Ynt: Yunanistan - Makedonya Gezi Notları
Manastır'dan ayrılıp yaklaşık 35 km.ötedeki Resne'ye doğru yol alıyoruz.Resne,tamamen organik tarım yapılan bir kasaba.Burada ihracata yönelik nefis elma ve kiraz yetişiyor. Bir elma bu kadar mı güzel olur?Tadına doyamadım desem yeridir.Resne'nin tarihi açıdan bizi ilgilendiren kişiliği ise arnavut kökenli bir bektaşi olan Ahmet Niyazi Bey'dir.1873 doğumlu olan Niyazi Bey 1897 deki Türk-Yunan savaşında emrindeki bir avuç askerle koskoca bir alayı esir alınca bu başarısından dolayı kendisine “padişah yaverliği” unvanı verilmek istenmiş ancak kazaskerin 13 yaşındaki oğluna da aynı ünvanın verilmesi üzerine bunu reddederek geri dönmüştür.Bu dönemde ittihat ve terakki partisi saflarına katılmış ve cesur söylemleri ve gözüpekliği ile kısa zamanda sivrilerek partide Enver Paşa ve Talat Paşa'dan sonra üçüncü adam konumuna gelmiştir.Hem Meşrutiyet hem de 31 Mart sırasında İstanbul’a gelen kuvvetlerin içerisinde başında üzerinde “vatan fedaisi” yazan şapkasıyla Niyazi Bey en önde gidenler arasındaydı.II.Abdülhamit’in meşrutiyeti ilan etmek zorunda kalmasından sonra döndüğü Selanik’te “Hürriyet kahramanı” olarak karşılandı.29.Nisan.1913 tarihinde Arnavutluk'un Avlonya kentinde gemiye binmek üzere iken kendisi için gönderilen ve akrabası olan koruması tarafından enseye sıkılan tek kurşunla öldürülürken son sözü “neden” olmuş ve bu cinayetin ardından meşhur “ne şehittir ne gazi, pisi pisine gitti Niyazi ” sözü halkın diline yerleşir.Ayrıca Niyazi Bey,dağlarda bulduğu bir geyiği yanında gezdirmeye başlayarak hayvana “rehber-i hürriyet” adını verir.1908’de ikinci meşrutiyet’in ilanından sonra istanbul’a getirdiği geyiğin, sonradan yazdığı anılarında bir yol gösterici olduğunu öne sürer.İkinci meşrutiyeti izleyen günlerde geyik İstanbul’da büyük üne kavuşur.Gülhane Parkı’nda halka gösterilir,hatta veliaht Abdülmecit çocuklarıyla geyiği görmeye gelir.Geyiğin Resneli Niyazi ile birlikte çekilen fotoğrafı kartpostallara basılarak elden ele dolaşır.İşte geyik muhabbeti sözünün de bu yüzden Resne'li Niyazi Bey ile ilişkili olduğu rivayet edilir.
Varlıklı bir insan olan Niyazi Bey Paris'te bulunan arkadaşlarının gönderdiği kartpostallardan esinlenerek Versailles(=Versay) sarayının küçük bir kopyasını Resne'de yaptırır.İki katlı ve yüksek tavanlı bina biraz bakımsız olmakla beraber bugün seramik ve resim sergi yeri olarak kullanılmaktadır.
Resneli Niyazi Bey'in sarayı=Dragi Tosya
Manastır'dan ayrılıp yaklaşık 35 km.ötedeki Resne'ye doğru yol alıyoruz.Resne,tamamen organik tarım yapılan bir kasaba.Burada ihracata yönelik nefis elma ve kiraz yetişiyor. Bir elma bu kadar mı güzel olur?Tadına doyamadım desem yeridir.Resne'nin tarihi açıdan bizi ilgilendiren kişiliği ise arnavut kökenli bir bektaşi olan Ahmet Niyazi Bey'dir.1873 doğumlu olan Niyazi Bey 1897 deki Türk-Yunan savaşında emrindeki bir avuç askerle koskoca bir alayı esir alınca bu başarısından dolayı kendisine “padişah yaverliği” unvanı verilmek istenmiş ancak kazaskerin 13 yaşındaki oğluna da aynı ünvanın verilmesi üzerine bunu reddederek geri dönmüştür.Bu dönemde ittihat ve terakki partisi saflarına katılmış ve cesur söylemleri ve gözüpekliği ile kısa zamanda sivrilerek partide Enver Paşa ve Talat Paşa'dan sonra üçüncü adam konumuna gelmiştir.Hem Meşrutiyet hem de 31 Mart sırasında İstanbul’a gelen kuvvetlerin içerisinde başında üzerinde “vatan fedaisi” yazan şapkasıyla Niyazi Bey en önde gidenler arasındaydı.II.Abdülhamit’in meşrutiyeti ilan etmek zorunda kalmasından sonra döndüğü Selanik’te “Hürriyet kahramanı” olarak karşılandı.29.Nisan.1913 tarihinde Arnavutluk'un Avlonya kentinde gemiye binmek üzere iken kendisi için gönderilen ve akrabası olan koruması tarafından enseye sıkılan tek kurşunla öldürülürken son sözü “neden” olmuş ve bu cinayetin ardından meşhur “ne şehittir ne gazi, pisi pisine gitti Niyazi ” sözü halkın diline yerleşir.Ayrıca Niyazi Bey,dağlarda bulduğu bir geyiği yanında gezdirmeye başlayarak hayvana “rehber-i hürriyet” adını verir.1908’de ikinci meşrutiyet’in ilanından sonra istanbul’a getirdiği geyiğin, sonradan yazdığı anılarında bir yol gösterici olduğunu öne sürer.İkinci meşrutiyeti izleyen günlerde geyik İstanbul’da büyük üne kavuşur.Gülhane Parkı’nda halka gösterilir,hatta veliaht Abdülmecit çocuklarıyla geyiği görmeye gelir.Geyiğin Resneli Niyazi ile birlikte çekilen fotoğrafı kartpostallara basılarak elden ele dolaşır.İşte geyik muhabbeti sözünün de bu yüzden Resne'li Niyazi Bey ile ilişkili olduğu rivayet edilir.
Varlıklı bir insan olan Niyazi Bey Paris'te bulunan arkadaşlarının gönderdiği kartpostallardan esinlenerek Versailles(=Versay) sarayının küçük bir kopyasını Resne'de yaptırır.İki katlı ve yüksek tavanlı bina biraz bakımsız olmakla beraber bugün seramik ve resim sergi yeri olarak kullanılmaktadır.

Resneli Niyazi Bey'in sarayı=Dragi Tosya