Evet, Karagölde enerjimizi toplayıp navigasyonumuza ana hedefimiz olan Batum yazdık ve çıktık yola.
Planımız
@ince999 abinin tarif ettiği gibi, ilk gün sarp sınır kapısına kadar gidip oraları gözden geçirip ertesi sabah erkenden sınırdan geçmekti.
Yol güzel trafik rahat, hanım -sınıra yaklaştık alışveriş yapmadık dönelim-dediyse de ben tamam döneceğiz derken bir taraftan da kapıda sıra yoksa plansız heyecan yapmadan geçelim diye devam ediyorum. Bir baktım gümrük kapısına gelmişim sırada 2 araba var geçelim, belkide sorun çıkacak geçirmeyecekler dedim. İlk defa yabancı ülkeye çıkıyorum heyecan dorukta arabada sağa sola bakarken baktım önümüzdeki araçtakiler çöpe bişey atıyorlar hemen ince99 un söylediği ilaçla geçilmez sözü aklıma geldi. Hanımın şeker ilacı benim mide ilaçlarımı olduğu gibi çöpe attık.
Bir polis arabaya bakarak yaklaştı şoför harici insin başka yerden geçecek dedi. Ben hep onlar yönlendirecek ya da öndeki araçtakiler ne yaparsa onlara uyarım diye araçta bekliyorum. Aklıma belimdeki kılıfında avcı çakısı geldi. Bıçağı arkadaki mutfak eşyalarının içine koyuyum en azından sorarsalar mutfak için derim dedim. O sırada arkama araba yaklaştı galiba gürcüydü bıçağı koyarken gördü söylermi diye biraz tedirgin oldum.
Dedim ya ilk defa çıkıyorum heyecan da var öndeki arabadakilerde hiç inmediler, sıra bana geldi indim ehliyet ruhsat verdim harç makbuzu istediler. Dedim kimse bana bişey demedi bende buradan vereceksiniz sandım dedim. Makbuzu aldım evrak kontrolleri yapıldı devam sarp kontrol kapısına..
Arada 50 metre olmasına rağmen havası değişiyor. Bu arada eşim ve oğlum geçmişler. Onların polislerini tv de gördüğümüz Amerikan polislerine benzettim. Gürcü polis gıcık bir şekilde gözüme baka baka yaklaştı, arka kapıyı gösterdi aç dedi....
[/USER]