Ynt: Yalovadan Türkiyenin Kuzeyine Yolculugumuz.
..
Arkamdan gelen ..Macahelin yerlisi İbrahim abi..Tanışıyoruz.
Arabaya dogru sinirli kızgın halde giden hanıma rastgeliyor.
2 saat boş yere yanlış yerlere uzuun uzun yürüdügümüzü,perişanlıgımızı anlatmış.Benim şelaleye tek başına gittigimi duymuş.Zaten kendiside o yöne gidiyomuş.
onunla karşılaştıgımızda şelalenin sesi belli etmişti yakınında oldugumuzu.Müthiş bir çaglayan sesi kendine çekiyordu insanı..
Az kalan yolda sohbet ediyoruz.
Gürcüce-lazca arası şive ile konuşuyor.Çok cefa çekmiş bir hali var..Eşi 15 yıl önce ölmüş.Zatüreden.Ell0rinde hastane yolunda can vermiş.
2 oglu var.Biri egede turizm işinde bir tesiste çalışıyromuş.Digeri istanbulda gayrimüslüm bir işadamının yanında..işinden ve patrunu da ondan çok memnunmuş.
şelalenin üst tarafını göstererek "babalarımız,dedelerimiz dahi oralara gidememeişler..su akagının nasıl nereden geldigini bilmeyiz "diyor.
Annesi hasta imiş. sabah kalkınca" oglum canım balık çekti." diyince..baba yadigarının bir dedigini ikiletmemek için kalkmış balık tutmaya gelmiş.
Bende senin gibi kafama koydugumu yaparım..diyor..Fotograf çektirelim diyorum."üstüm başım çok kötü çekmesen diyor" sanki benim üst baş iyimi abi..battı balık yan gider diyip ikimizi. yamukda olsa çekiyorum.
Şelalye iniyoruz.Alabalık avlamak için getirdigi kamışı suya daldırıyor.balıgın vurmasını bekliyor.Bu işte usta oldugu belli..1 balık yakalıyor.Kırmızı çizgili alabalık sanırım.
Şelale çok güzel...çok yüksekten akıyor.Müthiş bir şekilde yukardan aşagıya sis perdesi gibi yagmur yagıyor..ıslanıyoruz.
"Ben anama balık götürmem lazım " diye yukarlarda 2-3 saatlik yoldaki akarsu mecrasına dogru gidiyor kayboluyor. bu yaşta..bu zayıflıkta..ayagı kaysa..düşse..kimse bulamaz İbrahim abiyi..Ayagında siyah lastik ayakkabılarla gidiyor.Sarılıyoruz kırk yıllık arkadaş gibi.vedalaştı..gitti.üzüldüm..
Bol bol foto ve video çekip ayrılıyorum...