Tüketim Ekonomisinde Karavan

[Akdeniz45]

....

Bu ortamda ortayı bulmak pek kolay olmasa da kelimelere takılmadan inatla deneyimlerimizi paylaşmaya devam etmek temel prensip olmalıdır.

Deniz yıldızı hikayesinde olduğu gibi.

Deniz yıldızı hikayesi önemli bir ders veriyor.

„inatla deneyimlerimizi paylaşmaya devam etmek temel prensip olmalıdır.“

Sözlerinize tamamıyla katılıyorum. Forumun bilgi seviyesi yükseldi. Artık Avrupa’dan kendi deneyimim olmayan bilgilerden istatistiki bilgiler dıṣında sadece kendi deneyimlerimle teyit edebildiklerimi anlatmaya çalıṣıyorum.

Beni çok sevindiren bir durum da forumda geliṣen yazı dili.

 

[pasolvon]

Ara mesajları okumadım, mesaj sayısına bakılırsa belli ki bir münakaşa olmuş ama ilk mesaja istinaden şunlar geçti içimden;

Biz çocuklarımızı büyütürken 1 kerelik parmağını yakmasına izin verdik. Bir daha asla sıcağa kontrolsüz yaklaşmadılar. En hızlı ve kalıcı öğrenme bedel ödeyerek oluyor. Çağımızda bedelsiz bilginin ardında kötü niyet arar olduk belki de. Diyorlar ya ürün bedavaysa ürün sizsiniz diye. Belki de biraz paranoyaklaştık çağımızın getirisi ile.

Hobi işlerinde bakış açıları farklı farklı olabiliyor. Forumda da çok örneğini gördük üye olduğum şu kısıtlı süre içinde. Geçtiğimiz yıllarda karavanda bir gece dahi geçirmeksizin karavan hakkında bolca ahkam kesen teorisyenlerimiz de oldu, zaman içinde pratiğe dönüştürenler de. Hatta en çok yazanlardan bir tanesinin bugün bildiğim kadarıyla bir karavan firması var. Belki de bu arkadaşımız farkında değildi ama hobisi yine karavancılıktı fakat ticari anlamda

Atalarımız ne güzel demiş, her yiğidin yoğurt yiyişi farklıdır diye. Özellikle hobi işlerinde bu söz daha çok öne çıkıyor. Çünkü hobi dediğimiz şey keyif için yapılıyor. E doğal olarak kimsenin keyfinin kahyası olamayız

Bunlar demek değildir ki tepkisiz kalalım. Hobilerde olduğu gibi tepkilerde de her yiğidin yoğurt yiyişi farklı Mesela ben Türkiye'de son zamanlarda gözlemlediğim karavancılıktan memnun olmadığım ve yurt dışında bu hobimi devam ettirebilecek imkan ve zamana sahip olamadığım için karavancılığa ara verdim. Başkası eleştiri ile tepki verebilir, bir diğeri görmezden gelebilir vs. vs. Sonuç olarak su akar yolunu bulur, kervan yolda düzülür

 

[yugun]

Bir de insan beğenmeyenler var azizim, Bu da bir vakia...

 

[yugun]

Bu forumda olmayabilir ama camiyada çok ciddi insan beğenmeyen birtakım insanlar da var.

 

[yugun]

Ben yazınca yazmazlar veya konuyu değiştirirler. Bu da kendilerince buldukları bir sosyal eziyet belki de...

 

[yugun]

Ben yine de dostum, dostum diyorum. Anlayana...

 

[dolaşıyorum]

Sormuştum yine sorayım: "KARAVANCILIK" nedir nasıl yapılır kime karavancı denir?

 

[Doğrucu Davut]

.
Karavan tanımına devletin verdiği resmi cevap, üzerinde tartışmasız anlaşacağımız tek cevap olmalı.
Hadi onu kullanana karavancı, yaptığına da karavancılık derler, diyelim.

Belki “Siz karavanı ve karavancılığı nasıl görüyorsunuz ?” diye sorsaydınız daha rahat ve etraflı cevap alırdınız..

 

[dolaşıyorum]

Ben ve karım Kapalı kasa içi bomboş kamyonetimle geziyoruz. Arabamda yer yatağında yatıyoruz, piknik tüpünde yemek pişirip yer sofrasında yiyiyoruz. Farklı yerlerde olmanın keyfini çıkarıyoruz. Hiç bir şekilde her hangi bir kamping denen yere girmiyoruz. Şimdi arabam karavan degil ama yatıp kalkıyorum canımın istediği, uygun yerlerde durup yemek yiyiyoruz hatta geceliyoruz. Biz NECİYİZ acaba?

 

[Doğrucu Davut]

.
Siz bu durumda değil sırf devlete, kendini karavancı olarak niteleyen hepimize nanik yapıp, karavancılığı en organik haliyle yaşıyor olmalısınız.

Sizin gibi yollarda olanlarla karşılaştığımda onlarla sohbet etmeyi, tam teçhizatlı karavanının nimetlerinden bahsedene tercih ediyorum..

Saygı ve sevgilerimle.


…
Galiba karavancılığı, gezme amacıyla çıkılan yollarda, yaşam gereksinimlerini aracında kendine göre karşılama sanatı olarak tanımlamak yanlış olmazdı ?

 

[dolaşıyorum]

.



…
Galiba karavancılığı, gezme amacıyla çıkılan yollarda, yaşam gereksinimlerini aracında kendine göre karşılama sanatı olarak tanımlamak yanlış olmazdı ?

 

[dolaşıyorum]

Forumda mesaj yazmayı düzgün kullanamadığım için herkesten özür dilerim. Yeni adı Doğrucu Davut eski namı da Redkit olan arkadaşımız benim ve karımın araçla gezme tarzı hakkında kısa ama çok güzel bir tanımlama yapmış .Teşekkür ederiz.

 

[Doğrucu Davut]

.
@dolaşıyorum , hemen teşekkür etmeyin, izninizle birkaç şey daha ilave etmek istiyorum.

Her şeyden önce;
Adam’ı simit gibi yiyorsunuz. (*)
Bakın, “Bırakın yapsınlar” derken sizin yaptığınızı kast etmemişti.
Şimdi siz, Allah bilir selfie yapmasını da bilmiyorsunuzdur ?

Sonra;

Biz NECİYİZ acaba ?

diye soruyorsunuz.
Neci olacaksınız, kominizmden bile büyük bir tehlike olarak davranışınızla, ekonomimizin köküne kibrit suyu döküyorsunuz..

Ama yine de özgüveninize hayranım.
Yaptıklarınızı savunmayı bile aklınızın ucundan geçirmiyorsunuz..
Sanırım @ertunk ’un bahsettiği “zamansal sarfiyat” yüzünden olsa gerek..
Galiba tarzınızı da maddi olanakların yetersizliğinden çok zihni olanaklarınızın fazlalığından yapıyor olmalısınız.
Siz bize “fark” atsanız da, günümüzde sizi kimsenin fark edeceğini sanmam.
Fakat davranışınızla beni de foruma yabancı bir tarzda cevap vermeye itmiş olmanızı affetmeyeceğim..

Yakıtınız, tüpünüz, sofranız bol, yatağınız çift kat ve yolunuz açık olsun.

…
* Simitçi Ademi kast etmedim.

 

[dolaşıyorum]

Galiba tarzınızı da maddi olanakların yetersizliğinden çok zihni olanaklarınızın fazlalığından yapıyor olmalısınız. Maddi olanaklarımız sadece bu kadarını karşılayabiliyor da Gezme arzumuz merakımız bir türlü bitmiyor bir yolunu bulmak zorunda kalıyoruz.( ne kadar kuvvetli ÇARIGIMIZ ( cüzdan) olabilir ki eninde sonunda emekli devlet memuruyum) YEŞİL PASAPORT sahibi olmamız epey maddi ve psikolojik kolaylık sağlıyor. Siz bize “fark” atsanız da, günümüzde sizi kimsenin fark edeceğini sanmam. Aman aman kimse bizi fark etmesin biz kendi başımıza gezeriz Biz ARTİS değiliz. Şimdi siz, Allah bilir selfie yapmasını da bilmiyorsunuzdur. Benim tevellüt 1372 yani ben dinozorlardan az biraz sonra doğmuşum Bu bilmediğimizi bildiğiniz şey ne ola???? yenir mi içilir mi? biz gezeriz yeni yerlerin havasını solur suyunu içeriz video imalatçısı değiliz kimsenin canını çektirip Ülen millete bak neler yapıyor dedirtmeyi düşünmeyiz. Bulunduğumuz ortamda gerçekten herkesin ilgisini çekecek değişik bir şey varsa duruma göre ya resmini çekeriz yada filmini. Kendimizi anlatıp yazıya dökmek pek hoşlandığım bir şey degül.

 

[Akdeniz45]

Ben ve karım Kapalı kasa içi bomboş kamyonetimle geziyoruz. Arabamda yer yatağında yatıyoruz, piknik tüpünde yemek pişirip yer sofrasında yiyiyoruz. Farklı yerlerde olmanın keyfini çıkarıyoruz. Hiç bir şekilde her hangi bir kamping denen yere girmiyoruz. Şimdi arabam karavan degil ama yatıp kalkıyorum canımın istediği, uygun yerlerde durup yemek yiyiyoruz hatta geceliyoruz. Biz NECİYİZ acaba?

Siz boṣ aracınızla geziyorsunuz, bazıları aracın içini mobilya doldurarak geziyor. Bana göre ikisi de karavancılık.

Italya ve Iskandinavya gezilerimde boṣ araçlarıyla konaklayanlara hep rastlarım.

Kırk yılı aṣkın karavancılığımda yıllar önce ṣu neticeye vardım. Karavanda boṣ yer lükstür.

Hüseyin Bey size güzel geziler dilerim.

 

[ertunk]

Fakiri zengin, zengini fakir gösteren arabadır PASSAT tanımına çok gülmüştüm.

Gezginliğin amacı yeni yerler keşfetmek, yeni insanlarla tanışmak, yeme içme kültürünü deneyimlemek, etnoğrafik birikimi yakından incelemek olmalı.

Günümüzde selfi odaklı turlar organize edildiğini duyuyoruz zira sosyal medya fenomenleri daha fazla tık alma uğruna gittikleri coğrafyanın yaşam özelliklerini görmezden gelip tek kare fotoğraf alıp story oluşturma peşinde koşarken hayatı ıskalamakta.

Seyyahın gezi rotasını hangi araçla hangi koşullarda yaptığının bir önemi yok. Gezmek; yatıp kalkmak, yiyip içmek demek değil, gittiğin ortamı tam manasıyla solumak olmalıdır.

Kimi sırtında çadır otostopla, kimi motoruyla, kimi otomobiliyle, kimi kamyonetiyle kimisi de karavanıyla gezer. Gezinin rotası ve koşulları gezginin tercihine kalmıştır.

Mandıra Filozofu kült bir filmdir. Minimalist yaşam üzerinden kişiye kendisini sorgulatır.

Mevlana’ya atfedilen; Ne insanlar gördüm üzerinde elbise yok ne elbiseler gördüm içinde insan yok sözü de karavan yaşamına ışık tutmakta.

Herkesin mutlu Mesut yaşadığı bir ülke olması temennisiyle 100'cü yılımız kutlu olsun