Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz.. Tarayıcınızı güncellemeli veya alternatif bir tarayıcı kullanmalısınız.
Göbekliden dönerken badem ağaçlarının çicek açmış olduğunu görünce hanımla birbirimize baktık.8 Aralıkta başladığım gezim şubat ayı bitmek üzere devam ediyordu.
Urfa gezimden sonra rotamızı karavancı dostu Mezopotamya yıldızı Vehbi beyin bulunduğu Mardine çevirdik.Güneydoğunun güzel kentlerinden,tüm inançlara karşı hoşgörünün olduğu şirin ilimiz Mardin.
Mardin de sağolsun Vehbi bey karşıladı ve gereken ne ise hepsini yaptı.Mardin merkezde kaldığım dörtgün süresince hertürlü rehberlik çalışmasınıda yaptı.
Mardin mimarisi, tarihi, kültürel yapısı, sosyal dokusu ile her açıdan bugüne kadar gördüğümüz şehirlerden farklı bir yer. Bir kalenin üzerine oturtulmuş olan şehir eski ve yeni olmak üzere iki bölümden oluşmuş.
Mardin in 1960 lı yılların sonunda şehrin tamamının SİT alanı ilan edilmesiyle şehir içine yeni inşaat yapımı yasaklanmış.
Eski yerleşim yerinin tam ortasında Cumhuriyet meydanı ve buradaki müze sizleri karşılamakta.
Ulu cami: 12. yy da. Artukoğulları tarafından yapılmıştır. Caminin manaresi uzunluğu ve taş işçiliği bezemeleri ile dikkat çekiyor. Maneri kapısının üzerinde 1888 tarihi yazılı.Camii içinde peygamberimize ait sakalı şerif sergilenmektedir.