Tüketim Ekonomisinde Karavan

  • Konuyu Başlatan: Konuyu başlatan Doğrucu Davut Tarih:
  • Başlangıç tarihi Yazılan Cevaplar:
  • Cevaplar 69
  • Okunma Sayısı: Görüntüleme 5,751
Hocam, ben bugüne kadar ne dernek, ne cemaat ne de başka bir oluşumun içinde bulunmadım.

Açıkçası belli bir yer yada yerlere bağlı olmaktan pek hoşlanmıyorum.🙂

Ticaretle uğraştığım için Ankara ticaret odası ile birlikte Ankara mobilyacılar ve lakeciler odasına mecburen üyeyim. 🙃
Tabii ki bu sizin bileceğiniz bir şey.
Herkes kendisi bazı oluşumlarda olmak ister veya istemez. Tamamen kendi seçimidir.
 

O zaman bazı insanların yanına bir iki kampa gidersiniz bakıyorsunuz kafalar uyuştu ise devam edersiniz. Yoksa hadi bana eyvallah dersiniz. Karavancılıkta çok türlü türlü insan var.
 



......
..... Bir aleti kullanmadan önce onun amacının, raconunun ve kendimize uyarlılığının hiç mi önemi yok. Yeni başlayanların bütün bunları atlayarak iştahla karavana hedeflemesinin altında yatan ne olmalı ?
Sakın bunda tüketim ekonomisinin bizleri tek boyutlu düşünceye
formatlamasının rolü olmasın ?
.......
Kısaca zamanımızda tüm dünya için sorulacak soru ayni olmalı.
Seçilenler, yapılanlar yahut yapılmak istenenler, işin ruhuna ne kadar uygun ?

Benim yaklaşımım ise belli.
Karavan; insanın altından önce, içinde olmalı.. 🙂

Karavan yaşamına uygunluğunun iç ve dış(para,aile,iş,sevgili.. vs) muhakemesi yapılarak, tamam bu işi yapacağız dedikten sonrası ,kişin ; zevkleri,maddi gücü ve ihtiyac duyduğu konfor doğrultusunda her türlü karavanı alma,yapma ,tasarlama ve kullanma özgürlüğüne karışmak kişisel tercihlere tek yönlü sınır koymaya çalışmaktır.

Sizin için doğrunun, başkası içinde doğru olması gerekmiyor.

Gelişen tasarım ve üretim metodları ile konfor algısını görmezden gelerek daha dar kapsamda yaşamaya zorlamak özgürlükleri ve düşünceleri kısıtlamaktan öteye gitmez.

"Bırakınız yapsınlar,bırakınız geçsinler." ... Adam Smith
 



Bir kampa gidiyorum onlarca güzel resim paylaşıyorum. Bir tane yorum yapan, İyi kamp dileyen, bir laf atan kimse yok. Ben herkesin herşeyine yorum yapıyorum ama birileri benim gezilerimi kasıtlı olarak görmüyor.

Yücel bey, buna alınmayın. Bu, biraz da ilgi meselesi. Kendi adıma ben ağırlıklı olarak teknik konulara, bazen de yurt dışı gezilere bakıyorum. Yurt içinde gezmediğim yer pek fazla olmadığı için yurt içi gezi notlarına bakmıyorum.
 

.
Yazımda sizlerin bahis ettiğiniz kısıtlamalar değil, karavan yaşamı yeteri kadar tecrübe edinilmediğinden, kendi gerçek gereksinimlerimizin üzerindeki tahminen düşünülenler ve yapılanlar kast edilmekte !
Kendimize uyarlılığı” deyimimin anlamının üzerinde bir yorum yapılmak istenmesi en azından tuhaf.
Türkçe bu kadar zavallı değil. 😉

Sizin bu yorumu, deyimi bilerek atalamadığınızı düşündüğümden cevaplayayım dedim Orhan bey.. 🙂


..
Ancak Adam Smith bu gün gelseydi, günümüz tüketim toplumunun aşırı tüketim, çevresel etki ve sosyal eşitsizlik gibi bazı yönleri hakkında daha endişeli olup en azından bazı düşüncelerini revize etmek isteyeceğini düşünüyorum.
Çünkü o iyi niyetle İşbölümünün ve serbest ticaretin tüm insanların refahı açısından avantajları olacağını düşünüyordu ve oldukça haklı çıktıysa da herşey onun düşündüğü gibi oluşmadı. Zaten kendisi zamanında da serbest piyasa aktörlerini eleştirmekten geri kalmamıştı.
Hatırladığım kadarıyla protekyonizm ve tröst onun için yasak kurumlardı..

Umarım şimdi buna da zorlama bir yorum gelmez ? 😋
 
Son düzenleme:

Karavan yaşamına uygunluğunun iç ve dış(para,aile,iş,sevgili.. vs) muhakemesi yapılarak, tamam bu işi yapacağız dedikten sonrası ,kişin ; zevkleri,maddi gücü ve ihtiyac duyduğu konfor doğrultusunda her türlü karavanı alma,yapma ,tasarlama ve kullanma özgürlüğüne karışmak kişisel tercihlere tek yönlü sınır koymaya çalışmaktır.

Sizin için doğrunun, başkası içinde doğru olması gerekmiyor.

Gelişen tasarım ve üretim metodları ile konfor algısını görmezden gelerek daha dar kapsamda yaşamaya zorlamak özgürlükleri ve düşünceleri kısıtlamaktan öteye gitmez.

"Bırakınız yapsınlar,bırakınız geçsinler." ... Adam Smith

Karavan almak isteyenlere forumda en çok yapılan önerilerden birisi, önce bir karavan kirala, bir geziye çık, karavanı dene, hakikaten karavan size göre bir araç mı gör, ondan sonra karar ver, tavsiyesidir sanırım.

Bu tavsiyeleri duyanlar sonuçta kararlarını verdiler. Bazıları geri dönüṣ yaptılar ve deneyimlerini foruma anlattıar, bazılarından da hiç bir ṣey duymadık.

Forum olarak bizim görevimiz, üyelerimizi bilgilelendirmek. Verdiğimiz bilgiler yönünde karar vermeyenleri eleṣtirmek hakkımız yok. Çünkü bizim taviyemize uymadan da iyi bir karavan seçen çok karavancı olduğunu düṣünüyorum. :sweatsmile:
 
Son düzenleme:

Çeşitli karavan gruplarını takip ediyorum. Çoğu tartışmalarda hangi klima, camasir makinasi, kış/yaz çadırı, kışlık çadır içine soba , tv& internet sistemleri , fırın, gazlı barbekü ve harici mutfaklar , hangi 4x4 pick up daha iyi tartışmaları oluyor. 3 sistem buzdolabı yanına bir de kompresörlu buzdolabı alınıyor. Paranın gözü kör olsun :smiley:
 

.
Eleştirinin kısıtlanmaya başladığı yerde demokrasi de kaybolmaya başlar.
Yani eleşti, demokraside haktır ve maalesef dayanılmak zorundadır.
Forumda böyle bir kuralın olduğunu ne okudum ne de rastladım.
Üstelik eleştirilen ismen bir kişi olmayıp sadece bir yaklaşım ise.
Politikayı anlıyorum ama Pollyannacılık oynamıyoruz ki burada. Sadece yaklaşımlarımızı dile getiriyoruz..

Hayrola forum bir alınganlık uğruna hoşgörüsünden mi vazgeçiyor ?
 



.
Şimdi aklıma geldi, bir ilave yapayım.
Başlığı önyargısız okuyanların kimseye somut bir öneride bulunmadığımı fark etmiş olması lazım. Ben sadece herkezin tecrübe edinerek kendisine uygun olanı bulmasının doğru olduğuna işaret ettim.
Allahaşkına yanlış bunun neresinde ?
 
Son düzenleme:

.
Eleştirinin kısıtlanmaya başladığı yerde demokrasi de kaybolmaya başlar.
Yani eleşti, demokraside haktır ve maalesef dayanılmak zorundadır.
Forumda böyle bir kuralın olduğunu ne okudum ne de rastladım.
Üstelik eleştirilen ismen bir kişi olmayıp sadece bir yaklaşım ise.
Politikayı anlıyorum ama Pollyannacılık oynamıyoruz ki burada. Sadece yaklaşımlarımızı dile getiriyoruz..

Hayrola forum bir alınganlık uğruna hoşgörüsünden mi vazgeçiyor ?

Forumda verdiğimiz bilgilere uymayanı eleṣtirme hakkımız yok derken, ifade etmek istediğim elestiriyi kısıtlamak değil üyelerin verdiği karara saygı göstermektir. Zaten verdiğimiz bilgileri uygulamayan üyeleri eletirmeye baṣlarsak forumda soru soranı mumla ararız.:sweatsmile:


„Forumda verdiğimiz bilgilere uymayanı eleṣtirme hakkımız yok“ sözlerime verdiğin cevabın tümü:


„Eleştirinin kısıtlanmaya başladığı yerde demokrasi de kaybolmaya başlar.

Yani eleşti, demokraside haktır ve maalesef dayanılmak zorundadır.

Forumda böyle bir kuralın olduğunu ne okudum ne de rastladım.

Üstelik eleştirilen ismen bir kişi olmayıp sadece bir yaklaşım ise.

Politikayı anlıyorum ama Pollyannacılık oynamıyoruz ki burada. Sadece yaklaşımlarımızı dile getiriyoruz..


Hayrola forum bir alınganlık uğruna hoşgörüsünden mi vazgeçiyor ?“


Mesut, kusura bakma ama hakikaten seninle tartıṣmak zor!
 

.
Mesut, kusura bakma ama hakikaten seninle tartıṣmak zor!
Cümlenin önce övme mi yoksa sövme mi 😉 olduğunu, sonra da tartışmanın içeriğini mi yoksa biçimini mi kast ettiğini çıkaramadım.

Bence tartışmanın içeriğinin öyle pek bir önemi yok. Herkez yanlış yapıyor. Hatta yapılan yanlışlardan doğruya bile varılabiliyor. Forumda bu yüzen iki kere özür dilediğimi hatırlıyorum. Eğer tartışmada polemiğe baş vurulma, kelimeleri cımbızlama veya kasten yanlış anlama durumu söz konusu olursa, ben de aynisini yapmayı kendime hak bile görüyorum.

Fakat tartışma biçimi farklı bir şey ve tarzının kişilikle alakası var, hatta onun aynası.
Çünkü kişiliğimiz; bilgimiz, teçrübemiz, sanılarımız gibi değişken bir şey değil. Bunları değiştirsek hatta kaybetsek de, kişilik her zaman bizde olan, bizi biz yapan karakter özelliğimiz.

Eleştirileri kişiye değil sadece düşünceye yapmanın, üstü kapalı bile olsa yapılan agresyonları görmezden gelmenin, karşındakine saygıyı kaybetmemeye çalışmamanın bu yüzden önemi var.
Yani tıpkı senin tarzın gibi..

Umarım tartışma biçimim diğer deyimiyle yöntemim söz konusu değildi ?
 
Son düzenleme:

.
Sağlıklı bir tartışma kültürü, anlaşmazlıkların yapıcı bir şekilde çözülmesi ve ilişkilerin güçlendirilmesi için önemlidir. İşte sağlıklı bir uyuşmazlık sürecine yardımcı olabilecek bazı adımlar:

1. Saygılı etkileşim: aynı fikirde olmasanız bile birbirinize karşı saygılı ve nazik olduğunuzdan emin olun.

2. Aktif dinleme: Önceden bir yanıt planlamak yerine muhatabınızı dikkatle dinleyin. Bu, onların bakış açısını takdir ettiğinizi gösterir.

3. Açık iletişim: Suçlamalarda bulunmak yerine duygularınızı ve endişelerinizi ifade etmek için "ben" ifadelerini kullanın.

4. Konudan sapmayın: Diğer konulardan sapmadan belirli bir soruna odaklanmaya çalışın.

5. Çözüm odaklı olun: Birbirinizle savaşmak yerine çözüm bulmak için birlikte çalışın. Uzlaşma yolları arayın.

6. Ara verin: Duygular yükseldiğinde, bazen konuşmaya devam etmeden önce sakinleşmek için kısa bir ara vermek tavsiye edilir.

7. Affedin ve unutun: Bir anlaşma veya çözümden sonra, çatışmayı geride bırakmak ve ona geri dönmemek önemlidir.

8. Arabuluculuk: Gerekirse, anlaşmazlığı çözmek için tarafsız bir üçüncü kişi arabulucu olarak getirilebilir.

Çatışmanın hayatın doğal bir parçası olduğunu unutmayın. Bununla başa çıkma şekliniz, ilişkileri sürdürme ve güçlendirmede büyük bir fark yaratabilir.

Bir tartışma sırasında saygılı ve yapıcı bir şekilde iletişim kurmak önemlidir. Çatışmayı kişiselleştirmek, sorundan ziyade kişi hakkında ifadelerde bulunmak, tartışmanın şiddetlenmesine yol açabilir. Kişiye saldırmak veya eleştirmek yerine soruna veya belirli endişelere odaklanmak daha iyidir.

Konuyu odak noktasında tutarak ve saygılı bir şekilde iletişim kurarak, çatışmanın kişisel bir saldırıya dönüşmek yerine yapıcı bir şekilde çözülme olasılığını artırırsınız.

YZ
 
Son düzenleme:

Açılan konu başlığı; Tüketim Ekonomisinde Karavan

Tüketim ekonomisini; baskın özelliği tüketmek olan ekonomi .
Şeklinde açıklamış google hazretleri.

Karavanın ruhu minimalist ve ekonomik tüketim (tasarruf) üzerine kurgulanmışken ki buradaki ekonomi sadece mali değil sarfiyata bağlı israfı da betimlemekte dolayısıyla enerji sarfı da bunu kapsamakta.

Enerjiyi kcal tanımına hapsetmek de doğru değil. Kişilerin zamansal ve bedensel katkıları da enerji sarfıdır.

Felsefesi minimalizm ve tasarruf üzere kurgulanmış karavancılık kültürünü içselleştirdiğini kabul ettiğimiz üyelerin kelimelere takılıp konu içeriğinden uzaklaşması da israftır.

Ortak yaşamda muhafazakarlar anarşistler ve devrimciler çatışır. Bu fikri çatışma değişimin dönüşümün yenilenmenin motorudur.

Konformistler her ne kadar muhafazakar davranış sergilesede yararlı yeniliklere en hızlı adapte olan kesimdir.

Yediğin içtiğin senin olsun gördüklerini anlat kültüründen yediğini içtiğini milletin gözüne soka evrildiğimiz günümüzde forumların içeriği de bundan etkilenebilmekte.

Bu ortamda ortayı bulmak pek kolay olmasa da kelimelere takılmadan inatla deneyimlerimizi paylaşmaya devam etmek temel prensip olmalıdır.

Deniz yıldızı hikayesinde olduğu gibi.
 



Açılan konu başlığı; Tüketim Ekonomisinde Karavan

Tüketim ekonomisini; baskın özelliği tüketmek olan ekonomi .
Şeklinde açıklamış google hazretleri.

Karavanın ruhu minimalist ve ekonomik tüketim (tasarruf) üzerine kurgulanmışken ki buradaki ekonomi sadece mali değil sarfiyata bağlı israfı da betimlemekte dolayısıyla enerji sarfı da bunu kapsamakta.

Enerjiyi kcal tanımına hapsetmek de doğru değil. Kişilerin zamansal ve bedensel katkıları da enerji sarfıdır.

Felsefesi minimalizm ve tasarruf üzere kurgulanmış karavancılık kültürünü içselleştirdiğini kabul ettiğimiz üyelerin kelimelere takılıp konu içeriğinden uzaklaşması da israftır.

Ortak yaşamda muhafazakarlar anarşistler ve devrimciler çatışır. Bu fikri çatışma değişimin dönüşümün yenilenmenin motorudur.

Konformistler her ne kadar muhafazakar davranış sergilesede yararlı yeniliklere en hızlı adapte olan kesimdir.

Yediğin içtiğin senin olsun gördüklerini anlat kültüründen yediğini içtiğini milletin gözüne soka evrildiğimiz günümüzde forumların içeriği de bundan etkilenebilmekte.

Bu ortamda ortayı bulmak pek kolay olmasa da kelimelere takılmadan inatla deneyimlerimizi paylaşmaya devam etmek temel prensip olmalıdır.

Deniz yıldızı hikayesinde olduğu gibi.
“Bu ortamda ortayı bulmak pek kolay olmasa da kelimelere takılmadan inatla deneyimlerimizi paylaşmaya devam etmek temel prensip olmalıdır” güzel bir tanım. Kişiselleştirmeden konuşmak
 

Gezenbilir bilgi kaynağını daha iyi bir dizin haline getirebilmek için birkaç rica;
- Arandığında bilgiye kolay ulaşabilmek için farklı bir çok konuyu tek bir başlık altında tartışmak yerine veya konu başlığıyla alakalı olmayan sorularınızla ilgili yeni konu başlıkları açınız.
- Yeni bir konu açarken başlığın konu içeriğiyle ilgili açık ve net bilgi vermesine dikkat ediniz. "Acil Yardım", "Lütfen Bakar mısınız" gibi konu içeriğiyle ilgili bilgi vermeyen başlıklar geç cevap almanıza neden olacağı gibi bilgiye ulaşmayı da zorlaştıracaktır.
- Sorularınızı ve cevaplarınızı, kısaca bildiklerinizi özel mesajla değil tüm forumla paylaşınız. Bildiklerinizi özel mesajla paylaşmak forum genelinde paylaşımda bulunan diğer üyelere haksızlık olduğu gibi forum kültürünün kolektif yapısına da aykırıdır.
- Sadece video veya blog bağlantısı verilerek açılan konuların can sıkıcı olduğunu ve üyeler tarafından hoş karşılanmadığını belirtelim. Lütfen paylaştığınız video veya blogun bağlantısının altına kısa da olsa konu başlığıyla alakalı bilgiler veriniz.

Hep birlikte keyifli forumlar dileriz.


GEZENBİLİR TV

GEZENBİLİR'İ TAKİP EDİN

Forum istatistikleri

Konular
103,735
Mesajlar
1,522,924
Kayıtlı Üye Sayımız
166,556
Kaydolan Son Üyemiz
Mehmet_Ali

Çevrimiçi üyeler

SON KONULAR



Geri
Üst