Ynt: Tek Başıma Arabayla 72 Günde Doğu-orta-kuzey Avrupa 22 Ülke 24000km Overland
Varşova
Polonya’nın başkenti Varşova’a Pazar günü vardım böylelikle UNESCO Dünya Mirası Listesi’ndeki geniş tarihi merkezin mimarisinin yanında, tatil gününü geçirmek için gelen insanlarla dolu hareketli halini de tesadüfen görme fırsatı buldum. Varşova’da tek gün geçirilecekse Tarihi bölgede kalınmalı gözler nereye çevrilse rengarenk ve farklı ayrıntılar yakalanıyor.
Varşova, tarihe, maddi kültüre, mimariye sahip çıkma anlamında dünyanın en başarılı operasyonlarından birinin gerçekleştiği şehirlerdendir. Fotoğraflarına bakacağınız bölgedeki binaların, anıtların dörtte üçü yerle bir durumdaymış, İkinci Dünya Savaşı sonunda. O kadar ki, başkentin başka yere taşınması bile düşünülmüş.
Sonra karar verilmiş tarihi bölgenin 200 yıl önceki orijinal halinin canlandırılmasına, yani savaşta yıkılmadan önceki görünümüne kavuştumasına. Temel tadilat 1949-1963 yılları arasında yapılmış. Arşivlerde kağıt üzerinde projesi bulunamayan binaların aynı şekilde yapımı için eski dönemlerden kalma binlerce fotoğraftan ve alternatif kaynaklardan yararlanılmış.
Binaların yaşı 60’dan fazla değil, ama görünümleri 200-300 yıl öncekiyle aynı.
Polonya o yıllarda savaştan canı çıkmış, virane haldeydi, halkın çoğunluğunun karnını düzgün doyuracak maddi gücü bile yoktu.
Savaşlarda insanlar ölür, taş üstünde taş kalmaz, yine de kültürel birikimi, kolektif anlamda hayata bakış biçimlerini hiçbir silah yok edemez. Bunu, Almanya’nın küllerinden doğup 50 yıl sonra geldiği yeri inceleyerek de anlamak mümkündür, kısa yoldan Varşova’nın sokaklarını dolaşarak da. Memleketimde bunun yarısından bile vazgeçtim, onda biri aynı hassasiyet olsaydı… neyse…
Tarihi bölgenin merkez meydanının çevresinde 500 metre çaplı bir daire hayal edin, işte Varşova’nın kalbi orası. Onlarca müzeyi, kiliseleri ve katedralleri, anıtları hakkıyla gezip tamamlamak günler sürer. Yıllar geçince ayrıntılar hafızadan silinebilir, “İyi ki Varşova’yı görmüşüm” duygusu avuçta kalır, bu da yeterlidir.