Tüketim Ekonomisinde Karavan

[Doğrucu Davut]

.
Keşke mutluluğu büyük harfle yazmasaydınız.
Yoksa konunun biteceği yok.

Bu arada kendisi yazmış olmasa da @dolaşıyorum ’un nam-ı diğer Hüseyin bey olduğunu öğrenmiş olduk..

 

[kartalveat]

İsteyen çadırıyla,isteyen boş araçlarıyla,isteyende lüks yapım karavanlarıyla dolaşsın.
Onlar mutlu olsun sadece yeter.
Üçüncü kişilerin olumsuz düşüncelerin önemi yok bence.

 

[yugun]

İsteyen çadırıyla,isteyen boş araçlarıyla,isteyende lüks yapım karavanlarıyla dolaşsın.
Onlar mutlu olsun sadece yeter.
Üçüncü kişilerin olumsuz düşüncelerin önemi yok bence.

İsteyen de hiç dolaşmasın. Ben haftasonu kampa da gidiyorum. Hiç gezmeden de keyif çatılabilir.

 

[kartalveat]

İsteyen de hiç dolaşmasın. Ben haftasonu kampa da gidiyorum. Hiç gezmeden de keyif çatılabilir.

Yücel bey, mutlu olduktan sonra hiç fark etmiyor. Amaç keyifi,mutluluğu bir yerinden yakalamak.

 

[Doğrucu Davut]

.

* karavana ailenin uyum ve kabulünden,
* kamp tarz ve hedeflerinden,
* yapılmış yeterli karavancılık tecrübesinden bile bahsedilmeden en uç örnekler hedeflenerek,

Seçilenler, yapılanlar yahut yapılmak istenenler, işin ruhuna ne kadar uygun ?

şeklindeki masum bir soruyu, tüketimi aklı selimden geçirme tavsiyesi yerine, kişinin seçimine saldırı yahut cürretkar bir karışma olarak yorumlamak, başlığın hedefini aştığı gibi, tüketimin zamanımızda kişiliği belirlemekteki rolüne de işaret ediyor olmalı..


…
Marx bu kimlik oluşum ve tanımını yabancılaşma kuramında açıkladığı gibi, en azından E.Fromm’ın daha basit açıklamasının da konuya ilgisi olanlara yabancı olmadığını sanıyorum.
Bu formatlanma prosedürünü eleştiriden çok, hepimizin içinde olduğu bir tespit olarak görmek daha rahatlatıcı olmalı.
Ben aldığımın gereksiz olduğunu farkedince kendimi hep böyle avutuyorum.

---

İsterseniz “yapay bilgenin” konuyu nasıl toparladığına da bakabiliriz.
Ama tartışmaya lütfen onunla devam edin.
Çünkü artık benim yazdıklarıma ilave edecek birşeyim kalmadığı gibi tekrarının da anlama yetisine saygısızlık anlamına gelme tehlikesi var.


“ Tüketim toplumlarında tüketim eleştirisi bazen kişisel bir saldırı olarak algılanır. Çünkü tüketim artık birçok toplumda kimlik ve sosyal statünün önemli bir parçasıdır. Bu yaklaşımın bazı nedenleri aşağıda sıralanmıştır:

Kimlik bağı
Birçok insan tüketim tercihleri ve satın aldıkları ürünlerle kendilerini güçlü bir şekilde özdeşleştirir. Dolayısıyla bu seçimlerin eleştirilmesi, kişinin kimliğine yönelik bir eleştiri olarak algılanabilir.

Sosyal baskı
Tüketici davranışları genellikle sosyal normlar ve beklentilerden etkilenir. Eğer birisi bu normları sorgular ya da eleştirirse, bu sosyal bir sapma olarak görülebilir ve bu nedenle eleştirilebilir.

Reklamcılık ve pazarlama
Reklam endüstrisi, ürünleri kendini gerçekleştirme, mutluluk ve başarıya ulaşma aracı olarak göstererek tüketim alışkanlıklarımızı etkilemektedir. Tüketimin eleştirilmesi bu mesajlara bir saldırı veya cüretkar bir karışma olarak algılanabilir.

Özsaygı
Pek çok insan öz değerini maddi varlıklara ve tüketime göre değerlendirmektedir. Tüketimciliğin eleştirilmesi bu nedenle özsaygıyı tehdit edebilir.

Bilişsel Uyumsuzluktan Kaçınma
Kişinin tüketim davranışına yönelik eleştiri, kişinin inançları ile gerçek davranışları arasındaki tutarsızlıkları ortaya çıkarırsa bilişsel uyumsuzluğa yol açabilir. Bu uyumsuzluktan kaçınmak için eleştiriyi saptırmak veya görmezden gelmek daha kolay olabilir.

Tüketici davranışlarına yönelik eleştirilerin mutlaka kişisel bir saldırı veya karışma anlamına gelmediğini vurgulamak önemlidir. Aksine, tüketimin bireysel, sosyal ve çevresel düzeydeki etkileri üzerine düşünmek için bir uyarıcı görevi görebilir.

Saygılı ve yapıcı iletişim, tüketim kalıplarına yönelik eleştirilerin kişisel bir saldırı veya yersiz bir karışma olarak değil, düşünme ve değişim için bir fırsat olarak görülmesine yardımcı olabilir.”

 

[TA2RX]

Fakiri zengin, zengini fakir gösteren arabadır PASSAT tanımına çok gülmüştüm.

Ben ayni tanımı Dacia Sandero Stepway için duymuştum. Ama zengin mi görünüyorum, fakir mi hala bilmiyorum.