Yugun 2023, Güçlü Kampervan Ile Uzun Soluklu Maceralar...

  • Konuyu Başlatan: Konuyu başlatan yugun Tarih:
  • Başlangıç tarihi Yazılan Cevaplar:
  • Cevaplar 3,143
  • Okunma Sayısı: Görüntüleme 251,640







Ben bir köy öğretmeniyim. Yaşamımın büyük bir bölümü bu iç anadolu köyünde geçiyor. Yine de bundan bir şikayetim yok. Hep bir köyde öğretmenlik yapmak isterdim. Allah bunu bana nasip etti. 38M2 lik minik lojmanımda yaşıyorum. Küçük ve eski de olsa lojmanım, ihtiyaç duyduğum her türlü şey burada var. Şikayetim yok. Rahatım. Her istediğimde çayımı, kahvemi, biramı içerim. Gerektikçe ekmeğimi yaparım. Yemekler pişiririm. Kimseye ihtiyacım yok. Ben böyle iyiyim.
 


Karavanım okulun bahçesinde durur. Bazen içinde kahve içerim. İlerde güzel yerlere gitmek için onu elimden çıkaramıyorum. Kıyamıyorum ona.
 

Lojmanımda, Metro FM, JOY FM, RAdyo 3 ve benzerlerini dinlerim. Ve güzel müzikler dinleyerek geçiririm günlerimi. Bu radyoları dinlemek beni dinlendirir ve keyfimi yerine getirir. Öğretmenlik zor meslektir. İş sonrası ruhen rahatlamak ister. Bu radyolar beni rahatlatır.
 

Büyük şehirde değilim ama ne sabah trafik derdim var, Ne kar kış olacak diye endişelenirim. Lojmanımla okulum arası 50 Metredir. Bu lojman benim için çok iyi oldu. Haftasonları Ankara'daki evime gider. Diğer hafta yine lojmanıma gelirim. Bu bende değişiklik hissi de uyandırıyor. Son zamanlarda haftasonu ANKARA yolculuklarım dışında üçüncü yerlere daha az gidiyorum. Bunun bir nedeni de ekonomi tabii ki. Yakıt malesef çok pahalandı. Gücüm yetmiyor.
 



Ben karavanımla gezmeyi çok severim. Karavanımla her yıl bir yere gitsem bana yeter. Çekme karavan olduğu için onunla bilinmedik yollara pek girmem. Doğrudan bildiğim yerlere giderim. Ayrıca benim çekici aracımda da bir kişilik yatak bulunur. Bazı yerlere çekme karavanı götürmeden sadece çekici aracımla giderim.
 



Bazı insanlar arkamdan ve sırtımdan konuştular ve beni insana dost olan yüreğimin ta en derin yerlerinden yaraladılar. Ama onlara kızamıyorum. Onlar da böyle insan. Ama ben de böyle bir insanım. İnsana dost olmaktan vazgeçemedim. İşte gerçek kampçılık bu, Dostluğu bu işten dışarı çıkarsanız, geriye elinizde hiçbir şey kalmıyor... İçi boş bir çuval gibi kalıyorsunuz. İşte dostluğa, arkadaşlığa ihanet edenlerin durumu da bu. Onlar içi boş insanlar oldular. Öyle olmayı kendileri tercih ettiler.
 

İftira atan, yalan konuşandan kimseye dost olmaz. Onlar değersizliği kendileri tercih etti. Benim bu konuda bir suçum yok arkadaşlar. Her zaman dostluk için çalıştım. Örnek bir arkadaş olduğuma inanıyorum.
 



Merhaba arkadaşlar, Günaydın!...
Haftasonu denilen muhteşem bir buluşa sadece bir gün kaldı...
İyi çalışmalar, çalışanlara...
Gezenlere ve kampta ense yapanlara da buradan bir imreniş gönderelim...
Herkese sevgiler...