Ynt: Tüm Kampçı - Karavancı Dostlar için Açık Davet
insel' Alıntı:
Sevgili Cem, su forumlara o kadar cok guveniyorsunuz ki anlamakta zorluk cekiyorum. Forum bir aractir. Bilgi paylasimlari ile bulusmalara ve tanismalara bir arac.
Sicak bir corba veya cay hatta raki ile bir atesin basinda toplanarak konusulmasi gerekenler forumda konusuluyor yazisiliyor. Birbirlerini hic kirmayacak dostlarin kirmasi bile burada soz konusu olabiliyor.
Kissadan hisse senin soyledigin gibi bir fikirsel bulusma buradan yazisarak degil gercekten bulusarak ve paylasarak mumkun.
Forum uzerinden dokumanter ve bilgi paylasimlari haric pek yazi yazmayi artik dogru bulmuyorum. Sanal aile olmaz. Bu sebeble bulusacak miyiz diye sordum.
Sevgiler.
Insel
İnsel hocam,
Elbette buluşacağız ama Poyrazlar gezimizin hemen ardından ortaya 29 Ekim için gezi önerisi sunmuştum. Havaların soğumasıyla birlikte kimisi ''Gideceğimiz yerde elektrik olrsa gelirim'', kimisi ''Bana yakın olursa gelirim'', kimisi ''Hava güzel olursa gelirim'', kimisi ''Çamur olmazsa, aracım çamura batmazsa gelirim'' kimisi ''Gideceğimiz yeri beğenirsem gelirim'' demişti.
Kurban bayramı için gezi planlarını da ''Karavan yönetim'' olarak olgunlaştırmaya çalıştık ama çoğumuzun bayrama yönelik ailesel programları vardı. En kötü ihtimalle ben, ''Ben gidiyorum arkadaşlar gelen gelsin, gelmeyen olursa da ben tek başıma gidiyorum.'' demeliydim. O zaman belki olurdu. Ben de ailesel sebeplerden dolayı bunu yapamadım.
''Anakamp gibi bir birliktelik yeniden oluşturulamaz mı?'' Konu başlığı ile zaten ben de toplu olarak bir yerlere gidelim, etkinlikler düzenleyelim, buluşalım, tanışalım, kaynaşalım fikirlerini atmıştım ortaya. Gönül ister ki düzenli organizasyonlarımız olsun. Ama olmadı işte. Henüz böyle bir program oturmadı...
Herkes birilerinin liderlik yapmasını bekliyor. Kimse elini taşın altına koymuyor. Özdal bey bunu çok güzel yapıyordu. Organizasyon konusunda kimse eline su dökemez. Ben geziler konusunda liderlik yapmayacağımı en başından beri dile getirdim. Ama nedense herkes yine benden bekliyor. Herşeyden önce bu iş için yeterli bilgiye, birikime ve teknik donanıma sahip değilim. Sorumluluğu biraz olsun diğerlerine de paylaştırabilmek adına ''Karavan Bölüm yönetimi'' oluşturduk. Ama pratikte şu ana kadar bir işe yaradığını da söyleyemeyeceğim.
Benim şu an itibarı ile kış şartlarına da uygun donanımlı bir aracım olsaydı o zaman liderlik meselesi belki biraz değişebilirdi. En azından kimse gelmese de kendi başıma gidecek cesarete sahip olurdum. Bunu her hafta yaptığım takdirde zamanla peşime takılanlar da olurdu.
İlk yazışmalarımızda ''Toplu geziler olursa kar, kış, kıyamet bile olsa gerekirse eşimi, çocuğumu evde bırakarak tek başıma da olsa katılırım'' demiştim. Ancak burada büyükçe bir parantez açalım: ( İstanbul'da yaşayan 10 kişinin Cozz'da, Karyat'ta, sahil yolunda buluşuyoruz haydi gelin demesi İstanbul dışında yaşayanlar için bir organizasyon sayılmaz. Bu durum, bizim Bursa'da 3-5 kişi buluşup haftasonu Uludağ'a çıkıyoruz. Geleceğim diyordunuz, haydi gelin bakalım demeye benzer) Halen de bu sözümün arkasındayım. Ama full donanımlı karavanların dahi yola çıkmaya nazlandığı bu kış gününde ufacık aracımla ''Ben tek başıma da olsa gidiyorum'' ''Gelen gelsin'' dememi beklemeyin lütfen.
Kafanızda bir proje varsa 2 hafta öncesinden açın bir gezi önerisi başlığı, katılan katılsın.
Yazarak bir yere varılamayacağının farkındayım. Ama yazı yazmamın bir amacının da etkinlikler fikrini tetiklemek olduğunu belirtmek isterim. ''Yazarak olmaz.'' '' Eyleme geçmek gerek.'' derseniz bu da doğrudur. Saygı duyarım. Şimdilik benim elimden gelen bu kadar.