de yapıyoruz. Yenilenmiş burcumuz hayırlı olsun.
20161129_095512.jpg
 

Bakım klavuzunda makaslar için 6 ayda bir sökülüp dağıtılıp gazyağı ile temizlendikten sonra içerisinde grafit olan gres ile yaprakların yağlanıp tekrar toplanmasını önermektedir. Grafit bildiğimiz kurşun kalem içerisindeki maddedir ve sürüldüğü yüzeyde kayganlık verici özelliği vardır. Tabi bu söylediğim şeylerin hiç birisinin bizim makaslara uygulandığını düşünmüyorum. Tamamen pas içerisinde.

Bu işin uygulanırlığı biraz zor, aynı zamanda açık yüzeydeki gres yağının tüm toz ve kiri üzerine alıp orada kısa zamanda çamura dönüşmemesi için hiç bir engel yok. (Geçmişte 1950 lerde makasları bu problemden korumak için bir kılıf içerisine almışlar.) Bu sebeple ben bu işi grafit esaslı kuru bir şeyle yapma imkanım olur mu diye araştırma yaptım. Bir kaç farklı malzeme buldum ve OKS 491 diye bir üründe karar kıldım. Bu ürün içerisinde zift ve grafit olup, sprey şeklinde yüzeye uygulanmaktadır ve uygulama sonrası kurumaktadır. Zift su ve kir önleyici olarak vazife görürken, grafit kuru yağlayıcı özelliği ile yapraklar arasındaki sürtünmeyi azaltarak daha yumuşak bir süspansiyon elde etmemizi sağlıyor.
20170202_153112.jpg


Bu ürünü uygulamadan önce yüzeydeki tüm pas ve kirin temizlenip metal zemine ulaşmak gerekiyor. Bunun için spiral taşlamaya 80 grit bir zımpara aldım ve tüm makasları dağıtarak arkalı önlü tüm yaprakları parlak metale ulaşana kadar zımparaladım. Bu arada makas kelepçelerinden bazıları açıp kapamadan dolayı kırılmıştı. Bunlar için 3,5 -4 mm kalınlığında sac kestirip büktürdüm. Kelepçeleri yapraklara monte etmek için tornacıda orjinal ölçüsünde metal perçinler yaptırdım. Kırılan kelepçelerin perçinlerini matkap ile söküp yerine yeni kelepçeleri, yeni perçinlerle yerine takıp, perçinlerin başını çekiçle ezerek sabitliyoruz.
20161128_105032.jpg

20161128_171530.jpg


Temizlenmiş yaprakları balata spreyi yada başka bir sprey temizleyici ile temizleyip yüzeyde kalabilecek yağ veya kiri temizleyip yaprakları temiz bir bezle siliyoruz. Böylece uygulama öncesi temiz bir yüzey elde ediyoruz. Akabinde OKS 491 ürünümüzü makas yapraklarına, üzerindeki tarife göre uygulayıp kurumaya bırakıyoruz.
20161128_172242.jpg


En dış yüzeylerde sürtünme olmadığı için OKS yi kullanmadım, sadece sprey boya ile paslanmayı önlemeye çalıştım. Kuruyan makas yapraklarımızı sırasıyla toplayıp göbek saplamasını sıkıyor ve kelepçelerimizi sıkarak makaslarımızı toplama işini bitiriyoruz.
20170207_112538.jpg
 





Osman Bey , Sabrına ve bilgine hayranım. Allah kolaylık versin abicim.
Sabır ve iyi dilek temennileriniz için teşekkür ediyorum. Yalnız sabır bende de bitiyor. 4 sene oldu daha çok iş var. Bazen bir civata yada parça için aylarca beklediğim oluyor. Ukraynadaki diferansiyeli getirtebilmek için öpmediğim kıç kalmadı (Aman yanlış anlamayın,mecazi anlamda dedim) ama daha getirtemedim.

Bu işe başladığımda hanım benim oğlana hamileydi. Seneye kreşe gidecek. Oğlan ehliyet alana kadar yetiştiririz inşaallah.
 

Gezenbilir bilgi kaynağını daha iyi bir dizin haline getirebilmek için birkaç rica;
- Arandığında bilgiye kolay ulaşabilmek için farklı bir çok konuyu tek bir başlık altında tartışmak yerine veya konu başlığıyla alakalı olmayan sorularınızla ilgili yeni konu başlıkları açınız.
- Yeni bir konu açarken başlığın konu içeriğiyle ilgili açık ve net bilgi vermesine dikkat ediniz. "Acil Yardım", "Lütfen Bakar mısınız" gibi konu içeriğiyle ilgili bilgi vermeyen başlıklar geç cevap almanıza neden olacağı gibi bilgiye ulaşmayı da zorlaştıracaktır.
- Sorularınızı ve cevaplarınızı, kısaca bildiklerinizi özel mesajla değil tüm forumla paylaşınız. Bildiklerinizi özel mesajla paylaşmak forum genelinde paylaşımda bulunan diğer üyelere haksızlık olduğu gibi forum kültürünün kolektif yapısına da aykırıdır.
- Sadece video veya blog bağlantısı verilerek açılan konuların can sıkıcı olduğunu ve üyeler tarafından hoş karşılanmadığını belirtelim. Lütfen paylaştığınız video veya blogun bağlantısının altına kısa da olsa konu başlığıyla alakalı bilgiler veriniz.

Hep birlikte keyifli forumlar dileriz.


GEZENBİLİR TV

GEZENBİLİR'İ TAKİP EDİN

Forum istatistikleri

Konular
103,740
Mesajlar
1,522,991
Kayıtlı Üye Sayımız
166,557
Kaydolan Son Üyemiz
Takezo

SON KONULAR



Geri
Üst