Yunanistan - Makedonya Gezi Notları

[vata]

Ynt: Yunanistan - Makedonya Gezi Notları

İskeçe'den 50 km. ileride 70.000 nüfuslu Gümülcine(=Komotini)'ye ulaşıyoruz.Gümülcine,batı Trakya bölgesinin en merkezi şehridir.Deniz kıyısında değil, içeride kalan şehir Trakya Demokritos Üniversitesine ev sahipliği yapmaktadır.Şehri 1361 yılında fetheden Gazi Evronos Bey adına yaptırılan imaret ile eski ve yeni camiler şehrin görülmeye değer tarihi yapıları.
Bundan sonra yaklaşık 70 kmlik bir yolla 60.000 nüfuslu Dedeağaç(=Aleksandropoli)'a varıyoruz.İpsala sınır kapısına 32 km. mesafedeki Dedeağaç’ta herhangi bir antik kalıntı veya tarihi eserden ziyade masmavi ve tertemiz bir deniz ile uzun kumsallar ön plana çıkıyor.Şehrin sembolü ve en hareketli yeri II.Abdülhamit’in 1880 yılında yaptırdığı deniz feneridir.Biz de burada aracımızı park edip kısa bir frappe molası veriyoruz.



Kalan kilometreleri de hızla tüketen aracımızla Yunanistan'a ait Kipi sınır kapısını geçiyor ve İpsala'da dalgalanan şanlı bayrağımızı görünce rahatlıyoruz.



Bir başkadır bizim memleketimiz

 

[vata]

Ynt: Yunanistan - Makedonya Gezi Notları

Gelelim gezimizin sonuç ve çıkarım bölümüne....
Gerek Yunanistan gerekse Makedonya insanlık tarihinin başlangıcından beri çeşitli medeniyetlere beşiklik etmiş ülkeler.Bunların arasında bu bölgede beş yüz yıl egemen olan ecdadımızın izlerini aradan geçen yüz yıla ve tüm olumsuzluklara rağmen hala capcanlı ve ayakta görmek için bile bu ülkelere gitmeye değer diyorum.Ayrıca ailecek ata topraklarımızı ziyaret etmek yanında özellikle bir zamanlar bizim için iyi düşünmediklerini bildiğim insanların Yunanistan'da hem de türk plakalı bir araçtan kendilerinden yardım istenince canla başla yardım ettiklerini görmek;Makedonya'da bir makedonun ağzından büyük dedesinin en büyük pişmanlığının türklerin bu topraklardan gitmesini istediğini itiraf etmesi olduğunu duymak benim için bu yolculuğun en etkileyici yönleriydi.Gezdiğim her iki ülkede de konuştuğumuz insanların osmanlıdan sonra bölgeye zaman zaman egemen olan sırplara,bulgarlara ve almanlara saydırırken sıra osmanlıya gelince saygıyla söz etmeleri ecdadımızın büyüklüğünü bir kez daha hissetmemiz adına çok hoştu.
İşin felsefi kısmından maddesel kısmına gelecek olursak her iki ülke de konaklama,yeme-içme ve ulaşım giderleri açısından gayet makul.Ben -fikir vermesi açısından yazıyorum - kendi aracımızla yaptığımız,altı gece konaklamalı toplam yedi gün süren dört kişilik bu yolculukta tüm harcamalar için 1600 € ödedim.Daha ucuza mal etmek elbette mümkün.Sadece diyeceğim o ki bu iki ülkeye gezi planlayacaksanız Batı Trakya için bir gün ve Ohrid için de bir gün daha ekleyip geziyi toplam dokuz güne çıkartırsanız tam hakkını vermiş olursunuz.Herkese keyifli geziler dilerim.